Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Itirazın Iptali mi,sebepsiz Zenginleşme Mi?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 28-04-2008, 10:34   #1
av.tuğbabal

 
Varsayılan Itirazın Iptali mi,sebepsiz Zenginleşme Mi?

İyi günler değerli meslektaşlar;
Forumda araştırdım ancak tam tatmin olamadım..
Zaman aşımına uğramış senedi ilamsız takibe koyduk ve takibe itiraz oldu.Borçlunun İtirazı ise böyle bir borcun olmadığı ve alacaklıyı tanımadığı yönündedir.Bu durumda sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak dava açmakmı yoksa itirazın iptali davası açmakmı yerinde olur.Teşekkürler...
Old 28-04-2008, 11:13   #2
av.semire nergiz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.tuğbabal
İyi günler değerli meslektaşlar;
Forumda araştırdım ancak tam tatmin olamadım..
Zaman aşımına uğramış senedi ilamsız takibe koyduk ve takibe itiraz oldu.Borçlunun İtirazı ise böyle bir borcun olmadığı ve alacaklıyı tanımadığı yönündedir.Bu durumda sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak dava açmakmı yoksa itirazın iptali davası açmakmı yerinde olur.Teşekkürler...

Sevgili meslektaşım,
TARAFINIZDAN AÇILMIŞ HAZIR BİR İCRA TAKİBİ VARKEN VE HER NEKADAR ZAMANAŞIMINA UĞRAMIŞ OLSA BİLE BU İCRA DOSYASINDA MEVCUT BİR SENET DE BULUNDUĞUNDAN İTİRAZIN İPTALİ DAVASIYLA ALACAĞINIZA KAVUŞMANIZ DAHA KOLAY OLUR KANISINDAYIM.AÇACAĞINIZ İPTAL DAVASINDA borçlunun İMZA İNKARI VS .HUSUSLAR ARAŞTIRILACAK VE HÜKÜM KURULACAKTIR.
Old 28-04-2008, 23:18   #3
Av.Mesut BULUT

 
Varsayılan

Borçlu,ödeme emrine yapacağı itirazları ile bağlıdır.Ancak senet metninden anlaşılanları icra mahkemesinde ileri sürebilir.Her ne kadar mevcut itirazında bu durumu zikretmemişse de bu durumu gözden kaçırmamanız gerekir.
Old 29-04-2008, 08:53   #4
FYLOZOF

 
Varsayılan

Sayın Tubaa bal , keşke senet için hiç icra takibi yapmasaydınız. icra takibi yerine,sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre, senedide delil göstererek alacak davası açmalıydınız. açacağınız itirazın iptali davası;senet kambiyo vasfını kaybettiği için muhtemelen, icra takibine konu olamayacağı , bunun ancak bir alacak davasına konu olacağı şeklinde karar verilecek.
Old 29-04-2008, 11:31   #5
halit pamuk

 
Varsayılan

Sayın Semire Nergiz Toz'a katılıyorum. Zamanaşımına uğramış senetle başlatılan takibe yapılan itirazın iptali için genel mahkemelerde dava açılırsa,

a) alacaklı lehdarsa yazılı delil başlangıcı sayılan senete ek tanık ve diğer dellillerle yapılacak ispatla dava kabul edilebilir.

b) Alacaklı lehdar olmayıp, temel ilişkinin dışındaki hamil ise, sebepsiz zenginleşme gerekçesine (TTK.m.644)dayanılırsa açılan itirazın iptali davası kabul edilebilir. (tabi bir yıllık zamanaşımı süresini unutmamak gerekiyor)


Sonradan Ek:

T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 2007/19-132

K. 2007/153

T. 21.3.2007

• BONOYO DAYALI İTİRAZIN İPTALİ ( Üç Yıllık Zamanaşımı Süresi Dolduktan Sonraki Bir Yıl İçinde Sebepsiz Zenginleşme Hükümlerine Dayalı Olarak Alacak Davası Açabileceği )

• İTİRAZIN İPTALİ ( Bonoya Dayalı - Üç Yıllık Zamanaşımı Süresi Dolduktan Sonraki Bir Yıl İçinde Sebepsiz Zenginleşme Hükümlerine Dayalı Olarak Alacak Davası Açabileceği )

• ZAMANAŞIMI ( Bonolarda Üç Yıllık Zamanaşımı Süresi Dolduktan Sonraki Bir Yıl İçinde Sebepsiz Zenginleşme Hükümlerine Dayalı Olarak Alacak Davası Açabileceği )

• SEBEPSİZ ZENGİNLEŞME ( Bonolarda Üç Yıllık Zamanaşımı Süresi Dolduktan Sonraki Bir Yıl İçinde Sebepsiz Zenginleşme Hükümlerine Dayalı Olarak Alacak Davası Açabileceği - İtirazın İptali )

6762/m.690,644

818/m.61,66


ÖZET : Dava, bonoya dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemenin bonolarda üç yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonraki bir yıl içinde sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak alacak davası açabileceğine ilişkin yerel mahkemenin direnme hükmü doğrudur.
DAVA : Taraflar arasındaki "itirazın iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 4.Ticaret Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 02.02.2005 gün ve 2004/230 E-2005/14 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 24.01.2006 gün ve 2005/4699-2006/356 sayılı ilamı ile;
( ... Davacı vekili, müvekkilinin icra takibinin dayanağı bonoların yetkili hamili bulunduğunu, bonolar zamanaşımına uğradığı için genel haciz yolu ile takibe girişildiğini, TTK.nun 644. maddesi uyarınca davalı keşidecinin sorumluluğunun bulunduğunu, sebepsiz zenginleşmediğini davalının ispatlaması gerektiğini itirazın haksız olduğunu ileri sürmüş ve itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilince alınan ofset baskı makinesi karşılığında peşinat ve lehtarı dava dışı Salih Kuş olan dava konusu bonoların verildiğini, makine ayıplı çıktığı için bonoların dört yıl süre ile tahsile konulmadığını, zamanaşımına uğrayan bonoların birlikte çalıştıkları kötüniyetli davacıya ciro edilerek takibe girişilmesinin haksız olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, bonolarda da TTK.nun 644. maddesine dayanılarak davacı hamil tarafından davalı keşideci aleyhine sebepsiz iktisap davası açılabileceği, bonoların vade tarihleri ile takip tarihi arasında 3 yıllık süre dolduğu için hamilin kambiyo hukukuna dayalı takip hakkını kaybettiği ancak BK.nun 66. maddesinde öngörülen bir yıllık zamanaşımı süresinde takibe girişildiğinden davalının zamanaşımı definin yerinde olmadığı, dosya kapsamından davalının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığı hususunun anlaşıldığı gerekçesi ile faiz talebi yönünden alınan bilirkişi raporu da dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne, takibin 1.483.000.000 TL. asıl alacak, 2.721.183.746 TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.204.183.746 TL. üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte devamına, hükmolunan miktarın %40'ı oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
TTK.nun 690. maddesinde 644. madde yazılı olmadığından, poliçeler hakkında uygulanması gereken 644. maddenin bonolar hakkındaki dava ve takiplere uygulanması mümkün bulunmamaktadır. Bu itibarla, davacı ancak genel hükümler dairesinde haksız iktisap kurallarına göre dava açabilir. Mahkemece bu yönlerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir... ),
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, bonoya dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı; keşidecisi davalı olan 5 adet bononun hamili olduğunu, bonoların ibraz süresi geçtiğinden ilamsız icra takibi yaptıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini, kambiyo senedine dayalı olarak müracaat hakkını yitirdiğinden, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan alacaklı bulunduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, sebepsiz zenginleşmediğini, senetlerin zamanaşımına uğradığını cevaben bildirmiştir.
Mahkemece; bonolarda zamanaşımı süresinin dolduğu, davacı-yetkili hamilin kambiyo hukukuna dayalı takip hakkını kaybettiği ancak, BK. m.66'da öngörülen 1 yıllık zamanaşımı süresi içinde takibe giriştiğinden, davalının zamanaşımı definin yerinde olmadığı, ayrıca süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığı açıklanarak; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Özel Dairece; Poliçeler hakkında uygulanması gereken TTK. m.644'ün bonolar hakkında uygulanamayacağı, davacının ancak genel hükümlere ve haksız iktisap kurallarına göre dava açabileceği açıklanarak karar bozulmuş, mahkemece ilk hükümde direnilmiştir.
Uyuşmazlık; Türk Ticaret Kanununun poliçelere uygulanacak 644. maddesinin bonolarda uygulanacak hükümleri gösteren 690. maddesine atıf yapmamış olması karşısında; bu durumun bir unutma sonucu olup olmadığı, dolayısıyla bono hamilinin sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak üç yıldan sonraki bir yıl içerisinde keşideciye başvuru imkanının bulunup bulunmadığı, noktasında toplanmaktadır.
Öncelikle belirtelim ki, icra takibine konu edilen bonolar, 15.06.2000 ila 15.01.2001 vade tarihlerini taşımakta olup, üç yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu ve icra takibinin üç yılı takip eden bir yıl içinde açıldığı konusunda yerel mahkeme ile Yüksek Daire arasında bir görüş ayrılığı bulunmamaktadır.
Türk Ticaret Kanununun 644. maddesinin bonolarda da uygulanması gerekip gerekmediği konusunda öğretide; Prof.Dr.Hayri Domaniç bonolara uygulanacak poliçe hükümleri arasında TTK.nun 644. maddesine atıf yapılmamasının kanunumuzun bir noksanı ve haksızlık olduğunu, poliçe de ikinci derecede sorumlu bulunan keşidecinin haksız iktisap kurallarına dayanılarak dava edilebilmesi doğrultusunda, bononun asli borçlusu olan keşidecinin dava edilmesinin evleviyet icabı mümkün olduğunu, hamilin haklarını kaybetmesini haklı gösteren bir sebep düşünülemeyeceğini ve bu durumun kanunumuzun ve İsviçre Kanununun teknik bir hata ve noksanı olduğunu açıklamaktadır. ( Kıymetli Evrak Hukuk ve Uygulaması, TTK.Şerhi-IV, 1990 Bası, s:485-486 ).
Prof.Dr.Reha Poroy ve Prof.Dr.Ünal Tekinalp; bono düzenleyene karşı kambiyo talep hakkı zamanaşımına uğrarsa, haksız zenginleşme kuralları uyarınca müracaat etmesinin doğru olacağını, bu nedenle anılan hükümlerin bonolara da uygulanacağının kabul edildiğini ifade etmektedirler. ( Poroy/Tekinalp Kıymetli Evrak Hukuk Esasları 15 Bası s.238 ).
Prof.Dr.Yaşar Karayalçın TTK.nun 644. maddesinin bonolara da uygulanacağı görüşündedir. ( Ticari Senetler, s.348 ).
Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere; öğretideki baskın görüş, TTK.nun 644. maddesinin bonolara da uygulanması gerektiği, yönünde olup, Yargıtay'ın ağırlıklı uygulaması da aynı yöndedir.
Gerek mehaz İsviçre Kanununda, gerekse Türk Ticaret Kanununda bonolara uygulanmak üzere, poliçe hükümlerine atıf yapan 690. maddede sebepsiz iktisaba ilişkin 644. maddenin zikredilmemiş olmasının, bilinçli ve kasıtlı bir davranış olmayıp bir kanun tekniği noksanlığı, bir unutma sorunu olduğu kabul edilmek icap eder.
Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündeminde olan Türk Ticaret Kanunu Tasarısında, mevcut kanundaki eksiklik giderilmiş ve poliçede sebepsiz zenginleşme hükümlerini gösteren 732 maddeye, 778/1-d bendinde gönderme yapılmış ve gerek öğreti, gerekse Yargıtay'daki baskın görüşü kanun maddesi olarak düzenlemiştir.
Buraya kadar yapılan açıklamalardan anlaşılacağı üzere bonolarda uygulanacak poliçe hükümlerini gösteren maddede atıf yapılmamış olmasının, bilinçli ve kasıtlı bir davranış değil, unutma-sonucu olduğunun kabulü gerekmektedir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 1. maddesinin 3.fıkrası uyarınca "hakim, karar verirken bilimsel görüşlerden ve yargı kararlarından yararlanır" aynı maddenin 2.fıkrasına göre ise "kanunda uygulanabilir bir hüküm yoksa, hakim örf ve adet hukukuna göre, bu da yoksa kendisi kanun koyucu olsaydı nasıl bir kural koyacak idiyse ona göre karar verir", denmektedir. Bu hükme göre burada mevcut olan boşluğun doldurulması gerekir.
Poliçelerde, kabul eden ve keşidecinin sorumluluğu ile bonolardaki borçlu keşidecinin sorumlulukları aynı nitelikte sayılmaktadır. Çünkü, bonoyu düzenleyen tıpkı poliçede senedi kabul eden muhatap gibi sorumludur.
Yukarıda açıklanan bilimsel görüşler ile Yargıtay'ın ağırlıklı uygulaması birlikte düşünülerek yapılan değerlendirme sonunda; bono hamilinin BK.nun 61 vd. maddeleri uyarınca nedensiz zenginleşme hükümlerine göre keşideciye müracaat edebileceğinin kabul edilmesi gerekir. Özellikle TTK.nun 690. maddesinde, 644. maddeye göndermede bulunulmamış olmasının makul bir izahının yapılması mümkün olmadığından, dava konusunu bonolarla ilgili olarak, vadeyi takip eden üç yıldan sonra sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ve bir yıl içinde borçluya başvurması gerekir. Bu itibarla bonolara uygulanacak poliçe hükümlerinin arasında 644. maddenin yer almamasının, kanun koyucunun bilinçli bir tercihi değil bir unutma sonucu olduğu ve anılan maddenin bonolara da uygulanması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bu konu, Yüksek Hukuk Genel Kurulunun 28.03.2001 gün, E. 19-20, K. 310 kararıyla gündeme gelmiş ve bono hamilinin BK.nun 61 vd. maddeleri uyarınca nedensiz zenginleşme hükümlerine göre keşideciye müracaat edebileceği kabul edilmekte ve özellikle doktrinde TTK.nun 690 maddesinde, 644 maddeye göndermede bulunulmamış olmasının makul bir izahının yapılamayacağının vurgulandığı belirtilerek, dava konusunu bonolarla ilgili olarak, vadeyi takip eden üç yıldan sonra sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ve bir yıl içinde borçluya başvurması gerektiği belirtilerek aynı yöndeki doktrin ile uygulamadaki baskın görüş desteklenmiştir. ( Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.12.1969 gün ve 1966/T-1131-860 sayılı ilamı da aynı yöndedir. )
Hal böyle olunca, mahkemenin bonolarda üç yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonraki bir yıl içinde sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak alacak davası açabileceğine ilişkin yerel mahkemenin direnme hükmü doğrudur. Ne var ki, mahkeme kararının esasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Dairesine gönderilmesi gerekir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin bonolarda sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak lehtarın keşideciye başvuru hakkının olduğu yönündeki direnme kararı doğru olmakla birlikte, işin esasına yönelik olan davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 19.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 21.03.2007 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
Old 01-05-2008, 17:58   #6
Av.Mesut BULUT

 
Varsayılan

sayın tuğba bal,
senedin tavsifini yapar mısınız?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
sebepsiz zenginleşme mi? iözkurt Meslektaşların Soruları 4 28-06-2012 17:34
Sebepsiz zenginleşme mi? Av. Caner Arıcı Meslektaşların Soruları 2 19-08-2011 20:04
sebepsiz zenginleşme sakgoz79 Meslektaşların Soruları 6 06-03-2008 17:09
sebepsiz zenginleşme avslh Meslektaşların Soruları 9 04-02-2008 13:33
Sebepsiz Zenginleşme Av.Murat Bölükbaş Meslektaşların Soruları 2 16-05-2007 11:34


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05386901 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.