Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İmar Planının İptali-Süre

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 16-12-2011, 09:48   #1
nzguney

 
Varsayılan İmar Planının İptali-Süre

Değerli Meslektaşlarım,
Özel şahsa ait bahçeli dubleks gayrimenkulün bulunduğu yeri de işgal edecek şekilde, Belediye Başkanlığı'nca 1500m2'lik park alanı yapılmasına karar verilmiştir. Şahıs, gayrimenkulü ile ilgili 1/5000 ölçrkli Nazım İmar Planına itiraz etmiş (14.03.2011) bu itirazı Belediyece reddedilmiştir (04.11.2011)
Şahıs, idari işlemlerde 60 gün içerisinde cevap vermediği takdirde talebinin reddedilmiş sayılacağını ve dava açma süresinin de bu süreden sonra başlayacağını bilmediğinden Belediyenin belirtilen tarihteki yanıtını beklemiştir.
Bu durumda:
1- Yürütmenin durdurulması ve imar planının iptali için dava açmamız için başka bir yol var mıdır?
Ben müvekkilimden belediyeye yazılı belge ile başvurmasını ve imar durum belgesi ile nazım imar planı belgesi istemesini söyledim. Buna ilişkin yanıtları da almış.
2- Bu yanıt kapsamında süre yeniden başlayarak planın ve plana ilişkin kararın iptali için dava açabilir miyiz?
3- Elinizde örnek dilekçe var mı? Ya da süre konusunda bizim lehimize olabilecek yeni tarihli bir Danıştay kararı var mı?
Teşekkür ederim, iyi çalışmalar...
Old 16-12-2011, 11:29   #2
hukukcu2003

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım, konu ile ilgil olarak İYUK. DARİ MAKAMLARIN SÜKUTU başlıklı

Madde 10 - 1. İlgililer, haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabilirler.

2. (Değişik bent: 10/06/1994 - 4001/5 md.) Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. İlgililer altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre Danıştaya, idare ve vergi mahkemelerine dava açabilirler. Altmış günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgili bu cevabı, isteminin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebilir. Bu takdirde dava açma süresi işlemez. Ancak, bekleme süresi başvuru tarihinden itibaren altı ayı geçemez. Dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, altmış günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse, cevabın tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açabilirler.
maddesini inelemnizde fayda var. Maddeinin son cümlesinde idarenin dava açılmamış olması durumunda cevap vermesi halinde de yine bu cvabın tebliği tarihinden itibaren 60 gün içinde dava çılabileceğini gösteriyo
Old 16-12-2011, 11:43   #3
nzguney

 
Varsayılan

İşte meslektaşım benim de bu 6 aylık süre kafamı karıştırdı. 3 ayda dilekçe veriliyor, yanıt 11. ayda gönderiliyor. Kazancı'da şöyle bir karar okudum:
T.C.

DANIŞTAY

6. DAİRE

E. 2005/1682

K. 2005/1740

T. 11.5.2005

• ÇEVRE DÜZENİ PLANININ İPTALİ İSTEMİ ( İmar Durumu veya Kamulaştırma Gibi Uygulama İşlemlerinden Birinin Tesis Edilmesi Halinde Bu İşlemle Birlikte Planın da İptali İstemiyle Dava Açılabileceği - Planın Son İlan Tarihini İzleyen Günden İtibaren 60 Gün İçinde Dava Açılması Gereği )

• ATMIŞ GÜNLÜK DAVA AÇMA SÜRESİ ( Çevre Düzeni Planının İptali İstemi/İmar Durumu veya Kamulaştırma Gibi Uygulama İşlemlerinden Birinin Tesis Edilmesi Halinde Bu İşlemle Birlikte Planın da İptali İstemiyle Dava Açılabileceği - Süresinde Açılmayan Davanın Reddedileceği )

• HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE ( Çevre Düzeni Planının İptali İstemi/İmar Durumu veya Kamulaştırma Gibi Uygulama İşlemlerinden Birinin Tesis Edilmesi Halinde Bu İşlemle Birlikte Planın da İptali İstemiyle Dava Açılabileceği - 60 Gün İçinde Açılmayan Davanın Reddedileceği )

2577 /m.7, 10, 11, 14, 15

3194/m.8, 9

ÖZET : Dava, onaylanan 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planının iptali istemiyle açılmıştır. İmar planlarının ruhsat, imar durumu, kamulaştırma vs gibi uygulama işlemlerinden birinin tesis edilmesi halinde bu işlemle birlikte planın da iptali istemiyle dava açılması mümkündür. Davacı tarafından Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ve Çevre ve Orman Bakanlığına başvuruda bulunularak plan değişikliği istenilmiş ise de bu istemlerin reddi yolundaki işlemin değil doğrudan onaylı planın iptalinin istenmiş olması karşısında genel düzenleyici işlem niteliğinde bulunan dava konusu 1/25.000 ölçekli imar planına karşı doğrudan açıldığının kabulü gereken bu davanın anılan planın son ilan tarihini izleyen günden itibaren öngörülen süreler içerisinde açılması gerekmektedir. Süresi içinde açılmayan davanın reddi gerekir.

İstemin Özeti: Muğla, Milas'da 19.06.1998 günü onaylanan 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planının iptali istenilmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Danıştay Tetkik Hakimi Şule Tataroğlu'nun raporu ile dosyadaki belgeler 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 3622 sayılı Kanunla değişik 14. maddesi uyarınca incelendikten sonra işin gereği düşünüldü:

KARAR : Dava, Muğla, Milas'da 19.06.1998 günü onaylanan 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planının iptali istemiyle açılmıştır.

3194 sayılı İmar Kanununun, “Planların hazırlanması ve yürürlüğe konulması” başlıklı 8. maddesinin ( b ) bendinde, “İmar Planları; Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır, belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde bir ay süre ile ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye Başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi onbeş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar. Onaylanmış planlarda yapılacak değişiklikler de yukarıdaki usullere tabidir” hükmü yer almış, 9. maddesinde; “Bakanlık gerekli görülen hallerde, kamu yapıları ile ilgili imar planı ve değişikliklerinin, umumi hayata müessir afetler dolayısıyla veya toplu konut uygulaması veya Gecekondu Kanununun uygulanması amacıyla yapılması gereken planların ve plan değişikliklerinin, birden fazla belediyeyi ilgilendiren metropoliten imar planlarının veya içerisinden veya civarından demiryolu veya karayolu geçen, hava meydanı bulunan veya havayolu veya denizyolu bağlantısı bulunan yerlerdeki imar ve yerleşme planlarının tamamını veya bir kısmını, ilgili belediyelere veya diğer idarelere bu yolda bilgi vererek ve gerektiğinde işbirliği sağlayarak yapmaya, yaptırmaya, değiştirmeye ve re'sen onaylamaya yetkilidir. Kesinleşen planlar ilgili belediyelere ve valiliklere tebliğ edilir.” hükmüne yer verilmiştir.

Hangi ölçekte olursa olsun, imar planları genel düzenleyici işlemler olduklarından ilgilileri hakkında sonuç doğurabilmeleri için ilan edilmek suretiyle kesinleştirilmeleri zorunludur. Belediye meclisince kabul edilmekle veya bakanlıkça onanmakla yürürlüğe giren 3194 sayılı Yasada belirtilen imar planlarının kesinleşmeleri için aynı madde hükmü uyarınca bir ay süreyle askıya çıkarılmak suretiyle ilan edilmeleri gerekmektedir.

Nitekim, İmar Planı Yapılması ve Değişikliklerine Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 4. maddesinde İmar Kanunu doğrultusunda yapılan değişiklik ile; Bakanlıkça onaylanarak yürürlüğe giren çevre düzeni planlarının plan kapsamında bulunan ilgili idarelere ve ilgili kurum ve kuruluşlara gönderileceği, planların ilgili idarelerce bir ay süre ile ilan edileceği, askı süresi içinde plan kararlarına gerçek ve tüzel kişiler ile kamu kurum ve kuruluşlarının itiraz edebileceği, itirazların, itiraza konu alanla ilgili belediye veya valiliğe yapılacağı, idarenin görüşü ile valilikçe Bakanlığa gönderilen itirazların Bakanlıkça, Yönetmelik hükümleri kapsamında değerlendirileceği ve sonuçlandırılacağı, çevre düzeni planlarında yapılacak revizyon, ilave ve değişikliklerin de aynı usullere tabi olduğu kuralı getirilmiştir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “Dava Açma Süresi” başlıklı 7. maddesinde, davaaçma süresinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay’da ve İdare Mahkemelerinde altmış gün olduğu; ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı, aynı Yasanın “Üst Makamlara Başvurma” başlıklı 11. maddesinde, ilgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılmasının üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebileceği, bu başvurunun işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durduracağı, altmış gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı hususu kurala bağlanmış, yine aynı Yasa'nın 10. maddesinde, “İlgililer, haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabilirler. Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. İlgililer altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre Danıştay’a, idare ve vergi mahkemelerine dava açabilirler. Altmış günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgili bu cevabı, istemin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebilir. Bu takdirde dava açma süresi işlemez. Ancak, bekleme süresi başvuru tarihinden itibaren altı ayı geçemez. Dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, altmış günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse, cevabın tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açabilirler.” hükmü getirilmiştir.

Anılan maddelerin birlikte değerlendirilmesinden, imar planlarına karşı, 2577 sayılı Yasanın 11. maddesi kapsamında başvuru için, 3194 sayılı Yasanın 8/b maddesi ile özel bir itiraz süresi getirildiği anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında, imar planlarına karşı, bir aylık askı süresi içinde 2577 sayılı Yasanın 11. maddesi kapsamında başvuruda bulunulması ve bu başvuruya idari dava açma süresinin başlangıç tarihi olan son ilan tarihinden itibaren 60 gün içinde cevap verilmeyerek isteğin reddedilmiş sayılması halinde, bu tarihi takip eden 60 günlük dava açma süresi içinde veya son ilan tarihini izleyen 60 gün içinde cevap verilmek suretiyle isteğin reddedilmesi halinde bu cevap tarihinden itibaren 60 günlük dava açma süresi içinde idari dava açılabileceği sonucuna varılmaktadır. İmar Planlarına askı süresi içinde bir itirazda bulunulmamış ise davanın, 2577 sayılı Yasanın 7. maddesi uyarınca imar planının son ilan tarihini izleyen günden itibaren 60 gün içinde açılması, planın 10. madde kapsamında başvuru yapılarak değiştirilmesinin istenilmesi halinde verilecek cevabın da dava konusu edilmesi gerekmektedir. İmar planlarının ruhsat, imar durumu, kamulaştırma vs gibi uygulama işlemlerinden birinin tesis edilmesi halinde bu işlemle birlikte planın da iptali istemiyle dava açılması mümkündür.

Dosyanın incelenmesinden, dava konusu 1/25.000 ölçekli planın Boğaziçi köyünde bulunan Tuzla Sulak alanı ve çevresinde turizm nitelikli yapılaşmaları öngören Vitrapark projesine verilen ÇED olumlu kararı ve dayanağı 19.06.1998 onaylı 1/25000 ölçekli planın iptali istemiyle 24.09.2004 gününde açılan davada, dava dilekçesinin Danıştay Altıncı Dairesinin 26.11.2004 günlü E:2004/5871, K:2004/5998 sayılı kararıyla 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 15. maddesinin 1. fıkrasının ( d ) bendi uyarınca ÇED olumlu kararına ilişkin uyuşmazlığın Danıştay'ın görev alanına girmediği gerekçesiyle 1/25000 ölçekli plan değişikliğinin iptali istemiyle Danıştay'da, diğer işleme karşı İdare Mahkemesinde ayrı dava açılmak üzere reddedilmesi üzerine yenilenen bu davada 1/25.000 ölçekli planın iptalinin istenildiği anlaşılmaktadır.

Yukarıda anılan Vitrapark projesine verilen ÇED olumlu kararı Çevre mevzuatı gereği başlatılan bir sürecin sonucu olup sözkonusu karar plan uygulama araçlarından biri değildir.

Davacı tarafından 11.06.2004 gününde 2577 sayılı Yasanın 10. maddesi kapsamında Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ve Çevre ve Orman Bakanlığına başvuruda bulunularak plan değişikliği istenilmiş ise de bu istemlerin reddi yolundaki işlemin değil doğrudan 19.06.1998 onaylı planın iptalinin istenmiş olması karşısında yukarıda içeriği yazılı yasal düzenlemeler uyarınca genel düzenleyici işlem niteliğinde bulunan dava konusu 1/25.000 ölçekli imar planına karşı doğrudan açıldığının kabulü gereken bu davanın anılan planın son ilan tarihini izleyen günden itibaren sözü edilen maddelerde öngörülen süreler içerisinde açılması gerekmektedir.

Bu durumda belirtilen süreler geçirildikten sonra, açılan davada süreaşımı bulunmaktadır.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, dava konusu 1/25.000 ölçekli plana karşı açılan davanın süreaşımı nedeniyle reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 11.05.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.

bunlar karşısında düşünceniz nedir?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İmar Planın İptali Av.Selim HARTAVİ Meslektaşların Soruları 1 03-05-2012 16:20
İdari Dava - Nazım İmar Planı'nın İptali hukukbilgisi Meslektaşların Soruları 1 11-05-2010 15:34
İmar Planının İptali Av.Gülümser Yavuz Meslektaşların Soruları 0 25-02-2010 14:06
Tapu Tahsis Belgesine Dayanarak İmar Planının İptali İstenebilir mi? Av. Eugen Huber Meslektaşların Soruları 0 06-11-2009 14:03
1/5000 nazım imar planının iptalinde süre Av.Elif Dinçeroğlu Meslektaşların Soruları 1 04-08-2008 11:51


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03739691 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.