28-05-2009, 00:12 | #1 |
|
Devamsizlik Nedenİyle İŞ Akdİ Feshİnde Cumartesİ GÜnÜnÜn Etkİsİ
Sayın Üyeler,
Bildiğiniz üzere, İş K. m.25/II-g bendinde " İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi." haklı fesih nedeni olarak sayılmıştır. Yine İş K. m.46 Gerekçesi "Bu Kanunun 63 üncü maddesi ile iş sürelerinde sözleşmelerle esnekleşme yapılması yolu açıldığından, hafta tatilinin mutlaka 6 iş günü çalışılmış olmasına bağlı olmaksızın 7 günlük bir zaman dilimi içinde en az 24 saat dinlenme (hafta tatili) verilmesi esası kabul edilmiştir. Madde metninden, çalışılmadığı halde iş sürelerinden sayılan hallerle ilgili üçüncü fıkranın (a) bendinde yeni getirilen iş süreleri sistemine göre cumartesi günleri çalışılıp çalışılmadığına bakılmaksızın iş günü sayıldığından ve cumartesi günü yarım gün çalışılmasının da artık bir anlamı olmadığından, cumartesi gününe ilişkin cümle çıkarılmıştır." şeklinde düzenlenmiştir. Hukuki Olay: Personel A, şirketinde cumartesi çalışması yapılmadığı ve kendisine de cumartesi çalışılacağı yazılı olarak bildirilmediği halde 1 ay içinde 2 cumartesi (9.5.2009, 16.05.2009) ve 18.05.2009 pazartesi günü işe izinsiz olarak gitmediği gerekçesi ile iş akdi fesih edilmiştir. Soru: 1. İş akdi feshinde cumartesi işe gidilmemesi devamsızlık hesabında dikkate alınır mı? 2. İşe gitmediği ilk cumartesi (çalışma günü olduğu kabul edilse dahi) işe gitmediği için tutanak düzenlenerek personele tebliği gerekmez mi? Cevaplarınız ve konuya getireceğiniz açılımlar için şimdiden teşekkür ederim. Saygıyla |
28-05-2009, 10:27 | #2 |
|
Sayın meslektaşım,
İş sözleşmesinde ya da işyerinde uygulanan bir TİS varsa bu sözleşmede cumartesi gününün akdi tatil olduğuna ilişkin bir hüküm yoksa cumartesi günü iş günüdür. Buna ilişkin olarak aşağıda bir kararı sizinle paylaşıyorum. Burada sizin için önemli olan işverence devamsızlık konusunda tutanak tutulup bu tutanakların müvekkilinize tebliğ edilip edilmediği, işçinin devamsızlığına ilişkin haklı ve geçerli bir mazeretetinin bulunup bulunmadığının bildirilmesininin istenip istenmediği, mazeret bildirmediği takdirde iş sözleşmesinin feshedileceğinin ihtar edilip edilmediği ve nihayetetinde bütün bunların yasanın 26. maddesinde öngörülen 6 işgünlük hakdüşümü süresi içerisinde yapılıp yapılmadığı hususlarıdır. Kolay gelsin... Saygılarımla. T.C. YARGITAY 9.Hukuk Dairesi Esas: 2005/9130 Karar: 2005/37130 Karar Tarihi: 24.11.2005 ÖZET: Davalı işveren davacının işe giriş-çıkış saatlerini gösteren ve bilgisayardan çıktığı anlaşılan çizelgeleri dosyaya ibraz etmiştir. Davacı tarafından da itiraz edilmeyen bu listeye davacı imzasını taşımadığı gerekçesi ile itibar edilmemesi hatalıdır. Teknolojik gelişmeler sonucu kart basma veya kart tanıtım sureti ile işyerlerinde işe giriş ve çıkışlar denetlenebilmektedir. Bilgisayar kayıtlarının böyle bir uygulama sonucu belirlenip belirlenmediği saptanmadan bu belgelere değer verilmeden tanık ifadeleri ile sonuca gidilmesi hatalıdır. (4857 S. K. m. 41, 46) (1475 S. K. m. 14) (YHGK 03.07.2002 T. 2002/9-564 E. 2002/572 K.) Dava: Davacı, fazla mesai ücreti, resmi - dini ve milli bayram paraları ile hafta sonu çalışma ücretinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Karar: 1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davalı işveren davacının işe giriş-çıkış saatlerini gösteren ve bilgisayardan çıktığı anlaşılan çizelgeleri dosyaya ibraz etmiştir. Davacı tarafından da itiraz edilmeyen bu listeye davacı imzasını taşımadığı gerekçesi ile itibar edilmemesi hatalıdır. Teknolojik gelişmeler sonucu kart basma veya kart tanıtım sureti ile işyerlerinde işe giriş ve çıkışlar denetlenebilmektedir. Bilgisayar kayıtlarının böyle bir uygulama sonucu belirlenip belirlenmediği saptanmadan bu belgelere değer verilmeden tanık ifadeleri ile sonuca gidilmesi hatalıdır. 3- İş Yasasına göre cumartesi günü çalışma günü olduğundan cumartesi günü içinde hafta tatili alacağı hesaplanarak kabulüne karar verilmesi hatalıdır. 4- Hukuk Genel Kurulunun dairemizce de benimsenen 3.7.2002 tarih ve 2002/9-564 E, 2002/572 K. Sayılı kararına göre kıdem tazminatı alacağı dışında kalan diğer alacakların ıslahla arttırılan miktarlarına ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken hükmolunan tüm miktarlara dava tarihinde faiz yürütülmesi de isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.11.2005 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤) |
29-05-2009, 00:33 | #3 |
|
Sayın Meslektaşım,
Cevabınız için teşekkür ederim. İşveren gidilmeyen günler için tutanak tutmamış ve geçerli mazeretinin olup-olmadığını da sormamıştır. İşyerinde sürekli olarak cumartesi günleri çalışma yapılmamaktadır. İşe iade davası açmak için kolları sıvadım Saygıyla |
29-05-2009, 07:10 | #4 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sayın sseker, Bence cumartesi gününü bir tarafa bırakalım. Çünkü sorunuzun cevabı bence o günün "cumartesi" olmasında saklı değil. örneğin, İşçi iş sözleşmesi yaptı: salı, çarşamba, perşembe ve cuma günleri çalışacak. Pazartesi işe gelmeyen işçiye, "pazartesi bir çalışma günüdür, devmasızlık yaptın" diyemeyiz. Keza işçi, sözleşmesi gereği sadece cumartesi ve pazar günleri çalışıyorsa, işçi de "pazar günü çalışma günü değildir, o sebeple işe gelmedim" diyemez. Netice itibariyle, İş sözleşmesi (+ TİS, işyeri uygulamaları, iç yönetmelik ve sair benzer kaynalar) gereğince, cumartesi günü işçinin çalışması gereken bir gün mü değil mi ona bakmalıyız. Siz işyerinde cumartesi günleri çalışma yapılmadığını söylüyorsunuz, bu halde cumartesinin yasada çalışma günü olarak belirlenmiş olması devamsızlık için yeterli değildir. Ancak:
Böyle bir yazılı bildirim zorunluluğu her zaman yoktur. Son olarak şu da belirtilmeli ki, işveren 25/II'ye göre fesih yaparken savunma alma zorunluluğu yoktur. Saygılar |
29-05-2009, 10:40 | #5 |
|
Sayın sseker
Cumartesi günü işyerinde çalışma olmadığından işçinin işyerine gelmemesi haklı bir nedene dayanmaktadır. İşçi işyeri uygulamasından kaynaklanan akdi izin hakkı nedeniyle işe gelmemiştir. Dolayısıyla işe iade davası açacaksanız yapılan feshin haksız olduğunu tanık beyanlarıyla ispatlayabilirsiniz. Kıdem tazminatı talep edecekseniz yine tanık beyanlarıyla feshin haksız olduğunu ispatlayabilirsiniz. İkinci sorunuz bakımından ise tutanağın tebliğinin zorunlu olmadığı fikrindeyim. İşverenin işçiye mazereti olup olmadığını sorması zorunlu değilse de yargılama aşamasında işçinin bir mazeret sunması ihtimaline binaen bunu fesihten önce yapmakta fayda var. Ancak bu halde de altı günlük fesih süresi bakımından uygulamada sıkıntı yaşanmakta. O nedenle mazereti sormanın da sormamanın da yaratabileceği sıkıntılar var. Ancak dediğim gibi mazereti sormak ya da tutanağı tebliğ etmek zorunlu değil. Tutanakların |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
İŞ Akdİnİn Feshİnde Şekİl | idris sağlam | Meslektaşların Soruları | 7 | 02-03-2009 22:42 |
İş Kanununa ve BK ya göre HİZMET AKDİ | Av.Elvan Akkaya | Borçlar Hukuku Çalışma Grubu | 5 | 25-12-2008 00:21 |
Hukuk Ve Devamsizlik | stalin | Hukuk Lisans Eğitimi | 3 | 06-12-2007 11:56 |
duruşma gününün tebliğ edilmemesi | sincap | Meslektaşların Soruları | 5 | 24-07-2007 18:25 |
İŞ Akdİnİn İŞcİ Tarafindan Ücretİn Ödenmemesİ Nedenİyle Bİldİrİmsİz Feshİnde SÜre | mslmklvz | Meslektaşların Soruları | 3 | 28-05-2006 20:09 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |