Ticari satımlarda ayıp bildirimi yapıldıktan sonra ispat yükü

Müvekkil şirket seyahat şirketidir. bir petrol istasyonundan yakıt aldıktan sonra otobüs tekliyor ve yetkili servise gidildikten sonra yakıtta su olduğu ve araç enjeksiyonlu olduğu için aracı bozduğu söyleniyor.5.000 tl civarında masraf çıkıyor. müvekkil araçtaki durum yani tekleme olduktan sonrada muayene yaptırdıktan sonra da karşı tarafı arıyor ve bilgilendiriyor. yani 8 günlük inceleme ve bildirim yapılmış. bilirkişi raporunda da hasarın yakıttan kaynaklandığı sabit. ancak karşı tarafın savunması ve mahkemenin verdiği kararın gerekçesi olarak bilirkişiye sunulan yakıt numunesinin o petrol istasyonundan alındığı belli olmadığı için mahkeme davayı reddetti. yani mahkeme ben nerden bileyim aracın o yakıttan arızalandığını dedi.Biz davacıyız ve ben davaya sadece son celsede katıldım. benim görüşüm, biz dosyada hep ispatlamaya çalışan tarafız; halbuki 8 günlük inceleme ve bildirim yükümlülüğümüzü yerine getirdikten sonra ispat yükü karşı tarafa düşer diye düşünüyorum ve bu sebeple kararı istinaf edeceğim. karşı tarafta zaten zararın kendisinden kaynaklanmadığına dair herhangi bir ispat vasıtası getirmemiş. sizce ticari satımlarda inceleme ve bildirim yükümlülüğünden sonra malda ayıbın olmadığına dair ispat yükü karşı tarafa geçer mi?(bu arada davanın konusu maldaki ayıp nedeniyle oluşan hasar bedelinin tazmini davasıdır)

Usul ve yasaya aykırı olan (yasalarda ayrıca suç olarak düzenlenmiş olan) ayıplı yakıt satışı ile başkasına zarar verme olayının temelinde haksız fiil de vardır.
Haksız fiiller tanık dahil her türlü delil ile ispat edilebilir.
Davacı şirket olduğundan burada aracı kullanan şoför davacıya göre tanık olarak dinlenebilir.
Ayrıca elinizde yakıt fişi de varsa bu da yazılı delil başlangıcı olarak ileri sürülüp tanık dinletme talebinde bulunulabilir.
Tanık taktiri bir delildir. Mahkemece ayrıca değerlendirilmesi yapılır.
Aracın aldığı yakıt, bu ayıplı yakıtla gidebileceği mesafe, arızanın ilk olarak nerede ortaya çıktığı, yakıttaki ayıba göre arızanın ilk olarak nerede ortaya çıkması gerektiği, bu arada tekrar başka bir istasyondan yakıt almayı gerektirecek bir durumun olup olmadığı vb gibi durumları kapsayan rapor tanzimi istenebilir. Mahkeme bunu kabul etmezse bu konuda davacı tarafça özel uzmanlardan bu yönde rapor aldırılarak mahkemeye sunulabilir.
Yakıt ayıplı olduğuna göre teknik olarak aracın istasyondan fazla uzaklaşmamış, uzaklaşamamış olması gerekiyor. Eldeki olaydaki durum nedir.
Tüm bunlar kül halinde değerlendirilerek bir karara varılabilir.

Ayrıca ayıp ihbarının yapılmasından sonra ispat yükünün satıcıda olduğu iddiası bir kısım tüketici davaları için geçerli olabilecekse de eldeki davada uygulama yeri yoktur kanımca...

Tüketici kanunu
İspat yükü
MADDE 10- (1) Teslim tarihinden itibaren altı ay içinde ortaya çıkan ayıpların, teslim tarihinde var olduğu kabul edilir. Bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir. Bu karine, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise uygulanmaz.