Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İcra takip alacağının itirazî kayıtla ödenmesi halinde hukukî başvuru yolları

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 22-12-2009, 12:57   #1
LePapillon

 
Varsayılan İcra takip alacağının itirazî kayıtla ödenmesi halinde hukukî başvuru yolları

Sayın meslektaşlar,
Bir hususu değerli görüşlerinize sunmak istiyorum.
Müvekkilim aleyhine başlatılan bir kambiyo takibi ile karşı karşıyayız.
Alacaklı taraf ihtiyatî haciz kararı ile müvekkilime ait araç üzerine yakalamalı haciz şerhi koydurttu ve süresi içinde kesin takibe geçti.
Müvekkilim senet altındaki imzanın kendisine ait olmadığını söylüyor. Taklit imza olduğundan emin. Ancak diğer taraftan tüm ekonomisi üzerine yakalamalı haciz konulan aracı olduğundan, onun da bağlanmasını istemiyor.
Kendisinin bu yöndeki istemi üzerine, dosya borcu olan miktarı tüm başvuru, talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydı (itirazî kayıt) ile icra dosyasına yatırdık (Her ne kadar ben teminat karşılığı icra mahkemesine itiraz etmenin ve bu yolla yakalamayı kaldırmanın daha uygun bir yol olduğunu söylesem de kendisini buna inandıramadım)
Şu halde dosya infaz. Şahsi kanaatimce, istirdat davası açmaktan başka bir yol kalmıyor. Bu konuda sizin görüşlerinizi de almak isterim. Acaba şu halde de icra mahkemesinde imza ve borca itirazda bulunmak mümkün müdür?
Görüşleriniz için şimdiden teşekkür ediyorum.
-LE PAPILLON-
Old 22-12-2009, 14:21   #2
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi

Esas: 1988/6597
Karar: 1989/3653
Karar Tarihi: 15.06.1989

TESPİT İSTEMİ - MÜVEKKİLİNİN MEZKUR BONODAN DOLAYI DAVALIYA FAZLA BORCU OLMADIĞININ TESPİTİ TALEBİ - DAVACIYA YEMİN TEKLİF ETME HAKKININ HATIRLATILABİLECEĞİ - DAVANIN REDDİ

ÖZET: Davacıdan bononun bedelsizliği iddiasına ilişkin delilleri sorulmak HUMK’nun 230 v.d. maddeleri hükümleri dairesinde taraflar isticvap edilmek, gerekirse davacıya yemin teklif etme hakkı da hatırlatılmak suretiyle toplanan deliller hep birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmak lazım gelirken yazılı olduğu şekilde davacının dava hakkı bulunmadığından söz edilerek davanın reddedilmesi bozmayı gerektirmiştir.


(1086 S. K. m. 76, 230) (2004 S. K. m. 72)

Dava: Taraflar arasındaki davadan dolayı Eceabat Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 24.11.1987 tarih ve 73-141 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı vekili çiftçilikle uğraşan müvekkilinin yetiştirip teslim edeceği ürün bedeline karşılık zahireci olan davalıdan avans aldığını, davacının bu avansın teminatı olarak açık bir bono verdiğini, davalıdan yaklaşık 600.000. TL’lik meblağla doldurup tahsile giriştiğini ileri sürerek müvekkilinin mezkur bonodan dolayı davalıya 600.000. TL’den fazla borcu olmadığının tespitini talep etmiştir.

Davalı vekili cevabında, davacının aldığı avansa karşılık davalıya mal teslim etmediğini, davacının icra takibi sırasında borcunu açıkça kabul edip tamamen ödediğini, borç ödendikten sonra menfi tespit davası açılamayacağını savunmuştur.

Mahkemece davacının takip dosyasında borcunu ihtirazı kayıt ileri sürmeksizin kabul edip tamamen ödediği, bu durumda davacının menfi tespit davası açamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Davacı, aleyhindeki icra takibi nedeniyle takip konusu borcu ödedikten sonra dava açtığına göre, bu dava hukuki nitelikçe İİK’nun 72/f VII. maddesinde öngörülen bir istirdat davasıdır.

Hakim davada ileri sürülen maddi vakalarla bağlı olup HUMK’nun 76 ncı maddesi uyarınca davanın hukuki tavsifini bizzat yapmakla görevli olduğundan davacının bu davayı menfi tespit davası şeklinde nitelendirmesi önemli olmayıp davaya istirdat davası olarak bakılmalıdır.

Öte yandan davalının nizalı bonoya dayanarak aldığı ihtiyati haciz kararı üzerine davacının traktörü haczedilmiş ve traktör bir üçüncü şahsın yedieminliğine tevdi olunmuştur. Bu durumda davacının traktörünü muhafaza altından kurtarabilmek için icra dosyasında borcu kabul edip ödeme mehli istemesi borcun kesin ve samimi olarak ikrarı anlamına gelmediğinden menfi tespit veya istirdat davası açma hakkını ortadan kaldırmaz.

Şu hale göre davacıdan bononun bedelsizliği iddiasına ilişkin delilleri sorulmak HUMK’nun 230 v.d. maddeleri hükümleri dairesinde taraflar isticvap edilmek, gerekirse davacıya yemin teklif etme hakkı da hatırlatılmak suretiyle toplanan deliller hep birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmak lazım gelirken yazılı olduğu şekilde davacının dava hakkı bulunmadığından söz edilerek davanın reddedilmesi bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 22-12-2009, 14:25   #3
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

Alacaklı görünenin nizalı senede dayanarak aldığı ihtiyati haciz kararı üzerine borçlu görünenin aracı üzerine yakalamalı haciz şerhi konduğuna , bu durumda müvekkilinizin haciz baskısı altından kurtarabilmek için icra dosyasında ihtirazi kayıtla ödeme yaptıgğına göre istirdat davası açma hakkınızı kullarabilirsiniz.
İcra Mahkemesinde imzaya ve borca itiraz davası açma hakkınız ortadan kalkmıştır. Zira, borç ödenmekle borca itiraz davası konusuz kalmıştır. Hukuki yararınız yoktur. Bu nedenle istirdat davası açmanızı öneririm (açacağınız dava bu dava hukuki nitelikçe İİK’nun 72/f VII. maddesinde öngörülen bir istirdat davasıdır)
Old 23-12-2009, 13:34   #4
selcukcete

 
Varsayılan İmza inkarı

Takibe dayanak yapılan kambiyo senedindeki imza müvekkilinize ait olmadığını ve itirazlı olarak dosya borcunu icra dairesine yatırdığınızı ve dosyanın infaz olduğunu belirtmiş bulunmaktasınız takip ihtiyati hacizle başladığına göre takibin kesinleşebilmesi ihtiyati haczin kesin hacze dönüşebilmesi için İİK.nun 264 maddedeki koşullar alacaklı tarafından yerine getirilmesi gerekir ödeme emri tebliğ edilmediği sürece takipte kesinleşmeyeceğinden İcra Müdürlüğü dosyaya yatan parayı alacaklıya ödemez ödeme emri tebliğ edildikten sonra 5 gün içerisinde icra hukuk mahkemesine imza inkarında bulunabilir ya da 72 maddesine göre menfi tespit davası açarak icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi konusunda ihtayati tedbir talep edebilirsiniz saygılarımla
Old 23-12-2009, 13:41   #5
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

Sayın selcukcete'nin önerdiği yolun daha uygun olduğunu düşünüyorum. Paranın ödenmiş olhması itiraza engel olmayacaktır. Önceki görüşümden dönüyor , Sayın sulcukcete'ye emekleri için teşekkür ediyorum.

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 2006/10518
Karar: 2006/13295
Karar Tarihi: 20.06.2006

İMZAYA İTİRAZ DAVASI - BORCUN İCRA DOSYASINA ÖDENMESİNİN İTİRAZ NEDENLERİNİN İNCELENMESİNİ ENGELLEMEYECEĞİ - MUTERİZ BORÇLU TARAFINDAN ÖDEME YAPILMADIĞI - BORÇLUNUN İMZAYA İTİRAZININ ESASI İNCELENMESİ GEREĞİ

ÖZET: Borcun icra dosyasına ödenmesi, borçlu tarafından açıkça itirazdan feragat edilmediği sürece itiraz nedenlerinin incelenmesini engellemez. Kaldı ki muteriz borçlu tarafından yapılmış bir ödeme de yoktur. O halde Mahkemece borçlunun imzaya itirazının esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.

(2004 S. K. m. 89, 170)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus yol ile icra takibine başlandığı, borçluya örnek 163 (10) numaralı ödeme emri tebliği üzerine borçlu vekilinin yasal sürede İcra Mahkemesine başvurarak imzaya itiraz ettiği, ihtiyati haciz kararı ile başlatılan takipte, takibin diğer borçlusunun 3.kişideki alacağı için İİK.nun 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilmesi sonucunda muhatabı tarafından borcun ödenmiş olduğu anlaşılmıştır. Borcun icra dosyasına ödenmesi, borçlu tarafından açıkça itirazdan feragat edilmediği sürece itiraz nedenlerinin incelenmesini engellemez. Kaldı ki muteriz borçlu tarafından yapılmış bir ödeme de yoktur. O halde Mahkemece borçlunun imzaya itirazının esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 20.06.2006 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 23-12-2009, 13:43   #6
selcukcete

 
Varsayılan Sayın Şenel

Bende sizlere teşekkür eder sayğılar sunarım
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Tahliye taahhütnamesine itiraz halinde çözüm yolları tayfurulker Meslektaşların Soruları 7 22-02-2019 15:00
Alacağı Teminat Altına Alabilmenin Hukuki Yolları eyinusruk Meslektaşların Soruları 7 03-06-2009 12:52
İcra kefili alınması halinde yeni takip talebi mi doldurulur? Av.Yücel Tamtürk Meslektaşların Soruları 2 27-01-2009 15:14
İcra Dosyasına Haciz Konulması Halinde Dosyadaki Vekalet Ücreti Alacağının Akıbeti av.buğra Meslektaşların Soruları 4 30-03-2008 14:21
Pratikte Aihm'e Başvuru Yolları Defne Elif Meslektaşların Soruları 8 24-02-2007 00:27


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03450799 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.