Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

5999 Sayılı Kanun Kapsamında Uygulama Yapan Meslektaşımız...

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 09-05-2013, 17:21   #1
av.alem

 
Acil 5999 Sayılı Kanun Kapsamında Uygulama Yapan Meslektaşımız...

Değerli Meslektaşlarım,

Bir kaç sene önce yürürlüğe giren 5999 Sayılı Kanun kapsamında işlem yapan Meslektaşımız var mı?
Kanun içeriğinde, önceden ödenmemiş kamulaştırma bedellerinin "ilgili idareye müracaat" halinde uzlaşma komisyonunun kurulacağını ve işlemlere başlanacağı belirtmekte ama kaç gündür fark ettim ki uygulamada neredeyse yok denecek bir durum var, İlgili İdare kastı çok muallak kalmış, neredeyse tüm kurumlar topu birbirine atmakta...
Mesela benim muhatabım Emniyet Müdürlüğü, Emniyet Müdürlüğü meseleyi İçişleri Bakanlığına, İçişleri Bakanlığı ise Maliye Bakanlığına, Maliye Bakanlığı ilgili Vergi Dairesi veya Mal Müdürlüğüne şeklinde hoş bir gezinti içindeyiz...
Fikir ve görüşlerinizi saygıyla bekliyorum...
Old 09-05-2013, 18:36   #2
Mesut AVCI

 
Varsayılan

"Önce" den kast burada geçmişe dönük kaç yıllık bir ödenmeyen kamulaştırma bedelleri kastedilmektedir ?
Old 09-05-2013, 19:39   #3
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.alem
Değerli Meslektaşlarım,

Bir kaç sene önce yürürlüğe giren 5999 Sayılı Kanun kapsamında işlem yapan Meslektaşımız var mı?
Kanun içeriğinde, önceden ödenmemiş kamulaştırma bedellerinin "ilgili idareye müracaat" halinde uzlaşma komisyonunun kurulacağını ve işlemlere başlanacağı belirtmekte ama kaç gündür fark ettim ki uygulamada neredeyse yok denecek bir durum var, İlgili İdare kastı çok muallak kalmış, neredeyse tüm kurumlar topu birbirine atmakta...
Mesela benim muhatabım Emniyet Müdürlüğü, Emniyet Müdürlüğü meseleyi İçişleri Bakanlığına, İçişleri Bakanlığı ise Maliye Bakanlığına, Maliye Bakanlığı ilgili Vergi Dairesi veya Mal Müdürlüğüne şeklinde hoş bir gezinti içindeyiz...
Fikir ve görüşlerinizi saygıyla bekliyorum...

Yanlış hatırlamıyorsam Yargıtay uzlaşmaya gitmeyi zorunlu görmüyor. Doğrudan dava da açılabileceğini düşünüyor. Kararı bulursam, yarın eklerim.
Old 09-05-2013, 20:40   #4
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Yanlış hatırlamıyorsam Yargıtay uzlaşmaya gitmeyi zorunlu görmüyor. Doğrudan dava da açılabileceğini düşünüyor. Kararı bulursam, yarın eklerim.


http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=12744
Old 09-05-2013, 21:24   #5
halit pamuk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Yanlış hatırlamıyorsam Yargıtay uzlaşmaya gitmeyi zorunlu görmüyor. Doğrudan dava da açılabileceğini düşünüyor. Kararı bulursam, yarın eklerim.

Yargıtay öyle diyor ama Anayasa Mahkemesi de şöyle diyor:
Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:

Esas Sayısı: 2010/83

Karar Sayısı: 2012/169

Karar Günü: 1.11.2012

"
Dava konusu kural, kamulaştırmasız el atma nedeniyle yapılacak başvurularda hak arama özgürlüğünün çerçevesini çizmekte ve dava açmadan önce uyuşmazlık çözme yöntemlerinden biri olan uzlaşma yoluna gidilmesini zorunlu tutmaktadır. Yargının iş yükünün azaltılması, adalete erişimin kolaylaştırılması ve usul ekonomisi gibi çeşitli nedenlerle uyuşmazlıkların çözümünde alternatif yöntemlere başvuru zorunluluğu getirilmesi yasama organının takdir yetkisi içindedir. Alternatif uyuşmazlık çözüm yollarına başvuru zorunluluğu, bu yollar sırf kişilerin hak aramalarını imkânsız hale getirmek amacıyla oluşturulmuş etkisiz ve sonuçsuz yöntemler olmadığı sürece hak arama özgürlüğüne aykırı kabul edilemez."
Old 10-05-2013, 06:39   #6
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Adnan Koray
Yargıtay öyle diyor ama Anayasa Mahkemesi de şöyle diyor:

Ama aynı kararda...

Alıntı:
Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:

Esas Sayısı: 2010/83

Karar Sayısı: 2012/169

Karar Günü: 1.11.2012

"
.... bu yollar sırf kişilerin hak aramalarını imkânsız hale getirmek amacıyla oluşturulmuş etkisiz ve sonuçsuz yöntemler olmadığı sürece hak arama özgürlüğüne aykırı kabul edilemez."

De diyor...

Somut soruda pinpon topu misali oradan oraya savrulan vatandaşın dava açmakta haklı olduğu bence su götürmez derece açık. Kaldı ki AYM kararının gerekçesinde de bu riske atıf var.
Old 10-05-2013, 14:43   #7
avdogan

 
Varsayılan

5999 sayılı kanunla getirilen geçici 6. maddenin 6. fıkrasında geçen "sadece" sözcüğü iptal edildi(İPTAL EDİLEN SÖZCÜK RGT: 22.02.2013 RG NO: 28567 ANY. MAH. 01.11.2012 T. 2010/83 E. 2012/169 K.). aynı karar ile 6111 sayılı kanun geçici 2. maddesinin de iptaline karar verildi.yargıtay uzlaşmaya müracaatı dava şartı olarak görmüyor.davanın ikamesini uzlaşmaya gitmeme iradesi olarak görüyor.
Old 24-05-2013, 08:12   #9
halit pamuk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Ama aynı kararda...



De diyor...

Somut soruda pinpon topu misali oradan oraya savrulan vatandaşın dava açmakta haklı olduğu bence su götürmez derece açık. Kaldı ki AYM kararının gerekçesinde de bu riske atıf var.


T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi
Y A R G I T A Y İ L A M I
ESAS NO : 2013/2176
KARAR NO : 2013/5886

MAHKEMESİ : ELAZIĞ 3.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ :12/11/2012
NUMARASI :2012/8-2012/349
DAVACI :B.D.
DAVALI : Elazığ Belediyesi Başkanlığı

Dava dilekçesinde,kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı taşınmaz bedelinin tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y KARARI

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Davacı vekili dava dilekçesinde;mülkiyeti müvekkiline ait taşınmaz mala kamulaştırmasız el attığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak kaydıyla bedeline hükmedilmesini istemiş,mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

30.06.2010 tarihinde yürürlüğe giren 5999 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa eklenen Geçici 6.madde ve 25.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sayılıYasa ile 2942 sayılı yasaya eklenen Geçici 2.maddede;Kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamuyararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması sebebiyle ,malik tarafından mülkiyet hakkına dayanılarak ilgili idareden zararın giderilmesini isteyebileceği belirtilip buna ilişkin düzenlemeler getirilmiştir.

Yukarıda belirtilen yasal düzenlemelere göre ;malik olan kişiler taşınmazlarına fiilen el konulması nedeniyle istedikleri tazminat şeklini belirterek(nakti ödeme,idareye ait taşınmazın trampası,idareye ait taşınmaz üzerinde sınırlı ayni hak tanınması veya imar mevzuatı çerçevesinde başka bir yerde imar hakkı kullandırılması)öncelikle idare ile uzlaşma yoluna başvurması,idarenin de kanunda belirtilen esaslar dahilinde oluşturulan kıymet takdir komisyonu marifetiyle taşınmazın el koyma tarihindeki nitelikleri esas alınmak suretiyle idareye müracaat tarihindeki değerini tespit ettirmesi,müracaat tarihinden en geç 6 ay içerisinde 7201 sayılı Kanun hükümleri kapsamında bir tebligat ile talep sahibini uzlaşma görüşmelerine davet etmesi öngörülmüştür.

Müracaat tarihinden itibaren 6 ay içerisinde talep sahibinin hiç uzlaşmaya çağrılmaması,uzlaşma görüşmelerine başlandıktan sonra 6 ay içerisinde sonuçlandırılmaması durumunda ,bu tarihtlerden itibaren 3 aylık süre içerisinde mahkemede dava açılması gerekmektedir.

Yapılan yasal düzenlemelere göre uzlaşmak için idareye başvuru hususunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun114.maddesi kapsamında sonradan giderilemeyecek bir dava şartı ve getirilen n3 aylık sürenin de hak düşürücü bir süre olduğu görülmektedir.Nitekim uzlaşmak için idareye başvurma hususunun dava şartı olarak öngörülmesi ve 3 aylık süre tanınmasınailişkin getirilen düzenlemelerin hak arama özgürlüğüne ve mülkiyet hakkının kullanımınaengel olduğu gerekçesiyle iptali istenilmiş,Anayasa Mahkemesinin 01.11.2012 gün 2010/83-2012/169 sayılı kararında "Anayasa'nın 36.maddesinde ,hak arama özgürlüğü için herhangi bir sınırlama nedeni öngörülmemiş olmakla birlikte,bunun hiçbir şekilde sınırlandırılması mümkün olmayan mutlak bir hak olduğu söylenemez.Dava açma hakkının kapsamına ve kullanım koşullarına ilişkin bir kısım düzenlemelerin hak arama özgürlüğünün doğasından kaynaklanan sınırlarıortaya koyan ve hakkın norm alanını belirleyen kurallar olduğu açıktır.Anayasa'nın 13.maddesine göre temek hak ve özgürlüklere yönelik sınırlamalar hak ve özgürlüklerin özlerine dokunamaz.Hak arama özgürlüğümümkün olan en geniş şekilde güvence altına alınmalıdır.Diğer taraftan hukuki işlem ve kuralların sürekli dava tehdidi altında bulunması hukuk devletinin unsurları olan hukuki istikrar ve hukuki güvenlik ilkeleriyle bağdaşmaz.Bu nedenle hak arama özgürlüğü ile hukuki istikrar ve hukuki güvenlik arasında makul bir denge gözetilmelidir.Hem dava açmadan önce idareye başvuruda bulunmak zorunda olması hem de uzlaşmazlıkla sonuçlanması halinde dava açmak için getirilen 3 aylık sürenin hak arama hürriyetine ölçüsüz bir müdahale,hak aramayı aşırı derecede zorlaştıran ya da ortadan kaldıran ,dolayısıyla hakkın özüne dokunanbir sınırlama olmadığı açıktır"gerekçeleri ile yasal düzenlemelerin iptal taleplerini red etmiş,böylece uzlaşma yoluna gidilmesini zorunlu bir unsur,uzlaşmazlık tutanağının tanzim edildiği ya da altı aylık süre uzlaşmaya davet olmaksızın sona ermesi halinde bu tarihten itibaren işleyecek ve üç aylık süre de dava açılmasında hak düşürücü süre olarak benimsenmiştir.

Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı tarafça;30.06.2010 tarihinde yürürlüğe giren 5999 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa eklenen Geçici 6.maddede öngörülen uzlaşma yoluna gitmek üzere ilgili idareye başvuru şartı yerine getirilmeden dava açıldığı anlaşıldığından,6100 sayılı Hukuk Muhakemleri Kanununun 155/2.maddesinin 1.cümlesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken,yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görüşmemiştir.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz,temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince ,BOZULMASINA ,temyiz peşin harcının


/adalet org.dan alınmıştır
Old 24-05-2013, 13:28   #10
Av. Tevrat DURAN

 
Varsayılan

Yeni haber: bugün 2942 sayılı Kamulaştırma Yasasında değişiklikler yapan Torba Yasa TBMM Genel Kurulu'nda yasalaştı. Burada bir takım değerlendirmeler yaptım bilmem katılacak mısınız ? http://www.tevratduran.com/tbmmdeki-...rlendirilmesi/
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
5999 sayılı Kamulaştırma Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun-Geçici 6. md. Avukat halil Meslektaşların Soruları 15 04-06-2013 15:46
6111 sayılı ( TORBA ) kanun kapsamında yapılandırılması öngörülen kamu alacakları Muhsin KOÇAK Mali Hukuk Çalışma Grubu 3 21-03-2011 10:29
6111 sayılı kanun kapsamında yapılandırma yapılırken dikkat ! Muhsin KOÇAK Mali Hukuk Çalışma Grubu 0 16-03-2011 00:35


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09559703 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.