Mirasçılara karşı yapılan İlamsız Takipte ,zamanaşımana uğramış bono

Müvekkilin elinde 2005 yılında tanzim edilmiş bono var. Bononun asıl borçlusu 1 sene önce vefat etmiş, biz zamanaşımına uğramış olan bono'yu İlamsız olarak mirasçılara karşı takibe koyduk.
Mirasçılar borçlu olmadıklarını iddia ederek ve Terekenin Borca Batık Olduğunun Tespiti Davası açacaklarından bahisle takibe itiraz ettiler. İtirazlarında imzaya ayrıca ve açıkça itiraz etmediler.( aslında tereke borca da batık değil)
Şimdi sorunumuz şu;
1- İmzaya ayrıca ve açıkça itiraz olmadığına göre zamanaşımına uğramış olan bono İ.İ.K.68/1 anlamında belge sayılır mı ?
2- Bu konu ile ilgili bir tane Yargıtay kararı buldum. Ancak bu kararda karşı taraf asıl borçlu. Benim olayımda ise karşı taraf mirasçılar. Mirasçılara karşıda zamanaşımına uğramış olan bono İ.İ.K.68/1 anlamında belge sayılır mı ?
Bu soruların cevaplarına göre İtirazın Kaldırılması veya İtirazın İptali ,
sizce hangi yolu tercih etmeliyim...Görüşlerinizi ve düşüncelerinizi paylaşır iseniz sevinirim.

Sayın Sufracı,

Yargıtay kararlarına göre Zamanaşımına uğrayan ve imzası inkar edilmeyen bono, temel borç ilişkisi bakımından yazılı delil başlangıcı niteliğindedir.(HGK, 4.4.2007 T. 2007/13-153 E. 2007/183 K)

Bu itibarla yaptığınız icra takibinin temel ilişkiye dayalı olduğu, itirazda borca açıkça itiraz olmamasının ispatı lehinize kolaylaştıracağı, ilgili bononun yazılı delil başlangıcı sayılacağı, temel ilişkinin tabi olduğu zamanaşımı süresi içerisinde açılan takibin zamanaşımını keseceği, işbu iddiaların icra hukuk dışındaki genel mahkemede ileri sürülebileceği hususları dikkate alındığında mirasçılara karşı itirazın iptali yoluna gitmeniz gerekecektir.

Ayrıca borca batıklık açacağınız davada defi olarak dahi ileri sürülebilirse de, tereke hükmen red bile olsa mirasçıların terekeyi benimsediklerini gösterir davranışlarını karşı itiraz olarak ileri sürebilirsiniz.

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2003/5155
Karar: 2003/7562
Karar Tarihi: 08.04.2003

ÖZET : İcra takibinin dayanağı belge İİK.nun 68/1. maddesinde sözü edilen ve mücerret borç ikrarını içeren adi senettir. İİK.nun 62/5. maddesi gereğince borçlu icra dairesine verdiği itiraz dilekçesinde senet altındaki imzayı "ayrıca ve açıkça" reddetmediği için bu takip yönünden senetteki imzasını kabul etmiş sayılır. Bu durumda alacaklı İİK.nun 68/1. maddesinde sayılan ve kendisine itirazın kaldırılması olanağını sağlayan bu belge ile mercie başvurup, borçlunun itirazının kaldırılmasını istemekle haklıdır. Yukarıda açıklanan gerekçe nedeni ile senetteki imzası ikrar edilmiş sayılan ve takip hukuku yönünden geçerli bir ödeme belgesi sunamayan borçlunun itirazının kaldırılması yönündeki mercii kararı yasaya ve yukarıda açıklanan kurallara uygun olup onanmayı gerektirir.
(2004 S. K. m. 62, 68)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının bozulmasını mutazammın 24.12.2002 tarih, 26334/27484 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: Alacaklı vekili tarafından borçlu Bedriye Taşçı hakkında genel haciz yolu ile icra takibine geçilmiş ve borçluya gönderilen 49 örnek ödeme emri 14.03.2002 tarihinde tebliğ edilmiştir. Borçlunun İİK.nun 62/1. maddesinde yazılı yedi günlük süre içerisinde icra dairesine başvurarak "borca itiraz ettiği" dayanak belge altındaki imzasına karşı çıkmadığı anlaşılmıştır. İcra takibinin dayanağı belge İİK.nun 68/1. maddesinde sözü edilen ve mücerret borç ikrarını içeren adi senettir. İİK.nun 62/5. maddesi gereğince borçlu icra dairesine verdiği itiraz dilekçesinde senet altındaki imzayı "ayrıca ve açıkça" reddetmediği için bu takip yönünden senetteki imzasını kabul etmiş sayılır. Bu durumda alacaklı İİK.nun 68/1. maddesinde sayılan ve kendisine itirazın kaldırılması olanağını sağlayan bu belge ile mercie başvurup, borçlunun itirazının kaldırılmasını istemekle haklıdır. Yukarıda açıklanan gerekçe nedeni ile senetteki imzası ikrar edilmiş sayılan ve takip hukuku yönünden geçerli bir ödeme belgesi sunamayan borçlunun itirazının kaldırılması yönündeki mercii kararı yasaya ve yukarıda açıklanan kurallara uygun olup, onanması gerekirken bozulduğu anlaşılmakla karar düzeltme istemi kabul edilmelidir.
Sonuç: Alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 24.12.2002 tarih ve 2002/26334-27484 sayılı bozma kararının kaldırılmasına ve mercii kararının yukarıda açıklanan nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.nun 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA, mercii kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına mahal olmadığına, 08.04.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.