Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

Hakimlerin ve Duyurucu1'in yapamadığını mübaşir halletti

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 09-07-2009, 22:01   #1
duyurucu1

 
Mutlu Hakimlerin ve Duyurucu1'in yapamadığını mübaşir halletti

HAKİMLERİN VE DUYURUCU1’İN YAPAMADIĞINI MÜBAŞİR HALLETTİ

Duyurucu1 .. Asliye Ceza Mahkemesine girdi.Kendisi sanık müdafii konumunda.Aaa bir de ne görsün? Mahkemenin dizaynı kendisinin diğer mahkemelerde ve özellikle Ağır Ceza Mahkemesinde ısrarla savunduğu konuma getirilmiş.Hakime baktı,savcıya baktı.Hayretlere düştü.

Duyurucu1 Ağır Ceza Mahkemesinden ve Asliye Ceza Mahkemesinden ne istiyordu?

1)Hakimle savcı ayrılsın.Yargılama makamında hakim tek başına olsun.Savcı ayrı bir konumda ve makamda olsun.Bu mahkemede ,savcı ayrı bir konumda ve yukarda da olsa hakimden ayrılmıştı.

2)Katılan-müşteki makamı savcıdan az aşağıda olmakla beraber tam savcının makamına yapıştırılmıştı.Duyurucu1 gerçi henüz iddia makamının-katılan vekili makamı ile yükseklik açısından eşit hale getirilmesini cesaret edip savunamıyordu ama olsun hiç olmazsa katılan-müşteki makamı-kürsüsü iddia makamının kürsüsüne yapıştırılmıştı.

3)En önemlisi,sıkı durun en önemli dizayn ayrıntısı:Sanık ile müdafii yan yana olacak şekilde dizayn edilmişti.Nasıl mı?Çok basit.Müdafii masası getirilmiş sanık kafesine yapıştırılmıştı.Yani mahkemelerde Duyurucu1 ile çok ağır ceza mahkemelerin hakimleri boşuna tartışıyorlardı.

Duyurucu1 tutturmuş ve yerlerde debeleniyor,kendini yerden yere çalıyor,ağlıyor,sızlanıyor ve diyor ki,”benim masumluk karinesinden yararlanan güzel ve yakışıklı sanığım yanıma gelsin”

Heyet ne diyor;”Hadi ordan!Git işine!Ben sanığı senin yanına getirmem.Dünya kadar masraf yapıldı kafes yaptırdık.Sanıklar içine konsun diye.Sanık dediğin zaten aslan misali.Kükreyip durur.Kükreyen aslanları ne yaparlar?kafese koyarlar.Şimdi senin dişleri dökülmüşte olsa kükreyen ve 3 kişiyi öldürme isnadı altında olan aslan misali sanığını yanına getirirsek seni ham yapmaz mı?Senin yanındaki diğer avukatları ham yapmaz mı?Hatta belki bizim masamıza biraz daha yaklaştığı için zıplayıp bizi dahi ham yapmaz mı?O nedenle senin ısrarla istemene rağmen ,yok arkadaş senin dişleri dökülmüşte olsa aslan misali sanığını yanına getrmiyorum.Sen istediğin kadar Anayasa de,Avrupa İnsan Hakları de,CMK de.Ne dersen de.Hatta istersen ben sanığımla görüşme talep ediyorum da desen hayır arkadaş sanığını yanına getirmiyorum.Bak fazla ısrar etme vede mahkemenin gidişatını bozma ve ortamı germe!tamam mı?”

Oysa hem Duyurucu1 hem de heyet baş başa verseler ve dörtlü bir müzakere yapsalar bu sorun çözülebilir.nasıl savcı ile heyet her zaman başkanın odasında dörtlü müzakere yapıyorlar ,kahve içme bahanesiyle tutanaksız yargılama yapıyorlar,aynı şeyi Duyurucu1 ile de yapabilirler.Duyurucu1 çay içsede olur.Hatta heyetin kahve parasını ve duyurucu1 in açık ve şekersiz çay parasını yargılama gideri olarak göstermeğe dahi gerek yok.Duyurucu1 bir şekilde onu masrafsız harcamalar kalemine dahil edebilir.Ama heyet bir türlü Duyurucu1 ile dörtlü müzakereye yanaşmıyor.

Ancak .. Asliye Ceza Mahkemesindeki dizayn farklılığını görünce Duyurucu1 “hah işte bu yaaa..”diye nidalanacak oldu ama sustu.Çünkü hakim kendisine ters ters bakıyordu.Şimdiye kadar kendisi sanığı yanına istiyordu.Heyet ve hakimlerde haliyle buna tepki gösteriyor ve “Bu duyurucu1 denen çatlak eski köye yeni adet getirmek istiyor” düşüncesiyle taleplerini red ediyorlardı.Oysa sorunun çözümü tam karşılarında duruyordu da ne Duyurucu1 ne de heyet farkında değillerdi. Asliye Ceza Mahkemesi bu sorunu çözmüş ve hemde uyguluyordu.Müdafiin masasını almış sanık kafesine yapıştırmışlardı.Böylece müdafi masası.Solunda kafes.(Yada kafesin sağında müdafii masası)Karşıda hakim.Karşı solda yukarda savcı.Savcının hizasında aşağıda katılan vekili masası ve katılan. Arka taraflarda ise seyirci koltukları.

Yada şekle hakim gözlüğünden bakacak olursak.

-Hakim ortada.

-Karşısında kafes.İçinde kükreyen aslan sanık.Kafese bitişik (hakime göre)solda müdafii masası.Müdafii ile sanık istediği kadar sohbet etsin.Çünkü aralarında kafes demirlerinden başka engel yok.İsterlerse tokalaşabilirler.Mahkemenin düzenini bozmayacak şekilde fısıltı halinde konuşabilirler.Oysa eski düzende yani kafes ile müdafi arasında 4 metre 32 cm mesafe olan düzende sanık ile müdafii zorunlu olarak ya konuşamiyorlar yada birbirleri ile işaret lisanı ile konuşuyorlardı.Kaş göz işareti ile birbirlerine mesaj ulaştırmaya çalışıyorlardı.Böylece .. Asliye Ceza Mahkemesinde bu sorun ,müdafii masasını getirip kafese yapıştırmakla kökten çözülmüş.

-Hakimin sağında ve kendisinde az uzakta ayrı bir makamda oturduğu belli olan savcı.Savcının hizasında ve ona bitişik katılan vekili ve katılan makamı.

Çünkü zaman zaman savcı ile katılan vekili de kendi aralarında fıslaşmak ihtiyacı içine girebiliyorlar.Örneğin savcı diyor ki ben bu aslan sanığın kellesini isterim.Ama katılan vekili az buluyor.”Hayır Savcı bey az olur.Bana göre hem kelle hem de kol ve bacağını isteyelim” eğer aralarında anlaşırlarsa mesele yok.Savcı kelleyi alıyor.Kol ve bacakları da katılan ve vekili alıyor.Sorun çözülüyor.Anlaşamazlarsa hakim artık ne karar verirse.Sanığın kellesini mi alır.Kol ve bacaklarının kesilip kelle paça yapılmasına mı karar verir?O da hakimin bileceği iş.

Hakime göre karşıda ,sanığın ve müdafiin arkasında ,yeteri kadar jandarma.

-Jandarmanın da arkasında bayrak ve flamalarıyla takım tutar gibi heyecanla oyunu-yargılamayı izleyen seyirciler.

Duyurucu1 .. Asliye Ceza Mahkemesindeki bu dizaynı gördükten sonra havalara girdi.”Vay be..Demek haklı mücadelem meyvelerini verdi.Ben üst katta ağır ceza mahkemesinde sanık ile müdafiin yan yana olması mücadelesini verirken .. Asliye Ceza Mahkemesi bu mücadeleden esinlenmiş olacak ki akla mantığa ve kanunlara uygun haklı talep çerçevesinde düzenleme yapmış ve sanık masasını kafese birleştirmekle pratikte bu işi çözmüş.Şimdi bu mahkemede hiçbir müdafi hakime ,Ey benim karakaşlı ela gözlü hakimim ben sanığımı yanımda görmek istiyorum-diyemez.-Velevki duyurucu1 den de çatlak biri çıktı ve dedi.Böyle bir talepte bulundu.Hakim demez mi ki;” be hey benim Duyurucu1 dende çatlak müdafiim .Hele soluna bak.Hele elini uzat ve dokun.Hele az bir fısıltı ile konuş bakim.solunda kim var?O solunda seninle bir omuz boyu yakınında oturan senin aslan sanığın değil mi?Evet.Daha sen benden illada sanıkla müdafii yan yana olsun diye ne demeye talepte bulunursun?”demez mi?Vay be..Bravo bana.”

Duyurucu1 böyle düşünürken o sırada yanından geçen mübaşiri durdurdu ve fısıltı halinde sordu;”Bu müdafii masasını buraya kim getirip yerleştirdi.Bunu kim akıl etti?”
Mübaşir;”Ben..”

“Neden?Hakim mi talimat verdi?”

“Yok Duyurucu1 abi.Baksana etrafına ne kadar sıkışık.Bu masa önceleri aha şuradaydı(Hakimin solunda ve kafesten 2 metre uzağı işaret etti)Ancak avukatlar kafesin arkasından kalkıp buraya gelirlerken birbirlerine sürtünüyorlardı.Mekan çok dar.Diğer taraftan. Masa orada olunca hakimin mahkeme salonuna girişi zor oluyordu.Çünkü hakim müdafii masasının arkasındaki kapıdan girip çıkıyordu.Arada bir hakimin cep telefonu çaldığında duruşmayı olduğu gibi bırakıp odasına gidip görüşmesi gerekiyordu.O zamanda müdafiin arkasından dolanıp kapıyı açıp odasına girmesi gerekiyordu.O durumlarda da müdafi ,arkasındaki odasında konuşan hakimin konuşmalarına kulak kabartıyordu.Ben de bu olumsuzluklardan rahatsız oluyordum.Bir gün masayı kucaklayıp aha bu kafesin yanına sürükledim.Sorun çözüldü.Kimse masayı kafesin yanına taşıdığımın farkına bile varmadı.Ama bir ara hakim,-yahu mübaşir bu mahkemede bir değişiklik mi var?Sanki biraz daha odama girip çıkarken rahat gibiyim-dediğini hatırlıyorum.”

Duyurucu1”Ya öyle mi?”diyebildi.

Mübaşir,”Hadi Duyurucu1 abi sıra sizin dosyada.Sende kafesin yanındaki ve ona yapışık merak ettiğin sevgili masana geç bakalım”

Duyurucu1 müdafii masasına geçerken jandarmalarda aslan ve çok kıymetli sanığını kafesin öbür kapısından içeri sokup etrafında güvenlik seti oluşturdular.
**
Old 21-07-2009, 12:47   #2
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Sayın duyurucu1'den yine güldürürken düşündüren, düşündürürken güldüren bir olay.. Üstadın mesajlarını beklemekle kalmıyor, anılarını kitap haline getirebileceği beklentisini de taşıyorum. Saygılarımla..
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Bakırköy Adliyesi'nde Hakimlerin yetkilendirilmesii ve yeni mahkemeler Armağan Konyalı Hukuk Haberleri 0 31-07-2007 11:46


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04403710 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.