Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

alacak davasında davalının davalıya yemin hakkı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 17-05-2010, 18:06   #1
av.humk

 
Varsayılan alacak davasında davalının davalıya yemin hakkı

Değerli meslektaşlarım; Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen bir davam var.2005 yılında bir araba aldım.Yalnız bu aracı kayınpederimin imzaya yetkili olduğu limited şirketi adına kaydettirdik.Xbank merkez şubeden şirket adına kredi çekip aracın borcunu kapattık.Bu arada devam eden kredileri bankaya aksatmadan 15 taksitini ödedim dekontlar elimde mevcut. 2007 yılı şubat ayında aracımla kaza geçirdim.Araç tam pert oldu.Ry Sigorta A.Ş. aracın kasko değerinin 7.650,00 Tl sini kayınpederimden aldığım vekaletname karşılığında hesabıma havale ettiler.Aynı aracı hasarlı olarak Ry sigortanın Kayserideki aracılık hizmetlerini yürüten (Y) Sigorta Ltd Şti aracılığı ile aynı şirketin gayri resmi ortağı (Z) isminde bir vatandaşa elden sattım karşılığında gelen 13.850.00 TL yi aldım.Toplam 21.500,00 TL yi elden kayınpederime teslim ettim.Ancak aramızda akrabalık ilişkisi olduğundan ibramameyi alamadım.Bu arada kayın pederimin bana verdiği vekaletnamede sadece para tahsilini içerir yetki var aracın satışını içerir bir yetki yok.Ancak kayın pederim aracın hasarlı olarak satılacağını biliyordu.2007 yılı içinde şahsımın boşanma davası olunca birden düşmanca hareket etmeye başladılar.Kayın pederim kendi öz akrabasına hileli olarak borçlanıp aracı muvazaalı olarak bağlatmış.Bu durmda (Z) ismindeki kişi ile karşı karşıya geldim.(Y) sigorta aracı biz satın aldık parasını ödedik (13,850,00 TL) aracımızı danışıklı olarak bağlattı diye hem bana hem kayın pedere karşı müşterek ve müteselsilen dava açtılar.Davada aracı (Y) Sigorta değil (Z) nin satın aldığını tanıklarla ispatladım.RY Sigorta şirketinden gelen para ile aracın elden satımından gelen parayı kayın pederime elden verdiğimi tanıklarla ispatladım.Buna karşılık hakim ticari ilişkilerde senede karşı senetle ispat zorunluluğu var şirketlerde akrabalık olmaz deyip tanık beyanlarını kabul etmedi.Son celsede bana kayın pederime yemin ettirmem hususunda arakararı verdi.Bu arada kayınpederimle aramada içi ilşkimizden kaynklanan bir açılmış dava kesinlikle yok.Bende kayınpedere yemin verdirisem kuvvetle muhtemel kayınpeder mahkeme huzurunda çok rahat bir şeklide yemin eder.Bu durumda sonuç malumunuz.HUMK yemin müessesini tekrar tetkik ettim.Ancak bir davada davalının diğer davalıya yemin teklif ettiğini göremedim.Yemin ederse davacı davayı kazanacak gibi garip bir durum ortaya çıkıyor.Bana göre davacı (Y) Sigorta Ltd Şti aracı kendilerinin satın aldığını ispatlayamadılar.Bu konuda tanıkta dinletmediler.Bu durmda hakim davacıya yemin hakkını hatırlatmalıydı diye düşünüyorum.Ne dediysem mahkeme hakimini ikna edemedim.Bu husuta yardımcı olursanız çok memnun olurum.Ayrıca konu ile ilgili yargıtay kararlaraına ihtiyacım var.Şimdeden teşekkürler saygılar sunarım..
Old 17-05-2010, 20:42   #2
echokosmos

 
Varsayılan

merhaba; sayın meslektaşım,ilginç bir dava türü,THS de gezinirken dikkatimi çekti..Hakimlere çok aşırı ''taktir hakkı'' verilmesi nedeniyle malesef hak kaybına uğraya-bilme durumunuz var.sabır ve akılcı hukuki dayanak ile çözebilirsiniz.yargıtay kararlarınada güvenmeyin,hakim onu,bazen göz önüne dahi almıyor.Bol şanslar.
Old 17-05-2010, 21:54   #3
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.humk
Değerli meslektaşlarım; Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen bir davam var.2005 yılında bir araba aldım.Yalnız bu aracı kayınpederimin imzaya yetkili olduğu limited şirketi adına kaydettirdik.Xbank merkez şubeden şirket adına kredi çekip aracın borcunu kapattık.Bu arada devam eden kredileri bankaya aksatmadan 15 taksitini ödedim dekontlar elimde mevcut. 2007 yılı şubat ayında aracımla kaza geçirdim.Araç tam pert oldu.Ry Sigorta A.Ş. aracın kasko değerinin 7.650,00 Tl sini kayınpederimden aldığım vekaletname karşılığında hesabıma havale ettiler.Aynı aracı hasarlı olarak Ry sigortanın Kayserideki aracılık hizmetlerini yürüten (Y) Sigorta Ltd Şti aracılığı ile aynı şirketin gayri resmi ortağı (Z) isminde bir vatandaşa elden sattım karşılığında gelen 13.850.00 TL yi aldım.Toplam 21.500,00 TL yi elden kayınpederime teslim ettim.Ancak aramızda akrabalık ilişkisi olduğundan ibramameyi alamadım.Bu arada kayın pederimin bana verdiği vekaletnamede sadece para tahsilini içerir yetki var aracın satışını içerir bir yetki yok.Ancak kayın pederim aracın hasarlı olarak satılacağını biliyordu.2007 yılı içinde şahsımın boşanma davası olunca birden düşmanca hareket etmeye başladılar.Kayın pederim kendi öz akrabasına hileli olarak borçlanıp aracı muvazaalı olarak bağlatmış.Bu durmda (Z) ismindeki kişi ile karşı karşıya geldim.(Y) sigorta aracı biz satın aldık parasını ödedik (13,850,00 TL) aracımızı danışıklı olarak bağlattı diye hem bana hem kayın pedere karşı müşterek ve müteselsilen dava açtılar.Davada aracı (Y) Sigorta değil (Z) nin satın aldığını tanıklarla ispatladım.RY Sigorta şirketinden gelen para ile aracın elden satımından gelen parayı kayın pederime elden verdiğimi tanıklarla ispatladım.Buna karşılık hakim ticari ilişkilerde senede karşı senetle ispat zorunluluğu var şirketlerde akrabalık olmaz deyip tanık beyanlarını kabul etmedi.Son celsede bana kayın pederime yemin ettirmem hususunda arakararı verdi.Bu arada kayınpederimle aramada içi ilşkimizden kaynklanan bir açılmış dava kesinlikle yok.Bende kayınpedere yemin verdirisem kuvvetle muhtemel kayınpeder mahkeme huzurunda çok rahat bir şeklide yemin eder.Bu durumda sonuç malumunuz.HUMK yemin müessesini tekrar tetkik ettim.Ancak bir davada davalının diğer davalıya yemin teklif ettiğini göremedim.Yemin ederse davacı davayı kazanacak gibi garip bir durum ortaya çıkıyor.Bana göre davacı (Y) Sigorta Ltd Şti aracı kendilerinin satın aldığını ispatlayamadılar.Bu konuda tanıkta dinletmediler.Bu durmda hakim davacıya yemin hakkını hatırlatmalıydı diye düşünüyorum.Ne dediysem mahkeme hakimini ikna edemedim.Bu husuta yardımcı olursanız çok memnun olurum.Ayrıca konu ile ilgili yargıtay kararlaraına ihtiyacım var.Şimdeden teşekkürler saygılar sunarım..

Bir tuhaflık olduğu kesin. Yemin, taraflardan birisine verilir. Aynı tarafta bulunan kişiler arasında yemin kurumunun uygulanmasının manası ve davaya faydası yoktur. (Diye düşünüyorum)
Old 17-05-2010, 21:59   #4
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan echokosmos
Hakimlere çok aşırı ''taktir hakkı'' verilmesi nedeniyle malesef hak kaybına uğraya-bilme durumunuz var. Yargıtay kararlarınada güvenmeyin,hakim onu,bazen göz önüne dahi almıyor.Bol şanslar.
Sayın echokosmos’un görüşlerine katılmasam da ‘’Bol şanslar’’ dileğine katılıyorum.

Önce anladığımı anlatayım:

Araç sizin mülkiyetinizdeyken Y’e sattınız. Ama araç kağıt üzerinde limited şirkete ait gözüktüğünden kayınpederinizin muvazaalı işlemi ile araç Y’den geri alındı.

Davada üç kişi var:
1- Davacı Y şirketi alacağını istiyor.
2- Davalı olarak siz varsınız: Satışın parasını siz almışsınız.
3- Davalı olarak kayınpederiniz var: Muvazaalı işlemle aracı geri almış.

Davacı Y şirketi size karşı olan davasını şimdiden kazanmış görünüyor: Aracı sattığınızı ve parasını aldığınızı kabul ediyorsunuz.

Bu durumda davayı kazanmanız kayınpederinizle sizin aranızdaki çekişmenin çözümüne bağlı görünüyor:

- Kayınpederin muvazaalı işlem yaptığını kanıtlayamazsanız; davacı da kayınpederinize karşı açtığı davayı kanıtlayamayacağından davayı tek başınıza kaybedeceksiniz.

- Kayınpederin muvazaalı işlem yaptığını kanıtlarsanız davada kayınpederiniz ve Y baş başa kalırlar. Bu konuda kanıtlama yükü size düşüyor. Yeminden başka kanıt kalmamış ki hakim size yemin teklif etme hakkınızı kullandırmakta.


‘’RY Sigorta şirketinden gelen para ile aracın elden satımından gelen parayı kayın pederime elden verdiğimi tanıklarla ispatladım.’’ diyorsunuz ama araç limited şirkete ait gözüktüğünden hakim ‘’ticari ilişkilerde senede karşı senetle ispat zorunluluğu var şirketlerde akrabalık olmaz’’ demekte HUMK 288 ve devamındaki maddeler nedeniyle haklı görünüyor.

Hakimin karşı tarafa senetle ispatlanacak konularda tanık dinlenmesinin mümkün olmadığını hatırlatması ve tanık dinlenmesine muvafakat edip etmediklerini sorması gerekirdi. Bu işlem yapılmadıkça tanık dinlenmez.

Aşağıda sunduğum kararda, Sayın Hocam Prof.Dr.Baki Kuru’dan alıntı yapılarak, konu ayrıntılı biçimde açıklanmış:

Senetle Ispat - Tanik Dinletmeye Taraf Muvafakati
YHGK Esas : 2005/13-440 Karar: 2005/000461
Tarih: 13.07.2005

Taraflar arasindaki "itirazin kaldirilmasi" davasindan dolayi yapilan yargilama sonunda; Nazilli Asliye 1.Hukuk Mahkemesince davanin reddine dair verilen 2.12.2003 gün ve 2003/89 E. 754 K. sayili kararin incelenmesi davaci vekili tarafindan istenilmesi üzerine, Yargitay 13.Hukuk Dairesinin 9.12.2004 gün ve 15715-18025 sayili ilami ile;

(...Davaci, maliki oldugu daireyi satmasi için vekil tayin ettigi davalinin, tapuda 8.000.000.000.-liraya sattigi daire bedelinden 5.000.000.000.-Lirayi verdigini, kalan 3.000.000.000.-Lirayi ödemedigini öne sürerek, 3.520.000.000.-TL'nin tahsili için baslattigi icra takibine vaki davali itirazinin iptaline karar verilmesini istemistir.

Davali, olasi bir sufa davasi ihtimaline karsilik tasinmazin tapuda satis bedelinin yüksek gösterildigini, gerçek satis bedeli olan 5.000.000.000.-Lirayi davaciya ödedigini bildirmistir.

Mahkemece davanin reddine karar verilmis, Dairemizce 6.7.2004 tarihli onama ilami üzerine davaci karar düzeltme talebinde bulunmustur.

Davacinin vekili olarak davalinin, davaciya ait 815 parsel sayili tasinmazdaki payini tapuda dava disi sahsa sattigi ve tapuda akit tablosunda satis bedelinin 8.000.000.000.-Lira olarak gösterildigi hususlari taraflar arasinda çekismesizdir. Davaci tasinmazin satis bedelinden kendisine 5.000.000.000.-Lira ödenip, kalan kismin ödenmediginden bahisle bu davayi açmistir. Davali ise tasinmazin gerçekte 5.000.000.000 Liraya satildigini, diger hissedarlar tarafindan açilabilecek sufa hakki davasini önlemek amaciyla akit tablosunda satis bedelinin 8.000.000.000.-Lira gösterildigini savunmustur. Davaci hissesinin 4.11.2002 tarihli satisinda, tapu dairesinde düzenlenen resmi senette, davaciya ait payin 8.000.000.000.-Liraya satildigi hususu anlasilmaktadir. Bunun aksini, yani davali savunmasinda oldugu gibi, tasinmazin 5.000.000.000.-TL'ye satildigini, gerçek satis bedelin bu kadar oldugunu, satis bedelinin muvazaali olarak yüksek gösterildigini davalinin bir yazili belge ile ispat etmesi gerekir. Davali her ne kadar davaci imzasi olmayan, haricen tasinmazi satin alan kisi ile arasinda düzenledigi, kendisinin de vekil olarak imzaladigi bir belge ibraz etmis ise de, bu belgede, davacinin imzasi olmadigi için davaciyi baglamadigi gibi, davalinin savunmasini kanitladigi da kabul edilemez. Olayda miktar itibariyla ve davacinin açik muvafakati olmadigi için HUMK.nun 288.ve devami maddeleri geregince tanik dinlenemez. Tanik beyanlarina dayanilarak hüküm kurulamaz. Ispat yükü davalida oldugu için mahkemenin davaliya resen yemin teklif etmesi ve bu yeminin davali tarafindan eda edilmesi de hukuki sonuç dogurmaz. Böyle olunca davali savunmasini kanitlayamamis ise de, 5.5.2003 tarihli delil listesinde açikça "sair yasal deliller" demek suretiyle yemin deliline de dayanmis oldugundan, davaciya yemin teklif edip etmeyecegi, davaliya sorularak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazili sekilde hüküm tesisi bozmayi gerektirir. Hükmün bu gerekçe ile bozulmasi gerekirken, zuhulen onandigi bu defaki inceleme sonucu anlasildigindan davacinin karar düzeltme talebinin kabulü ile, Dairemizin onama ilaminin kaldirilmasina, mahkeme hükmünün bozulmasina karar vermek gerekmistir...)

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapilan yargilama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmistir.

TEMYIZ EDEN : Davaci vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararinin süresinde temyiz edildigi anlasildiktan ve dosyadaki kagitlar okunduktan sonra geregi görüsüldü:

A- DAVACININ ISTEMININ ÖZETI: Davaci vekili, davacinin 86/96 payinin maliki oldugu 815 parsel numarali tasinmazi, diledigi kisiye satmasi için davaliya vekaletname verdigini, davalinin 8.000.000.000 TL. karsiliginda davaliya satis yaptigini, aldigi bedelin 5.000.000.000 TL.ni davaciya ödedigini, kalan 3.000.000.000 TL.ni ödemedigini; davali aleyhine icra takibine geçtiklerini, davalinin borca itirazi üzerine takibin durdugunu ileri sürerek itirazin kaldirilmasina, takibin devamina, %40 icra inkar tazminatinin davalidan alinmasina karar verilmesini talep ve dava etmistir.

B- DAVALININ CEVABININ ÖZETI: Davali cevap dilekçesiyle, tapuda satisin 8.000.000.000 TL. gösterildigini, gerçekte davacinin bilgisi dahilinde 5.000.000.000 TL. üzerinden satis yapildigini, diger paydasin sufa hakkini kullanmasinin engellenmesi düsüncesiyle böyle bir yola gidildigini, davanin reddini savunmustur.

C- YEREL MAHKEME KARARININ ÖZETI: Yerel mahkemece, davaliya resen yemin teklif olunmus, davali yemin etmis, davalinin aldigi satim bedelini müvekkiline ödedigini ispat ile yükümlü oldugu, taraf vekillerinin 20.5.2003 günlü oturumda tanik dinlenmesine muvafakat etmis olduklari ve taraf taniklarinin dinlendikleri, davanin ispat edilemedigi gerekçesiyle reddine karar verilmistir.

D- TEMYIZ EVRESI, BOZMA VE DIRENME: Hüküm Özel Dairece önce onanmis, davacinin karar düzeltme istegi üzerine, satis bedelinin muvazaali olarak yüksek gösterildigi davalinin savunmasini yazili belge ile ispat etmesi gerektigi, davali ile satin alinan kisi arasinda düzenlenen belgenin davaciyi baglamayacagi, miktar itibariyla ve davacinin açik muvafakati olmadigi için HUMK.nun 288 ve devami maddeleri geregince tanik dinlenemeyecegi, tanik beyanlarina dayanilarak hüküm kurulamayacagi; ispat yükü davalida oldugu için mahkemenin davaliya resen yemin teklif etmesi ve bu yeminin davali tarafindan eda edilmesinin de hukuki sonuç dogurmayacagi; böyle olunca davali savunmasini kanitlayamamis ise de 5.5.2003 tarihli delil listesinde açikça "sair yasal deliller" demek suretiyle yemin deliline de dayanmis oldugundan davaciya yemin teklif edip etmeyecegi davaliya sorularak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektigi gerekçesiyle hüküm bozulmustur.

Mahkemece, davada miktar itibariyla ve resmi isleme karsi davali vekilinin savunmasini kesin delille ispatlamasi gerekliyse de HUMK.nun 289. maddesi geregince karsi tarafin muvafakatiyla tanikla ispatin mümkün oldugu, taraf vekillerinin 20.5.2003 tarihli durusmada bizzat imzali beyanlariyla tanik dinletilmesine muvafakat ederek delil sözlesmesi yaptiklari, buna göre taniklarin dinlendikleri, davalinin savunmasini ispat ettigi gerekçesiyle davanin reddi yönünde direnme karari verilmistir.

E- GEREKÇE: Taraflar delil sözlesmesini mahkeme önünde (sözlü olarak) yapabilirler. Bu sekil, daha çok bir tarafin tanik dinletmek istemesine karsi tarafin (açik olarak) muvafakat etmesi yolu ile olabilir.

Senetle ispati gereken hususlarda (m.288, m.290) bu husus (m.288 veya m.290 hükmü) hatirlatilarak, karsi tarafin açik muvafakati halinde tanik dinlenebilir (m.289). Bu halde, aslinda senetle ispati gereken bir hususun tanikla ispat edilebilecegi hakkinda, mahkeme önünde (sözlü olarak) bir delil sözlesmesi yapilmis olur.

Bir taraf aslinda senetle ispat edilmesi gereken bir hukuki islemi tanik ile ispat etmek isterse, hakim kanuna (m.288 veya m.290 hükmüne) göre bu hukuki islemin senet (kesin delil) ile ispat edilmesi gerektigini (tanikla ispat edilemeyecegini), ancak muvafakat ederse tanik dinlenebilecegini karsi tarafa hatirlatir ve karsi taraftan tanik dinlenmesine muvafakat edip etmedigini sorar (m.289).

HUMK. m. 289'da açikça yazili oldugu gibi, hakim, tanikla ispat edilmek istenen hukuki islemin kanuna (m.288 veya m.290 hükmüne) göre senetle ispat edilmesi gerektigini, ancak muvafakat ederse tanik dinlenebilecegini karsi tarafa hatirlatmak zorundadir. Aksi halde, diger iki sart (karsi tarafin muvafakati ve bunun tutanaga geçirilerek karsi tarafa okunup imza ettirilmesi) tamam olsa bile, taraflar arasinda tanik dinlenmesine iliskin bir delil sözlesmesi yapilmis olmaz ve aslinda senetle ispati gereken o hukuki islem hakkinda tanik dinlenmez (Prof.Dr.Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü Cilt III, 2001 baski, s.2924-2925).

Somut olayda, tanik dinletmek isteyen davalinin hasmi durumunda olan davaciya HUMK.nun 287 ve 288 maddeleri hükümlerine göre (bu olayda tanik dinlenmesi mümkün degildir. Ancak siz tanik dilenmesine muvafakat ederseniz o zaman bu olayda tanik dinlenebilir. Aksi halde yazili delil ibraz etmeniz gerekir) seklinde açikça kanun hükümleri hatirlatilmamis ve bu hatirlatma hususu zapta geçirilmemistir. Sadece 20.5.2003 tarihli oturumda taraf vekilleri "tanik dinletilmesine muvafakat ediyoruz" seklinde beyanda bulunmuslardir. Bu beyanlar, HUMK.nun 289. maddesine uygun bir beyan olarak kabul edilemez.

O halde Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararina uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykiridir. Bu nedenle direnme karari bozulmalidir.

SONUÇ: Davaci vekilinin temyiz itirazlarinin kabulü ile, direnme kararinin Özel daire bozma kararinda ve yukarida gösterilen nedenlerden dolayi HUMK.nun 429. maddesi uyarinca BOZULMASINA, istek halinde temyiz pesin harcinin iadesine, 13.7.2005 gününde oyçoklugu ile karar verildi






Old 18-05-2010, 07:41   #5
av.humk

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım,biz davada kayınpederin aracı muvazaalı olarak bağlattığını ispatladık.Şu şeklide;kayınpeder devlet memuru olan kaynına 2000 TL borç senedi vermiş akabinde icra takibi başlatmış ve aracı bağlatmıştır.Başlatılan icra takibinde hem kayınpederin avukatı hemde kaynının avukatı aynı kişidir.Biz icra dosyasının komle suretini onaylı olarak dava dosyası içine ibraz ettik. Nüfus kayıtlarından hareketle kayınpeder ile kaynı arasındaki akrabalık bağını ispatladık.Bu hususu birde tanıkla destekledik.İlginç gelen nokta yemin müessesesi davacı ile davalı arasında bir ispat vasıtası olarak vücut bulur.Ancak davalının davalıya yemin ettirmesi gibi bir durumla şu ana kadar hiç karşılaşmadım.Açıkça yemin ettirmeyeceğim bu işin birde yargıtay aşaması var.Yemin ettirirsem kesin delil olur yargıtayın bozma ihtimalide sıfır olur.teşekkür ederim..
Old 18-05-2010, 08:08   #6
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yemin ettirirsem kesin delil olur yargıtayın bozma ihtimalide sıfır olur.
Bu stratejiniz bence de doğru. Uçuruma bakarken yemin deliline dayanmamak gerekir.
Alıntı:
biz davada kayınpederin aracı muvazaalı olarak bağlattığını ispatladık
Doğrusu bir muvazaa ancak bu kadar açık olabilir. Gösterdiğiniz kanıtlar kanaat verici ama yazılı değil.
Alıntı:
Ancak davalının davalıya yemin ettirmesi gibi bir durumla şu ana kadar hiç karşılaşmadım
Doğrusu ben de karşılaşmadım. Davanızdaki yemin hakim tarafından re'sen teklif edilen yemine benziyor:

Ara kararında ne yazıyor? Yemin metnini kim hazırlayacak? Mahkeme mi? Siz mi?
Bir başka deyişle hakim size yemin teklif etme hakkınızı mı hatırlatıyor? Yemini siz mi teklif edeceksiniz? Yoksa hakim tarafından re’sen mi teklif ediliyor?

HUMK
2 - KATİ YEMİN
MADDE 344 - Katî yemin, bir kimsenin esas dâvasının halline müessir olan bir fiilin ispatı için diğerine teklif ettiği yemindir.

3 - RE'SEN TEKLİF OLUNAN YEMİN
MADDE 355 - Mahkeme vereceği karar veya hükmü iki taraftan birinin yemin etmesine talik edebilir.
MADDE 356 - Mahkeme ancak aşağıdaki iki şartın tahakkuku halinde re'sen yemin teklif edebilir.
1 - İddia olunan hususun kati deliller ile ispat edilmemiş olması.
2 - İddia olunan hususu ispat için irae olunan delillerin hüküm verilecek derecede kanaat hâsıl etmemesi.
MADDE 359 - Re'sen yemin ancak muhakemenin hitamında teklif olunabilir.
MADDE 360 - Sorulacak şeyler hüküm verecek mahkeme tarafından tertip ve tahrir olunup reis tarafından okunur.
MADDE 362 - Mahkeme kanaatini teyit için iki taraftan birine yemin teklif etmiş ise yemin icra veya ret olunmadıkça hüküm verilemez.
Old 18-05-2010, 08:15   #7
av.humk

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım;Ara kararında mahkeme hakimi benim kayınpedere yemin ettirmem ve yemin metnini hazırlayıp hem mahkeme dosyası içine ibraz etmem hemde kayınpedere tebliğat çıkarmam hususunda süre verdi.ben yemin metnini hazırlamadım dosyaya sunmayacağımda...saygılar
Old 18-05-2010, 08:42   #8
av.humk

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım davanın neticesi itibariyle kaybedersek; Z isimli kişinin hasarlı aracı satın almıştır satış karşılığı alınan para ise 13.850 TL dir ancak bu miktara hükmedilebilir Ry Sigorta A.Ş. tarafından gönderilen 7.650 TL nin ne Z ile ,ne Y Sigorta ile bir ilgisi yoktur bu 7.650 TL hasar bedeli olarak araç sahibine Ry sigorta tarafından gönderilmiştir YANİ 7.650 TL nin de ödettirilmesine hükmedilemez hükmedilirse davacı SBEPSİZ ZENGİNLEŞMİŞ OLACAKTIR. Şeklinde bir beyanı hazırlayıp dosyaya ibraz edeceğim başka çıkar yol bulamadım.Karar aksi yönde olursa dosya Yargıtay aşamasından mecburen geçecek.Teşkürler
Old 18-05-2010, 13:32   #9
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.humk
Sayın meslektaşım,biz davada kayınpederin aracı muvazaalı olarak bağlattığını ispatladık.Şu şeklide;kayınpeder devlet memuru olan kaynına 2000 TL borç senedi vermiş akabinde icra takibi başlatmış ve aracı bağlatmıştır.Başlatılan icra takibinde hem kayınpederin avukatı hemde kaynının avukatı aynı kişidir.Biz icra dosyasının komle suretini onaylı olarak dava dosyası içine ibraz ettik. Nüfus kayıtlarından hareketle kayınpeder ile kaynı arasındaki akrabalık bağını ispatladık.Bu hususu birde tanıkla destekledik.İlginç gelen nokta yemin müessesesi davacı ile davalı arasında bir ispat vasıtası olarak vücut bulur.Ancak davalının davalıya yemin ettirmesi gibi bir durumla şu ana kadar hiç karşılaşmadım.Açıkça yemin ettirmeyeceğim bu işin birde yargıtay aşaması var.Yemin ettirirsem kesin delil olur yargıtayın bozma ihtimalide sıfır olur.teşekkür ederim..
Sayın av.humk,
Öncelikle kolay gelsin diyerek;

Limited Şirket adına kayıtlı araç, kayınpederinizin borcundan dolayı haczedilip muhafaza mı edildi???
Limited Şirket adına kayıtlı aracı haricen satıp şirket adına para tahsil edip kayınpederinize elden mi verdiniz???

Saygılarımla...
Old 18-05-2010, 13:37   #10
av.humk

 
Varsayılan

saın meslektaşım;kayınpeder kendi kaynına hileli borçlanması nedeniyle aracı muvazaalı olarak bağlatmış ve yediemin olarak aracı kayınpeder yine kendisi almıştır.Elden verdim ancak malumunuz ibraname almam fiilen imkansızdı.Araç kayden de olsa ltd şti adına kayıtlı olduğu için HUMK 293.md hakim uygulamadı çok garip yine de teşekkürler...
Old 18-05-2010, 15:32   #11
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım,

Kanaatimce -tabir-i caizse- dosya çorbaya dönmüş Hakimin de kafası karışmış

(Z) ile aranızda harici araç satım sözleşmesi yapılmış; işbu sözleşme resmi şekil şartına uyulmamakla geçersizdir ve taraflar sebepsiz zenginleşme hükümleri dairesinde aldıklarını iade ile mükelleftir. (Z) 13.850 TL yi size vermekle sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca bu parayı sizden talep edecektir. (Bu arada 3.kişi konumundaki (Z) nin dava ikame ederken kayınpederinize husumet yöneltmesi de garip bence).

Ve siz de bu aldığınız parayı kayınpederinize verdiğiniz için kayınpederinize karşı dava ikame edebilirsiniz.

Yemin konusuna gelince davalılardan birinin diğerine yemin teklifinde bulunması hukuken mümkün değildir (diye düşünüyorum ).

Saygılarımla...
Old 18-05-2010, 16:21   #12
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Hades

Yemin konusuna gelince davalılardan birinin diğerine yemin teklifinde bulunması hukuken mümkün değildir (diye düşünüyorum ).

Saygılarımla...

Her ne kadar HUMK. 338, 339,340,341,342, 343. maddelerde taraftan değil, "yemin edecek kimse" den bahsedilmiş olsa bile, bu kimsenin karşı taraf olması gerekeceği hususu kanaatimce 344. madde ve devamı hükümlerde açıkça ortaya konulmuştur.

Bu itibarla aynı tarafı teşkil edenler birbirlerine karşı yemin yöneltemezler düşüncenize katılıyorum.
Old 18-05-2010, 18:06   #13
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Bu itibarla aynı tarafı teşkil edenler birbirlerine karşı yemin yöneltemezler düşüncenize katılıyorum.
Bu davada tarafları yerleştirmek benim elimde olsaydı kayınpederle damadı karşılıklı masalara oturturdum. Her ne kadar davada her ikisi de davalı olsalar da, olayda karşı karşıyalar.

Belki de bu nedenle, Kanun, sizin isabetli tespitiniz gibi, yemin teklif edecekler hakkında sınır koymamış. Hatta hakimi bile, re'sen yemin teklif etme yetkisiyle donatarak işin içine çekmiş.

Kanun yasaklamamışsa ben de yasaklamam.
Old 18-05-2010, 18:22   #14
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
Bu davada tarafları yerleştirmek benim elimde olsaydı kayınpederle damadı karşılıklı masalara oturturdum. Her ne kadar davada her ikisi de davalı olsalar da, olayda karşı karşıyalar.

Belki de bu nedenle, Kanun, sizin isabetli tespitiniz gibi, yemin teklif edecekler hakkında sınır koymamış. Hatta hakimi bile, re'sen yemin teklif etme yetkisiyle donatarak işin içine çekmiş.

Kanun yasaklamamışsa ben de yasaklamam.

Old 18-05-2010, 19:23   #15
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.humk
Bu arada kayın pederimin bana verdiği vekaletnamede sadece para tahsilini içerir yetki var aracın satışını içerir bir yetki yok

Geçersiz sözleşmenin tarafları Sayın av.humk ve (Z) iken ve sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre taraflar aldıklarını iade ile mükellefken Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen bu davada (Y) Sigorta Şirketinin aktif ve kayınpederin de pasif husumet ehliyeti yoktur. Kayınpederle Sayın av.humk arasında müşterek müteselsil sorumluluk söz konusu değildir (diye düşünüyorum ).

Kaldı ki tarafların (katılmamakla birlikte) müşterek müteselsil sorumlu olduklarını düşünsek bu durumda Mahkemenin paranın kimde olduğunu araştırıp belirlemek gibi bir görevi de yoktur ve Mahkemenin "para kimde" diye re'sen yemin teklifi söz konusu edilemez. Geriye kalan kat'i yemini de kanunkoyucu, taraflardan davacının davalıya; davalının davacıya teklifi şeklinde vaz'etmiştir.

Alıntı:
Yazan Av. Armağan Konyalı
Bu davada tarafları yerleştirmek benim elimde olsaydı kayınpederle damadı karşılıklı masalara oturturdum.

Bu derdest dava değil ama bir sonraki dava da bu şekilde olmalıdır kanaatindeyim

Saygılarımla...
Old 19-05-2010, 07:18   #16
anarkh

 
Varsayılan davalılar arasında senetle ispat kuralları uygulama alanı bulmaz

HUMK'da yer alan ispat kuralları ve bunlara dair ispat sınırlamaları, bir dava içerisinde davacı ve davalıyla ilgili vakıaları konu alır. Zira ispat yükü ve benzeri ispat hukuku sorunları, davacı ve davalı olarak iki tarafın varlığını gerekli kılar. Buna karşılık, ihtiyari dava arkadaşları arasındaki bir hukuki işlem hakkında HUMK'da yer alan ispat kuralları uygulanmaz. Çünkü davalı ile diğer davalı arasında bu ispat kurallarının geçerli olduğu bir yargılama yoktur. Bu itibarla, ne hakimin belirttiği gibi senetle ispat gündeme gelir ne de sizin tereddüt ettiğiniz gibi yemin deliline dayanılması. Bu açıdan mahkeme büyük bir usuli hata içindedir, zaten senetle ispat kuralları istisnai bir durumdur, ispat hakkını oldukça sınırlamaktadır, bu durumun aralarında dava olmayan iki davalı arasındaki hukuki işleme sirayet ettirilmesi düşünülemez.
Old 19-05-2010, 10:22   #17
av.humk

 
Varsayılan

Sayın meslektaşlarım;bu kısır döngü içinden zarar görmeden kurtulmam için konuyla alakalı acil yargıtay kararlarına ihtiyacım var.Yardımcı olursanız memnun olurum..Saygılarımı sunarım...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
alacak davası sırasında davalının ölümü ve miras reddi av çiğdem Meslektaşların Soruları 10 24-03-2018 14:12
Açılacak Boşanma Davasında Davalıya Bir Türlü Ulaşılamaması emrahcevik Meslektaşların Soruları 4 13-05-2008 13:26
davalıya yapılan tebligat diğer davalıya yapılırsa nizar Meslektaşların Soruları 4 26-10-2007 16:11


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05731392 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.