menfi tespit

Müvekkil bir işyerinde uzun yıllardır çalışmaktadır. İşvereninin işyerini satmak istediğini öğrenince bu yeri alma konusunda işvereni ile sözlü anlaşmaya varmıştır. İşverenin işyerine gidip gelen samimi bir arkadaşı kendisine borç para verebileceğini söylemiştir. Bu şahıs müvekkilime vereceği para karşılığında, müvekkilden 5-6 adet senet almıştır. Senetlerin bir kısmının tanzim tarihleri aynı, vade tarihleri ise birbirini takip eden aylardır. Bir kısmının ise tanzim tarihleri ve vade tarihleri farklıdır. Bu şahıs,vereceği paranın cüz"i bir bölümünü müvekkile teslim etmiştir. Geri kalan kısmını ise vermemiş, akabinde de senetleri icra takibine konu etmiştir. Senetlerin bir kısmında malen, diğer kısmında ise nakden ibaresi yer almaktadır. Bu şahsın tefecilik yaptığı da bilinmektedir.


Söz konusu icra takiplerine karşı menfi tespit davası açıldığında, sadece malen kaydı olan senetlere istinaden başlatılan takibe mi, yoksa tüm takiplere mi karşı menfi tespit davası açılmalıdır?


Müvekkilin elinde yazılı bir belge mevcut olmayıp,sadece tanık delili mevcuttur. Açılacak davada tanık deliline dayanılabilir mi?

emin değilim ama, tanık deliline başvurulabilir çünkü genel mahkemelerde dava görülecek. ama tanıkların nakten kaydı olan senetlere bi etkisi olmaz, senete karşı senet.
malen kaydı olanlarda ise malen karşılığı olmadığı ispatlanabilir.
bildiğim bu kadar çünkü stajerim saygılarla efendim

Kambiyo senetleri bildiğiniz gibi alacaklıya borcun temelini ispat şartı yüklemeden koşulsuz şartsız bir alacak hakkı tanıyan özel evraklardır.Tabi ki bunun bazı istisnaları vardır.İlki yargıtay içtiharlarında geçen hayatın olağan akışı prensibidir.Diğeri de genellikle boş bonoya atılan imzalarda uygulanan alacaklının tefecilik yaptığının ispat edilmesi ile bononun kambiyo niteliğini kaybetmesidir.Sizin durumunuzda alacaklının tefecilik yaptığını ve en az 2 yada 3 kişiye bu gibi durumlar faize para verdiğini ispatlayarak tanık delilinden faydalanabilirsiniz.Ya da karşı tarafın bir acemilik yapmasını beklersiniz.Şöyle ki ; malen yazılı senede itiraz ettiğinizde alacaklı acemilik yapıp malen yazdığını ancak para karşılığı verdiğini( yani sizin anlattığınız somut durumu parayı tam vermiş gibi anlatırsa) o durumda ispat yükü malen kayıtlı bonolar için ispat yükü alacaklıya geçecektir.Ha bir de somut duruma uygun bir suçtan ötürü karakola başvurup alacaklının karakola gelmesini sağlarsanız orada vereceği ifadelerde (saçmalayıp size koz vermesi ihtimaline binaen) davanızda delil olarak kullanabilirsiniz.

Hukuk Mahkemelerinde, senede karşı senetle ispat kuralı yaygın olarak kullanıldığından tanık dinletme talebinizin reddedileceği düşüncesindeyim. Bu nedenle, alacaklıyı, tefeci olduğuna eminseniz tefecilik ve yasa dışı ikrazattan şikayet etmelisiniz ve tanıklarınızı orada dinletip hukuk mahkemenize sunmalısınız diye düşünüyorum.

Alacaklı hakkında tefecilikten suç duyurusunda bulunmayı düşündünüz mü? Zaten savcılık tefecilik olup olmadığı hususunda soruşturma yapacak ve size delil toplayacaktır.

Cevaplar için çok teşekkür ederim.

Tefeci hakkında suç duyurusunda bulunduk. Adresi tespit edilemediğinden şu an itibariyle ifadesi alınamadı.

Sormak istediğim diğer bir soru da şudur:

Açacağım menfi tespit davasına karşı taraf herhangibir cevap vermezse, iddiamı sadece tanık delili ile ispatlama imkanım var mıdır?

Paylaşımlarınız için tekrar teşekkürler...

Bildiğim kadarıyla karşı taraf açıkça muvafakat etmedikçe yoktur.

Çok teşekkürler...

Tanık delili için muvafakat aranır. Karşıma gelen 2 dava da mahkeme karşı tarafın ticari defterlerini dahi incelemedi, imzaya itirazınız yoksa ve yemin deliline dayanmıyorsanız davayı bitiriyorum dedi ve reddederek bitirdi.