uyuşturucu

Müvekkilim aynı zamanda kardeşim olduğu için çok zor durumdayım kardeşim erkek arkadaşını aracına alarak halı saha maçına gitmekte iken yolda çocukluk arkadaşı dediği senede yılda bir defa görünce selam verdiği x şahsını görüyor aracını durduruyor ancak araçtan inmiyor o esnada araca polisler gelerek inin aşağı diyerek itip kakaladıktan sonra ilerilerinde bulunan torbatı almaya geldiniz kullanıcısınız diyerek işlemler başlıyor savcılık davayı açtı Kardeşim neye uğradığını şaşırıyor x şahsının üzerinde de bulunmuyor ancak gene de ceza alacak diye ödümüz patlıyor ve ceza davaları konusunda da uzman olmadığım için yargıtay kararlarıyla masumiyet karinesini çözmeme yardımcı olacak arkadaşlara veyahutta benzer vakıalı dosya gören arkadaşlarımın yardımına ihtiyacım var şimdiden teşekkürü borç bilirim

Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.02.2013 t., 2012/1-1289 E.-2013/84. K. sayılı kararında açıklandığı üzere; “Amacı, somut olayda maddi gerçeğe ulaşarak adaleti sağlamak, suçu işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasını önlemek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmek olan ceza muhakemesinin en önemli ve evrensel nitelikteki ilkelerinden biri de, öğreti ve uygulamada; "suçsuzluk" ya da "masumiyet karinesi" olarak adlandırılan kuralın bir uzantısı olan ve Latincede; "in dubio pro reo" olarak ifade edilen ‘şüpheden sanık yararlanır ilkesidir” Bu ilkenin özü, ceza davasında sanığın mahkumiyetine karar verilebilmesi bakımından göz önünde bulundurulması gereken herhangi bir soruna ilişkin şüphenin, mutlaka sanık yararına değerlendirilmesidir. Oldukça geniş bir uygulama alanı bulunan bu kural, dava konusu suçun işlenip işlenmediği, işlenmişse sanık tarafından işlenip işlenmediği veya gerçekleştirilme biçimi konusunda bir şüphe belirmesi halinde de geçerlidir. Sanığın bir suçtan cezalandırılmasına karar verilebilmesinin temel şartı, suçun hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak kesinlikte ispat edilebilmesidir. Gerçekleşme şekli şüpheli veya tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkûmiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkûmiyeti; herhangi bir ihtimale değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalı, bu ispat, hiçbir şüphe ya da başka türlü oluşa imkan vermemeli, toplanan delillerin bir kısmına dayanılıp, diğer kısmı gözardı edilerek ulaşılan kanaate değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır. Yüksek de olsa bir ihtimale dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza muhakemesinin en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm vermek anlamına gelecektir.”

Teşekkürler

Pınar hanımın da bahsettiği gibi üzerinde durulması gereken ve mutlak surette işletilmesi gereken ilke şüpheden sanık yararlanır ilkesi. Anlatımınıza göre dayanaksız bir iddianame söz konusu. X şahıs ve kardeşiniz konuşurken polisin baskınından bahsediyorsunuz. Polis de az ilerdeki torbayı almaya geldiniz diyor. Polisin bu yorumundan başka bir delil ! yoksa kardeşinizin de x in de beraat etmesi gerekir. Ceza almaları için her türlü şüpheden uzak, yeterli ve inandırıcı delillerle x in, kardeşinizin ve az ilerde olduğundan bahsedilen torbanın birbiriyle ilişkilendirilmesi gerekir.

Bana yargıtay kararı da gerekiyor acaba uyuşturucu kullanmaya teşebüse ait karar varmı