Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Başka bir kurumun itibarını zedeleme

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 12-05-2011, 21:38   #1
hayalihakime

 
Varsayılan Başka bir kurumun itibarını zedeleme

İyi akşamlar, sizin için belki çözümü kolaydır ama ben tek başıma içinden çıkamadım Bir kurum başka bir kurumun adını kullanarak işlemler yapıyor ve bu yapılan işlemler söz konusu kurumun itibarını, güvenilirliğini zedeliyor.Kurum bu durumdan aldığı şikayet telefonlarıyla haberdar oluyor ve savcılığa suç duyurusunda bulunulacak dayanılacak kanun maddesi nedir? şimdiden teşekkürler
Old 13-05-2011, 08:13   #2
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Anlamak için...

Alıntı:
Bir kurum başka bir kurumun adını kullanarak işlemler yapıyor ve bu yapılan işlemler söz konusu kurumun itibarını, güvenilirliğini zedeliyor

1.Eylem / İşlem...
2.Yazılı, görsel, işitsel yol...
3.Oluştuğu iddia edilen maddi / manevi zarar...
4.Hukuka - Yasaya aykırılık :Hukuk / Ceza yönlerinden...
Old 13-05-2011, 10:39   #3
zehra aydın

 
Varsayılan

Hukuki sorumluluk açısından Türk Ticaret Kanunu'nun Haksız Rekabet hükümlerine, Borçlar Kanunu'nun haksız fiil hükümlerine;cezai sorumluluk açısından da TCK'nın dolandırıcılık hükümlerine dayanabilirsiniz.
Old 13-05-2011, 11:01   #4
hayalihakime

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Hulusi Metin
1.Eylem / İşlem...
2.Yazılı, görsel, işitsel yol...
3.Oluştuğu iddia edilen maddi / manevi zarar...
4.Hukuka - Yasaya aykırılık :Hukuk / Ceza yönlerinden...
1.Eylem işlenen dolandırıcılık suçu esnasında kurumun adını kullanmak, kişilerle yapılan sözleşme sırasında şu kurumla bağlantılı çalışıyoruz denmesi gibi.
2.itibarın zedelenmesi,güvenilirliğin azalması
3.İlk önce TTK 56 vd maddeleri gereğince haksız rekabet hükümlerinin uygulanması gerektiğini ve TTK 64,65. maddeler gereğince suç duyurusunda bulunulması gerektiğini düşündüm.
Ancak bu konuda da bir sorun var ki haksız rekabete uğrayan kurum tacir değil ve bu durumda uygulanacak BK hükümleri kalıyorsa geriye açılacak olan hukuk davalarını bir kenara bırakıyorum, ortadaki cezai sorumluluğu bulamıyorum.
ilginize teşekkürler.
Old 13-05-2011, 11:09   #5
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Katkı

Alıntı:
ortadaki cezai sorumluluğu bulamıyorum

"nüfuz ticareti" dolandırıcılık suçunun unsurlarını da ihtiva eder. Bir dolandırıcılık eyleminin "nüfuz ticareti" olarak nitelendirilebilmesi için, yasal unsurların da gerçekleşmesi gerekir.
Old 27-05-2011, 15:27   #6
hayalihakime

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Hulusi Metin
"nüfuz ticareti" dolandırıcılık suçunun unsurlarını da ihtiva eder. Bir dolandırıcılık eyleminin "nüfuz ticareti" olarak nitelendirilebilmesi için, yasal unsurların da gerçekleşmesi gerekir.

Eski Ceza Kanunumuzda nüfuz ticaretine ilişkin madde var ama Yeni TCK da yok, dolandırıcılığın ilgili maddesi 2. fıkra da tam karşılamıyor bence?( ne haddimeyse) Yargıtay kararlarında, kamu kurumlarının adının kullanılarak işlenen dolandırıcılık suçlarında, kurumlar bu yüzden itibarları zedelendiği için katılma talebinde bulunmuşlar ancak Yargıtayca kurumların zararları "doğrudan" olmadığı için talepler reddedilmiş.
Bu konuyla ilgli görüştüğüm bir savcı da bana kurum doğrudan mağdur olmasa da bu yüzden itibarı zedelendiği için nitelikli dolandırıcılık suçundan açılmış bir dava varsa katılma talebinde bulunur yoksa da bu maddeye dayanarak suç duyurusunda bulunur dedi ama kararlar aksini söylüyor.
Old 28-05-2011, 08:00   #7
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Katkı

Alıntı:
...Bir kurum başka bir kurumun adını kullanarak işlemler yapıyor...


Alıntı:
Eylem işlenen dolandırıcılık suçu esnasında kurumun adını kullanmak, kişilerle yapılan sözleşme sırasında şu kurumla bağlantılı çalışıyoruz denmesi gibi.

OLAN'ı görmeden (anlamadan) dayanak bulmaya çalışıyoruz!

İspat Hukuku açısından elimizde ne var?
1.Tanık beyanları ?
2.İşlem tarafının beyanı ve zararı?
3.Müvekkil kurumun etkilenişinin hukuksal sonuçları?
Old 28-05-2011, 21:17   #8
hayalihakime

 
Varsayılan

bir üniversite, hastahane vs kamu kurumunun adını kullanarak bazı kişiler insanlara satış yapıyorlar, yapılan sözleşmelerin kurumla ilgisi olmadığı gibi, vaadedilen hizmet yada satılan mal da tamamen isanları dolandırmak için hazırlanmış. İnsanlar dolandırıldıklarını anlayınca kurumu arıyorlar, internet sitelerinde şikayetlerini dile getiriyorlar, bu da olaylarla hiç ilgisi olmadığı halde kuruma zarar veriyor.
Aynı şeyleri tekrar ediyorum ve hala durumu tam olarak ortaya koyamıyor muyum anlamadım, çiçeği burnunda bir hukukçu ve site üyesi olamamdan kaynaklanıyor sanırım, affınıza sığınıyorum.
İlginize tekrar teşekkürler.
Old 28-05-2011, 21:56   #9
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Anlatmak-Anlamak

Alıntı:
bir üniversite, hastahane vs kamu kurumunun adını kullanarak bazı kişiler insanlara satış yapıyorlar, yapılan sözleşmelerin kurumla ilgisi olmadığı gibi, vaadedilen hizmet yada satılan mal da tamamen isanları dolandırmak için hazırlanmış.
İnsanlar dolandırıldıklarını anlayınca kurumu arıyorlar, internet sitelerinde şikayetlerini dile getiriyorlar, bu da olaylarla hiç ilgisi olmadığı halde kuruma zarar veriyor.


ÖNERİ: Bu insanlardan birisi... "yapılan sözleşme" ile 4077 s.Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında başvuruda bulunmalı!

Hak aramanın yolu, yordamı, yöntemi...

Alıntı:
...bazı kişiler insanlara satış yapıyorlar...

1.Gerçek kişi ?
2.Tüzelkişi ?
3.İmalatçı/İthalatçı/Satıcı firma? Satış temsilcisi ?
4.Satış sözleşmesi = Satıcı unvanı / kaşesi?

Alıntı:
Aynı şeyleri tekrar ediyorum ve hala durumu tam olarak ortaya koyamıyor muyum anlamadım...

1.Düşündüğünüz,
2.Söylemek istediğiniz,
3.Söylediğinizi sandığınız,
4.Söylediğiniz,
Karşınızdakinin
5.Duymak istediği,
6.Duyduğu,
7.Anlamak istediği,
8.Anladığını sandığı
9.Anladığı...

Kolay gelsin.
Old 29-05-2011, 12:51   #10
BOZDOGAN

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım;
Söz konusu zarara uğrayan kurum kamu Kuruluşu mu? Eğer böyle ise Tck madde 158/1e kapsamında değerlendirip suç duyurusunda bulunabileceğinizi düşünüyorum. Yakın zamanda meslektaşlarıma benzer bir durumu burda konu olarak açıp sormuştum.
Old 30-05-2011, 09:09   #11
hayalihakime

 
Varsayılan

1.Gerçek kişi ?
2.Tüzelkişi ?
3.İmalatçı/İthalatçı/Satıcı firma? Satış temsilcisi ?
4.Satış sözleşmesi = Satıcı unvanı / kaşesi?

Zarar gören: Kamu kurumu
Zarar veren: Bir yayınevine bağlı olarak çalışan(ya da çalıştığını söyleyen kişiler)
Olay: Bu kişilerin kapı kapı dolaşıp kitap satması ve bu satış sırasında kamu kurumunun adını kullanması, bu kamu kurumu ile bağlantılı çalıştıklarını söylemeleri
Zarar: Kurumun bu olaylar nedeniyle, dile getirilen şikayetler yüzünden itibarının zedelenmesi
Aradığım çözüm: Bu kişiler yada yayınevi hakkında yapılan işlemler nedeniyle suç duyurusunda bulunmak,
Çözümde karşılasılan sorun: Dayanak madde TCK'nın dolandırıcılığa ilişkin hükümlerinin uygulanmasının gerekmesi( bunu aldığım cevaplara ve yaptığım araştırmalara dayanarak söylüyorum) ve Yargıtay kararlarında da bu şekilde açılan davaların kurumun doğrudan zararının olmaması gerekçesiyle reddedilmesi, açılmış olan davalara katılma taleplerinin de aynı gerekçe ile reddedilmesi.
Kafamı karıştıran durum: 'Nüfuz Ticareti' Eski kanundaki ayrıca düzenlenmesi durumuna karşın Yeni Kanunda dolandırıcılık hükümleri içinde mi yer alıyor ve eğer öyleyse Yargıtay neden bu hükümlere dayanarak açılan davaları reddediyor?
Ve en nihayetinde Bir kamu kurumu internetten yada gazeteden birilerinin kendi adını kullanarak işlemler( dolandırıcılık olabilir ya da kurumun itibarına zarar verecek başka bir davaranış olabilir burada işlemin niteliğinin çok önemli olmadığını düşünüyorum) yaptıgını ve bunun itibarına, güvenilirliğine zarar verdiğini görürse aynı yayınlar yoluyla kendisinin bu kişilerle hiç bir ilgisinin olmadığını duyurmasının yanında ve hukuk davaları bir yana bu kişilerin cezai sorumluluğuna gidilebilmesi için ne yapmalı?
Not: Kişiler işledikleri suç sırasında Kuruma ait hiç bir işaret, mühür vs kullanmıyor sadece şu kurumla bağlantılı çalışıyoruz diyorlar.
Sabrınıza sonsuz teşekkürler..
Old 30-05-2011, 10:07   #12
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Sorularım

Sorularıma cevaplar ?
Old 30-05-2011, 10:40   #13
BOZDOGAN

 
Varsayılan

Şimdilik olay nitelikli dolandırıcılık (Kamu kurumunun zararına olarak) gibi gözüküyor. Bunun için elinizde tanık delili var sadece. Sayın hayalihakime doğrudan zarar ile ilgili yargıtay kararı varsa burda yayınlayabilme şansınız var mı?
Old 30-05-2011, 11:05   #14
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Kanıt - Fiil-Fail

“ÖZET : Şirket ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında dolandırıcılık suçunu işleyebilmeleri için; öncelikle bir şirketin olması, failin ise o şirketin yöneticisi veya şirket adına hareket etmeye yetkili temsilcisi, şirket müdürü olması ve suçun şirketin faaliyeti sırasında ve yine bu faaliyetle ilgili olarak işlenmesi gerekmektedir” (11. CD.E. 2009/17340,K. 2010/4311,T. 9.4.2010).

5237/m.158/1;6762/m.14, 15

Mola...
Old 30-05-2011, 11:07   #15
hayalihakime

 
Varsayılan

YARGITAY

11. CEZA DAİRESİ

E. 2010/1254

K. 2010/4689

T. 15.4.2010

• DOLANDIRICILIK ( Sanıkların Fikir ve Eylem Birliği İçerisinde Şehit ve Gazi Ailelerine Duyulan Yardım Duygularını Suistimal Ederek Hileli Davranışlarla Birçok Kişiyi Aldatıp Dernek Faaliyeti Adı Altında Çıkar Sağladıkları - Derneği Vasıta Kullanarak Haksız Kazanç Sağladıklarından Suçun Oluştuğu )

• DERNEĞİ VASITA OLARAK KULLANMAK SURETİYLE DOLANDICILIK ( Sanıkların Şehit ve Gazi Ailelerine Duyulan Yardım Duygularını Suistimal Ederek Hileli Davranışlarla Birçok Kişiyi Aldatıp Çıkar Sağladıklarından Suçun Oluştuğu )

• ŞEHİT VE GAZİ AİLELERİNE DUYULAN YARDIM DUYGULARINI SUİSTİMAL ( Sanıkların Hileli Davranışlarla Birçok Kişiyi Aldatıp Dernek Faaliyeti Adı Altında Çıkar Sağladıkları - Derneği Vasıta Kullanarak Haksız Kazanç Sağladıklarından Dolandırıcılık Suçunun Oluştuğu )

5237/m.157

ÖZET : Sanıkların evlere giderek şehit aileleri ve gazilerine yardım ettiklerinden bahisle yardım topladıkları, ancak bu paraları Derneğin banka hesabına yatırmadıkları gibi yasal defterlere de kaydetmeyip özel defterlerde işlem yaparak, toplanan paraları paylaştıkları, kendilerini uyaran aynı amaçla kurulmuş bir başka dernek başkanını da sanık M... A...'ın "sen İ... Valisi misin,ben düzenimi kurmuşum, paramı da kazanıyorum,sen işine bak, engel olamazsın " diyerek telefonda tehdit ettiği ve sanıkların hiçbir şehit ya da gazi ailesine yardımda bulunmadıkları, bu itibarla; fikir ve eylem birliği içerisinde şehit ve gazi ailelerine duyulan yardım duygularını suistimal ederek hileli davranışlarla birçok kişiyi aldatıp dernek faaliyeti adı altında çıkar sağladıkları, başlangıçtan beri amaçlarının Derneği vasıta kullanarak haksız kazanç sağlamak olduğu iddia, tanık beyanları ,bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından anlaşılmakla sanıkların eylemleri nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğundan tebliğnamedeki suç vasfına yönelik bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
DAVA : Sanık D... Y... müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin hükmolunan cezanın türü ve süresine göre koşulları bulunmadığından 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 318. maddesi uyarınca reddine oybirliğiyle karar verildikten sonra,katılan T.. M... V...'nın hükmün tebliğine rağmen bir temyiz isteminin bulunmadığı,30.10.2009 tarihli temyiz dilekçesinin şikayetçi İ... Ş... Aileleri İ... H... ve Yardımlaşma Derneğine ait olduğu anlaşılmakla dosya; şikayetçi Dernek ile sanık ve müdafiilerinin temyizine hasren, incelenerek gereği görüşüldü:
KARAR : 1-Yüklenen suçlardan doğrudan zarar gören olmaması nedeniyle kamu davasına müdahale kararı mahkemece kaldırılmak suretiyle katılan sıfatı son bulan şikayetçi İ... Ş... Aileleri İnsan Hakları ve Yardımlaşma Derneğinin hükümleri temyiz etme hak ve yetkisi bulunmadığından vekilinin vaki temyiz isteminin 5320 Sayılı Yasanın 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2-Sanıklar D... Y... , M... A...,M... E... Ü...,M... T... ve Ö... B... hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık Ö... ile diğer sanıklar müdafiileri ve O Yer C. Savcısının, sanık M... T...hakkında iftira suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik ise müdafiin temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Sanıklardan, D... Y... , Ö... B... ve M... E... Ü...'ın daha önce 6 N... K... D...'nde çalıştıkları ve bu derneği satın almak isteyen sanık M... A...'ın amacına ulaşamayınca diğer sanıkların da dernekten ayrılarak bu kez "İ... Ş... Aileleri ve G... Yardım Derneğini" kurup akabinde yönetim kurulunda değişiklik yaptıkları, evlere giderek şehit aileleri ve gazilerine yardım ettiklerinden bahisle yardım topladıkları, ancak bu paraları Derneğin banka hesabına yatırmadıkları gibi yasal defterlere de kaydetmeyip özel defterlerde işlem yaparak, toplanan paraları paylaştıkları, kendilerini uyaran aynı amaçla kurulmuş bir başka dernek başkanını da sanık M... A...'ın "sen İ... Valisi misin,ben düzenimi kurmuşum, paramı da kazanıyorum,sen işine bak, engel olamazsın " diyerek telefonda tehdit ettiği ve sanıkların hiçbir şehit ya da gazi ailesine yardımda bulunmadıkları, bu itibarla; fikir ve eylem birliği içerisinde şehit ve gazi ailelerine duyulan yardım duygularını suistimal ederek hileli davranışlarla birçok kişiyi aldatıp dernek faaliyeti adı altında çıkar sağladıkları, başlangıçtan beri amaçlarının Derneği vasıta kullanarak haksız kazanç sağlamak olduğu iddia, tanık beyanları ,bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından anlaşılmakla sanıkların eylemleri nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğundan tebliğnamedeki suç vasfına yönelik bozma düşüncesine iştirak edilmemiş, değişik yer ve zamanda farklı kişilerden menfaat temin edilmesi nedeniyle suçun mağdur sayısınca oluştuğu gözetilmeden teselsül hükümlerinin uygulanması isabetsizliği ise aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı arttırıcı-azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan O Yer C.Savcısının,sanıklar müdafilerinin ve sanık Ö...'in yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,ancak,
1- Sanıklar Ö... B... ve M... T... hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükümlerde; temel hürriyeti bağlayıcı cezanın asgari hadden tayin edilmesine karşın gerekçe gösterilmeden adli para cezasının asgari hadden uzaklaşılarak belirlenmesi suretiyle çelişkiye düşülmesi,
2-Adli Emanetin 2008/10931 ve 2008/11255 sırasında kayıtlı suç delili teşkil eden 2 adet ajanda dışındaki Derneğe ait kırtasiye malzemeleri, yasal defterler, faturalar,perakende satış fişleri vb. eşyaların Derneğe iadesi yerine yazılı şekilde müsaderesine ve dosyada delil olarak saklanmasına karar verilmesi,
SONUÇ : Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta 5320 Sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK. nun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan;Hüküm fıkrasında yer alan "Adli emanetin 2008/10931 sırasında kayıtlı emanet eşyasının dosyada delil olarak muhafazasına,adli Emanetin 2008/11255 sırasında kayıtlı tüm emanet eşyalarının 5237 sayılı TCK'nın 54/1. maddesi gereğince müsaderesine", ibarelerinin çıkarılarak, yerine "Adli emanetin 2008/10931 sırasında kayıtlı bir adet kartvizit ile 2008/11255 sırasında kayıtlı 2 adet ajandanın dosyada delil olarak saklanmasına,aynı emanetteki kırtasiye malzemesi ile emanetin 2008/11255 sırasındaki eşyaların Derneğe iadesine" denilerek ve sanıklar Ö... B... ve M... T... hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hüküm fıkrasında yer alan adli para cezasının miktarlarına ilişkin"100'er gün", "175'er gün", "145'er gün" "2900'er TL" ibarelerinin çıkartılarak yerlerine sırayla "5'er gün", "8'er gün", "6'şar gün", "120'şer TL" yazılmak suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerden sanık M... T... hakkında iftira suçundan kurulan hükmün DOĞRUDAN, tüm sanıklar hakkındaki dolandırıcılık suçundan kurulan hükümlerin ise DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.04.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.



Bu ve benzeri kararlarda kurumların zararlarının doğrudan olmadığına hükmedilmiş.
Old 30-05-2011, 11:19   #16
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Görüş

Alıntı:
Bu ve benzeri kararlarda kurumların zararlarının doğrudan olmadığına hükmedilmiş.

Doğru ...

Fiil - Kanıt - Fail - Zarar gören....

Olayda
Kişilerin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak ve bir kamu kurumunun adını kullanmak suretiyle....Kitap vs. satılması eyleminde...

Müvekkil kamu kurumunun ancak,vatandaşın başvurusu üzerine başlayabilecek sürece, "suçtan zarar gören" iddiasıyla (CMK.m.237/1)katılabileceği, görüşündeyim.

(Suçun oluşup oluşmadığı da henüz netleşmedi...)

Mola...
Old 30-05-2011, 11:24   #17
hayalihakime

 
Varsayılan

O zaman sizin de belirtmiş olduğunuz gibi, doğrudan zarar gören olmasak da dolandırıcılık hükümlerine dayanarak suç duyurusunda bulunmamız gerekiyor.Kararlar çok aklımı karıştırdı ama fikirler hep aynı yönde.

Bi de çok şaşırdığım konu; ülkemizde bu tür, birilerinin, bazı makamların adı kullanılarak o kadar çok dolandırıcılık suçu işleniyor ki, işte şu bakanlıktan geliyoruz, şu hastahaneyle ortak çalışıyoruz, şu şu ürünleri satın almanız gerek şeklinde.
(Hatta ailemi iki ay önce arayıp Sağlık Bakanlığından arıyoruz, ailenizde romatizmal hastalıkların cok sık görülmesi sonucu size şu miktarda ürün göndermemiz gerekiyor, ödemeyi gönderdiğimiz bakanlık personelimize yapınız diye) Bir çok kişinin bu konuya aşina olacağını düşünmüştüm.
Bu suçun mağduru olunsa konu net ama kurum açısından bakınca kafam karıştı
Old 30-05-2011, 11:33   #18
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Görüş 2

Alıntı:
doğrudan zarar gören olmasak da dolandırıcılık hükümlerine dayanarak suç duyurusunda bulunmamız gerekiyor

Savcıya ne verilecek ki... Dava açabilsin ?

Şikâyet eden vatandaşlardan en az birisi harekete geçmeli..!
Old 30-05-2011, 14:35   #19
BOZDOGAN

 
Varsayılan

Peki arkadaşlar şöyle düşünsek. Kamu kuruluşunun kendisinin adı kullanılarak faaliyet yapılıyorsa ve kamu kuruluşu bu tip faaliyetlerde faaliyetlere katılan kişi başına bir bedel alınmasını öngörüyorsa ne olacak? Doğrudan zarar olmayacak mı? Misal "yarışmaya katılan kişi başı Kamu kuruluşuna x tl para verilecektir" diye şartı varsa şikayet edemez mi?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yaşlılık Aylığının İptali ve Kurumun Ödemeleri Geri İstemesi hukuk lehcesi Meslektaşların Soruları 0 01-04-2010 10:43
Kurumun malulluk oranında hata yapması evo09 Meslektaşların Soruları 2 17-10-2009 09:30
kurumun ihmalkarlığı avhilal Meslektaşların Soruları 1 28-02-2009 00:11
kurumun sözleşme yapma zorunluluğu elektrik hamburabi42 Meslektaşların Soruları 4 29-05-2007 20:12
Sadece Benim Memleketim Bir Başka Değil, Başka Memleketlerde Bir Başka Gemici Hukuk Sohbetleri 2 01-06-2004 08:53


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06849194 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.