Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

peynirden sinek çıkması

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 30-04-2008, 13:30   #1
hırs

 
Varsayılan peynirden sinek çıkması

bir arkadaşım ünlü bir peynir almış .buzdolabına koymuş,birkaç gün sonra peynir kraker kayfi yapmak isteğinden tam peyniri ağzına atacakken içinde
birşey olduğunu fark etmiş ,dikkatlice baktığında peynirin içindeki kara sinek
olduğunu fark etmiş...ertesi gün tüketici hakem heyetine bir dilekçe vermiş.ama ben tespit yaptırıp tazminat davası açmayı düşündüm fakat damacanadaki suyun içinden sakız davasını okuyunca aklım karıştı.düşüncelerinizi paylaşırsanız sevinirim....
Old 01-05-2008, 11:13   #2
Hemocrania

 
Varsayılan

Arkadaşınız peyniri yanlış yerden alıp yemiş, Amerikada olsa muhtemelen " ben bu sineği yesem, hasta olacaktım ,ölüme kadar yolu bile vardı" diyerek peynir şirketi kuracak kadar zengin olabilirdi ama.

Sn Uygarın dediği gibi iade yada değiştirme olacağını düşünüyorum.
Old 01-05-2008, 11:26   #3
Engin Özoğul

 
Varsayılan

Bildiğim kadarıyla bu konuda emsal davalar var. Örneğin rakıdan sinek çıktığında tazminata hükmedildiğini duymuştum. O kararlara erişebilirseniz tazminat davası bakımından işinize yarayabilir.
Old 01-05-2008, 13:16   #4
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Peynirin bir kısmını yedikten sonra sineği farketmiş ise, manevi tazminata hükmedilebileceğini düşünüyorum. Bu tazminatla peynir şirketi kuramazsa da, birkaç kraker alınabilir.
Ne yazık ki bu konudaki mahkeme ve yüksek yargı kararları pek içaçıcı değildir. Bir örnek (ürün adı tarafımdan gizlenmiştir):

T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
E. 2001/9039
K. 2001/12817
T. 25.12.2001
Davacı B.E. vekili Avukat S. (Ç.) T. tarafından, davalı İ. Tic. ve Dağ. A.S. ( .... İçecek Üretim A.Ş. ) aleyhine 19.11.1999 gününde verilen dilekçe ile davalının ürettiği meşrubattaki yabancı cisimlerin davacıyı rahatsızlandırması nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 9.7.2001 günlü kararın Yargıtay da duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 25.12.2001 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili avukat İ. K. ile karşı taraftan davalı vekili Avukat Ş. A. geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, davalı şirketin ürettiği ürünün bozuk olduğu iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir.

Davacı, 1999 yılı Temmuz ayı içinde bir kahveden ... alıp içtiğini, içerken boğazından yabancı bir maddenin geçtiğini hissettiğini, şişeye baktığında siyah parçacıklar gördüğünü, durumu şirket yetkililerine anlattığını ancak bir sonuç alamadığını, midesine giden maddeler nedeniyle 3-4 gün bulantı, kusma ve ishal geçirdiğini, şekerinin 270'c çıktığını, psikolojik olarak çok etkilendiğini ileri sürerek 5 milyar lira manevi tazminatın tahsilini istemiştir.

Davalı vekili ise iddianın doğru olmadığını, davacının 22.6.1999 günü fabrikaya geldiğini, kendisinin gezdirildiğini ve hediyeler verildiğini, manevi tazminat koşullarının oluşmadığını savunmuştur.

Mahkemece, yabancı maddelerin fabrikadaki üretim, dolum sırasında bulaşmış olabileceği gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Davacı, olay günü bir kahveye giderek bir şişe ... alıp içtiğini, içerken boğazından bir şeyler geçtiğini hissetmesi üzerine iğrenme duygusu ile istifra ettiğini, şişeyi yere atıp kırdığını, sonra gidip kasadan dolu iki şişe aldığını, onların içinde de aynı şekilde yabancı maddeler olduğunu ileri sürmekte ve bunlarla ilgili fotoğraflar ibraz etmektedir. Ancak, kendisinin içtiği ve yarım bıraktığını iddia ettiği şişe ortada bulunmadığı için herhangi bir belirleme yapılmış değildir. Başka iki şişede yabancı cisimler olması, davacının içtiği şişede de yabancı cisimler bulunduğuna kanıt teşkil etmez. Davacının böylesine önem verdiği bir olayla ilgili delili yok etmesi, şişeyi yere atıp kırması da hayatın olağan akışı ile bağdaşmamaktadır. Kaldı ki, bu konu ile ilgili tanık ifadeleri de farklıdır. Tanık R.D. davacının ... şişesinin kalanını yere fırlatıp attığını ve kırdığını söylemektedir. Diğer tanık M. D. davacının arkadaşı olup olayın başından sonuna kadar hatta olaydan sonra davacının davalı fabrikaya gittiği sırada da yanında bulunan kişidir. Bu tanık ise şişenin ne olduğunu bilmediğini söylemektedir. Oysa şişenin yere atılıp kırılması, unutulması veya dikkatten kaçması mümkün olmayan bir olaydır.

Diğer taraftan davacı, dava dilekçesinde 1999 yılı Temmuz ayı içerisinde olayın meydana geldiğini belirtmektedir. Tanık M. D. da 18/9/2000 tarihli ifadesinin de davacı ile beraber geçen sene Temmuz ayında Kemeraltına gittiklerini ve olayın meydana geldiğini söylemiştir. Oysa davacının davalı şirkete ait fabrikaya gitmesi ve yetkililerle görüşmesi, dosyadaki belgeye göre 22.6.1999 tarihinde olduğuna göre, dava konusu olayın Haziran ortalarında gerçekleşmiş olması gerekir. Davacının, kendisi için bu denli önemli olduğunu iddia ettiği bir olayın hangi tarihte, en azından hangi ayda meydana geldiğini bilmemesi düşünülemez.

Yukarıda açıklanan nedenlerle olayın gerek gerçekleşme tarihi, gerekse biçimi konusunda kuşkulu bir durum mevcut olup dosyadaki deliller davanın kabulü için yeterli görülmemiştir.

Bu nedenle davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve temyiz davalı yararına takdir edilen 250.000.000 lira duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 25.12.2001 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARSI OY YAZISI

Dosyadaki delillere göre; davacının içinde yabancı maddeler bulunan ... marka şişedeki meşrubatın bir bölümünü içtiğini sabit kabul etmek gerekir. Şişede kalan içeceğin kanıt olarak saklanmamış olması bunun aksinin düşünülmesini gerektirmez. Zira açık şişe içine sonradan da yabancı madde konulabilir. Davacı ise aynı yerden ve aynı kasadan aldığı hiç açılmamış şişelerdeki meşrubatlara delil olarak dayanmış ve bunlarla ilgili dosya içinde bulunan analiz raporuna göre "içinde koyu renkte değişik boyutlarda tanımsız yabancı maddeler bulunduğu" belirlenmiştir. Davalıya ait fabrikada mahkemece yapılan keşif sonrasında düzenlenen bilirkişi raporunda da; tesislerin son derece modern olmasına karşın dolum sırasında yalnızca gözle kontrol yapılması nedeniyle yabancı maddelerin fabrikadaki üretimde dolum sırasında bulaşmış olabileceği olasılığı bulunduğu belirtilmiştir. Saptanan bu olgulara göre yerel mahkemenin hukuka aykırılığı tespit yönündeki belirlenmesinin doğru olduğu düşüncesiyle daire çoğunluğunun bozma görüşüne katılamıyorum.
Old 01-05-2008, 13:37   #5
av.şeyda müjdeci

 
Varsayılan

Çocuklar için üretilen bir makarnanın böceklenmiş olduğunu pişirip yedikten sonra fark eden müvekkilin oğlu için tüketici mahkemesinde açmış olduğumuz maddi manevi tazminat davasında, mahkemece tespit de yaptırmamıza ,ürünün bozuk olduğu ve tüketilmesinin insan sağlığı için zararlı olduğuna ilişkin dosyada bilirkişi raporu da bulunmasına rağmen , mahkemece manevi tazminat talebimiz reddedildi, çok da komik sayılabilecek maddi tazminata hükmedildi. Karar tarafımızca temyiz edildi,Yargıtay onadı,şu an kararın düzeltilmesini talep ettik. Ama sanırım bir sonuç alamayacağız.Sayın Aladağ'ın sunmuş olduğu Yargıtay kararını da emsal göstermiştim,Sayın Özoğul'un bahsettiği sinekli rakı olayına ilişkin kararı da .(Ankara 7.Tüketici Mahkemesi'nce 7.700,00YTL manevi tazminata hükmedilmişti.)Anladım ki Türkiye'de insan sağlığına(hele hele çocuklara) diğer ülkelerdeki gibi çok fazla önem verilmiyor.Saygılarımla
Old 01-05-2008, 13:41   #6
av.şeyda müjdeci

 
Varsayılan

Sayın Aladağ'ın sunmuş olduğu karar değilmiş benim dosyaya sunduğum,sonunu okumamışım
Old 01-05-2008, 15:40   #7
Av.Nilay TOPRAK

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım,aşağıda da görüleceği üzere,peyniri yemek,meşrubatı da içmek gerekiyormuş...Ne acı... İyi çalışmalar.


T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas: 2001/4-272
Karar: 2001/307
Karar Tarihi: 28.03.2001
ÖZET: Davacı, davalıya ait meşrubat şişelerinin içinde yabancı cisim bulunduğunu belirterek manevi tazminat istenmiş bu talep mahkemece reddedilmiştir.Mahkemenin direnmesi üzerine gerekli incelemeler yapıldığında manevi tazminat koşulları bulunmadığı görülmektedir.Bu nedenle bu karar yönünde karar vermek gerekmektedir.
(818 S. K. m. 49)
Dava: Taraflar aras
ındaki manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 22.Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 6/7/1999 gün ve 1999/65-1 999/346 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 25/1/2000 gün ve 1999/9155-2000/449 sayılı ilamiyla; ( ...Dava, manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı, davalıya ait meşrubat şişelerinin içinde yabancı cisim bulunduğunu belirterek manevi tazminat istemiştir. Mahkemece, manevi tazminat koşulları bulunmadığı belirtilerek dava reddedilmiştir.
Davacının yaptırmış olduğu iki ayrı tarihli noter tespit tutanaklarında, üç ayrı meşrubat şişesinin içinde yabancı cisim bulunduğu, kapağın açık olmadığı yazılıdır. Dosyaya sunulan ceza mahkemesi ilamlarında el değmeden üretim yapıldığı yabancı cisimlerin filtreden geçemeyeceği şişe kapağının açılıp içine yabancı cisim konulmasından sonra kapatılabileceği hususlarına işaret edilmektedir. Dosyadaki açıklamalardan dava konusu meşrubat şişelerinin davacı da bulunduğu anlaşılmaktadır. Yerel mahkemece bu şişeler üzerinde teknik bilirkişi tarafından inceleme yaptırılarak fabrikadaki dolumdan sonra içine cisim konulup konulmadığı böyle bir olgunun ihtimal dahilinde bulunup bulunmadığı konusunda uzman olan bilirkişilerden rapor alınmaksızın eksik incelemeyle karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Mahkemece yapılacak iş, belirtilen hususun araştırılmasından sonra varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesinden ibarettir. Bu yönün gözetilmemiş olması bozmayı gerektirmiştir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Karar: Davacı, içmek için aldığı üç adet meşrubat şişesinin içinde yabancı cisimlerin bulunması nedeniyle şişeleri açmadığını, meşrubatı içmediğini, ancak bu olayın kendisinde tüm meşrubatlara karşı tiksinti uyandırdığını, kişilik haklarının zedelendiğini ileri sürerek manevi tazminat istemiştir.
Mahkemenin davanın reddine dair verdiği karar Özel Daire'ce yukarıda açıklanan nedenle bozulmuştur.
Mahkeme, meşrubatın içilmemesi nedeniyle kişisel hakkın zarara uğramadığı, manevi tazminat şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle önceki kararında direnmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.
Sonuç: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, gerekli temyiz ilam harcı peşin alınmış olduğundan, başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 28.03.2001 gününde oyçokluğu ile karar verildi. (¤

Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
alacakılının takibe koyduğu senedin borçluda çıkması Av.Ersin VARGÜN Meslektaşların Soruları 10 29-07-2010 12:02
SSK'lı iken Bağkurdan prim borcu çıkması advocate_demos Meslektaşların Soruları 2 09-07-2007 16:38
Boş çek koçanının elden çıkması külekçi Meslektaşların Soruları 2 25-06-2007 23:06
Kiracının Erken Çıkması Nur Hukuk Soruları Arşivi 2 19-09-2005 13:38


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05212688 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.