Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yeniden Evlenme Şartına Bağlı Borcun Hukuki Geçerliliği ?...

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 04-01-2011, 23:50   #1
av.cevat

 
Varsayılan Yeniden Evlenme Şartına Bağlı Borcun Hukuki Geçerliliği ?...

Merhaba Arkadaşlar;
İlk defa karşı karşıya kaldığım bir boşanma hükmüne istinaden tapu iptal ve tescil davasında davalı vekiliyim.Boşanma hükmü kesinleşmiş ve karar " (A) yeniden evlendiği takdirde, şuan kooperatif hissesi olan ve henüz tapusu bulunmayan dairenin ,tapusu alındığı takdirde 1/2 oranında müşterek çocuk adına tescil ettirmesine" şeklindedir.Müvekkil yeniden evlenmiş, bu evlilik sürerken kooperatif ödemesi devam etmiş, nihayetinde dairenin tapusunu almıştır.Karşı tarafta evlenmiştir.Ancak karşı taraf velayeti kendisinde bulunan küçük çocuk adına velayeten tapu iptal ve tescil davası açmıştır.
Müvekkil karşı tarafın kötü niyeti nedeniyle tapunun bölünmesini istememektedir.
Dava aile mahkemesinde görülmektedir. Borçlar Kanunu md.19-20 yönünden düşündüğümde hükmün kişinin hak ve özgürlüklerini bağlayıcı bir şarta bağlandığından geçersiz olması gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda fikirlerinizi paylaşırmısınız?
Old 05-01-2011, 00:03   #2
Av.Suna SOYDAŞ

 
Varsayılan

Bence de kişi hak ve özgürlüklerine aykırı bir hüküm verilmiş. Öncelikle bu durumu belirterek kesinleşmiş boşanma hükmünün kanun yararına bozulması için C.Başsavcılığına müracaatta bulunun. Her ne kadar sizin karar bozulmasa da tapu davasında da bu konuyu ileri sürerek itirazda bulunursunuz.burada bana göre boşanma tarihindeki koop.dairenin mevcut durumuna göre eski eşin katkı payı davası açması gerekmektedir.
Old 05-01-2011, 00:12   #3
av.cevat

 
Varsayılan

SEVGİLİ MESLEKTAŞIM,
Öncelikle teşekkür ederim. C.Başsavcılığı fikrinizi düşünmemiştim doğrusu.Anlaşmalı boşanma ve protokolde karşı taraf evin üzerinde hiçbir talebim yoktur demiş.Ancak duruşma sırasında böyle bir talep getirmiş.Müvekkilse iyiniyetle tamam demiş.Ancak boşanmanın üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen sorun gündemde. Karşı tarafın daire üzerinde katkısı olmadığı gibi çoğunluğu müvekkilin trafik kazasında ölen eşinden kalan mirasla edinilmiş.
Old 05-01-2011, 04:45   #4
av.murat kılıç

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.cevat
Merhaba Arkadaşlar;
İlk defa karşı karşıya kaldığım bir boşanma hükmüne istinaden tapu iptal ve tescil davasında davalı vekiliyim.Boşanma hükmü kesinleşmiş ve karar " (A) yeniden evlendiği takdirde, şuan kooperatif hissesi olan ve henüz tapusu bulunmayan dairenin ,tapusu alındığı takdirde 1/2 oranında müşterek çocuk adına tescil ettirmesine" şeklindedir.Müvekkil yeniden evlenmiş, bu evlilik sürerken kooperatif ödemesi devam etmiş, nihayetinde dairenin tapusunu almıştır.Karşı tarafta evlenmiştir.Ancak karşı taraf velayeti kendisinde bulunan küçük çocuk adına velayeten tapu iptal ve tescil davası açmıştır.
Müvekkil karşı tarafın kötü niyeti nedeniyle tapunun bölünmesini istememektedir.
Dava aile mahkemesinde görülmektedir. Borçlar Kanunu md.19-20 yönünden düşündüğümde hükmün kişinin hak ve özgürlüklerini bağlayıcı bir şarta bağlandığından geçersiz olması gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda fikirlerinizi paylaşırmısınız?

Kararda kişinin hak ve özgürlüklerinin kısıtlandığını düşünmüyorum. Şarta bağlı tazminat gibi görünüyor.
Karar "(A) ilgili g.menkulün yarı hissesini çocuğun üstüne yapmadan evlenemez" şeklinde olsaydı kişinin hak ve özgürlüklerini kısıtlardı diye düşünüyorum.
Old 05-01-2011, 15:56   #5
av.cevat

 
Varsayılan

Sayın Av.Murat KILIÇ," yeniden evlendiği takdirde tapunun yarısını çocuk adına tescil ettirecek " ile "gayrimenkulün yarı hissesini çocuğun üstüne yapmadan evlenemez" arasında anlam olarak ne gibi fark var?Her durumda da tapunun bölünmesi A nın yeniden evlenmesi şartına bağlanmış."Bir şart ,suç işlemeye teşvik edici bulunur,kamu düzeni ve kamu yararına ters düşer,kişinin hak ve özgürlüklerini kısıtlar,şahsiyet haklarından fedekarlık ve feragat etmeye zorlayıcı nitelik taşırsa kanuna aykırılığı yüzünden geçersizdir."Bk.md.19.
Old 05-01-2011, 16:14   #6
av.murat kılıç

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.cevat
Sayın Av.Murat KILIÇ," yeniden evlendiği takdirde tapunun yarısını çocuk adına tescil ettirecek " ile "gayrimenkulün yarı hissesini çocuğun üstüne yapmadan evlenemez" arasında anlam olarak ne gibi fark var?Her durumda da tapunun bölünmesi A nın yeniden evlenmesi şartına bağlanmış."Bir şart ,suç işlemeye teşvik edici bulunur,kamu düzeni ve kamu yararına ters düşer,kişinin hak ve özgürlüklerini kısıtlar,şahsiyet haklarından fedekarlık ve feragat etmeye zorlayıcı nitelik taşırsa kanuna aykırılığı yüzünden geçersizdir."Bk.md.19.

Bu ikisi arasında çok fark var. Birincisi malın üzerinde tasarruf yapıyor ikincisi insana sıkı sıkıya bağlı haklar üzerinde tasarruf yapıyor. Kişiye sıkı sıkıya bağlı haklar üzerinde şarta bağlı sözleşmeler batıldır diye düşünüyorum.
Old 05-01-2011, 17:42   #7
av.cemile

 
Varsayılan

Doğrusu pek anlamadım, A ve B boşanmış, A adına ödenen bir kooperatif hissesi var. Boşanma bittikten sonra da ödemesi devam etmiş ve tapu A adına çıkmış. A bu arada başkası ile evlenmiş, B de evlenmiş. A yeniden evlenirse tapu da çıkmışsa taşınmazın yarı hissesi A ve B nin müşterek çocukları üzerine tescil edilecek gibi bir anlaşma mı bu...
Satış vaadi sözleşmesi gibi düşünülemez mi?
Noterden yapılması gerekiyor...Yapılmamış. Geçersizlik ileri sürülemez mi?

Gerçi ben de bu tarz şartların batıl olduğunu düşünüyorum.
Old 06-01-2011, 11:49   #8
av.cemile

 
Varsayılan

Gerçi satım vaadinden sözedilemez.
Şarta bağlı sözleşme...
Fikret Eren Der ki kitabında: BK: 155'e göre hukuka ve ahlaka aykırı bir yapma veya yapmama fiili şart olarak gösterilmişse böyle bir şarta bağlı borç(alacak) batıldır. Aslında bu madde BK. 20 md. nin tekrar ve teyidinden ibarettir. Örneğin A, B ye karısını Boşaması veya öldürmesi şartı ile otomobil bağışlamayı taahhüt etmişse buradaki şart hukuka ve ahlaka aykırı olduğundan bağışlama taahhüdü de batıl olur. Prof. Dr. Fikren Eren-Borçlar Hukuk Genel Hükümler-Beta-10. Bası-shf.1122

Özellikle boşanma şartına bağlı bağış ifadesine dikkat çekmek isterim.
Old 06-01-2011, 16:09   #9
Av.Suna SOYDAŞ

 
Varsayılan

Ben de sözleşmenin batıl olduğu konusunda ısrar ediyorum. Muhtemelen anlaşmalı olarak dava bitirildiği için temyiz de edilmemiş ve bu şekilde kesinleşmiştir. Kanun yararına bozma yoluna gitmeniz ve asıl davada bu konuyu ve sözleşmenin batıl olduğunu yönünde direnmeniz gerekir diye düşünüyorum.
Old 06-01-2011, 17:57   #10
av.cevat

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suna SOYDAŞ
Ben de sözleşmenin batıl olduğu konusunda ısrar ediyorum. Muhtemelen anlaşmalı olarak dava bitirildiği için temyiz de edilmemiş ve bu şekilde kesinleşmiştir. Kanun yararına bozma yoluna gitmeniz ve asıl davada bu konuyu ve sözleşmenin batıl olduğunu yönünde direnmeniz gerekir diye düşünüyorum.

Evet Suna Hanım, bende devam eden davada savunmamı bu yönde hazırlayıp, karar kesinleştiği içinde yargılamanın iadesi yoluna başvurmayı düşünüyorum.Saygılar.
Old 06-01-2011, 18:08   #11
av.cevat

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.cemile
Doğrusu pek anlamadım, A ve B boşanmış, A adına ödenen bir kooperatif hissesi var. Boşanma bittikten sonra da ödemesi devam etmiş ve tapu A adına çıkmış. A bu arada başkası ile evlenmiş, B de evlenmiş. A yeniden evlenirse tapu da çıkmışsa taşınmazın yarı hissesi A ve B nin müşterek çocukları üzerine tescil edilecek gibi bir anlaşma mı bu...
Satış vaadi sözleşmesi gibi düşünülemez mi?
Noterden yapılması gerekiyor...Yapılmamış. Geçersizlik ileri sürülemez mi?

Gerçi ben de bu tarz şartların batıl olduğunu düşünüyorum.
Evet Av.Cemile Hanım; boşanma hükmünde kesinleşmiş karar aynen " A yeniden evlendiği takdirde,şuan kooperatif hissesi ve tapusu henüz çıkmayan dairenin tapusu çıktığında müşterek çocuk adına 1/2 oranında tescil ettirmesine" şeklinde. Yani A evlenmediği sürece tapuyu bölmesine gerek yok,amaa evlenirse tapuyu bölecek.
Old 06-01-2011, 18:43   #12
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Madde 19 - Bir akdin mevzuu, kanunun gösterdiği hudut dairesinde, serbestçe tayin olunabilir.


Alıntı:
Yazan av. cemile
Fikret Eren Der ki kitabında: BK: 155'e göre hukuka ve ahlaka aykırı bir yapma veya yapmama fiili şart olarak gösterilmişse böyle bir şarta bağlı borç(alacak) batıldır. Aslında bu madde BK. 20 md. nin tekrar ve teyidinden ibarettir. Örneğin A, B ye karısını Boşaması veya öldürmesi şartı ile otomobil bağışlamayı taahhüt etmişse buradaki şart hukuka ve ahlaka aykırı olduğundan bağışlama taahhüdü de batıl olur. Prof. Dr. Fikren Eren-Borçlar Hukuk Genel Hükümler-Beta-10. Bası-shf.1122
Alıntı:
Yazan Av.Suna SOYDAŞ
Ben de sözleşmenin batıl olduğu konusunda ısrar ediyorum.



Mahkemenin aldığı boşanma kararı bir sözleşme mı?
Borçlar kanunu hükümleri mahkeme kararlaına uygulanır mı?

Saygılarımla
Old 06-01-2011, 19:46   #13
av.cevat

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gemici
Mahkemenin aldığı boşanma kararı bir sözleşme mı?
Borçlar kanunu hükümleri mahkeme kararlaına uygulanır mı?

Saygılarımla

Sayın Gemici;
Olay Mahkeme Kararından doğan şarta bağlı bir borç niteliğinde diye düşünüyorum.Karşı tarafta bunu alacak olarak kabul edip tescilini talep ediyor. Dolayısıyla Borçlar Kanununa girmiyor mu?
Old 06-01-2011, 21:28   #14
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.cevat
Sayın Gemici;
Olay Mahkeme Kararından doğan şarta bağlı bir borç niteliğinde diye düşünüyorum.Karşı tarafta bunu alacak olarak kabul edip tescilini talep ediyor. Dolayısıyla Borçlar Kanununa girmiyor mu?

Sayın av.cevat,
Borçlar Kanunu kişiler arasındaki hukuki muameleleri düzenler. Sözleşme yapma ve borç altına girme konularında bazı sınırlamalar getirmiştir kanun. Bu sınrlamaların amacı sözleşme yaparken zayıf olan tarafın korunması ve belirli durumlarda hukuka ve ahlaka aykırı sözleşme şartlarını yasaklıyarak toplum düzeninin korunmasıdır.

Olayımızda, tarafların rızası yönünde olmuş olsa bile, sözleşmeye dayalı bir borç değil, kaynağını mahkeme kararında bulan bir borç ilişkisi vardır.

Kesinleşmiş bir mahkeme kararını ortadan kaldırmaya, iptal etmeye çalışıyorsunuz kısacası. Kanun yararına bozma koşullarının oluştuğu düşüncesinde değilim.

Ayrıca, sözleşme şartı olmuş olsa bile, çocuğun nafaka ve miras haklarını koruyan bir şartın, kanuna ve ahlaka aykırı bir şart olduğu düşüncesinde değilim, çünkü eşin evlenmesini engelliyerek, şahsiyet haklarına halel getirecek bir şart değil, söz konusu şart.

Saygılarımla
Old 06-01-2011, 23:14   #15
av.cevat

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gemici
Sayın av.cevat,

Ayrıca, sözleşme şartı olmuş olsa bile, çocuğun nafaka ve miras haklarını koruyan bir şartın, kanuna ve ahlaka aykırı bir şart olduğu düşüncesinde değilim, çünkü eşin evlenmesini engelliyerek, şahsiyet haklarına halel getirecek bir şart değil, söz konusu şart.

Saygılarımla
Sayın Gemici;
İlginiz ve yorumlarınız için öncelikle teşekkür ederim. Ancak cevabınızın bu kısmını benimsemedim doğrusu. babaya rağmen çocuğun nafaka ve miras hakkını korumak...Çocuk her şartta zaten babanın mirasçısıdır.Ve bahse konu davada da çocuk babanın altsoy olarak tek mirasçısıdır.
Eğer hükümde " (A) yeniden evlendiği takdirde tapunun tesciline" yerine ,kooperatif hissesi dairenin tapusu alındığında 1/2 'nin çocuk adına tesciline " denseydi sizinle aynı fikirde olabilirdim.Ama salt evlenme şartına bağlanması insanın hak ve özgürlüğünü kısıtlayıcı bir karardır,kanuna aykırıdır diye düşünüyorum.
Saygılarımla.
Old 06-01-2011, 23:23   #16
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.cevat
babaya rağmen çocuğun nafaka ve miras hakkını korumak...Çocuk her şartta zaten babanın mirasçısıdır.Ve bahse konu davada da çocuk babanın altsoy olarak tek mirasçısıdır.

Çocuk annenin mirasçısı değil mi peki?
Aslına bakarsanız miras konusu önemli de değil burada, önemli olan kesinleşmiş bir mahkeme kararının oluşu ve sizin bu kararı kabul etmeyişiniz. Doğruluğunu kabul etmediğiniz bu kararı nasıl ortadan kaldıracaksınız, ne yapacaksınız?

Saygılarımla
Old 06-01-2011, 23:48   #17
Av.Suna SOYDAŞ

 
Varsayılan

Taraflar arasında boşanma konusunda bir sözleşme yapılmış ve mahkeme bu sözleşmeyi onaylayarak boşanma kararı vermiştir. Burada asıl karar boşanma kararıdır. taraflar arasındaki protoklü mahkeme boşanma protokolü olarak onaylamıştır. Burada bana göre yanlış olan kanuna, ahlaka ve adaba aykırı bir protokol şartını mahkemenin onaylaması. Karar temyiz de edilmediğinden Yargıtay denetiminden geçmemiştir. Bu sebeple boşanma ile ilgili yargılamamnın yenilenmesi değil, C.Başsavcılığı kanalı ile hükmün kanun yararına bozulmasını talep edilmesi daha doğru olur. Ayrıca aslında tapu davasına bakan mahkeme de bu protokol şartının geçersiz olduğunu re'sen göz önüne almalıdır. Selamlar
Old 07-01-2011, 12:41   #18
Avukaat

 
Varsayılan

Hukuki bir görüş değil de farklı bir bakış açısından olaya baktığımı belirterek şu yorumu eklemek istiyorum;

adı geçen olayda müvekkilinizin yeniden evlendiğini belirtmişsiniz. bu evlilikten de 1 çocuk olsun. Şimdi; ilk evlilikten olan çocuğun bu evlenmeden önceki ve evlendikten sonraki miras haklarını düşünün. Protokole eklenen maddenin asıl sebebi müvekkilinizin yapacağağı evliliği engellemek değil, müşterek çocuğun miras hakkını korumak amaçlı olduğunu düşünüyorum.
Old 07-01-2011, 13:21   #19
av.cemile

 
Varsayılan

B de evlenmiş ama onun için böyle bir şart öngörülmemiş. A evlenirse taşınmazın yarı hissesini müşterek çocuğa verecek.

kesinlikle şarta bağlı borç doğuran bir sözleşme var ortada ve Borçlar Kanunu hükmü uygulanır diye düşünüyorum. Zaten B tarafından ilamın icrası talep edilmemiş, protokol nedeni ile şart gerçekleştiğinden tapu iptali ve tescil talep edilmiş.
Sayın Av. Suna Soydaş'ın dediği yönteme de başvurulabilir. Ancak açılmış bir tapu iptali ve tescil davası olduğuna göre bu davada bahsettiğimiz gerekçelerle davanın reddini talep etmek daha makul ve pratik görünüyor. Kaldı ki ben de mahkememenin BK:19. maddeyi kendiliğinden gözetmesi gerektiğini düşünüyorum.
Old 07-01-2011, 13:24   #20
av.cemile

 
Varsayılan

Miras hakkının engellenmesi diye düşünürseniz bu sefer de sonraki evlilikten olma çocuğun miras hakkını bölmüş, engellemiş oluyorsunuz. Mirasçılardan hangisinin diğerine üstünlüğü var...
Her halukarda evlenmeme şartına bağlı bir borç bence batıldır. Amaç ne olursa olsun.
Old 07-01-2011, 13:25   #21
av.cemile

 
Varsayılan

Belki B burada katkı payı alacağını talep etse idi daha makul olabilirdi talebi...
Old 07-01-2011, 14:49   #22
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Boşanma protokolünde yer alan tartışma konusu koşul, boşanmanın mali sonuçlarına dairdir. Protokolde yer alan ve evlenildiği takdirde boşanma protokolü ile kendisine bırakılan daireyi ortak çocuğa devretme vaadi, eşin evlenmesine engel değildir. Eş evlenebilir. Söz konusu daireyi devretmesi kendisini çok büyük bir tehlikeye veya evlenmekten vazgeçirecek derecede zarara uğratmayacaksa bu koşulun BK.19-20 dairesinde değerlendirilmesi kanaatimce zorlama bir yorum olur.

Dolayısıyla söz konusu koşulun, ne hukuka ne de ahlaka aykırı olamayacağı düşüncesindeyim.



Not: Dosya içeriğini tam olarak bilmemekle birlikte (tahmin ediyorum ki) diğer eş daire üzerindeki haklarından ancak bu koşulla vazgeçmiş olmalıdır.
Old 07-01-2011, 15:32   #23
av.cevat

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Boşanma protokolünde yer alan tartışma konusu koşul, boşanmanın mali sonuçlarına dairdir. Protokolde yer alan ve evlenildiği takdirde boşanma protokolü ile kendisine bırakılan daireyi ortak çocuğa devretme vaadi, eşin evlenmesine engel değildir. Eş evlenebilir. Söz konusu daireyi devretmesi kendisini çok büyük bir tehlikeye veya evlenmekten vazgeçirecek derecede zarara uğratmayacaksa bu koşulun BK.19-20 dairesinde değerlendirilmesi kanaatimce zorlama bir yorum olur.

Dolayısıyla söz konusu koşulun, ne hukuka ne de ahlaka aykırı olamayacağı düşüncesindeyim.



Not: Dosya içeriğini tam olarak bilmemekle birlikte (tahmin ediyorum ki) diğer eş daire üzerindeki haklarından ancak bu koşulla vazgeçmiş olmalıdır.
Sayın Av.Mehmet Saim DİKİCİ;
Boşanma protokolünde ve dava dilekçesinde evin üzerinde intifa hakkı dışında hiçbir talebim bulunmamaktadır diyen karşı taraf, duruşma sırasında böyle bir şart gündeme getirmiş ,hakimde hükme bağlamış.Daire davalının trafik kazasında ölen eşinden kalma mirasla edinilmiş.Yani evlilik birliği içinde değil. Böyle olduğu içindir ki protokolde kadın daire için talepte bulunmuyor. Ancak şuan görülen tapu iptal ve tescil davasında açıkça bir husumet ve kötü niyet var.Çünkü velayeti elinde bulunduran davacı boşanma hükmüne bağlı olarak tapu tescil davasını açarken,boşanma hükmünde yer alan en hayati konulardan çocukla şahsi münasebeti engelliyor,çocuğu EYS maruz bırakıyor,babadan habersiz çocuğun ikinci adını nüfustan sildiriyor,çocuğu yeni evlendiği eşinin soyadıyla çeşitli kulüplere kaydettiriyor. Çocuğun miras haklarını korumayı hedefleyen bir ebeveyn öncelikle çocuğun kan bağıyla bağlı olduğu öz anne- babasıyla ilişkisini zedelemekten çekinmesi gerekmez mi? Tamam ortada bir hüküm var ama" Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır.
Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz. "MK md.2
Old 07-01-2011, 15:36   #24
Gemici

 
Varsayılan Anlaşmalı Boşanmada Uygun Bulunan Protokolün Hukuki Niteliği

Anlaşmalı Boşanmada Uygun Bulunan Protokolün Hukuki Niteliği


http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=7756

SAYGILARIMLA
Old 07-01-2011, 15:37   #25
av.cevat

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukaat
Hukuki bir görüş değil de farklı bir bakış açısından olaya baktığımı belirterek şu yorumu eklemek istiyorum;

adı geçen olayda müvekkilinizin yeniden evlendiğini belirtmişsiniz. bu evlilikten de 1 çocuk olsun. Şimdi; ilk evlilikten olan çocuğun bu evlenmeden önceki ve evlendikten sonraki miras haklarını düşünün. Protokole eklenen maddenin asıl sebebi müvekkilinizin yapacağağı evliliği engellemek değil, müşterek çocuğun miras hakkını korumak amaçlı olduğunu düşünüyorum.

Kadın da evlenmiş.Kadından gelen miras hakkını korumak için baba da ayrı bir önlem mi almalı?
Old 07-01-2011, 17:28   #26
av.kadirpolat

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.cevat
Merhaba Arkadaşlar;
İlk defa karşı karşıya kaldığım bir boşanma hükmüne istinaden tapu iptal ve tescil davasında davalı vekiliyim.Boşanma hükmü kesinleşmiş ve karar " (A) yeniden evlendiği takdirde, şuan kooperatif hissesi olan ve henüz tapusu bulunmayan dairenin ,tapusu alındığı takdirde 1/2 oranında müşterek çocuk adına tescil ettirmesine" şeklindedir.Müvekkil yeniden evlenmiş, bu evlilik sürerken kooperatif ödemesi devam etmiş, nihayetinde dairenin tapusunu almıştır.Karşı tarafta evlenmiştir.Ancak karşı taraf velayeti kendisinde bulunan küçük çocuk adına velayeten tapu iptal ve tescil davası açmıştır.
Müvekkil karşı tarafın kötü niyeti nedeniyle tapunun bölünmesini istememektedir.
Dava aile mahkemesinde görülmektedir. Borçlar Kanunu md.19-20 yönünden düşündüğümde hükmün kişinin hak ve özgürlüklerini bağlayıcı bir şarta bağlandığından geçersiz olması gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda fikirlerinizi paylaşırmısınız?

Bence de burada hukusal bir geçersizlik yok. Şarta bağlı bir işlem var. Kanuna aykırılık yok. zira kişiyi bir şey yapmaya zorlama yok. İradesine bırakılmış.
Old 06-06-2011, 16:52   #27
av.cevat

 
Soru

Alıntı:
Yazan Gemici
Mahkemenin aldığı boşanma kararı bir sözleşme mı?
Borçlar kanunu hükümleri mahkeme kararlaına uygulanır mı?

Saygılarımla

Sayın Gemici;
Yukarıdaki sorunuzun somut bir cevabını buldum paylaşmak istedim. Aynı dava konusu ile ilgili karşı taraf daha önce yine başka bir aile mahkemeine dava açmış. Karar yeni elime geçti.
" ...Önceden yapılan anlaşmalı boşanmadaki sözleşmeye uyulmaması nedeniyle akitten doğan borcun yerine getirilmemesi söz konusu olup,bu tür uyuşmazlıklar Borçlar Kanunu 'nun genel hükümlerindeki birinci kısma göre çözümlenebilecektir.4787 sayılı Aile Mahkemeleri'nin kuruluş,görev ve yargılama usullerne dair kanunun 4.maddesi nazara alınarak Borçlar Kanunu uygulamasına ilişkin davalara bakmaya mahkememiz görevli olmadığından ,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, talep halinde dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine..."
Aile mahkemesinin bu kararından sonra davacı gayrimenkulün bulunduğu yer Asliye Hukuk Mahkemesinde davasını açıyor. Asliye Hukuk Mahkemesi de Görev yönünden davayı reddedip,tekrar Aile Mahkemesine gönderiyor. Ve Aile Mahkemesinde dava halen derdest.Ben bütün bunları da dosyaya sundum. Şimdi bu davaya bakmaya yetkili mahkeme konusunda da bir belirsizlik ortaya çıkmış durumda.Herkese saygılarımla.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İmza Kaşesinin Hukuki Geçerliliği mapixx Meslektaşların Soruları 5 26-02-2009 11:38
ödemeye ilişkin banka dekontlarının hukuki geçerliliği Av.mdogan Meslektaşların Soruları 3 25-10-2007 00:07
Yeniden Evlenme Nedeni İle Velayet Değiştirilebilir Mi? hulya0765 Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 3 03-09-2007 15:38
Ticaret mahkemelerinde tanık delilinin hukuki geçerliliği av.özlem terzi Meslektaşların Soruları 2 26-05-2007 01:32
Adli Rapor Yerine Özel Klinik Raporunun Hukuki Geçerliliği umutlaw Meslektaşların Soruları 2 05-01-2007 02:20


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09741211 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.