Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Çeke dayalı ilamsız takipte yetki

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 19-10-2009, 09:49   #1
Av.Özlem PEKSÜSLÜ

 
Varsayılan Çeke dayalı ilamsız takipte yetki

Merhaba,

Zamanaşımına uğramış çeke dayanarak ilamsız takip başlattım.Çekte keşide yeri Burdur.Borçlunun adresi de Burdur.

Fakat borçlunun Antalya da ikamet ettiğini öğrendiğimiz için ödeme emrini Antalya' ya gönderdim.Vekili itiraz etmiş.Ödeme emrini aldıklarını fakat borçlunun adresinin İzmir olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuş.

Yetki konusunda takıldım.Yardımcı olabilirseniz sevinirim.
Old 19-10-2009, 10:55   #2
qendal21

 
Varsayılan

Selamalar,
süresi içinde ibraz edilmeyen çek kambiyo vasfını yitirir ve ilamsız icra takibine konu olur. bu açıdan genel yetki kuralı olarak borçlunun ikametgahı adresinde icraya verilmesi gerekir. Çekin üzerinde ki keşide yeri kanaatimce borçlunun ikametgahına karine teşkil eder. bunun aksini ispat külfeti borçludadır. ancak ilamsız takip olduğundan sizin itirazın kaldırılması(icra mahkemesinden istersiniz elinizdeki adi senette borçlu imzaya itiraz etmeyerek iik 68 hükmüne sokmuştur.) davası açmanız gerekecektir. ya da yetki itirazını kabul edip ödeme emrini İzmire göndermeniz gerekir. Temyiz derken itiraz mı demek istediniz?
saygılarımla.
Old 19-10-2009, 11:04   #3
Av.Özlem PEKSÜSLÜ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan qendal21
Selamalar,
süresi içinde ibraz edilmeyen çek kambiyo vasfını yitirir ve ilamsız icra takibine konu olur. bu açıdan genel yetki kuralı olarak borçlunun ikametgahı adresinde icraya verilmesi gerekir. Çekin üzerinde ki keşide yeri kanaatimce borçlunun ikametgahına karine teşkil eder. bunun aksini ispat külfeti borçludadır. ancak ilamsız takip olduğundan sizin itirazın kaldırılması(icra mahkemesinden istersiniz elinizdeki adi senette borçlu imzaya itiraz etmeyerek iik 68 hükmüne sokmuştur.) davası açmanız gerekecektir. ya da yetki itirazını kabul edip ödeme emrini İzmire göndermeniz gerekir. Temyiz derken itiraz mı demek istediniz?
saygılarımla.

Evet itiraz demek istemişim Düzelttim.

Borçlunun eşi Antalya da tebligatı almış.
Old 19-10-2009, 12:03   #4
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Özlem PEKSÜSLÜ
Merhaba,

Zamanaşımına uğramış çeke dayanarak ilamsız takip başlattım.Çekte keşide yeri Burdur.Borçlunun adresi de Burdur.

Fakat borçlunun Antalya da ikamet ettiğini öğrendiğimiz için ödeme emrini Antalya' ya gönderdim.Vekili itiraz etmiş.Ödeme emrini aldıklarını fakat borçlunun adresinin İzmir olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuş.

Yetki konusunda takıldım.Yardımcı olabilirseniz sevinirim.


Merhaba;

Ben genelde (yetki itirazının yerinde olup olmadığına baktıktan sonra) çok umutlu değilsem, zaman kaybını önlemek açısından dosyayı yetkili icra dairesine gönderiyorum.

Yetki hususunu değerlendirirken;

İ.İ.K. md. 50'nin göndermesiyle İcra Dairelerinin yetkisi H.U.M.K.'un yetkiye ilişkin hükümlerine göre belirlenir
Alıntı:
Madde 50 - Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe salahiyetlidir.
Bu atıfa göre; HUMK md. 10 hükmü olaya uygulanabilir:

Alıntı:
Madde 10 - Dava, mukavelenin icra olunacağı veyahut müddeaaleyh veya vekili dava zamanında orada bulunmak şartiyle akdin vuku bulduğu mahal mahkemesinde de bakılabilir.

Bu madde de B.K.'nın 73. maddesini gündeme getirir:

Alıntı:
Madde 73 - Borcun ifa edilmesi lazım gelen yer, iki tarafın sarih veya zımni arzusuna göre tayin edilir. Hilafına bir şart mevcut olmadığı surette aşağıdaki hükümler tatbik olunur;

1 - Borç bir miktar paradan ibaret ise tediye alacaklının verme zamanında mukim bulunduğu yerde vukubulur.

Sonuç olarak; İİK md. 50, HUMK md. 10 ve BK md. 73'ün birlikte değerlendirilmesi ile alacaklının ikametgahı icra dairesinde takip yapılabilir, diye düşünüyorum

Saygılarımla..
Old 19-10-2009, 12:57   #5
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan Bir-iki Yargıtay Kararı...

Faydası olabileceğini düşündüğüm kararları ekliyorum:

Alıntı:
T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2008/16022
Karar: 2008/19125
Karar Tarihi: 04.11.2008

ÖZET: Alacaklının takibini çeklerin keşide edildiği yer icra dairesinde başlatmasında yasaya aykırılık bulunmamaktadır. O halde mahkemece, yetki itirazının reddine karar verilip borçlunun diğer itirazlarının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.

(2004 S. K. m. 50) (1086 S. K. m. 10)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği düşünüldü:

Karar: İcra takibinin dayanağı olan çeklerin Bakırköy'de keşide edildiği görülmektedir. Çeke dayalı takiplerin borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde, muhatap bankanın bulunduğu yer ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde ve ayrıca aktin yapıldığı yer olması çekin keşide edildiği yer icra dairesinde başlatılması mümkündür.

Ayrıca, İİK.’nın 50/1. maddesi ikinci cümlesine göre, çekin akdin yapıldığı yer (keşide yeri) icra dairesinde takibe konulabilmesi için, borçlunun takip zamanında orada bulunması zorunlu değildir. HUMK’un 10. maddesinde yer alan bu şart; İİK.’nın 50/1. maddede öngörülmemiştir.

Bu nedenlerle, alacaklının takibini çeklerin keşide edildiği yer olan Bakırköy İcra Dairesi’nde başlatılmasında yasaya aykırılık bulunmamaktadır. O halde mahkemece, yetki itirazının reddine karar verilip borçlunun diğer itirazlarının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde Bakırköy İcra Dairesi’nin yetkisizliği yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366. ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 04.11.2008 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 19-10-2009, 13:03   #6
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan

Yargıtay çek'e dayalı takiplerde;
Alıntı:
"borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde ve muhatab bankanın bulunduğu yer ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde ve ayrıca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde başlatılması mümkündür"
der.

Alıntı:
T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2006/10828
Karar: 2006/13903
Karar Tarihi: 26.06.2006

ÖZET: Çeke dayalı takiplerin borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde ve muhatab bankanın bulunduğu yer, ödeme yeri sayıldığından bürodaki icra dairesinde ve ayrıca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde başlatılması mümkündür. Alacaklının takibini çekin keşide edildiği yerdeki Köyceğiz icra dairesinde başlatmasında yasaya engel bir durum yoktur. Mahkemece, yetki itirazının reddine karar verilip diğer itirazlarının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.


(2004 S. K. m. 50)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Alacaklının kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlattığı icra takibine dayanak yaptığı çekin keşide yerinin önce Adapazarı olarak yazılıp daha sonra bu yerin çizilerek keşide yerinin Köyceğiz olarak paraf edilerek düzeltildiği görülmektedir.

Çeke dayalı takiplerin borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde ve muhatab bankanın bulunduğu yer ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde ve ayrıca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde başlatılması mümkündür. Alacaklının takibini çekin keşide edildiği yerdeki Köyceğiz icra dairesinde başlatmasında yasaya engel bir durum yoktur. Mahkemece, yetki itirazının reddine karar verilip diğer itirazlarının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde Köyceğiz İcra Dairesinin yetkisizliği yönünde hüküm kurulması isabetsizdir.

Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK. nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 26.06.2006 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 19-10-2009, 13:21   #7
Av.Özlem PEKSÜSLÜ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Özgür KARABULUT
Yargıtay çek'e dayalı takiplerde; der.

Sanırım benim olayım biraz farklı.Zamanaşımına uğramış çeke dayanark ilamsız takip başlattık.Yetki bu durumda farklı oluyor diye hatırlıyorum.
Old 19-10-2009, 13:37   #8
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Özlem PEKSÜSLÜ
Sanırım benim olayım biraz farklı.Zamanaşımına uğramış çeke dayanark ilamsız takip başlattık.Yetki bu durumda farklı oluyor diye hatırlıyorum.

Haklısınız, zamanaşımına uğramış çeklerde keşide yeri, icra dairesinin yetkisinin belirlenmesinde dikkate alınmıyor fakat HUMK'a atıf ve HUMK'un yetkiye ilişkin hükümlerinin değerlendirlmesi suretiyle yetkili icra dairesinin tespiti konusunda bir farklılık yok:

Alıntı:
T.C. YARGITAY
19.Hukuk Dairesi

Esas: 2001/7500
Karar: 2002/5366
Karar Tarihi: 08.07.2002

ÖZET: Somut olay itirazın iptali davasına ilişkindir. Takip konusu çeklerden birinin süresinde bankaya ibraz edilmemesi ve diğerinin de altı aylık zaman aşımı süresi geçtikten sonra takibe konu edilmesi sebebiyle davacının kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapma olanağı kalmadığından çekin keşide yerine göre yetkili icra dairesi belirlenemez.

(2004 S. K. m. 50, 67) (1086 S. K. m. 9)

Dava: Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı sebeplerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içerisinde davacı vekil ile davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

Davalı borçlu genel haciz yoluyla yapılan ilamsız takibe karşı itirazında, alacağın esasıyla birlikte icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz etmiştir. Açılan iş bu itirazın iptali davasında mahkemece takip dayanağı çeklerin keşide yeri esas alınarak borçlunun yetki itirazının reddine karar verilmiştir. Takip konusu çeklerden birinin süresinde bankaya ibraz edilmemesi ve diğerinin de altı aylık zaman aşımı süresi geçtikten sonra takibe konu edilmesi sebebiyle davacının kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapma olanağı kalmadığından çekin keşide yerine göre yetkili icra dairesi belirlenemez. Bu halde mahkemece İİK. nun 50 nci maddesi yollamasıyla HUMK. nun yetkiye dair kuralları çerçevesinde araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde yetki itirazının reddi usul ve kanuna aykırıdır.

Sonuç: Yukarda açıklanan sebeplerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istem halinde iadesine, 08.07.2002 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 19-10-2009, 13:57   #9
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan Toparlayacak olursak...

İlamsız takiplerde yetkiye itiraz üzerine takibin durması karşısında yasa; bunu kabul etmeyen alacaklıya takibin devamını sağlamak için iki yol tanımıştır. Bunlardan birisi İcra İflas Yasası'nın 68 ve 69. maddelerine göre tetkik merciinden itirazın kaldırılmasını istemek, diğeri ise aynı yasanın 67. maddesi gereğince mahkemeye başvurmak suretiyle itirazın iptalini istemektir.

Her iki halde de gerek mahkeme gerek tetkik mercii takibe yapılan itiraz nedenleri hakkındaki incelemesinde bu nedenler içinde varsa yetki itirazını HUMK. 190 ve 225. madde hükümleri dairesinde öncelikle incelemek ve karar vermek zorundadır. İtirazın iptali davasında mahkeme icra dairesinin yetkisine yapılan itirazı tetkik merciinin yerine geçerek çözümleyecektir. Bu nedenle mahkemenin İcra İflas Kanununun 50/2 maddesi hükmü doğrultusunda tetkik mercii gibi önce icra dairesinin yetkisine karşı yapılan itirazı inceleyip kesin olarak sonuçlandırması gerekir.

Bu şekilde açılmış davada ise yetki hususunun tespiti için İİK md. 50'nin göndermesiyle HUMK'daki yetkiye ilişkin hükümlerin değerlendirilmesi gerekecektir. Takip dayanağı zamanaşına uğramış veya süresinde ibraz edilmemiş çek ise artık keşide yeri yetkili icra dairesinin tespiti için dikkate alınmayacaktır.

HUMK md. 9/1, 9/2, 10, 12, 17, 20, 21 ve 22. maddelerin değerlendirilmesi ile sonuca ulaşılabilir.

Şu durumda; yetkili icra daireleri:
  • Borçlunun ikametgahı (md. 9/1)
  • Borçlular birden fazla ise herhangi birinin ikametgahı (md. 9/2)
  • Sözleşmenin yerine getirileceği yer (md. 10)
  • Borçlu veya vekilinin takip zamanında orada bulunması şartı ile sözleşmenin yapıldığı yer (md. 10)
  • (Varsa) İhtiyati haciz kararını veren Mahkemenin bulunduğu yer (md.12)
  • Şubenin bulunduğu yer (md.17)
  • Memur, asker, öğrenci ve işçi gibi bir yerde geçici olarak bulunanların oradaki ikametleri işlerine göre uzunca bir zaman devam edebilecek ise o vakit bulundukları yer (md. 20)
  • Haksız bir fiile ilişkin taleplerde fiilin gerçekleştiği yer (md. 21)
  • Ve tarafların belirledikleri yer (md. 22) icra diarelerinden biri olacaktır.
Old 19-10-2009, 14:13   #10
erdemekmekçi

 
Varsayılan

Borçlunun eşi tebligatı almış diyorsunuz, öyleyse siz doğru adrese tebligat yapmışsınız..Borçlunun eşi hangi gerekeyle tebligat adresinde bulunuyordu?Mahkeme'ye yetki itirazına ilşkin iddiasını ispatlamakla karşı taraf yükümlü görünürde...
Old 19-10-2009, 14:40   #11
Av.Özlem PEKSÜSLÜ

 
Varsayılan

Borçlunun ikametgahını tam olarak tespit etme imkanım yok.İzmir diyor.Eşi tebligatı Antalya da alıyor.

Gerçekten ikametgahı İzmir de ise o zaman hem davayı kaybetmiş olucam.Hem de zamanımı...
Old 19-10-2009, 15:54   #12
Av.Ömeroğlu

 
Varsayılan

Sayın Peksüslü,öncelikle zamanaşımına uğramış çekle yapılan takibe itiraz üzerine duran takipte açmayı düşündüğünüz davada müvekkilinizle keşideci arasındaki temel ilişkiye veya Tk644'deki sebepsiz zenginleşme hükümlerine mi dayanmak istiyorsunuz?Müvekkiliniz çekte lehdar mı yoksa izleyen cirantalardan birisimi?

Zira eğer temel ilişkiye dayanmayı düşünüyorsanız HUMK 9 ve 10.maddeler yetkiyi belirleyecek ama eğer dayanağınız TK 644 olacaksa kambiyo senetlerinde ki borç aranılacak borç niteliğinde olduğundan borçlunun ikametgahı mahkemeleri ve/veya aynı zamanda çekin düzenlendiği yer yani Burdur'da da takip ve dava açılması mümkün olacaktır.
Old 19-10-2009, 15:59   #13
Av.Ömeroğlu

 
Varsayılan

Yarg 11.HD. 28.4.1997 gün ve E.2557.,K.2918 sayılı ilamından:'Davacı çeklere dayanarak TTK 644.maddesine göre istemde bulunmuştur.Çekler Trabzon'da düzenlendiğine göre çeke dayalı bu davada çekin düzenlendiği yer mahkemesi yetkilidir...........'
Old 19-10-2009, 16:04   #14
Av.Özlem PEKSÜSLÜ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ömeroğlu
Sayın Peksüslü,öncelikle zamanaşımına uğramış çekle yapılan takibe itiraz üzerine duran takipte açmayı düşündüğünüz davada müvekkilinizle keşideci arasındaki temel ilişkiye veya Tk644'deki sebepsiz zenginleşme hükümlerine mi dayanmak istiyorsunuz?Müvekkiliniz çekte lehdar mı yoksa izleyen cirantalardan birisimi?

Zira eğer temel ilişkiye dayanmayı düşünüyorsanız HUMK 9 ve 10.maddeler yetkiyi belirleyecek ama eğer dayanağınız TK 644 olacaksa kambiyo senetlerinde ki borç aranılacak borç niteliğinde olduğundan borçlunun ikametgahı mahkemeleri ve/veya aynı zamanda çekin düzenlendiği yer yani Burdur'da da takip ve dava açılması mümkün olacaktır.

Teşekkür ederim.Ben çekin düzenlendiği yerin dikkate alınarak yetkinin belirlinemeyeceğini düşünüyorum.Yukarıda yargıtay kararında da Özgür Bey belirtti.

Benim olayımda genel kurallardan ziyade farklı bir durumun olduğunu düşünüyorum.Borçlu ikametgahım İzmir diyor fakat eşi Antalya da ödeme emirini alıyor.
Old 19-10-2009, 16:07   #15
Av.Özlem PEKSÜSLÜ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ömeroğlu
Yarg 11.HD. 28.4.1997 gün ve E.2557.,K.2918 sayılı ilamından:'Davacı çeklere dayanarak TTK 644.maddesine göre istemde bulunmuştur.Çekler Trabzon'da düzenlendiğine göre çeke dayalı bu davada çekin düzenlendiği yer mahkemesi yetkilidir...........'

Daha önce de belirttiğim gibi zamanaşımına uğramış çekler söz konusu...
Old 19-10-2009, 18:38   #16
Av.Ömeroğlu

 
Varsayılan

Sayın Peksüslü,TK 644 gereği sebepsiz zenginleşme ve temel ilişkiye dayalı talepler zaten çekin zamanaşımına uğramış olması halinde veya süresinde ibraz edilmemesi hallerinde gündeme gelir.
Nitekim alıntı yaptığım kararda da çekin kambiyo takibine konu olması değil TK 644.maddesi gereği dava konusu olması söz konusu.
Öncelikle TK 644 vd hükümlerini incelemenizi,şartları varsa lehinize olan bu davayı(ispat,sorunuz bakımından yetki itirazı vs...)tercih etmenizi yani itiraz iptalinizi sebepsiz zenginleşmeye dayandırmanızı öneririm.Bu halde yetki itirazı da kolayca iptal edilecektir.
Old 26-10-2009, 10:04   #17
Av.Özlem PEKSÜSLÜ

 
Varsayılan

Yardımlarınız için çok teşekkür ediyorum.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Çeke Dayalı İcra Takibinde Zamanaşimi Av. O. TEKGUL Meslektaşların Soruları 57 23-05-2011 17:17
çeke dayalı takipte zamanaşımı-imzaya itiraz damista Meslektaşların Soruları 6 25-06-2009 17:30
faturaya dayalı takipte yetki avercan38 Meslektaşların Soruları 1 06-11-2008 17:16
sözleşmeye dayalı ilamsız takipte itiraz nilkartal Meslektaşların Soruları 2 26-09-2007 11:24
çeke dayalı takipte yetki sömer Meslektaşların Soruları 3 07-09-2007 13:31


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05973411 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.