Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kötü niyetli koca

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 06-07-2015, 10:32   #1
detay82

 
Varsayılan Kötü niyetli koca

Herkese merhabalar,
Taraflar, hazırladıkları protokole, edinilmiş mal olan bir taşınmazın satılacağını, satıldıktan sonra satış bedelinin 1/2 si ile 10.000 TL maddi manevi tazminatın davacıya ödeneceğini kararlaştırmışlardır. Mahkeme de, tazminatın taşınmazın satışından sonra davacıya ödenmesine karar vermiştir. Bu karar da 24.07.2014 te kesinleşmiştir. Ancak koca, protokol ve ilamda satış için bir süre belirlenmediğinden kötü niyetli olarak, eşini mağdur etmek için taşınmazı satmamaktadır.

Tazminat yönünden ilamlı icra takibi yapılsa, hükmün infazında tereddüt var, hakim tavzihe sıcak bakmıyor.
Katılma alacağına ilişkin açılacak davada bu tazminat istense kesin hüküm nedeniyle reddedilme itirazı var.
Bu arada tazminatın zamanaşımına uğrama ihtimali de var.

Bu durumda,
a. Aile mahkemesinden, söz konusu taşınmazın satışını, satış parasından davacıya katılma alacağı ve tazminatın ödenmesini istemek mümkün müdür?
b. Katılma alacağına ilişkin belirsiz alacak davası içerisinde tazminatın da tahsili istemek mümkün olur mu?
c. Katılma alacağı ve tazminatı almak için doğru yöntem ne olmalıdır?
Old 06-07-2015, 13:37   #2
Av. D. Koca

 
Varsayılan

6100 Sayılı HMK m. 305'e göre hükmün icrasında tereddüt uyandırıyorsa, tereddütün giderilmesi gerekiyor ama hakimin tavzih yoluna yanaşmadığını belirtmişsiniz.


4721 S. T.M.K. m. 2 "Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır.

Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.


Sayın meslektaşım, bu durumda sözleşmeye dayalı uyuşmazlıklarda sık sık uygulanan "Dürüst Davranma İlkesi'ne" dayanarak, a şıkkında belirttiğiniz yöntemi uygulardım.

Zira "Protokol, hukuki niteliği itibariyle Medeni Kanun hükümlerinden kaynaklanmakta ise de; genel sözleşme hükümlerine tabidir." (T.C.YARGITAY 3. H.D.E:2003/1941-K: 2003/2097-T:4.3.2003)

Ve TBK, TMK'nın beşinci kitabıdır.

Karşı tarafın protokol ile yüklenmiş olduğu bir borç vardır. Ve karşı taraf işbu edimini yerine getirmekten, kanun ve protokoldeki boşluktan faydalanarak, "dürüst davranma ilkesine" rağmen kaçınmaktadır. Protokol, sözleşme hükümlerine tabi olduğundan, "somut olayda, haksız yere(hakkını kötüye kullanarak) protokol-sözleşme edimlerini yerine getirmeyen/protokol-sözleşmeye aykırı davranan tarafa karşı, protokol gereğince edimlerinin aynen yerine getirilmesini talep edebilmeliyiz." düşüncesindeyim.


Ancak öncelikle, TMK'nın Dürüst Davranma İlkesi'ni de içerecek bir açıklama ile ihtar çekmenizi öneririm.

İyi Günler...
Old 06-07-2015, 14:29   #3
detay82

 
Soru

Bugün iki tane aile ve bir tane de icra mahkemesi ile konu hakkında görüştüm.

Görüşleri aynen şöyle:

İcra hakimi: Tazminat yönünden ilamlı takip yapmanız uygun değildir. Tazminatlar, prtokolle satıştan sonraya bağlandığından, Asliye Hukuk Mahkemesinden satışa icbar ve alacak davası açın...

1. Aile Hakimi: Protokole dayalı alacak davası açın

2. Aile hakimi: Makul süre geçmiş olması nedeniyle, taşınmazın değerinin tespitini ve 1/2 si ile tazminatın tarafınıza ödenmesi için dava açın, ayrıca protokol maddesine hakimin müdahalesini de isteyebilirsiniz şeklinde oldu.

Tabi benim planlarım da alt üst oldu
Old 06-07-2015, 14:42   #4
detay82

 
Varsayılan

Sanırım yapacağım şey şu olacak:

Protokole dayanarak, her ne kadar kesinleşmiş boşanma kararında ve protokolde tazminatın taşınmazın satışından sonra ödeneceği kabul edilmişse de davacının kötü niyetli davrandığı, makul süre içerisinde satış yapmadığı, davalının tazminat ve dairedeki alacağını ödemediği gerekçesiyle;

Aile mahkemesi'ne
1. Protokolde geçen, taşınmazın satışından sonra tazminat ve alacağın ödeneceğine ilişkin hükmün açık ve net olmaması ve davacının suistimali nedeniyle iptaline,
2. Sonrasında, taşınmazın satılmasına, satış parasından davacının, tespit edilecek olan, protokolde geçen hakkı olan payın ve tazminatın bu satış bedelinden alınarak davacıya verilmesine,bu istemimiz kabul görmediğinde ise
3. Taşınmazın değerinin tespit edilerek 1/2 sinin ve tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesi için dava açacağım.

Ancak kafam hala çok karışık!
Old 06-07-2015, 15:27   #5
detay82

 
Varsayılan

Aile mahkemesine hitaben yazdığım, dava dilekçesi en nihayetinde şu şekilde oldu. Demlenmesi için yine de bir süre bekleyeceğim

AÇIKLAMALAR KISMINDAN
3. Boşanma ilamı ve protokolünde tazminatın taşınmazın satışından sonra ödenmesine karar verilmiş olması ancak davalının söz konusu taşınmazı makul süre geçmiş olmasına rağmen satmaması dürüstlük kuralları ile bağdaşmadığı gibi davacının haklarının sürüncemede kalmasına ve zamanaşımına uğramasına neden olacaktır. Bu nedenle, belirsiz bir süre için, davalının taşınmazını satışını beklemek hakkaniyete aykırı olacaktır.

5. Davalı, tazminat ve katılma alacağı ödeme edimini yerine getirmediğinden davacının, 15.000 TL maddi ve manevi tazminat alacağı ile boşanma protokolü doğrultusunda davada geçen taşınmazdaki alacağının tespit edilerek davacıya ödenmesi için işbu davanın açılması gerekmiştir.

İSTEM VE SONUÇ : ... davada geçen ...nolu bağımsız bölümün değerinin bilirkişi vasıtasıyla tespit edilerek; protokol ve yasa gereği davacıya düşen alacağının, bilirkişi incelemesi ile tespit edilerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, şimdilik taşınmaza ilişkin 1.000 TL alacağının, boşanma kararının kesinleştiği 24.07.2014 tarihinden ve protokolde geçen 10.000 TL maddi ve manevi tazminat adı altındaki alacağın 25.07.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine...
Old 08-07-2015, 10:38   #6
Av. D. Koca

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım, benim önerim ile 2. maddedeki hakimin önerisi uyuşmakta.Zaten hali hazırda bir protokol var. O protokolün uygulanması yeterli. Bu nedenle ben o yolu takip ederdim.

1. maddedeki talebiniz daha çok, kesinleşme öncesi için yani temyize uygun gibi gözüküyor. Kesinleşmeden sonra protokolün, hakkın kötüye kullanılması nedeniyle iptal edilebileceğine dair bir Yargıtay kararı var mı elinizde?



İyi Günler.
Old 08-07-2015, 11:43   #7
detay82

 
Varsayılan

Ancak aklımda bir tereddüt var.

Açacağımız alacak davasında, davalı eş, benim borcum taşınmazın satışından sonra muaccel olacaktır, ayrıca tazminatla ilgili de kesin hüküm var. Bu nedenle davanın reddine karar verilsin derse işin sıkıntıya düşebileceğini öngörmekteyim.

Bu durumda, aile mahkemesinden, terditli olarak, taşınmazın satışına oradan alacakların tahsiline bu kabul görmediğinde ise taşınmazın değerinin tespit edilerek davacının payının ve tazminatın ödenmesini istemek mantıklı olabilir mi?

Dipnot: Taşınmaz toki konutudur. Sanırım davalı henüz tapuyu dahi üzerine almamış.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kötü Niyetli Temyiz Ali Osman Toprak Meslektaşların Soruları 4 03-08-2013 18:22
Kötü Niyetli Eş ve Aile Konutu turanuzun Meslektaşların Soruları 4 28-02-2011 13:42
kötü niyetli zilyed ve tazminat erdal düzgün Meslektaşların Soruları 0 04-04-2010 17:28
Kötü niyetli vasi av_omerolgun Meslektaşların Soruları 2 25-07-2008 16:26


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05596089 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.