Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

esasa cevapta hakimin takdir hakkı...

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 22-03-2007, 21:44   #1
Av.Ayse E.

 
Varsayılan esasa cevapta hakimin takdir hakkı...

sulh hukuk mahkemesında gorulen davanın ılk durusmasında davalı vekılı olarak vekaletname ıbrazı ıle cevap ıcın sure talep edılmesı durumunda hakımın...
*-cevap ıcın ılk durusmada cevap vermelıydınız acıklaması ıle sure vermeme gb bır hakkı varmı...
((hakım delıl toplanmasına karar verıyor, mırın kırın edıp cevap ıcın davalı tarafada sure verıyor ancak davacı tarafa soyle bır acıklama yapıyor savunmanın genısletılmesını unutmayınız...))
Old 22-03-2007, 21:58   #2
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Alıntı:
Madde 197 – İşin mahiyeti itibariyle cevap layihasının tayin olunan müddette tanzimi müşkül bulunduğu veyahut esbabı fevkaladeye binaen kabil olamadığı anlaşılırsa müddeaaleyhe yeni bir mühlet verilebilir ve keyfiyet derhal müddeiye bildirilir.
Madde 198 – Yukarki maddedeki gösterilen sebeplere mebni, tayin olunan müddette cevap layihasını vermemiş ve yeni mühlet de istememiş olan taraf muhakeme celsesinde de esasa girişmezden evvel bu baptaki mazeretini bildirerek müddetin temdini istiyebilir. Talebi kabule şayan görülürse kendisine sureti katiyede üç günü tecavüz etmemek üzere mühlet verilir. Ancak bu celseye ait muhakeme masrafı her halde kendisine tahmil olunur.
Maddeleri gereğince, cevap için ek süre verilebilir. Hakimin karşı tarafı uyarması reddi hakim sebebidir.

Saygılarımla.
Old 22-03-2007, 22:57   #3
Avukat Canip Kazan

 
Varsayılan

Sayın Eroral,
Aşağıdaki kararın olayınıza çok uyumlu olduğunu düşünüyorum!

....

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnmeyi kapsayan son hükmün süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR: 5521 sayılı İş Mahkemeleri kanununun 7 nci maddesi uyarınca iş mahkemelerinde sözlü yargılama usulü uygulanır. Bu usulün özellikleri HUMK.nun 473 ve sonraki maddelerinde belirtilmiştir. Söz konusu Kanunun 197 ve 198 nci maddeleri sözlü yargılama usulünde uygulanmaz. Yalnız zamanaşımı itirazının iş mahkemesinin ilk oturumunda ileri sürülmesi gerekir. İİK. oturumda esas hakkında başka savunmalar yaptıktan sonra ikinci oturumda zamanaşımı itirazı yapılması savunmayı tevsi olur. Bu takdirde ancak karşı tarafın rıza göstermesi halinde gözönünde tutulur. Olayda ise davacı vekili ilk oturumda, okunan dava dilekçesini tekrar ettikten sonra, Yargıtaydaki dosyanın beklenmesini, şimdiki davanın ilk davada saklı tuttuğu hakka ilişkin bulunduğunu bildirmiş, davalı vekili de vekaletnamesinin yargıtaydan gelecek dosyada olduğunu, dosya gelince savunmasını yapacağını bildirmiş, mahkemece dosyanın Yargıtaydan gelmesinin beklenmesine, davalı vekilinin savunmasını dosya geldikten sonra yapmasına karar verilmiştir. Dosya Yargıtaydan gelmiş, 15/11/1966 günlü ikinci oturumda, davalı vekili ilk savunma olarak alacağın zamanaşımına uğradığını ileri sürmüştür. Vekaletnamesi bulunmadığı için ilk oturumda bir savunmada bulunmayan davalı vekili ikinci oturumda bu savunmayı yapmıştır. Bu davranışta usule uymayan bir yön bulunmamaktadır. Davada vekaletnamesiz temsil söz konusu olamayacağına göre, taraf teşkili kanuni anlamda ikinci oturumda mümkün olmuştur. Zamanaşımı savunması da zamanında yapılmıştır. 20/03/1968 gününde karar verildi.

Önceki davada, ziyade hakkı saklı tutmak Borçlar Kanununun 133 üncü maddesinde yazılı zamanaşımını kesen sebeplerden sayılamaz. O halde, zamanaşımı savunmasının dava tarihine göre beş yıl öncesini ilgilendiren (28/09/1961 tarihinden evvelki) alacak hakkında gözönünde tutulmasını öngören özel daire bozma ilamına uyulmayarak eski hükümde direnilmesi isabetsizdir. Davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile direnme kararı bozulmalıdır.

Sonuç: Davalı vekilinin temyiz itirazının kabulüne, direnme kararının HUMK.nun 429 ncu maddesi gereğince BOZUL...
Old 22-03-2007, 23:39   #4
Avukat Canip Kazan

 
Varsayılan

Yalnız, davanıza etkili olmayacak şu farkı belirtmek istiyorum.

HUMK.nun 473/1.maddesine göre, "sözlü yargılama usulü sulh mahkemelerinde uygulanır" hükmü, 1711 sayılı kanunla "sulh mahkemelerinde basit yargılama usulü kabul edildiğinden" zımnen yürürlükten kaldırılmış sayılmalıdır. Sözlü yargılama usulü; sadece iş mahkemelerinde uygulanır..

Basit yargılama usulüne göre davaya cevap vs. süreler pek farklı değil.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Mahkemenin takdir ettiği vekalet ücreti irfan AYDIN Hukuk Sohbetleri 12 28-10-2011 22:06
çocukla şahsi münasebet - hakim takdir yetkisi ayanlar07 Hukuk Sohbetleri 4 28-06-2008 23:04
Hakimin dinlenme hakkı yok mu? Y£LİZ Hukuk Haberleri 4 22-03-2007 00:53
İ. İ. K. nun Açık Hükmüne Rağmen Kıymet Takdir Şikayetiyle Birlikte Masraf Verilmeme emrahcevik Meslektaşların Soruları 1 20-03-2007 17:45
Kıymet takdir raporunun hissedarlara tebliği avalaattin61 Meslektaşların Soruları 11 14-02-2007 15:02


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05537200 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.