Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

kaza sebebiyle tazminatta husumet

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 16-10-2014, 13:14   #1
av.kadirpolat

 
Varsayılan kaza sebebiyle tazminatta husumet

Bir iş yerinde oluşan kaza sebebiyle tazminat davalarında, işyerinin sahibi olan ANONİM ŞİRKETE husumet yöneltilecektir.

Ancak, davalı ANONİM ŞİRKETİN, şirket hissedarları olan diğer gerçek yada tüzel kişilere tazminat davasında husumet yöneltilebilir mi?

konu hakkında içtihat sunmanızı rica ederim.
Old 16-10-2014, 16:34   #2
gunermeric

 
Varsayılan

Bu karar işinize yarar mı bilemiyorum ama en azından bir fikir verebilir diye düşünüyorum. Ama sorduğunuz soruya doğrudan evet ya da hayır diye yanıt verilebileceğini sanmıyorum.


T.C. YARGITAY 21. HUKUK DAİRESİ E. 2005/11326 K. 2005/12243 T. 28.11.2005

DAVA : Davacı, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Mesut Balcı tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR : Zararlandırıcı olaya maruz kalan sigortalı, İlkalem A.Ş. işçisi olup, görevlendirilerek kullandığı diğer davalı işveren Enterkim A.Ş.'ne ait kamyon ile yurtdışında bulunduğu sırada Tuna Köprüsü yakınında bir otoparkta aracın içinde kalp krizi geçirerek iş kazası sonucu ölmüştür. Olayın iş kazası sonucu gerçekleştiğine dair hükmün kesinleştiği de uyuşmazlık konusu değildir. İnsan yaşamının kutsallığı çevresinde işveren, işyerinde işçilerin sağlığını ve işgüvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu İş Kanununun 77.maddesinin açık buyruğudur.
11.3.2003 günlü bilirkişi raporunda; Davalılardan işveren Enterkim A.Ş.'nin %60 oranında kusurlu olduğu bu kusurun %5'inin Enterkim A.Ş'nin Genel Müdürü Orhan Günsav'a ve %5'inin de aynı şirketin yönetim kurulu üyesi olan M.Ali Aydoğan'a ait olacağı, %40 kaçınılmazlık olgusunun bulunduğu belirtilmiştir.
Oysa, hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda; bilirkişiler, İş Kanununun 77.maddesinin öngördüğü koşulları gözönünde tutarak ve özellikle işyerinin niteliğine göre, işyerinde uygulanması gereken işçi sağlığı ve işgüvenliği tüzüğünün ilgili maddelerini incelemek suretiyle, işverenin, işyerinde alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde incelemek suretiyle kusurun aidiyeti ve oranı hiç bir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde, saptamadıkları anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, kusur raporunun, İş Kanununun 77.maddesinin öngördüğü koşulları içerdiği giderek hükme dayanak alınacak nitelikte olduğu söylenemez.
Kusur bilirkişi raporunda işverenin ve özellikle şirket yöneticilerinin İş Kanunu ve iş mevzuatının gösterdiği biçimde kusuru saptanıp işçi sağlığı ve iş güvenliği yönünden yapması gereken eylemler belirlendikten sonra ayrıca kişisel kusur ve sorumluluğu açıkça ortaya konmadan kusur dağılımı yapılamaz. Bu tür bir uygulama sorumluluğun artırılmasına neden olur ve işverenin kusur durumu açıkça belirlenip ortaya konduktan sonra aynı eyleme yeni ve ilave edici bir sorumluluk yüklenmesi sonucunu doğurur. Bu gibi durumlarda, üst düzey yöneticilerin veya şirketin çalıştırdığı kişilerin, açık ve somut olarak iş mevzuatına aykırı ve kişisel kusurları ortaya konmadan sorumluluklarına gidilemez. Olayda olduğu gibi yönetim kurulu üyesi olan şirketin idaresinde görev alan kişilerin sorumluluğunun, kabulü için gerekli koşullar araştırılıp ortaya konmadan, işverene yüklenen sorumluluktan dolayı ikinci bir kusur verilerek sorumlu tutulmaları, sorumluluk kurallarına aykırı düşer. Kusur raporlarında bu durumların da gözetilmesi zorunludur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın ve özellikle, inandırıcı güç ve nitelikte olmayan 77.maddenin öngördüğü koşulları içermeyen, ve işgüvenliği uzmanlarınca düzenlenmeyen kusur raporunu hükme dayanak almak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasa'ya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm sair yönleri incelenmeksizin bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 28.11.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 17-10-2014, 13:48   #3
av.kadirpolat

 
Varsayılan

Neyse, bir kaç yargıtay kararı buldum. paylaşmak istedim.

T.C.
YARGITAY
7. HUKUK DAİRESİ
E. 2013/1587
K. 2013/7013
T. 18.4.2013
• DERSHANE ÖĞRETMENİNİN KIDEM VE İHBAR TAZMİNATI DAVASI ( İşçi Alacakları Talebi/Ücretinin Ödenmediği İddiası - Davacının Şirket Bünyesinde Öğretmen Olarak Çalıştığı/Şirket Ortaklarına Yöneltilen Davanın Husumetten Reddi Gerektiği )
• DERSHANE ÖĞRETMENİN ŞİRKET BÜNYESİNDE ÇALIŞMASI ( Şirket Ortaklarının Davalı Olarak Gösterilmesinin Hatalı Olduğu - Şirket Ortaklarına Yönelik Davanın Husumetten Reddi/Tüzel Kişi Ortaklarının Tüzel Kişinin Borcundan Sorumlu Olmayacağı )
• ŞİRKET ORTAKLARINA YÖNELTİLEN DAVANIN SIFAT YOKLUĞUNDAN REDDİ ( Hususmet Yokluğu - Kıdem ve İhbar Tazminatı Davası )
4857/m. 17,21

ÖZET : Dershanede öğretmen olarak çalışan davacının ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle haklı nedenle iş sözleşmesini feshi ve kıdem ve ihbar tazminatı ve diğer işçi alacaklarının ödetilmesini talep etmiş olduğu davada, davacının davalı Anonim Şirket bünyesinde öğretmen olarak çalışmakta olduğu halde davalı şirketin ortakları olan ve davalı olarak gösterilen ortaklara yönelik davasının husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:

KARAR : 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı şirketin tüm temyiz itirazlarının reddine,

2-Davalılar R.Ç. ve E.T.'in temyizine gelince; Davacı, 2008 yılından itibaren davalılar E.T. ve R.Ç.'ın yetkilisi olduğu 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunun hükümleri uyarınca faaliyet gösteren Ö... G. Dershaneleri unvanlı tüzel kişilik bünyesinde çalışma izni alınmak suretiyle öğretmen olarak çalıştığını, ücret ödemelerinde aksamalar ve gecikmeler olduğunu, ödenmeyen ücret ve diğer alacaklar için noter aracılığı göndermiş olduğu ihtarname ile ücretlerin ödenmesini aksi halde iş akdinin tek taraflı olarak fesih edilmiş sayılacağını bildirdiğini, herhangi bir ödeme yapılmadığını, iş akdinin haklı nedenle feshi olgusunun gerçekleştiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin, fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil, yemek yardımı, ücret ve vergi iadesi alacaklarının tahsilini istemiştir.

Davalılar, davalılar E. T. ve R.Ç.'ın davalı dershanenin ortakları olduğunu, davalı dershanenin tüzel kişiliği haiz anonim şirket olduğunu, tüzel kişiliğin borcundan davalı ortakların sorumlu tutulmalarının mümkün olmadığını, gerçek kişi davalılar açısından davanın husumetten reddi gerektiğini, 625 sayılı Yasa uyarınca davacı ile birer yıllık sözleşme yapıldığını, ihtarnamede belirtilen haklı nedenle fesih sebebinin gerçekleşmediğini, davacının ilk yıllık sözleşmesinin süre bitimi nedeniyle son bulduğunu, kıdem tazminatı hakkı bulunmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı ile davalı E.T. ve R.Ç. ( Ö... G. Dershanesi Kurucu Temsilcisi ) arasında düzenlenmiş Özel Eğitim Kurumlarında Görev Alan Öğretim Elemanlarına Mahsus İş Sözleşmesi ve çalışma izin onayı, SGK hizmet dökümü ve eki işyeri unvan ve adres bilgileri, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü cevabi yazıları, somut ve tutarlı tanık beyanları da dikkate alındığında, davalı dershane ile diğer davalı şahısların faaliyet adreslerinin aynı olduğu ve davalı R.Ç. ve E.T.'in davalı dershanenin kurucu üye ve ortakları olduğu anlaşıldığından ve İş Kanunu hükümleri ile yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre birlikte istihdamın varlığı veya işverenler arasında fiili veya organik bağın varlığı halinde işverenlerin işçiye karşı birlikte sorumlu olmalarının gerekmesi nedeniyle dava konusu alacaklardan her üç davalının, davacının tüm çalışma süresinden birlikte sorumluluklarının bulunduğu, davacının ödenmeyen ücret alacaklarının bulunduğu ve fesihte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Davacının davalı Ö... G. Dershanecilik Basım Yayımcılık ve Özel Eğitim Sanayi Anonim Şirketi'nde öğretmen olarak çalıştığı anlaşılmakta olup davalı şirketin ortakları olan ve davalı olarak gösterilen R.Ç. ve E. T.'e yönelik davanın husumet yokluğundan reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre bu davalıların işin esasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalılar R.Ç. ve E. T.'e iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalı şirketten alınmasına, 18.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 17.09.1997 gün E. 1997
/ 13566, K. 1997 15607 sayılı kararında aynen
şöyle demektedir:
“Dava dilekçesinde ileri sürülen iddialar ve dosya
içeriğine göre hakkında hüküm kurulan A.G’nın
işyerinin sahibi, anonim şirketin yönetim kurulu
başkanı ve ortağı olması husumetin kendisine
tevcihini gerektirmez. Böyle olunca husumet yönünden
bu davalı hakkındaki davanın reddine karar
verilmelidir.”
İşçilik haklarından sadece anonim şirketin sorumlu
tutulması gerekirken diğer davalı N.K’de sorumlu
tutulması hatalıdır. Buna göre N.K hakkındaki
kararın husumet nedeniyle reddedilmesi gerekir.”
(Yargıtay 9. HD 08.05.1997 gün 1997/4225
– 8470) (7).
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin 17.10.1994 gün
1994/12030-17673 sayılı kararında aynen:
“…Dava doğrudan iş kazası nedeniyle sorumlu
olan işveren hakkında 506 sayılı yasanın 26/1.
maddesine göre açılmıştır. Davalı olması gereken
gerçek işveren ise Derya İnş. Ltd. Şti.’dir. Tüzel
kişiliği olan bu şirket hakkında davanın açılmış
olması yanında, ayrıca ortak olan davalı Hüseyin
Kış’ın davalı olarak sorumlu tutulması usul ve yasaya
aykırı olup bozma nedenidir…” denilmiştir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kiralananın devrinde sözleşmeye aykırılık sebebiyle husumet kime yöneltilmeli? olgu Meslektaşların Soruları 2 01-11-2012 13:53
Kasko sigortasının geçici verdiği, kiralanıp arkadaştan ödünç alınan araçla ölümü kaza ve husumet av_ayşe Meslektaşların Soruları 0 10-08-2011 09:50
Elektrik Direğinden Çıkan Yangın Sonucu Maddi Tazminatta Husumet emran Meslektaşların Soruları 4 26-11-2010 11:51
Yabancı Plakalı Araç-Kaza- Yeşil Kart Sigortası- Husumet Av.Selim HARTAVİ Meslektaşların Soruları 2 22-02-2009 23:14


THS Sunucusu bu sayfayı 0,02697110 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.