Ssk Maasinin Yattigi Bankadaki Mevduat Haczedilemez Mi?

Bir Borclumun Ssk Dan Emekli Oldugunu Ogrendikten Sonra Sikayete Ugramamak Adina Ssk Maasinin Yattigi Bankaya Mevduat Haczi Muzekkeresi Gonderdim Banka Dosyaya Verdigi Cevapta Soz Konus Borclunun Bankadaki Hesabi Ssk Maas Hesabi Oldugundan Ve Ssk Maasinin Haczedilemeyeceginden Bahisle Hesaba Haciz Koyamayacagini Bildirdi. Burdaki Problem Bankanin Verdigi Cevaptan Ote Ssk Maasinin Haczedilmezligi Maasin Ssk Bunyesinde Iken Sozkonusu Oldugunu Maas Banka Hesabina Yatirildiktan Sonra Mevduat Oldugunu Dusunmekteyim Dolayisiyla Haczedilebilecegi Kanaatindeyim Sizlerin Goruslerini Merfak Etmekteyim

Sn. Av.Mesut YILMAZ,
Öncelikle İcra Müdürünün bile Maaşın haczedilmez nitelikte olduğu yasa hükmü ile belli olmasına rağmen, bu konuda takdir hakkı olmadığı ve talep üzerine maaşın haczine karar vermek zorunda olduğu Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasıdır. Buna rağmen gönderilen müzekkereye bankanın haczedilmeyeceği yönünde takdir hakkı kullanıp, red hükmü vermesi bankaların had bilmez ve kural tanımaz tutumlarında son noktadır.

Ancak, maaşın hesaba yattığı andan itibaren mevduata dönüşeceği yönündeki fikrinize katılmak mümkün değildir. Zira esasında maaş hesabı denilen şey bildiğimiz herhangi bir mevduat hesabı da olsa. Bu hesaba hangi tür işlemle hangi paranın geldiği kayıt altında tutulmaktadır. Ayrıca günümüz koşullarda maaşın tamamının bir günde çekilip, kişnin üzerinde taşıması beklenemez. Kişi kullanımı yaygınlaşan ATM'lerden ihtiyacı oldukça para çekebilecektir. Bu anlamda maaş olarak yatan ve kamu düzeni gerekçesiyle haczedilemez nitelikte kabul edilen paranın, sırf banka hesabında duruyor diye haczedilebilmesi mümkün değildir. Zaten bu durumun bu şekilde aşılması mümkün olsaydı. Şimdiye kadar çoktan keşfedilirdi.

Öte yandan bazı ayrık durumlarda, örneğin, maaş hesabında uzun süre bekletilen ve dokunulmayarak biriktirilen paranın yasanın amacına göre yorumlanarak, artık ailenin geçimi için gerekli olan asgari tutar olduğu düşüncesiyle haczedilmesine izin verilmeyen ücret geliri niteliğini kaybetip, tasarrufa dönüştüğünden haczinin mümkün olduğu kabul edilmelidir.

Uygulamada SSK maaşına haciz konulmakta ve fakat borçlunun haczedilmezlik şikayeti olursa İcra Hukuk Mahkemesi haczi kaldırmaktadır.Yani hakim kararı olmadan haczi kimse engelleyemez.Fakat, SSK.nın kendi alacağı için işçi maaşlarına haciz koyabileceği ve bu haczin şikayet yoluyla kaldırılamayacağı, 2006 yılında getirilen bir değişiklikle kabul edilmiştir.

SSK.maaşına haciz konulabilir. Ancak icra müdürü hacizden imtina edemeyeceği borçlunun haczedilmezlik iddiasında bulunması gerekir. Olayımızda bankalar vasıtasıyla maaşlar ödenmesi nedeniyle haciz müzekkerelerinde maaş hesabı dışındaki mevduat hak ve alacaklar üzerine haciz konulması talep edilmesi halinde işlerin sürümcemede kalmasına engel olacaktır. Zira maaş hacizleri özel hükme tabidir. Yani İİK.83 maddesi gereğince haciz konulması gerekir. Bu madde hükmü uyarıncada maaşın kaynağı olan asıl dairesine yazı yazılması lazım, oysa bankadaki mevduat hak ve alacaklar ise İİK.89 maddesine göre haczedilmektedir. Dikkat edilmesi gereken husus borçlunun yasaları bilmemesinden dolayı avukatın menfaat temin etmesi disiplin suçunu gerektirdiği hususunda baronun disiplin kararları mevcuttur. Bu kararlar dikkate alındığında taleplerin açık ve net olması ve yasalara uygun olması gerekmektedir.

Sayın DOĞANEL , son paragraf hariç görüşünüze katılmamak mümkün değil. Ancak, son paragrafta savunulan maaş hesabındaki paranın "ücret geliri niteliğini kaybedip tasarrufa dönüştüğü" nün kabulü için aradan ne kadar zamanın geçmesi gerekir? Herhalde bu ayrı bir başlıkta tartışılmalı. Ancak,yeni yasama dönemine sarkan (SSK ve Bağkur aylıklarındaki haczedilmezliğin kaldırılmasını öngören ) mevzuat değişikliği bu tartışmanın ömrünü kısaltacak gibi.
Saygılarımla.

Bir kimse aylarca maaşına dokunmuyor, çekmiyorsa veya çok cüzi miktarlar çekiyorsa bu durum o kişinin hayatını idame ettirebileceği sair gelirleri olduğuna karinedir. Bu durumda hesaptaki paranın tasarruf amaçlı tutulduğu anlaşılır. Ancak sanırım daha önce tartışılmıştı ve Yargıtay bu konuda tavizsiz bir şekilde ücret geliridir haczedilemez diyordu. Ancak benim fikrim budur. Kanunlar amaçlarına göre yorumlanmalıdır.

Saygılarımla