Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

Bu Değişiklikten Sonra Bilirkişi Olmak İsteyen Çıkar Mı Acaba?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 30-04-2004, 12:51   #1
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan Bu Değişiklikten Sonra Bilirkişi Olmak İsteyen Çıkar Mı Acaba?

Alıntı:
Madde 286 - Ehlivukufun rey ve mütalaaları hakimi takyit etmez.

(Ek fıkra: 12/12/2003 - 5020 S.K./1. md.) Mahkemeye sunulan bilirkişi raporunun maddi olgu ve fiili gerçeklerle bağdaşmadığı yönünde kuvvetli emare ve şüphelerin bulunduğu kanaatine ulaşıldığı takdirde, bu bilirkişiler hakkında diğer kanunlardaki hukuki ve cezai sorumluluklar saklı kalmak şartıyla 19/04/1990 tarihli ve 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu hükümleri uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının tasdikli bir örneği yetkili Cumhuriyet savcılığına gönderilir .



''Maddi olgu ve fiili gerçeklerle bağdaşmadığı yönünde kuvvetli emare ve şüphelerin bulunduğu kanaatine ulaşıldığı takdirde..'' Rüşvet ve yolsuzlukla mücadele yasası kapsamında bilirkişi hakkında inceleme yapılacak.


3628 sayılı yasadan bazı hükümler:

Alıntı:
Madde 4 - Kanuna veya genel ahlaka uygun olarak sağlandığı ispat edilmeyen mallar veya ilgilinin sosyal yaşantısı bakımından geliriyle uygun olduğu kabul edilemeyecek harcamalar şeklinde ortaya çıkan artışlar, bu Kanunun uygulanmasında haksız mal edinme sayılır.


Alıntı:
Madde 13 - Kanunun daha ağır bir cezayı gerektirmediği takdirde haksız mal edinene üç yıldan beş yıla kadar hapis ve beş milyon liradan on milyon liraya kadar ağır para cezası verilir.

Haksız edinilen malı kaçıran veya gizleyene de aynı ceza verilir.


Alıntı:
Madde 14 - Haksız edinilmiş olan malların zoralımına hükmolunur. Bu malların elde edilememesi veya bir malın tümünün haksız mal edinme konusu teşkil etmemesi sebepleri ile zoralımın mümkün olmadığı hallerde haksız edinilen değere eşit bedelinin hazineye ödenmesine karar verilir. Bu bedel, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun Hükümlerine göre tahsil olunur.


Alıntı:
Madde 16 - Bu bölümde yazılı olan cezalar 10 uncu maddenin birinci fıkrası hariç tesil edilemez, şahsi hürriyeti bağlayıcı olanlar para veya tedbire çevrilemez, failleri hakkında Türk Ceza Kanununun 119 uncu maddesi hükümleri uygulanamaz.


Alıntı:
Madde 18 - Yukarıdaki maddede yazılı suçlara ilişkin ihbarlar doğrudan Cumhuriyet Başsavcılıklarına yapılır. İhbar üzerine derhal bir ihbar tutanağı düzenlenir ve bir örneği muhbire verilir. Acele ve gecikmesinde sakınca umulan hallerde tutanak düzenlenmesi sonraya bırakılabilir. Muhbirlerin kimlikleri, rızaları olmadıkça açıklanmaz. İhbar asılsız çıktığında aleyhine takibat yapılanın istemi üzerine muhbirin kimliği açıklanır.

(Ek fıkra: 12/12/2003 - 5020 S.K./3. md.) Yukarıdaki fıkraya göre yapılan ihbar veya takipsizlik kararı ve iddianame Cumhuriyet başsavcılığınca, Maliye Bakanlığı Baş Hukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü ile varsa diğer ilgili kamu kurum veya kuruluşlarına bildirilir. Hazine avukatının yazılı başvuruda bulunması halinde Maliye Bakanlığı, başvuru tarihinde müdahil sıfatını kazanır.

Bu suçlardan dolayı müfettiş ve muhakkikler de soruşturma neticesinde delil veya emare elde ettikleri takdirde, işi yetkili ve görevli Cumhuriyet Başsavcılığına ihbar ve evrakı tevdi ederler. Cumhuriyet Başsavcılığı müfettiş ve muhakkikler tarafından kendisine tevdiine lüzum görülmediği halde dahi evrakın taalluk ettiği iş hakkında soruşturma yapmak üzere gerekçe göstererek evrakı ait olduğu merciden isteyebilir.

17 nci maddede yazılı suçlardan dolayı delil veya emare elde eden müfettiş ve muhakkikler durumu yetkili ve görevli Cumhuriyet Başsavcılığına ihbar ve evrakı tevdi etmedikleri takdirde bunlar hakkında da yapılacak takibattan dolayı Memurin Muhakematı Hakkında Kanunu Muvakkat Hükümleri uygulanmaz.(*)

İhbar konusu müsnet suç hakkında dava açılıncaya kadar bilgi vermek ve yayın yapmak yasaktır.


Alıntı:
Madde 19 - Cumhuriyet Savcısı 17 nci maddede yazılı suçların işlendiğini öğrendiğinde sanıklar hakkında doğrudan doğruya ve bizzat soruşturmaya başlamakla beraber durumu atamaya yetkili amirine veya 8 inci maddede sayılan mercilere bildirir.

Cumhuriyet Savcısı soruşturmaya başladığında ihbarı doğrulayan emareler bulduğu takdirde sanıktan, haksız edinilen malın kaçırıldığı yolunda delil ve emare elde edildiği takdirde sanığın ikinci dereceye kadar kan ve sıhri hısımları ile gelini ve damadından mal bildiriminde bulunmalarını ister. Bu istemin sanığa ve diğer ilgililere ulaştığı tarihten itibaren yedi gün içinde Cumhuriyet Savcısına mal bildiriminin verilmesi zorunludur. Soruşturmanın müfettiş veya muhakkik tarafından yapılması halinde müfettiş veya muhakkik de sanıktan ve yukarıda sayılan ilgililerden mal bildirimi isteminde bulunurlar. Bu istemin sanık ve ilgililere ulaştığı tarihten itibaren yedi gün içinde müfettiş veya muhakkike mal bildiriminin verilmesi keza zorunludur.

Cumhuriyet Savcısı, kamu davası açılmadan önce haksız edinildiği yolunda delil veya emare elde edilen para veya mal ile ilgili tedbirin alınmasını görevli mahkemeden veya para veya malın bulunduğu yer hukuk mahkemesinden isteyebilir.




Ek madde hem iyi hem de çok çok tehlikeli bir hüküm.

Bu hükme rağmen bilirkişilik kurumu devam edebilirse çok iyi, etmezse yandı gülüm keten helva..

Bu konudaki fikirlerinizi merak ediyorum.
Old 30-04-2004, 12:59   #2
Admin

 
Varsayılan

Alıntı:
Bu hükme rağmen bilirkişilik kurumu devam edebilirse çok iyi, etmezse yandı gülüm keten helva..

Asıl etmezse çok iyi olur bence. Böylece hakimin işini yapan hukukçu bilirkişilerden, ilkokul öğrencilerinin yapabileceği yasal faiz hesabı için başvurulan kalem müdüresi/icra memuru bilirkişilerden kurtuluruz.

Ben genel olarak bu değişikliği son derece olumlu buluyorum, zira bilirkişi kurumu giderek yargının kanayan bir yarası haline gelmekteydi.
Old 30-04-2004, 13:17   #3
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:

Asıl etmezse çok iyi olur bence. Böylece hakimin işini yapan hukukçu bilirkişilerden, ilkokul öğrencilerinin yapabileceği yasal faiz hesabı için başvurulan kalem müdüresi/icra memuru bilirkişilerden kurtuluruz.

Ben genel olarak bu değişikliği son derece olumlu buluyorum, zira bilirkişi kurumu giderek yargının kanayan bir yarası haline gelmekteydi.


Basit temerrüt faizi yada yasal faizi için bilirkişiye dosyayı gönderen hakimlerin varlığı ortada olan bir gerçek ve tabi ki bu tür lüzumsuzlukların kalkması gerekir.

Fakat, her olayda bilirkişi incelemesi, hakimin yapabileceği kadar sıradan olmayabiliyor.

Konusu teknik uzmanlık gerektiren hususlarda sıkıntı doğabilir ve duyduğuma göre sıkıntı başlamış.
Old 02-05-2004, 07:23   #4
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Pazıl

Kavram - Unsur :
“maddi olgu “
“fiili gerçek”
“kuvvetli emare”
“şüphe”
“kanaat”

Süreç :
Bilirkişiye duyulan gereksinim
yargıcın bilirkişiye başvurma kararı
ara kararından dönülmesi istemi
istemin reddi
bilirkişinin seçimi (bilirkişi listesi)
bilirkişiye itiraz
bilirkişi incelemesi ve rapor
rapora itiraz
itirazın reddi

Sonuç :
hükmün rapora dayanılarak kurulması
hükmün rapora ilişkin nedenlerle bozulması
...
Old 02-05-2004, 07:43   #5
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan "Bilirkişi kirliliği"

{ Adalet Bakanı Cemil Çiçek, siyasilerin bugüne kadar yargıyı yeterince önemsemediklerini belirterek "Çünkü yargıya hizmet seçim kazandırmaz" dedi.

Türkiye'de bilirkişi kirliliği olduğunu vurgulayan Çiçek, "Bu kirliliğin yansıması tabii ki yargıya. Kamuoyu araştırmalarında yargıya güven yedinci sırada. Bunu daha yukarılara çıkarmamız gerekiyor. Yargıya güven, devlete güvendir" dedi. }
(Milliyet, 02.05.2004)
Old 04-05-2004, 23:08   #6
Çaba

 
Varsayılan

Teknik uzmanlık gerektiren konularda bilirkişi incelemesi gerekli olabilir.Bir davanın kaderini etkileyecek şekilde rapor veren bilirkişilerin fiili gerçeklere aykırı rapor vermeleri halinde yargılanmaları gerektiğini düşünüyorum.Önemli olan Mahkemelerin suç duyurusunda bulunurken ve yargılama sırasında objektif kriterleri esas almasıdır.Teknik konularda fiili gerçeklere aykırılık yine alınacak bir diğer bilirkişi raporuna göre belirlenecektir.
Sayın Admin ' in belirttiği gibi Sayın Mahkemelerimiz teknik konuların dışında özelliklede hukuki konularda dahi bilirkişi raporu alıp , rapor doğrultusunda karar verir hale gelmişlerdir.Yargılama hak ve yetkisi neredeyse bilirkişilerin eline geçmiştir.Bu durum vatandaşı dahi rahatsız etmektedir, bilirkişi kararını ne zaman verecek demeye başlamıştır.Yargıtayın bir çok kararı da Mahkemeleri her konuda bilirkişi incelemesi yapmaya zorlamıştır.
Bu yasayı olumlu buluyorum ,yeter ki yargılama da objektif ölçüler dikkate alınsın.
Bir tek 18. maddeye eklenen ek fıkradaki Hazine Avukatlarının davaya müdahil olarak katılmasını uygun bulmuyorum.
Saygılarımla.
Old 21-05-2006, 09:31   #7
Av.Dr.Yahya DERYAL

 
Varsayılan

Bilirkişi sorumluluğunu artıran bu yasal düzenlemeler, gerçekten uzman kişileri bilirkişilik yapmaktan uzaklaştırmışken; bilirkişi simsarları göreve aynen devam etmekteler...
Gözlemim budur...
Arz ederim.
Old 21-05-2006, 12:45   #8
dark

 
Varsayılan örn..

Diyarbakır'ın Bismil İlçesi'nde yolcu otobüsünün çarpmasıyla ölen 8 yaşındaki Meki Ayaz'ın ailesinin açtığı tazminat davası;
Tazminat davası dosyasının gönderildiği Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından atanan Bilirkişi'nin hazırladığı raporda, çocuğun ölümünün yoksul aile için "zarar" değil, "kar" olduğu ifade edildi.

Uzman bilirkişilerin verdiği karar bumudur..

(olumlu bir değişiklik olduğunu düşünüyorum..)
Old 08-06-2006, 16:02   #9
orhanoguz

 
Varsayılan BİlİrkİŞİlİk Te Zor İŞ ArkadaŞlar...

Değerli arkadaşlar ;
Öncelikle merak ettiğim bi konu var , adalet bakanlığından veya yargıtaydan şu yazılanları okuyan bi allahın kulu varmıdır acaba ....
Bu bilirkişi sorunu adaletin anasını ağlattı o kadar ....
Rüşvet ,adam kayırma, simsarlık ... 12 bölüm dizi yani...
Ama dedim ya bilirkişinin de işi zor yani ...
Hakimle beraber otur , nasıl bir rapor isterssiniz efendim, siparişiniz nedir öğren ... yoksa bi daha çağrılmayı unut... Ha hakiminde içi rahat nasıl olsa ben karar veriyorum... dimi ya ... Tarafsızlık mı boş ver ... Nasıl olsa kimsenin haberi yok. Vicdanla cüzdan arasında bir yerlerde uçtu gitti...
Tabi mübaşiri, katibi görecen ... yoksa hayatta çağrılmayı unut...
Tanıdıklar devreye girer , hatırlı kişiler arar ... emredrsiniz sayın milletvekilim ... tabi sayın başkanım .... nasıl isterseniz öyle olsun müdürüm....
EE dedim kolay değil.... Müdür memnun , milletvekili memnun , başkan memnun ... hatırlı kişileri tanıyan vatandaş memnun... Ezilen hakkı yenen gariban ... salla gitsin ....O da kendine hatırlı arkadaş bulsaymış canım . öyle değilmi ...
Ama avanta iyi cukka bol... En küçük davadan 150 ytl , ayda on dosya yap 1500 ytl ... az değil yani ... Hakimin maaşı 1200ytl ... Bilirkişi derki hakime , ederin kaç vereyim de sus... Bunun için katlanacan dimi yani?
Yok yok yaz yaz bitmez ... Attı tepemin tası koptu V kayışı .... Burası türkiye demeye dil varmıyor ama maalesef öyle ...
Ha tabi hiç mi adam gibi adam yok denir.. Var .. ama onlar adam yerine konmaz. Bu ne biçim hakim ya kardeşim, hiç bir şeyden anlamıyo... benim raporu beğenmedi olur...
Ne diyelim kendimiz deyip kendimiz dinleyelim.
Old 12-07-2006, 07:19   #10
yazoglu

 
Varsayılan

çok basit işler için örneğin toplama çıkarma veya faiz hesaplanması yapmak için dosyanın bilirkişiye havale edilmesi sizce ne kadar doğrudur. bu gibi durumlarda yargıtay veya hakimler ve savcılar yüksek kurulu ne yapıyor. böyle basit şeyleri bilirkişiye gönderip davaların uzamasına böylece yargıya sıkıntı çıkarılmasına kimse bi şey demiyor mu
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Staja Başlamak İsteyen Yeni Mezunlar Av.Engin Özoğul Adliye Duvarı 13 03-04-2007 22:08
Hukukçuluk =yalancılık Olmaktan Nasıl Çıkar? Berkant Erdem Hukuk Lisans Eğitimi 45 21-08-2006 15:10
Ayı Gibi Yaşamak İsteyen Bir Ayı’nın Sonu Gemici Site Lokali 1 03-07-2006 23:08


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04573703 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.