Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yargıtay Kararı Arıyorum

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 28-06-2013, 15:34   #1
Semender33

 
Varsayılan Yargıtay Kararı Arıyorum

Yargıtay 9. h. d. 2007/27217 E ve 2008/24515 K ve 23.09.2008 tarihli kararını arıyorum. Şimdiden çok teşekkürler.
Old 28-06-2013, 15:39   #2
blackripe

 
Varsayılan

Değerli meslektaşım ilgili karar'ı aşağıda paylaşıyorum.
İyi çalışmalar dilerim.

T.C. YARGITAY

9.Hukuk Dairesi
Esas: 2007/27217
Karar: 2008/24515
Karar Tarihi: 23.09.2008


İTİRAZIN İPTALİ DAVASI - DAVACI İŞÇİNİN BORDROLARDA İMZASI MEVCUT OLMASI - ALINAN ÜCRETİN MİKTARI HUSUSUNDA DİNLENEN TANIK İFADELERİNİN ÇELİŞKİLİ OLMASI - DAVACI İŞÇİNİN EMSAL ÜCRETİNİN NE OLABİLECEĞİNİN ARAŞTIRILMASI GEREĞİ

ÖZET: Somut olayda, her ne kadar davacı işçinin bordrolarda imzası mevcut ise de, alınan ücretin miktarı hususunda dinlenen tanık ifadeleri çelişkilidir. Bu durumda imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıkmaktadır. Davacı işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından, emsal ücretin ne olabileceği araştırılmadan, eksik inceleme ile sonuca gidilmiş olması hatalıdır.

(818 S. K. m. 323) (4857 S. K. m. 8, 32, 37) (2004 S. K. m. 67)

Dava: Davacı, itirazın iptali ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi İ. Polat tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: 1-) Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2-) Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

4857 sayılı İş Kanunu’nda 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.

Ücret kural olarak dönemsel (periyodik) bir ödemedir. Kanunun kabul ettiği sınırlar içinde tarafların sözleşme ile tespit ettiği belirli ve sabit aralıklı zaman dilimlerine; dönmelere uyularak ödenmelidir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 32. maddesinde bu süre en çok bir ay olarak belirtilmiştir.

İş sözleşmesinin tarafları, asgari ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmiş olması taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez. Böyle bir durumda dahi ücret, Borçlar Kanunu’nun 323. maddesinin 2.fıkrasına göre tespit olunmalıdır. İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçiler o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir.

4857 sayılı İş Kanunu’nun 8. maddesinde, işçi ile işveren arasında yazılı iş sözleşmesi yapılmayan hallerde en geç iki ay içinde işçiye çalışma koşullarını temel ücret ve varsa eklerini, ücret ödeme zamanını belirten bir belgenin verilmesi zorunlu tutulmuştur. Aynı Yasanın 37. maddesinde, işçi ücretlerinin işyerinde ödenmesi ya da banka hesabına yatırılması hallerinde ücret hesap pusulası türünde bir belgenin işçiye verilmesinin zorunlu olduğu hükme bağlanmıştır. Usulünce düzenlenmiş olan bu tür belgeler, işçinin ücreti noktasında işverenden sadır olan yazılı delil niteliğindedir. Kişi kendi muvazaasına dayanamayacağından, belgenin muvazaalı biçimde işçinin isteği üzerine verildiği iddiası işverence ileri sürülemez. Ancak böyle bir husus ileri sürülsün ya da sürülmesin, muvazaa olgusunun mahkemece resen araştırılması gerekmekle, mahkemenin belgeye değer vermeden önce muvazaa şüphesini ortadan kaldırması ve kendiliğinden gerekli araştırmaya gitmesi gerekir.

Çalışma belgesinde yer alan bilgilerin gerçek dışı olmasının da yaptırıma bağlanmış olması, belgenin ispat gücünü arttıran bir durumdur.

Asıl sorun, yasal yükümlülüğe ve cezai yaptırıma rağmen 8. ve 37. madde hükümlerine aykırı şekilde belgelerin hiç verilmemesi noktasında ortaya çıkar. Kural olarak ücretin miktarı ve ekleri gibi konularda ispat yükü işçidedir. Ancak bu noktada, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 8 ve 37. maddelerinin işverene bu konuda bazı yükümlülükler de göz ardı edilmemelidir. Bahsi geçen kurallar, İş sözleşmesinin taraflarının ispat yükümüne yardımcı nitelikte olduğu gibi, çalışma yaşamındaki kayıt dışılığı önlenmesi amacına da hizmet etmektedir. Bu yönde belgenin verilmiş olması ispat açısından işveren lehine olmakla birlikte, belgenin düzenlenerek işçiye verilmemiş oluşu, işçinin ücret, sigorta pirimi, çalışma koşulları ve benzeri konularda yasal güvencelerini zedeleyebilecek durumdadır. Çalışma belgesi ile ücret hesap pusulasının düzenlenerek işçiye verilmiş olması, iş yargısını ağırlıklı olarak meşgul eden, işe giriş tarihi, ücret, ücretin ekleri ve çalışma koşullarının belirlenmesi bakımından da önemli kolaylıklar sağlayacaktır. Bu bakımdan ücretin ispatı noktasında taraflar delillerinin değerlendirilmesi sırasında, işverence düzenlenmesi gereken bu tür belgelerin düzenlenmiş olup olmamasının da gözetilmesi gerekir.

Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.

Somut olayda, her ne kadar davacı işçinin bordrolarda imzası mevcut ise de, alınan ücretin miktarı hususunda dinlenen tanık ifadeleri çelişkilidir. Bu durumda imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıkmaktadır. Davacı işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından, yukarıda belirtilen esaslara göre, emsal ücretin ne olabileceği araştırılmadan, eksik inceleme ile sonuca gidilmiş olması hatalıdır.

3-) Kabule göre, icra takibine konu edilen ve itirazın iptali istenen alacak miktarından, reddedilin miktara göre kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca nispi olarak hesaplanacak vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken daha az vekalet ücretine hükmedilmiş olması da doğru değildir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.09.2008 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Old 28-06-2013, 16:32   #3
asuer45

 
Varsayılan

Syn meslekdaşlarım, YARGITAY 12. HD. 2012/11911-19890 E.K. VE YARGITAY 12.HD.2012/5528-22686 E.K. sayılı kararları bulamıyorum, yardımlarınızı bekliyorum, teşekkürler...
Old 29-06-2013, 11:38   #4
gürsel atkıcı

 
Varsayılan yargıtay kararı

Uğur bey merhaba;
Yargıtay'ın internet sitesinden baktım. karar numarası 2012/29890 olacaktır. Ararken buna göre arama yaparsanız daha sağlıklı olacağını tahmin ediyorum. Saygı ile.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yargıtay kararı arıyorum Av.Serbay Meslektaşların Soruları 2 01-06-2012 08:47
Yargıtay Kararı Arıyorum Avsibel Meslektaşların Soruları 3 31-05-2012 14:22
yargıtay kararı arıyorum yargıtay 10.ceza dairesi müebbet Meslektaşların Soruları 4 16-12-2010 14:00
Yargıtay Kararı Arıyorum! av.tgb Meslektaşların Soruları 2 25-04-2009 12:05
Yargıtay kararı arıyorum hilallal Meslektaşların Soruları 1 25-03-2009 01:18


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03866601 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.