Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Anneye karşı açılacak tapu iptali ve tescil davası

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 13-03-2014, 18:21   #1
bayas

 
Önemli Anneye karşı açılacak tapu iptali ve tescil davası

Öncelikle tüm meslektaşlarıma selamlarımı sunuyorum.Müvekkilim 2007 yılından itibaren 2009 yılına kadar annesine belirli miktarlarda para yolluyor biriktirmesi için,anne de gönderilen paralarla her ay cumhuriyet altını alıyor.Gönderilen paralar ev alma düzeyine geldiğinde,anne ev araştırıp müvekkilin parası tutarında ev buluyor.Müvekkil kendisinin görevde olması sebebiyle annesine sözlü olarak evi kendi üzerine almasını söylüyor ve anne evi kendi üzerine alıp tescil ettiyor.2012 yılında araları bozuluyor müvekkil evi istiyor fakat anne evi devretmiyor.
1-Anne ev hanımı herhangi bir geliri yok,baba esnaf fakat geliri az babanın bir tane evi var
2-Gönderilen tutarların banka hesaplarında mevcut,tapuda gösterilen miktar müvekkilin gönderdiklerinin toplamından yaklaşık on bin lira daha az.
3-Baba ve kardeş lehimize tanıklık yapmayacak,tanıklarımız dayı,babaanne ve müvekkilin iş arkadaşları.

Bu sebeplerle anneye karşı tapu iptali ve tescil davası açmayı düşüyorum,fakat bu konular da çok bilgili olmadığımdan nasıl bir yol izlerim tam anlamıyla bilmiyorum;yardımlarınızı bekliyorum.
Old 13-03-2014, 21:07   #2
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Yazılı delil veya yazılı delil başlangıcı olmadan davayı kazanmanız mümkün değil.

Banka havaleleri yazılı delil başlangıcı niteliğinde değildir. Aksi yazmadıkça, banka dekontu "borcun ödenmesi" olarak yorumlanır.

Anlatımlarınızdan çıkan sonuç taraflar arasında inanç ilişkisi olduğudur. Ancak belirttiğim gibi tapu iptal ve tescil isteğinin kabulü için yazılı delil veya yazılı delil başlangıcına ihtiyacınız var. Aksi halde tanık dinletemezsiniz. Tapulu yerler resmi şekilde devredilmek zorundadır.

Saygılarımla
Old 14-03-2014, 15:04   #3
bayas

 
Varsayılan

Fakat senetle ispat zorunluluğu'nun istisnalarından biri var olayda bana göre üstsoy-altsoy ilşkisi olduğu için tanık dinlenilebileceğini düşünüyorum.Bu konu hakkında ne dersiniz?
Old 14-03-2014, 15:45   #4
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan bayas
Fakat senetle ispat zorunluluğu'nun istisnalarından biri var olayda bana göre üstsoy-altsoy ilşkisi olduğu için tanık dinlenilebileceğini düşünüyorum.Bu konu hakkında ne dersiniz?

14.Hukuk Dairesi
Esas: 2006/2397
Karar: 2006/6106
Karar Tarihi: 30.05.2006

"...Davacılar, davalı Hüseyin'in babaları olduğunu, yurt dışında sağladıkları kazançlarını babaları üzerinde topladıklarını ve dava konusu taşınmazları, birlikte sağladıkları kazançları ile satın aldıklarını ileri sürerek payları oranında adlarına tescilini istemişler. Mahkemece, ileri sürülen istek hayatın olağan akışına uygun kabul edilerek dava kabul edilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir.

Dava dilekçesinde ve yargılama aşamasında davacılar iddialarını herhangi bir yazılı delile dayandırmamıştır. Bunun gibi iddiaya kanıt sayılabilecek yazılı delil başlangıcı niteliğinde inanç ilişkisini doğrulayan başkaca delilleri de yoktur. Yukarıda özetlenen 05.02.1947 tarih ve 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile 07.10.1953 tarih ve 7/8 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararlarında, inanç ilişkisinin yazılı delille kanıtlanması ilkesi kabul edildiğinden taraflar karı-koca, baba-çocuk olsalar dahi iddia tanık delili ile kanıtlanamaz. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 28.12.2005 tarih 2005/677-774 sayılı kararı). Açıklanan nedenlerle; davanın reddi gerekirken yasaya ve somut olaya uygun düşmeyen bazı nedenlerle kabul edildiğinden karar bozulmalıdır..."

Saygılarımla,
Old 14-03-2014, 16:04   #5
Olcayhukuk.com

 
Varsayılan

Ben tanık dinletilebileceği görüşündeyim, gerekçelerim ise şöyle:

HMK 203 (mülga HUMK 293'e denk gelen):

Senetle ispat zorunluluğunun istisnaları
MADDE 203- (1) Aşağıdaki hâllerde tanık dinlenebilir:
a) Altsoy ve üstsoy, kardeşler, eşler, kayınbaba, kaynana ile gelin ve damat arasındaki işlemler.

b) İşin niteliğine ve tarafların durumlarına göre, senede bağlanmaması teamül olarak yerleşmiş bulunan hukuki işlemler.
c) Yangın, deniz kazası, deprem gibi senet alınmasında imkânsızlık veya olağanüstü güçlük bulunan hâllerde yapılan işlemler.
ç) Hukuki işlemlerde irade bozukluğu ile aşırı yararlanma iddiaları.
d) Hukuki işlemlere ve senetlere karşı üçüncü kişilerin muvazaa iddiaları.
e) Bir senedin sahibi elinde beklenmeyen bir olay veya zorlayıcı bir nedenle yahut usulüne göre teslim edilen bir memur elinde veya noterlikte herhangi bir şekilde kaybolduğu kanısını kuvvetlendirecek delil veya emarelerin bulunması hâli.


Ancak gene de davanızı terditli olarak açmanızı ve tapu iptal ve tescili talebi, bunun kabul edilmemesi halinde gönderilen miktarların hüküm altına alınmasını talep edebilirsiniz.

Tanıkla ispat hususunu desteklemek açısından bir de Yargıtay HGK kararı sunuyorum
:


(Karar Tarihi : 06.04.2005)YARGITAY Hukuk Genel Kurulu - Esas: 2005/6-223 Karar: 2005/238
Dava: Taraflar arasındaki davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İpsala Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 26.2.2004 gün ve 2003/296-2004/63 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 6.7.2004 gün ve 5449-5601 sayılı ilamı ile;

(... Dava iki haklı ihtar nedeniyle kiralananın tahliyesi, itirazın iptali isteğine ilişkindir. Mahkeme davanın kabulüne karar vermiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı, davalının 17.07.1997 tarihli şifahi kira sözleşmesine istinaden dava konusu yerde kiracı olduğunu, 01.07.2002-01.07.2003 kira döneminde iki haklı ihtara sebebiyet verdiğini ileri sürerek kiralananın tahliyesi ile icra takibine yapılan itirazın iptalini istemiştir. Davalı, davacı ile aralarında bir kira ilişkisi bulunmadığını, babadan kalma evde miras nedeniyle oturduğunu, davanın reddini savunmuştur.

Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalının bu yerde akdi bir ilişkiye dayalı olarak oturup oturmadığı hususundadır. Akdi ilişkinin bulunduğunu iddia eden davacının bu iddiasını yazılı delillerle ispat etmesi gerekir. İddia ikame edilen delillerle ispat edilememiştir. Delilleri arasında yer alan vs. delillerden olan yemin delili olduğu dikkate alınarak davacı tarafa bu konuda yemin hakkı olduğu hatırlatılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır...),

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Karar: Dava, iki haklı ihtar nedeniyle kiralanın tahliyesi ve itirazın iptali istemine ilişkindir.

A- DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacı, davalı ile 17.07.1997 tarihinde sözlü (şifahi) kira sözleşmesi yaptığını, aylık kira bedelinin 60.000.000 TL. olduğunu, davalının Mart 2002'den beri kira bedellerini ödemediğini, davalı kiracıya önce 12.05.2003 tarihinde noter aracılığıyla ihtarname gönderdiğini, daha sonra da biriken borcun tahsili ve kiralananın tahliyesi için icra takibi başlattığını, davalının itirazı nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek, haksız olarak yapılan itirazın iptaline, %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve taşınmazın tahliyesine karar verilmesini istemiştir.

B- DAVALININ CEVABININ ÖZETİ: Davacı, taşınmazın babalarından kalma bir yer olduğundan elbirliği ortaklığının söz konusu olduğunu, aralarında bir kira sözleşmesinin bulunmadığını, bu yerde kendisinin de hakkının bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C- YEREL MAHKEMENİN KARARININ ÖZETİ: Mahkemece; taşınmazın tarafların babalarından kalma bir yer olduğu, davacının içinde davalının da bulunduğu diğer tüm mirasçıların noterden verdikleri muvafakate dayanarak ev yaptığı, önce davacının kendisinin bu evde oturduğu, tayini çıkınca kardeşi olan davalıya kiraya verdiği, taraflar arasında sözlü kira sözleşmesinin varlığının tanık beyanları ile sabit olduğu, kira sözleşmesinin geçerli olması için kiralayanın malik olmasının da gerekmediği, davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiği anlaşılarak, davalı kiracının icra takibine yaptığı itirazın iptaline, %40 icra inkar tazminatı hükmedilmesine ve taşınmazın tahliyesine karar verilmiştir.

D- TEMYİZ EVRESİ BOZMA VE DİRENME: Davalı vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece; yukarıda açıklanan biçimde kira sözleşmesinin yazılı delille kanıtlanması gerektiği gerekçesiyle hüküm bozulmuş, mahkeme; yanların kardeş olmaları nedeniyle Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 293/1 maddesi gereğince kira ilişkisinin tanıkla kanıtlanabileceği gerekçesi ile önceki hükümde direnmiştir.

E- UYUŞMAZLIK: Kardeşler arasındaki kira sözleşmesinin tanıkla kanıtlanıp kanıtlanamayacağı noktasında toplanmaktadır.

F- GEREKÇE: Kural olarak, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 17.4.2004 tarih ve 5219 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik 288. maddesine göre; yapıldıkları zamandaki miktar ve değeri 400.000.000 TL.yi geçen hukuki işlemler ancak senetle ispat olunabilir.

Ne var ki, kural böyle olmakla birlikte Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 293/1. maddesinde yazılı yakın akrabalar arasındaki hukuki işlemlerin tanıkla ispat edilebileceği kabul edilmiştir. Anılan maddede yazılı yakın akrabalar arasında senet (yazılı belge) alınmasındaki manevi imkansızlık kanun ile varsayılmış ve böyle bir istisnai düzenlemeye gerek görülmüştür.

Yakın akrabalar arasındaki hukuki işlemlerin tanıkla ispat edilebilmesi için miktar ve değer bakımından bir sınırlandırma getirilmediği gibi, manevi imkansızlığın da ayrıca iddia ve ispat edilmesine de gerek yoktur.

Ancak, yakın akrabalar arasındaki bir hukuki işlem senede bağlanmış veya yazılı delil sözleşmesi yapılmışsa, artık manevi imkansızlıktan söz edilemeyeceğinden, senedin aksinin tanıkla ispatlanmasına imkan tanınmamaktadır. Bunun dışında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 293/1 maddesinde belirtilen yakın akrabalar arasındaki hukuki işlemlerin miktar ve değeri ne olursa olsun tanıkla ispatı olanaklıdır.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun istikrar kazanmış uygulaması da bu yoldadır. (Y.HGK.nun 19.3.2003 gün 2003/13-174-181 sayılı ilamı, YHGK.nun 9.10.1985 gün ve 1984/13-255 E. 1985/797 K. sayılı ilamı; YHGK.nun 23.1.1985 gün ve 1983/3-25 E. , 1985/34 K. sayılı ilamı).


Somut olayda, davacı ile davalı kardeş olup, davacı aralarında şifahi (sözlü) kira sözleşmesinin varlığını iddia etmiş ve bu iddiasını destekleyen tanık beyanlarına dayanmıştır.

Açıklanan nedenlerle davacının iddiasını tanıkla kanıtlayabileceğinden mahkemenin bu yöne ilişkin direnmesi yerindedir.

Ne var ki, işin esasına yönelik davalı vekilinin temyiz itirazları incelenmediğinden dosyanın Özel Dairece gönderilmesi gerekir.

KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin direnme kararı yerinde olup, davalı vekilinin işin esasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 6. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 06.04.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 17-03-2014, 15:09   #6
bayas

 
Varsayılan

Çok teşekkür ederim bugün terditli olarak davamı açıyorum umarım istediğimiz gibi olur adalet yerini bulur.
Old 13-06-2014, 15:01   #7
bayas

 
Varsayılan

Değerli meslektaşlarım yukarıda açıkladığım gibi davam anneye karşı açılmış bir tapu iptali davasıdır.hmk 203 te ki istinai kişilere karşı açılan ve tanık dinlenebileceği hususuna ilişkin bir yargıtay kararı arıyorum.Şimdiden teşekkürler
Old 13-06-2014, 15:43   #8
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan bayas
Değerli meslektaşlarım yukarıda açıkladığım gibi davam anneye karşı açılmış bir tapu iptali davasıdır.hmk 203 te ki istinai kişilere karşı açılan ve tanık dinlenebileceği hususuna ilişkin bir yargıtay kararı arıyorum.Şimdiden teşekkürler

Somut olaydan hareketle, açtığınız davada, mahkemece, tapu iptâli ve tescile karar verilebileceğini düşünmüyorum. Ancak,
yukarıdaki meslektaşlarımın açıkladığı şekilde, ispat külfetini yerine getirebilirseniz; anneye verilen parayı geri alabilirsiniz. Kolay gelsin...
Old 21-05-2015, 15:52   #9
Av. N. İpek

 
Varsayılan

öncelikle merhaba,
Benim de bir sorum olacaktı. Müvekkile 8 kardeş, babalarından kalan yerler için anneye genel vekaletname veriyorlar. Kardeşlerden biri de annede olan vekalet ile birlikte tüm malları üzerine geçiriyor. Bu durumda tapu iptali davası açılabilir mi?
Old 21-05-2015, 16:47   #10
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. N. İpek
öncelikle merhaba,
Benim de bir sorum olacaktı. Müvekkile 8 kardeş, babalarından kalan yerler için anneye genel vekaletname veriyorlar. Kardeşlerden biri de annede olan vekalet ile birlikte tüm malları üzerine geçiriyor. Bu durumda tapu iptali davası açılabilir mi?

İhtiyati tedbir talepli," vekâlet görevini kötüye kullanma nedeniyle tapu iptâli ve tescil dâvası" açacaksınız.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
ipotekli taşınmaz için açılacak tapu iptali ve tescil davası ahmetcan2014 Meslektaşların Soruları 5 18-12-2019 14:35
tapu iptali ve tescil davası mı? tapu kaydının düzeltilmesi davası mı? grkm Meslektaşların Soruları 7 04-05-2015 09:16
Kooperatif adına açılacak olan tapu iptali ve tescil davası ceren ünsal Meslektaşların Soruları 3 03-08-2011 16:57
İnançlı İşleme dayalı tapu iptal tescil davası mı açılacak? olcar Meslektaşların Soruları 7 26-10-2010 17:45
Anneye karşı açılacak tapu iptali ve tescil davası Meslektaşların Soruları 0 01-01-1970 02:00


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05469394 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.