Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Haberleri Hukuk Haberleri, duyuruları, güncel hukuki gelişmeler. [Haber Ekleyin]

Karar:Kurşunla değil asılarak idam

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 06-11-2006, 10:21   #1
Viyola

 
Varsayılan Karar:Kurşunla değil asılarak idam

Devrik Irak lideri Saddam Hüseyin, Bağdat’ta 9 aydan fazla ve 39 celse süren dava sonucunda, insanlığa karşı işlediği suçlar nedeniyle asılarak idama mahkum edildi. Şii kasabası Duceyl’de 1982 yılında 148 kişinin ölümünden sorumlu tutulan Saddam Hüseyin’in kardeşi Barzan el-Tıkriti ile Irak’ın eski baş yargıcı Avad Hamed el-Bander de idamla cezalandırıldılar.

Otomatik olarak devreye giren temyiz süreci bugün başlıyor. 9 yargıçtan kurulu temyiz mahkemesi kararda bir itiraz noktası bulursa, dava yeniden görülebilir. Eğer temyiz yargıçları karara itiraz etmezse, idam cezası 30 gün içinde infaz edilecek.

SADDAM TİTREDİ

Saddam Hüseyin mahkeme salonuna koyu renk takım elbise ve beyaz gömleği içinde oldukça sakin girdi. Mahkeme başladığından beri oturduğu sanık koltuğuna oturdu. Mahkeme başkanı Rauf Raşid Abdürrahman, Saddam Hüseyin’den ayağa kalkmasını istedi ancak devrik Irak lideri bunu reddetti. Bu direniş üzerine yargıç, mübaşirlerden Saddam Hüseyin’i ayağa kaldırmalarını istedi. Saddam Hüseyin, güvenlik görevlilerine dönerek, "Bana dokunmayın aptallar, kolumu bükmeyin" dedi. Yargıç, artık konuşmaya gerek olmadığını söyledi ve kararı okudu. Karar okunurken, ellerini arkadan zaptetmeye çalışan iki görevliye rağmen Saddam zaman zaman parmağını hakime doğru sallıyordu. Yargıca yüksek sesle bağırarak kararın okunmasını bastırmaya çalıştı. Hakimin salondan yükselen sesler arasında kararını bağırarak açıklamasının ardından sarsılmış görünen Saddam, titreyerek "Allahuekber. Yaşasın Irak. Yaşasın Irak halkı. Allah işgalciden büyüktür" diye bağırdı.

Saddam’ın avukatlarından ABD’nin eski Adalet Bakanı Ramsey Clark, "Bu mahkeme bir komedi" deyince yargıç tarafından salondan atıldı. Yargıç "Asıl komedi sensin. ABD’den buraya geldin Irak halkına hakaret ediyorsun" dedi. İngilizce "Out out" diye bağırdı. Iraklı Başsavcı Cafer El Musavi, ABD’nin eski Adalet Bakanı Ramsey Clark hakkında, mahkemeye ve Iraklılara hakaret ettiği gerekçesiyle dava açılacağını açıkladı.

Saddam Hüseyin’in Ürdün’de yaşayan kızı Raghad ise "şu anda yorum yapmak istemediğini" açıkladı.

KURŞUNA DİZİLMEK İSTEMİŞTİ

Başsavcı Cafer El Musavi, Saddam Hüseyin’in istediği gibi kurşuna dizilmeyeceğini, asılacağını söyledi. El Musavi, "Cezaların idam mangası tarafından infaz edilmesi, sadece askeri mahkemeler tarafından verilen kararlarda uygulanır. Saddam ölünceye dek asılı kalacak, çünkü işlediği suçlar askeri değil, sivil nitelikli" dedi. Saddam Hüseyin, Temmuz ayında, ölüme mahkum edilmesi halinde cezasının kurşunla infaz edilmesini tercih ettiğini açıklamıştı. Devrik lider, "Saddam’ın bir asker olduğunu hatırlayın, bu durumda asılarak değil, kurşunlanarak idam edilmesi gerekir" demişti.

30 gün içinde idam Irak’ın devrik lideri Saddam Hüseyin, "Şerefli bir asker olarak kurşuna dizin beni" demişti. Ancak Bağdat’taki mahkemeden dün "asılarak idam" kararı çıktı. Temyiz bugün, infaz en geç 30 gün içinde.

Suçu: Şii katliamı Şii kasabası Duceyl’de 1982 yılında 148 kişinin ölümünden sorumlu tutulan Saddam, insanlık suçundan hüküm giydi. Üvey kardeşi Barzan el-Tıkriti ile Devrim Mahkemesi Başkanı Avad Ahmed el-Bander de idamla cezalandırıldılar.

Allah, işgalciden büyük
Saddam, mahkeme başkanı Abdürrahman’ın kararı okumasını bağırarak engellemeye çalıştı. Mübaşirler tarafından zaptedilen Saddam, "Allahüekber, Yaşasın Irak. Allah, işgalciden büyüktür" diye bağırdı.

Başkan affı bile yok Temyizde onandıktan sonra Cumhurbaşkanı Talabani idam kararını imzalamak zorunda, af ihtimali yok. Başsavcı, "Saddam’a ölüm mangası yok, suçu askeri değil, sivil nitelikli. Ölünceye dek asılı kalacak" dedi.

Üvey kardeşe de idam

DUCEYL davasında Saddam’ın yanı sıra iki kişiye daha idam kararı çıktı. Ayrıca bir müebbet, üç tane 15’er yıl hapis cezası ve bir beraat var.

İDAMLAR

Barzan İbrahim El Tıkriti: Saddam Hüseyin’in üvey kardeşlerinden El Tıkriti 16 Nisan 2003’te Bağdat’ta yakalandı. 55 kişilik en çok aranan Iraklılar listesinde 52. sırada yer alıyordu. 1984’ten önce Irak istihbaratının başında olan El Tıkriti, 12 yıl süreyle Irak’ın Cenevre’deki BM temsilcisiydi ve Avrupa’daki Irak istihbarat ağını yönetiyordu.

Avad Ahmed El Bander: Duceyl’de Şiilere yönelik idam kararını veren Devrim Mahkemesi’nin eski başkanı olan El Bander de idam hükmü giydi.

MÜEBBET

Taha Yasin Ramazan: Eski devlet başkan yardımcısı. 18 Ağustos 2003’te Musul’da peşmergeler tarafından yakalandı ve Amerikalılara teslim edildi.

Amerikalıların en çok aranan Iraklılar listesinde 20. sırada yer alan Saddam Hüseyin’in yakın çevresindeki isimlerden biriydi ve birçok önemli kararın alınmasında da Saddam Hüseyin’in yanındaydı. Ramazan, Iraklı Kürtlere yönelik, Halepçe katliamı dahil birçok terör eylemine karışmakla da suçlanıyordu.

Hapis ve beraat

Baas partisinin Duceyl bölgesi sorumluluları olan, Abdullah Kadem Rueyd, oğlu Mezhar Abdullah Rueyd ve Ali Daeh Ali 15’er yıl hapse mahkum edilirken, Nisan 2003’de feshedilen Baas partisinin bir başka yetkilisi olan Muhammed Azzam El Ali beraat etti.
http://www.hurriyet.com.tr/dunya/538...rid=3428&oid=2
Old 06-11-2006, 12:24   #2
medenikal

 
Varsayılan

saddam hüseyinin asılması ayrı bir durum;

abd ve müttefiklerinin uluslararası hukuka aykırı işgal;ve katliamları ise ap ayrı bir konudur;

ırakta demokrasi getireceğiz diye gelen işgal orduları;

300 bin masum ıraklının kanına girdi;yaralıları siz hesap edin;

asıl soykırım işte budur;

medeniyet buysa vay halimize;
Old 11-11-2006, 21:48   #3
ahmetsacit

 
Varsayılan

Alıntı:

Saddam'ın idamı iç savaşa davetiye mi?


Saddam Hüseyin'in ölüme mahkum edilişinin Cumhuriyetçiler'in ara seçimlerdeki beklentileri açısından şüphe uyandırmaya elverişli olan zamanlaması, sadece Irak'taki mezhepler arası gerilimi derinleştirecek ve iç savaşın alevlerini daha da körükleyecektir.
Başkan Bush, beklendiği gibi operasyon haberlerini Irak halkı için "despotun hakimiyetinin yerine hukukun hakimiyetini koyma" çabasındaki bir başka "kilometre taşı" olarak nitelese de, zamanlama açısından daha az partizan bir değerlendirme, direniş mücadelesiyle iç içe geçen bir iç savaşa dönüşen mezhep mücadelelerini yoğunlaştıracağı için bu, mateme boğulmak şeklinde olacaktır.
Amerikalıların Bağdat'taki bu süreci aşama aşama idare ettikleri yakın gözlemcilerin tamamı tarafından yakın bir şekilde görüldü. Amerikan işgalinin Saddam'a sadık olanların sürdürdüğü güçlü bir direnişle karşı karşıya bulunduğu, özellikle de Amerika'nın başı çektiği işgalin dünya genelinde geniş çaplı olarak bizzat kendisinin bir saldırı savaşı başlatma suçu işlediği şeklinde değerlendirildiği bir sırada Saddam Hüseyin'e karşı bir ceza davası başlatılması hukuki açıdan her zaman şüpheli göründü. Söz konusu suçtan dolayı II. Dünya Savaşı'ndan sonra hayatta kalan Nazi liderleri Nuremberg'de sorumlu bulunarak cezalandırılmıştı. Bu gerçek, bütün bu hukuki süreçte temel bir sakatlık oluşturmaktadır. Şimdi ise, 'Niçin Saddam Hüseyin?' veya farklı bir ifadeyle 'Niçin George W. Bush, Dick Cheney ve Donald Rumsfeld değil?'
Birleşik Devletler'in siyasi fırsatçılığının maliyeti bu davanın dar sınırlarının ötesine geçmektedir. Hiç kimse Saddam Hüseyin ile diğer sanıkların esasen 1982'de Duceyl kasabasındaki başarısız suikast girişiminden sonra 148 sivilin öldürülmesi hadisesinde insanlığa karşı işlenen suçlardan dolayı suçlu olduklarından şüphe duymamaktadır; ne tür bir provokasyon neticesinde olursa olsun toplu cezalandırma uluslararası bir suçtur. Fakat, bu örnekte siyasi liderlere uygulanabilir geçerli bir hukuk geleneğinin inşasına yapılabilecek potansiyel katkı, mahkemedeki hadiseler ve şüpheler vasıtasıyla ve kovuşturmanın sürdürülme şekli nedeniyle zayıflatılmıştır. Savunma avukatları yeterince korunmamış ve üç tanesi öldürülmüştür, mahkemeye arz edilen deliller savunmaya önceden sunulmamıştır ve bazı deliller de uydurma gibi gözükmektedir. Adalet görünür bir şekilde mevcut değilse adalet tecelli etmemiş demektir. Bu değerlendirme, zanlıların ilk planda mahkum edilmesini gerektiren derin bir siyasi bölünme varsa özellikle doğrudur. Son olarak, verilen ölüm cezasının etkisi ahlaki ve siyasi olarak sorgulanabilir. Bu noktada belirtmek gerekir ki, ölüm cezası uluslararası platformlarda kabul edilebilir bir ceza olarak değerlendirilmemektedir; Uluslararası Adalet Mahkemesi ve diğer uluslararası ceza mahkemeleri bir seçenek olarak ölüm cezasını reddetmektedirler. Neredeyse dünyadaki bütün siyasi demokrasiler ölüm cezasını kaldırmışlardır ve bunu burada özellikle de asmak suretiyle uygulamak sadece ilkel bir kindarlığın ifadesi, adaletin tecellisinden ziyade bütün sürecin itibarını sarsacak bir intikam eylemi olarak değerlendirilebilir. Siyasi olarak, Irak genelindeki mezhep gösterilerinin de şimdiden gösterdiği gibi, işgalci Amerika'nın yönetimi altındaki bir Irak mahkemesi tarafından verilen bu karar ülkedeki problemli durumu yoğunlaştıracaktır. Sünniler ile Şiiler arasında süren ve bir iç savaşın çoğu özelliğini ihtiva eden mücadelenin ateşini körükleyecek ve zaten derin bir şekilde bölünmüş olan toplum üzerinde kendi tarihî amaçlarını empoze eden saldırgan bir işgalci izlenimini pekiştirecektir. Bu durum aynı zamanda bir ikilemi de ihtiva etmektedir. Şayet ölüm cezası infaz edilecek olursa, Saddam Hüseyin'e Sünni bir şehit konumu kazandıracak ve beklenenin tamamen aksine Iraklılar arasında iç savaşa alternatif bir uzlaşmaya zemin oluşturacaktır. Öte yandan, şayet hüküm infaz edilmezse, bu da kararın hukuki değil siyasi olduğunun bir başka delili olacak ve ne yazık ki devlet suçları için siyasi liderlerin sorumlu tutulmasına yönelik çabalara karşı menfi görüşe sahip olanları cesaretlendirecektir. Aynı zamanda bu durum, Saddam Hüseyin'in esaret altında bir kahraman olarak hâlâ Irak halkının lideri olduğu iddiasını sürdürmesine de sebep olacaktır. Hülasa, Saddam Hüseyin'in Baas rejimine karşı gerçekleştirilen bu ilk mahkemenin sonucu uluslararasına mâl edilmeli veya en azından Irak'ta normalleşme sağlanana kadar beklemeliydi. Bu cezalandırma sürecinin Bush yönetiminin Irak'ın istila ve işgal edilmesiyle elde edilenin ne olduğu konusundaki söylemini haklı çıkaracak bir vasıtaya dönüştürülmesi, buradaki muhataplar sadece Birleşik Devletler olsa bile haddizatında yanlış bir yola girmiştir. Şimdiden sonra, Washington savaş sürecinde bir başka kilometre taşının daha kat edildiğini iddia ettiğinde saf Amerikalılar bile artık dinlemeyeceklerdir. Kilometre taşları arttıkça cesetlerin sayısı da artmaktadır!

ORD. PROF. DR. RICHARD FALK

Zaman

Hem bu makaleden hem de geçmiş olaylardan hatırlayacağımız gibi saddam elbette masum değildir, insanlığa karşı suç işlemiştir.Ancak bu failin yargılanma yeri uluslararası bir mahkeme olmalıdır.Saddam adil yargılanmamıştır, avukatları suikasta uğramış, kalan avukatları da tiyatro oynamıştır.
Saddam birçok insanı öldürmüştür fakat Bush ve Blair de aldığı kararlarla Irak halkının resmi rakamlarla yaklaşık 650.000 kimilerince de yaklaşık 1.200.000 bireyini katletmiştir.
Bu da bir insanlık suçu , savaş suçu hatta soykırım suçudur.Bu suçlar zamanaşımına uğramaz, güç işgalcilere ait olabilir, fakat dengeler değiştiğinde Bush ve Blairin de yargılanması ve hüküm giymesi eğer dünyada adalet varsa mümkün olmalıdır.
saygılar..
Old 12-11-2006, 12:42   #4
Av. R. Onur ÇINAR

 
Varsayılan

bu konuda sadece iki yorum... yoru yapmaya bile çekinir olmuşuz...

görmüyor musunuz? bir işgalci geldi devlet başkanını idam ediyor...
Old 12-11-2006, 14:45   #5
Tiocfaidh

 
Varsayılan

Burada görüşlerimi tam anlamıyla yazacak olursam siyah takım elbiseli bir grup tarafından Guantanamo'daki toplama kampına götürülebilirim. O yüzden ben de sadece "bu mahkeme bir komedidir" deyip geçiyorum.
Old 12-11-2006, 21:46   #6
asiyeöngü

 
Varsayılan

Amerika saddamın soykırımından bahsediyor. Kendi yaptıklarına ne demeli, halen Iraklıları katletmeye devam ediyorlar. küçük büyük demeden
Aslında o mahkemede, Bush'da Saddamın yanında oturmalıydı. Hem fenamı birlikte sallanırlardı.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Saddam'ın idam kararı onaylandı Seyda Hukuk Haberleri 0 27-12-2006 00:03
O artık savcı değil Seyda Hukuk Haberleri 12 14-11-2006 09:53


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05309391 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.