Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

Ceza Davalarında Avukatın Etkisi Yüzde Kaçtır ?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 07-12-2008, 16:31   #1
mubah

 
Varsayılan Ceza Davalarında Avukatın Etkisi Yüzde Kaçtır ?

Ceza davaları için avukatlar arasında klişeleşmiş bir ifade vardır .Ceza davalarında avukatın davaya etkisi %5 'i geçmez diye .Hakimler genelde iddianameyi baz alırlar .çok istisnai haller (kanun değişmesi ) olmadıkça iddianamedeki sevk maddelerine göre karar verirler .Sayın savcılarımızda hazırlık savcının hazırladığı iddianamedeki ifadeleri 'kes ,kopyala ve yapıştır.' yöntemiyle esas hakkında mutaalasını hazırladığı söylenir.Sizce de durum böyle midir ? SAYGILAR.
Old 07-12-2008, 19:54   #2
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Davaya göre değişir, mahkemeye göre değişir, avukata göre değişir...
Sorunuz çok genel olduğu için tek bir yanıtı yok bence.
Old 07-12-2008, 22:42   #3
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Davaya göre değişir, mahkemeye göre değişir, avukata göre değişir... .

Katılarak; hepsinden önce "Savcıya" göre değişir (Duruşmadaki değil, soruşturmadan sorumlu olan Savcıya.)

Saygılarımla...
Old 07-12-2008, 23:35   #4
üye3578

 
Varsayılan

Ceza davalarında birçok etken vardır, ama avukatın etkisi en çok "avukatına" göre değişir
Old 08-12-2008, 00:12   #5
avaarslan

 
Varsayılan

Bence etki olayını yüzde ile ifade etmek doğru olmasa gerek. Ama avukatın etkisinini %5 gibi anlamsız bir orana indirmek doğru olmasa gerek. Diğer meslektaşlarımın yazdığı gibi bir çok etken var. Ama iyibir dilekçe ve sağlam bir mantık örgüsü avukatın etkinliğini artırır. Ama, benim basit olarak nitelendirdiğim, suçun ve suçlunun açıkça ortada olduğu suçlarda elbette avukatın etkisi daha azdır. Ama avukatın etksisi ister az olsun ister çok olsun avukatsız yargılama olmaz. Olmamalı. İyi çalışmalar ve iyi bayramlar.
Old 08-12-2008, 00:32   #6
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Ceza davalarında avukatın etkisi yüzde kaçtır sorusuna, verilebilecek en isabetli yanıt; hangi yönden sarfedildiği önemli olmaksızın; "DİKKAT"tir, diyecektim ki vazgeçtim. Münferit bir olaya geneli heba etmek, yani kuralı istisnaya feda etmek anlamı içerse de, yakın zamanda yaşadığım bir örneği anlatacak ve "yeri geldiğinde avukatın etkisi yüzde sıfırdır" dedirtecek aşağıdaki yaşanmış örneği aktararak yorumu size bırakacağım:

Bir ceza dosyası. Sanık evvelce yargılanmış, ceza almış, Yargıtay'da usuli bozmalarla yerel mahkemesine dönmüş, ancak Yargıtay'dan o kadaaarr çok geç dönmüş ki, bozma sonrası yargılamada bir kaç celse sonrasında dosyanın celse araları her uykuya dalışında, yastığında "zamanaşımı.. zamanaşımı... zamanaşımı" ding dongları çalmaya başlamış.

Gel bu celse, git öbür celse, yakınanın avukatı savunmanın uzatma çabalarını vaktinden önce ve niyetten de gayet emin biçimde çekinmeksizin her celse zapta geçirtmeye ve kararı verecek Mahkemeyi "zamanaşımı" konusunda ikaz etmeye, dahası bu ihtimali, zamanaşımı gerçekleşmeden önce girdiği her celsede zapta geçirtmeyi de başarmış -Bu bir başarı oluyor, evet-.

Mahkeme her defasında yakın gün tayin etmiş. Sanık her duruşmada kimliği dahi belli olmayan ve hazır etmediği bir tanıktan söz etmiş, o olmadı bir önceki dinlenen tanık yeniden dinlensin demiş. Yakınan vekili her celsede yeter artık savunmanın mantıksız mantığı, bir an önce karar kurulsun demiş. Demiş mi, evet, demiş. Ağır odanın ağır kapısı ardında, hafta aralıklarıyla yargılamanın sacayakları toplaşıp,dağılmaya devam etmiş. Bu duruşma ding dongları arasında uyanmayı bekleyen zamanaşımıysa, nihayet duruşmanın birinde, savcının dudakları arasından dökülerek vücudiyetine kavuşmuş, salondaki herkese "Günaydın, ben geldim, buradayım" deyip gülümseyivermiş uzayan uykusunun sonunda.

Mahkeme yargıcı, yakınan vekiline mütalaaya ne diyeceğini sormuş. Yakınan vekili artık ne desin, şu şu şu celselerde sayın mahkemeye zamanaşımı konusunda hatırlatmada bulunmuştuk, karar kurulurken bu hatırlatmalarımız dikkate alınsın, demiş.

Sonra ne mi olmuş. Sayın Mahkeme zamanaşımı temeli üzerinden yükselen, kararını kurmuş...

*

Evet, böyle olaylar nazara alınırsa, avukatın bir ceza dosyasına etkisi, yüzde sıfırdır.

Saygılarımla...
Old 08-12-2008, 01:38   #8
Av.Barış

 
Varsayılan

Daha önce başka bir konuda ki mesajıma yazmıştım.yine tekrar etmekte yarar var

Gecenin bir yarısı şüpheli Müdafii olarak karakol'a gidip "Dosyada gizlikik kararı var inceleyemezsiniz" türünden saçma bahaneler.
Hazırlık soruşturmalarında içeriğini bilmediğimiz dosyaların iddianameleri hazırlanıp herşey sona erdiği zaman şapkadan tavşan çıkmasını bekler gibi dosyayı çoğu kez o zaman gördüğümüz dosyalar karşısında ne yapılır?
Savcılık bütün araştırmayı yapmış,delilleri toplamış ve bazı durumlarda sanık müdafii'si olarak taleplerimiz geri çevrilip dosyaya son şekil verilip dava açıldıktan sonra Sizce modern bir ceza yargısında Avukat olarak ne yapabilirsiniz?
Cevap ;HİÇBİRŞEY

Çünkü olay bitmiştir.Yapılabilecek şey yargıtayın olayla ilgili içtihatlarını bulup mahkemeye sunmak ve içtihat olduğu halde mahkeme heyetinin bu kararını değiştirmeye yetecek kanaat olmadığı için Esas hakkında Mütalaadan sonra,Son Savunma ve bu savunmanın uzatılması halinde hakimin gözünde "Avukat bey kısa kesin zaten karar belli" ifadesinden sonra Mütalaya uygun karar çıkar.

Bu ceza dosyalarının %95 ini oluşturmaktadır.Avukat sadece savunma yapar,haklı olsa dahi bu kabul görmez.

Şimdi bazı arkadaşlarımız haklı olarak bu rakamı salladığımı düşünecekler ama yaklaşık staj ile birlikte 4 yılımı bu meslekte geçirdim ve staj sırasında hiçbir duruşmayı kaçırmamıştım.Hep aynı görüntüler ile karşılaştım ve karşılaşmaya devam ediyorum.
Old 08-12-2008, 01:50   #9
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Sayın Av.Barış, yazdıklarınıza katılmıyorum. Anlattıklarınızda avukatın yapabileceği çok şey var. Bir kere, gizlilik kararını görmek ister avukat. Varsa, görmediği evraka göre yapılacak soruşturmada yer almaz, müvekkiline susma hakkını kullandırır; hatta ifade alınırken hazır bulunmaz bile. Böylece o ifade yargılamada esas alınamaz.
Uzun uzadıya yazmak istemiyorum. Yasayı bildikten ve yapmak istedikten sonra, avukat her aşamada yapacak bir şeyler bulur. O kadar karamsar olmayınız. Saygılarımla.
Old 09-12-2008, 10:34   #10
emrahcevik

 
Varsayılan

avukatın etkisi sanılandan fazladır. ceza yargılamasında gösterilecek etkinlik sanık veya mağdurun birçok hakkını kullanabilmesini sağlar.

yeter ki biz avukatlar yasayı çok çok iyi bilelim. avukat olarak bizler adaleti canlandıran kişileriz. biz olmazsak yargılama etkili şekilde yürümez. bu tüm yargılama kolları için geçerlidir.

bizler yargılamanın etkinliği için hakim ve savcıdan daha önemli sujeleriz. sadece bunun bilincinde olalım yeter.
Old 09-12-2008, 17:12   #11
AvTürk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan emrahcevik
avukatın etkisi sanılandan fazladır. ceza yargılamasında gösterilecek etkinlik sanık veya mağdurun birçok hakkını kullanabilmesini sağlar.

yeter ki biz avukatlar yasayı çok çok iyi bilelim. avukat olarak bizler adaleti canlandıran kişileriz. biz olmazsak yargılama etkili şekilde yürümez. bu tüm yargılama kolları için geçerlidir.

bizler yargılamanın etkinliği için hakim ve savcıdan daha önemli sujeleriz. sadece bunun bilincinde olalım yeter.


ciddi olamazsınız değil mi
Old 09-12-2008, 19:50   #12
didem kunal

 
Varsayılan

Avukatın bağımsız yargıdaki yeri malumdur. Bu işi ceza davası, hukuk davası diye ayırarak yapacaksak avukatın çok da bağımsız çalıştığı söylenemez. O zaman ceza davalarında iddia makamı, ön planda geriye kalanların etkisi sadece usul açısından öyle mi? Avukat davada ayrım yapmadan yargılamanın her aşamasında önemli bir yere sahiptir. Tabii ki müvekkilinin doğru bilgilendirmesi dahilinde... Yukarıda meslektaşlarımın da söylediği gibi AVUKATINA BAĞLI. Davanın seyri asla en baştan belli değildir. Olamaz da. Yargılama aşamasında çıkabilecek yeni deliller, tanıklar,savunmalar... Yargılama zaten bunlardan ibarettir. Aksi halde sadece savcı mütaalesıyla davanın sonucu en başından belli olacaksa BAĞIMSIZLIK neresinde bu adalette?
Old 10-12-2008, 12:31   #13
Av.YBayrak

 
İnceleme

Sevgili ve saygıdeğer meslektaşlarım,
Avukatlardan böyle bir soru gelmemesi gerekir, ancak giderek bu anlayışın çoğaldığını görüyoruz. Etkin olmak isteyenler çok ama çok çok çalışmalı ve davanın gidişatının takipçisi değil, hakimi olması gerekir.
Meslektaşımızın sorusu, ceza davalarında avukatın etkinliği ile ilgili.
Eğer hükme etkisi ile ilgili olsa daha farklı görüş sunulabilir.
Ceza davalarında avukatın etkisinin %5 olduğunu söyleyenler yanlış söylemiyorlar, eksik söylüyorlar. Ceza davalarında Avukat'ın etkisi, %5 ile %100 arasında değişir. Tabii bu hüküm kısmına da yansır.
20 yıl kamu hizmeti yapmış, ceza davalarında avukatlık yapmak için avukatlığa başlamış ve 10 yıldır da avukatlık yapmakta olan, CMK hizmet içi eğitimde de ğörev yapmış bir meslektaşınız olarak açık ve kesin olarak söylemek isterim ki, nasıl ki ceza davalarında avukatlık yapmak için kamu görevimden istifa etmiş isem, bugün, 10 yıl sonra diyorum ki, eğer ceza davalarında avukatlık yapmayacak isem avukatlık mesleğini bu gün bırakırım.
Bayramınızı kutlarım. Hepinize saygı ve sevgilerimle
Old 10-12-2008, 14:51   #14
Nisan Çiçek

 
Varsayılan

Evet. Sizi tebrik ediyorum.Sayın Av. Bayrak. Ben de sizin gibi kamuda yıllarca çalıştım.Emekli oldum.Şu anda stajımı yapıyorum.Ancak avukatlık mesleği dışardan görüldüğü gibi değilmiş. Avukat arkadaşların üzerinde belirsiz bir psikolojik baskı var. Benim gördüğüm bu.Maddi sıkıntılar, gelecek kaygısı ideallerin önüne geçmesinden korkuyorum.Ne olursa olsun maddi olarak getirisi olsun diyen bir avukat olacaksam hiç avukatlık yapmıyayım daha iyi. herkese iyi bayramlar.
Old 10-12-2008, 17:40   #15
ibrahimgokalp

 
Varsayılan

Sayın aladağ,barış beyin söylemek istediği ayrıntıyı şiddetle yeniden okumanızı tavsiye ederim.Çünkü bazı durumlarda olayın seyrinde ve yapılan incelemelerde avukatın hareket etmesine olanak tanınmadığı ^^Savcılık bütün araştırmayı yapmış,delilleri toplamış ve bazı durumlarda sanık müdafii'si olarak taleplerimiz geri çevrilip dosyaya son şekil verilmiş^^ ise avukatın yapacağı tek şey tereyağından kıl çekmesidir ki öyle bir kıl var ise ) Durmuş tezcan hocamız bunu sınıfta söyler,avukatlara hareket edebilecekleri daha fazla olanakların verilmesidir...
Old 10-12-2008, 19:07   #16
carlito

 
Varsayılan

Kaleminden kan damlayan,idealist bir Avukatın varsa %100'dür!
Old 10-12-2008, 23:56   #17
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ibrahimgokalp
Sayın aladağ,barış beyin söylemek istediği ayrıntıyı şiddetle yeniden okumanızı tavsiye ederim.Çünkü bazı durumlarda olayın seyrinde ve yapılan incelemelerde avukatın hareket etmesine olanak tanınmadığı ^^Savcılık bütün araştırmayı yapmış,delilleri toplamış ve bazı durumlarda sanık müdafii'si olarak taleplerimiz geri çevrilip dosyaya son şekil verilmiş^^ ise avukatın yapacağı tek şey tereyağından kıl çekmesidir ki öyle bir kıl var ise ) Durmuş tezcan hocamız bunu sınıfta söyler,avukatlara hareket edebilecekleri daha fazla olanakların verilmesidir...

Hocanıza selamlar. Olması gereken başka, olan başka. Avukatlık, avukatlık yaparken öğrenilir. Kimse bu işin kolay olduğunu söylemedi. Yapabilen var, yapamayan var. Bilir ve yapmak isterseniz, sonuç alırsınız. Saygılarımla.
Old 12-12-2008, 10:59   #18
adil özcan

 
Varsayılan ceza davasında avukatın rolü

Meslektaşlarımız arasında genel kanaat ceza davasında avukat ne yaparsa yapsın savcı+hakim ikilisinin bildiğini okuduğu yönündedir; ancak çok zaman bunun böyle olmadığını olmaması gerektiğini düşünüyorum.Özellikle karmaşık olaylı davalarda meslektaşlarımız titiz ve ciddi bir araştırma, değerlendirme çalışmasını yaparlarsa bu "makus talihin" değişeceğini düşünüyorum. "Takdir mahkemenizindir"i ve "Bir diyeceğimiz yoktur"u bırakalım.avukatın her zaman "bir diyeceği" vardır ve olmalıdır.S
aygılarımla.
Old 14-12-2008, 18:16   #19
caner87

 
Varsayılan

Geçen gün bir savcının odasında yapılan iki şüphelisi olan sorguda mübaşir ilk ifadeyi savcının ağzından yazdıktan sonra ki savcı da şüpheliden edindiği ile yazdırmıştı sıra ikinci şüpheliye geldi.
İkinci şüpheli çocuk içeriye girdi.
O da benzer şekilde ifade verdi.
Mübaşir, savcıya kopyala-yapıştır yapalım mı dedi.
Savcının birşeyden dili mi yanmış yoksa prensip sahibi olduğundan mı bilemiyorum -bana kalırsa prensip sahibi idi- hayır olur mu ne zaman kopyala-yapıştır yaptık, onun ağzından yazacağız yoksa basınla uğraşmak istemiyorum dedi.
Tabi şüpheli savunmasına bir diyeceğimizin olup olmadığı soruldu.
Tabi ilk şüpheli için söylediklerimiz kopyala-yapıştır yapıldı.
Hem söylenecek birşey yoktu o an için, ne olayı görmüştüm ne de dosyada delil vardı.Sadece şüphelinin ifadesinin usulüne uygun alınıp alınmadığını ve çocuk olduklarından kanun gereği orada oturyor idim ama o bile beni rahatsız etti.

Demek istediğim, bir avukat her zaman için ceza dosyasında kendini muhakkak ki sorumlu hisseder ve görevini yerine getirmek için elinden geleni yapar, fonksiyonu olmadığı durumlarda dahi rahatsızlık hissedebilir.
Ben bir çok sorguda , serbest bırakılarak yargılanmasına devam edilsin ,diye hakimi ikna ederek adeta şiir gibi konuşan çok yetenekli avukatlar gördüm.
Her ne kadar polisler şüpheliyi önce içeri attırıp sonra tahliyesi için uğraşıp milyonlar götürdüğümüzü iddia ediyor olsa da benim gözlemlerim bu yönde.
Old 14-12-2008, 22:25   #20
AV.HARUN UYANIKOĞLU

 
Varsayılan

Ceza Yargılamasında herşeye rağmen avukat etkinliği en fazla olan kişidir...bence..
Savcı iddianamesini hazırlamıştır.Hakim ise bir kanaat edinmiştir.Ancak yargılama olmadan vicdani kanaatinin ne olacağı elbette belli değildir.

İşte bu noktada avukat ortaya çıkacaktır. hukuk sistemindeki aksaklıklar bazı meslektaşlarımızı karamsarlığa itmektedir.Bu arada
'Susma Hakkı uygulamada yanlış kanaate itmektedir.Hakimleri sanki sanık suç işlediği için susma hakkınıkullanıyor gibi kabul ediliyor. Sayın Aladağ.Bu konu bizim susma hakkını kullandırdığımız sanıklar yönünden en azından böyle sizin tecrubeleriniz nasıl bilemiyorum.'
Ceza davasında müvekkilinin masumiyetine inanan avukat muhakkak bir çıkış yolu bulacaktır.Hakimin vicdanına etki edecektir.Ben bu yazıyı yazarken okuyan bir çok arkadaşımız özellikle ceza davalarında yaptığı araştırmaların hakimi etkilediğini ve sanığın beraat ettiğini hatırlıyordur.Bence de mesele avukatın davasını iyi özümsemesi,vicdanen inanmadığı bir davayı almaması ve özgüveninin sağlam olması ile ilgilidir.Avukatlar kabul edilsin veya edilmesin yargının en önemli kurumudur.Sistemi ve yargıyı sorgulayan dinamik halde tutan kişidir.
Mesele bence aldığınız davada kendinize özgüveniniz
ve maddi delilleri iyi irdeleyen bir çalışma yapmanızla ilgilidir.avukatın davadaki etkisi.herşeye ve hukuk sistemindeki eksikliklere rağmen Avukat yargının ve enönemli sacayağıdır.

Türk Hukuk Sisteminde;
Savcılarımız kürsüden inmeli;
Avukatlarda savcılar gibi delil toplama yetkisi elde edebilmelidir.O zaman ne kadar etkin olduğumuza bakın siz Saygılarımla;
Old 14-12-2008, 22:42   #21
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan carlito
Kaleminden kan damlayan,idealist bir Avukatın varsa %100'dür!

Demişsiniz... Neredeyse inanacaktım

Bir önceki mesajımda, belki de 6 celse üst üste "Zamanaşımı süresi dolacak, lütfen artık karar kurunuz" diyen bir müdahil avukatından ve nihayet 7.celse mütalaa üzerine zamanaşımı üzerine kurulu bir hüküm oluşturularak sanığın azat olduğu bir ceza mahkemesi ilamından söz ettim... Sizce kalemimden kan mı damlamıyordu (ne demekse), yoksa idealist mi değildim?

Saygılarımla...
Old 14-12-2008, 22:46   #22
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Sayın Uyanıkoğlu, mesajınızdaki iki ayrı husus ile ilgili görüşlerimi yazmak istiyorum.

Alıntı:
Yazan AV.HARUN UYANIKOĞLU
Bu arada 'Susma Hakkı uygulamada yanlış kanaate itmektedir.Hakimleri sanki sanık suç işlediği için susma hakkınıkullanıyor gibi kabul ediliyor. Sayın Aladağ.Bu konu bizim susma hakkını kullandırdığımız sanıklar yönünden en azından böyle sizin tecrubeleriniz nasıl bilemiyorum.'

Hakim önünde susma hakkının kullanılmasını hiç bir müvekkilime önermem. Yukarıdaki mesajımda sözettiğim, sayın Av.Barış'ın mesajına yanıt olarak, O'nun mesajındaki duruma ilişkindi.

Alıntı:
Yazan Av.Barış
Gecenin bir yarısı şüpheli Müdafii olarak karakol'a gidip "Dosyada gizlikik kararı var inceleyemezsiniz" türünden saçma bahaneler.

Kollukta susma hakkının neden kullanıldığını Cumhuriyet Savcısı'na ya da Sorgu Hakimi'ne açıklayamayacak bir müdafi olabileceğini düşünmek istemiyorum.

Alıntı:
Yazan AV.HARUN UYANIKOĞLU
Türk Hukuk Sisteminde;
Savcılarımız kürsüden inmeli;
Avukatlarda savcılar gibi delil toplama yetkisi elde edebilmelidir.O zaman ne kadar etkin olduğumuza bakın siz Saygılarımla;

Bu konuda bariz bir kaç hata yapılıyor:

1- Avukatın yetkileri hiç de az değildir; avukatın delil toplama yetkisi vardır.

Alıntı:
Avukatlık Kanunu 2.madde 3.fıkra:

Yargı organları, emniyet makamları, diğer kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüsleri, özel ve kamuya ait bankalar, noterler, sigorta şirketleri ve vakıflar avukatlara görevlerinin yerine getirilmesinde yardımcı olmak zorundadır. Kanunlarındaki özel hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu kurumlar avukatın gerek duyduğu bilgi ve belgeleri incelemesine sunmakla yükümlüdür. Bu belgelerden örnek alınması vekaletname ibrazına bağlıdır. Derdest davalarda müzekkereler duruşma günü beklenmeksizin mahkemeden alınabilir.

2- Cumhuriyet Savcısı'nın yargılamada oturduğu yerin bence hiç bir önemi yoktur. Yasayı bilen, dosyaya vakıf ve adaletin sağlanmasına katkı konusunda istekli bir avukat, katılan vekili olarak da, sanık müdafii olarak da yargılama sürecine en az Cumhuriyet Savcısı kadar etki edebilir. Bunun azlığı/çokluğu, oturulan yerin yüksekliğine bağlı değildir.

Saygılarımla.
Old 15-12-2008, 11:53   #23
Av.Barış

 
Varsayılan

Sayın Aladağ,

Orada ki uygulama farklı mıdır bilmiyorum ama kollukta susma hakkının kullanılması yasal bir hak olmasına rağmen sorgu hakimliği tarafından tutuklama nedeni olarak görülmektedir.Saçma gelebilir ama burada böyle.Sorgu hakimliğinin yaptığı ilk şey "Siz Kollukta susma hakkınızı kullanmaışsınız," şeklinde sorgulama yapılmaktadır.

Benim kastettiğim ceza davalarında avukatın etkisi vardır.Etkisi olmaz ise yargıtaya temyiz incelemesine giden dosyaların %45-50 arası bozularak gelmez.Benim aktarmaya çalıştığımız zihniyetle ilgilidir.Ne kadar haklı olursanız olun,ne kadar kanunu iyi bilirseniz bilin çoğu kez mahkeme tarafından dikkate alınmamaktadır.Dikkate alınmadığı için Avukatın etkisi neredeyse sıfıra inmektedir.

Yetki konusuna gelince.1136 sayılı yasanın 2. maddesinde belirtilmiş ama ceza dosyasında tek başınıza delil toplayamıyorsunuz.Kurumlar sürekli sorun çıkartıyor.Yine zihniyet ortaya çıkıyor.Nasıl Avukatlık Kimliğini Resmi kimlik olarak kullanmakta zorluk yaşıyorsak delil toplama konusunda da aynı sorunu yaşamaktayız. Örnek vermek gerekirse.X şirketinin güvenlik kamerasında kayıtlı görüntüyü istemek için o şirkete gittiğimizde "Size veremeyiz,Savcılık yada hakimliğin bizden istemesi gerekir" şeklinde benzer beyanlarla herhalde içimizde sıklıkla karşılaşan olmuştur.Yargılama denildiği zaman akla hemen SAvcı ve Hakim gelmektedir.Biz işlem yapacağımız zaman illa ki bizim üstümüzde görülen ve öyle olan yerlerden bu işlemi yaptırmamız gerekmektedir.Katılmayabilirsiniz ama bu hukuk sistemimizin acı gerçeklerinden biridir.Yetkimizi kimse bilmiyor.Savcılık bizim üstümüz görülüyor ve öyle davranılıyor...
Old 15-12-2008, 15:24   #24
Av.YBayrak

 
Varsayılan

(Cumhuriyet Savcısı'nın yargılamada oturduğu yerin bence hiç bir önemi yoktur.)

Sayın Aladağ;
Gerçekten kanaatinizin bu şekilde olduğunu sanmıyorum. Yazılarınızı dikkatle okuyorum ve bu nedenle Sizin düzeyinizdeki bir meslektaşımın, devletin kürsüsünde adeta millet adına karar vedren yargıç'ı devlet adına denetler konumda olduğunu, o yargıçın/yargıçların o kürsüden savcıyı kaldıramayacağını ve bu nedenle yasa'da 'yargıc/mahkeme karar için çekilir' diye geçtiğini, yani yargıç'ın kürsüyü terk etmek zorunda olduğunu; hatta bu nedenledir ki örneğin asliye ceza mahkemelerinde birçok yargıç'ın yanındaki savcı ile adeta birlikte davayı yürüttükleri ve daha vahimi birlikte karar oluşturdukları gerçeğini, "hiçbir önemi yok" diye görmesini, böyle bir kanat taşımasını olsa olsa tartışma ortamını hareketlendirmek için sarf edilmiş bir söz olarak algılarım.
Sevgi ve saygılarla
Old 15-12-2008, 17:30   #25
av.s_ulusinan

 
Varsayılan Hakimlerdeki ön yargı??

Konunun en başında bir çok meslektaşımın da söylediği gibi ceza davasında avukatın rolü, dava türüne, avukatına ve hatta belirtildiği gibi savcının hazırlık soruşturmasındaki performansına göre değişir. Hepsi ayrı bir etken tabiki. Ama ben farklı bir noktaya temas etmek istiyorum. Bir dosyayı tüm aşamalarda takip etseniz, her aşamada gerekli müdahaleleri yapsanız ve dosyada elle tutulur açıkları ve eksikleri belirleyerek kapsamlı bir yazılı savunmayı dosyaya sunup "tevsi-i tahkikat" talebinde bulunsanız bile; eğer karşınızdaki hakim sabit fikirli ve ön yargılı ise sizin çok mantıklı ve hayatın olağan akışına uygun olan savunmalarınızı yok sayıp iddianame doğrultusunda karar verebilir. Benim görev yaptığım yerde maalesef bir çok ceza hakimi bu yapıda sizin yaptığınız savunmaları dinlese bile dikkate almıyor. Savcıyl karşılıklı paslaşıp nerdeyse karar duruşmasında hükmü birlikte kuruyorlar. Tam aksi şekilde hareket eden hakimler de gördüm tabiiki. Savunmalarımızdaki suç vasfı değişkliğini mantıklı bulup beraat kararı veren veya iddianame ile taban tabana zıt hüküm kuran hakimlere de rastladım. Ancak bu hakimlerin çoğu bir süre avukatlık yapıp sonradan hakimliğe geçen kişilerdi Ve daha da üzücü olanı; bilhasa eski TCK ve CMUK döneminde baştan savma iddianamelerle açılan davalarda kesin delil bulunmaması nedeniyle haklı olarak beraat kararı veren hakimlerin bir süre sonra baskı altına alındığını, tahliye kararlarını azaltması veya daha fazla ceza vermesi yönünde zorlandığını, boyun eğmeyenlerin görev yaptıkları mahkemeden alınarak başka mahkemelere verildiklerini gözlemledim.
Bence en temel sorun hakimlerin ön yargılarından arınamamalıdır. Avukatların kamusal yetkilerinin ve delil toplama olanaklarının artırılması da zorunludur. Bir meslektaşım Avukatlık Kanunu'nun 2. maddesinde yer alan yetkileri belirterek delil toplama imkanı bulunduğunu söylemiş. Ancak Avukatlık Kanunu, diğer tüm kanunlar gibi yürüklükte olan bir kanun olmasına rağmen kısmen özel bilgiler için resmi kurumlara yapılan bavurularda vekaletname yoksa başvuruya cevap verilmediği gibi bazı kurumlarda vekaetname ile bile belge almakta güçlük çekiyorsunuz. Avukatlık Kanunu 2. maddedeki yetkilerin örneğin bir Ceza Muhakemesi Kanunu'nda yrıca ve açıkça düzenlenmesi çok daha etkili olmaz mıydı? Tüm meslektaşlarıma saygılar...
Old 15-12-2008, 18:19   #26
üye14540

 
Varsayılan

Bence %ooo1'dir.
Old 15-12-2008, 20:46   #27
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Dr. Fuat ŞENOĞLU
Bence %ooo1'dir.

Yüzde işaretinden sonraki ilk sıfırın hemen sağında bir "," işareti var ise, milyonda bir, yok ise yüzde birlik bir etkinlik tanımışsınız avukatlara...

Kalan etkinliği neler ya da kimler arasında paylaştırıyorsunuz?

Paylaştırmalarınızda etken olan kriterler nedir?

Son olarak, avukatın etkisi neden sizce belirttiğiniz yüzdeyle sınırlıdır?

Saygılarımla...
Old 15-12-2008, 22:13   #28
üye14540

 
Varsayılan

Sayın Demirel, zuhulen virgül atmayı unutmuşum, ancak sizin hatırınız için %1 diyeyim , ama geri kalan %99'da hakimlerin, savcıların ve yargı sisteminin sorunlarının, yargı bağımsızlığının yetersizliğinin, hakimlerin iş yüklerinin fazlalığının, bu nedenle dosyalara yeterli zaman ayıramamalarının, adliyelerin fiziki yetersizliklerinin, nitelikli personelin olmamasının,tanıkların, bilirkişilerin ve diğer ilgili kişilerin yeterli hukuk kültürüne sahip olmamalarının, kolluk güçlerinin yetersizliğinin.... hangi oranda payı var bilemiyorum.
Old 15-12-2008, 22:16   #29
hülya demir

 
Varsayılan

Bence de Ceza yargılamasında avukatı etkisi sanılandan fazladır.Ancak 'bir ön yargıyı parçalamak atomu parçalamaktan çok daha zor'olduğundan hakim ve savcının önyargısını değiştirebilecek savuma .delil gerekir.
Old 15-12-2008, 22:48   #30
funda.0633

 
Varsayılan

ilk önce sayın avukat Barışa yanıt vermek istiyorum.Şunu belirtmek isterim ki bazı hallerde dosyaya gizlilik kararı verilmesi kaçınılmazdır.Örneğin bir dosyada birçok şüpheli var ve birçok tutuklu var.Bu dosyada tanıkların ifadeleri var,deliller var,olay yeri inceleme tutanakları var.Avukatın da elbette ki müdafiliğini yapmış olduğu şahısla görüşme durumu var ve bu malesef bu durumda dosyaının gidiş hattınıda değiştirme durumuda oldukça yüksek..Ayrıca ceza davalarında dosyaya yön verecek olan da Savcıdır.Bazı avukat meslektaşlarımın yazdığı gibi de mütalalar kes,kopyala,yapıştırmada olmuyor.Avukatın ise özellikle adam öldürme veya yaşamsal tehlike geçirecek yaralamalarda başvurdukları yol haksız tahrik veya meşru müdafa hükümlerinden yararlanma yolarına gitmek oluyor.Avukat takdir mahkemenindir derse elbette ki avukatın etkisi azalıyor.selamlar..
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
ceza davalarında hazine aleyhine hükmedilen Vekalet Ücretinin tahsil yolları gulaslan Meslektaşların Soruları 39 02-02-2023 14:30
icra ceza davalarında dava zamanaşımı uye9493 Meslektaşların Soruları 7 22-06-2010 18:40
Ceza davalarında ne zamanki sabıka kaydı esas alınır? avercan38 Meslektaşların Soruları 2 18-10-2008 09:57
icra ceza davalarında dosyanın işlemden kaldırılması. Aybüke Kağan Meslektaşların Soruları 5 25-08-2008 14:06


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08537197 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.