6360 sayılı kanun ile kapatılan belediyelerin taraf olduğu davalar

Sayın meslektaşlarım,

Bir itirazın iptali davasında 6360 sayılı kanun ile 31 Mart 2013 tarihinden sonra tüzel kişiliğini kaybederek başka bir belediyenin mahallesi olmuş belediye ile bu kanunun yürürlüğe girmesinden önce davalı idik, sorumluluğumuz ise müşterek ve müteselsil sorumluluk.
Dava devam ederken diğer davalı tüzel kişiliğini kaybetti ancak dava devam ediyor ve kaybedersek takip dosyasından müteselsil sorumlu olmamız ve diğer davalıya rücu etmemiz gerekecek.
Bu durumda kapatılan Belediyenin dahil olduğu belediyeyi davada nasıl taraf haline getirebiliriz? Getirebilir miyiz? Getiremezsek ne yapabiliriz? Yardımlarınızı ve fikirlerinizi bekliyorum.

Şimdiden teşekkür ederim..

Sayın meslektaşım ;
İlgili madde, sorunuza yanıt olabilir diye düşünüyorum.Davayı, katıldığı belediyeye yöneltmelisiniz.

6360 Sayılı Kanun
GEÇİCİ 1. MADDE :
(13)- 1 inci maddeye göre tüzel kişiliği kaldırılan belediye ve köylerin mahkemelerde süren davalarında katıldıkları ilçe belediyesi taraf olur.

Teşekkür ederim aslında bunu biliyorum ama bunu diğer davalı olarak nasıl yapacağız. bir beyanla katıldığı belediyenin davalı olduğunu mu belirtmeliyiz mahkemeye ? diğer yol ihbar gibi ama ihbar yoluyla da belediyeyi davalı yapmak mümkün olmuyor. yani pratikte nasıl bir yol izleyebiliriz?

Üstadım davalı olduğunuzu gözden kaçırmışım.

6100 Sayılı Kanun md. 61/1 gereği rücu hakkı için davanın ihbarı yoluna başvurulabilirsiniz diye düşünüyorum.Belediyeyi ihbar yolu ile davalı yapamamanın gerekçesini açıkçası bilmiyorum.Açıklarsanız aydınlanırım.

Sayın meslektaşım, ilgili
linkte ( http://www.turkhukuksitesi.com/makale_1709.htm )
açıklandığı üzere ihbar edilen davanın tarafı olamıyor, aleyhine hüküm tesis edilemiyor.

Açıkcası başka bir fikir de gelmiyor şuan aklıma sanırım gene ihbar yolunu kullanacağız, en azından rücu için. Davanın evvelinde bir de icra dosyası var malum...

İhbar etsek dahi çıkan miktarı icra dosyasına ödeyeceğiz ve ihbar ettiğimiz belediyeye rücu edeceğiz ancak nasıl?

Pratikte en kestirme yol onları da davalı ve borçlu konumuna almak ama bunu sağlayacak pratik bir yol gelmiyor aklıma beyanda bulunsak ve diğer davalının A Belediyesi olması gerektiğini ifade etsek Mahkeme onları davalı olarak kabul eder mi? Yani kararın aleyhte olması halinde müşterek ve müteselsil sorumlu olarak A belediyesi gösterilir mi?

Davanın bir tarafında yer alan tüzel kişinin, tüzel kişiliğinin sonlanması halinde çözüm belli... ancak ya davanın iki tarafının da tüzel kişiliği aynı tüzel kişiliğe dahil olmuşsa çözüm ne olacak? kafamı kurcalayan bu hususa çözüm bulamadım henüz, örneğin aynı ilçe sınırları içerisinde bulunan iki köy tüzel kişiliği arasında görülen davalar, tüzel kişiliklerin belediyelere katılması ile nasıl devam edecek ya da devam ettirilecek mi? belediye hem davacı hem davalı olamayacağı düşünülürse çözüm nasıl olacak? bilgisi yada fikri olan varsa şimdiden tşkler ve saygılar...

Borç sona erecegi için dava da sona ermeli yani mahkeme karar verilmesine yer olmadıgına karar vermeli.bence
Ama biz ne yapabiliriz ihbar bir çözüm mü yoksa farklı bir yol var mı?

Alıntı: Yazan nknknk Borç sona erecegi için dava da sona ermeli yani mahkeme karar verilmesine yer olmadıgına karar vermeli.bence Ama biz ne yapabiliriz ihbar bir çözüm mü yoksa farklı bir yol var mı?

6360 sayılı yasanın geçici 1. maddesinin (13) fıkrasına göre: 1 inci maddeye göre tüzel kişiliği kaldırılan belediye ve köylerin mahkemelerde süren davalarında katıldıkları ilçe belediyesi taraf olur.
Yani mahkemeye beyanda bulunmanız yeterli. Kanun gereğince davanın tarafı oluyor.

Sn. Arif Aydın'ın dediği gibi yasa hükmü açıktır.
Usulen ise husumet her aşamada resen dikkate alınması gereken bir husustur. Yasa gereği kanuni halef sıfatıyla davada taraf haline gelmesi gereken Belediyenin bu yönde bir ara karar ile davadan haberdar edilmesi ve davaya devam etmesinin sağlanması gerekir.
Bu yönde oluşturacağınız talebinizi mahkemeye sunarak taraf teşkilinin sağlanmasını isteyin. Duruşmada olumlu olumsuz bir karar verilmesini ısrarla talep edin.

Mahkemeler genelde dahili dava için davacıya süre verir. Bana göre kanuni halefiyet olduğundan yukarıda dediğim gibi resen mahkemece yapılacak bir bildirim yeterlidir. Ancak dahili dava ile de amaç hasıl olacağından bir sakıncası yoktur.

Olumsuz karar verilmesi halinde husumet yönünden temyiz sebebiniz olur.

Yine olumsuz karar verilmesi halinde rücu davanız için davanın ihbarı yolunu kullanın.

Zira davacı müteselsil borçlulardan dilediğine dava yöneltebilir. İhbarın amacı da kendisine dava yöneltilmemiş olan tarafa davayı bildirmek ve sizin yanınızda bu aşamada kullanabileceği savunma vasıtalarını kullanmasına olanak sağlamaktır. Bu yapılmazsa rücu davasında o dosyadan haberimiz olsaydı .... savunmaları yapardık gibi bir itirazla karşılaşabilirsiniz.

Her şeye rağmen kendisine katılınan Belediyenin bu dosyalardan haberdar olmadım iddiasının dinlenmeyeceğini ve bu davalara kendiliklerinden vekalet sunarak kanuni halef sıfatıyla katılmaları gerektiğini düşünüyorum. Zira kapatılan Belediye'nin tüm evrak, personel, taşınır-taşınmaz malları da devralan Belediyeye geçtiğinden davadan haberim olmadı savunması pek tutmaz.