Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

istinaf- süre tutum dilekçesi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 11-10-2016, 09:35   #1
avcanannn

 
Varsayılan istinaf- süre tutum dilekçesi

sayın meslektaşlarım kolay gelsin
yardımlarınızı rica ediyorum.
1- İstinaf yoluna başvururken süre tutum dilekçesi verebiliyor muyuz ?
2- bir diğer husus ise; iş mahkemelerinde istinaf süresi 8 gün mü yoksa 2 hafta mı ?
teşekkürler ..
Old 11-10-2016, 21:44   #2
FiNaZZi

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım, birinci sorunuzun cevabı istinaf kanun yoluna başvuruda da süre tutum dilekçesi verilebilir.
İkinci sorunuza gelince, süre yönünde herhangi bir değişiklik bulunmayıp, yine eskisi gibi 8 gündür..
Old 16-10-2016, 01:11   #3
Mozkul

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avcanannn
sayın meslektaşlarım kolay gelsin
yardımlarınızı rica ediyorum.
1- İstinaf yoluna başvururken süre tutum dilekçesi verebiliyor muyuz ?
2- bir diğer husus ise; iş mahkemelerinde istinaf süresi 8 gün mü yoksa 2 hafta mı ?
teşekkürler ..


1.) Süresinde harçları yatırdıktan sonra elbette verebilirsiniz.

2.) AYM kararı ve Yargıtay HGK kararı uyarınca temyiz süresi verilen kısa karar , verilen hükmün özüne ve esasına dair gerekçeleri içeriyorsa ise süre tefhimden, içermiyorsa süre tebliğden itibaren başlamaktadır.

AYM KARARI

Süreye ilşkin 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 8.maddesinin yeni hali aşağıda olduğu gibidir.



Madde 8 – (Değişik: 2/3/2005-5308/1 md.)
İş mahkemelerince verilen nihaî kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Şu kadar ki, para ile
değerlendirilemeyen dava ve işler hakkındaki kararlar hariç, miktar veya değeri bin lirayı geçmeyen davalar hakkındaki nihaî
kararlar kesindir.
İstinaf yoluna başvurma süresi, karar yüze karşı verilmişse nihaî kararın taraflara tefhimi, yokluklarında verilmiş ise
tebliği tarihinden itibaren sekiz gündür.
Bölge adliye mahkemesinin para ile değerlendirilemeyen dava ve işler hakkındaki kararları ile miktar veya değeri
beşbin lirayı geçen davalar hakkındaki nihaî kararlara karşı tebliğ tarihinden başlayarak sekiz gün içinde temyiz yoluna
başvurulabilir.
Kanun yoluna başvurulan kararlar, bölge adliye mahkemesi ve Yargıtayca iki ay içinde karara bağlanır.
Yargıtayın kararlarına karşı karar düzeltme yoluna başvurulamaz
Old 16-10-2016, 01:12   #4
Mozkul

 
Varsayılan İş Mahkemesinde Temyiz Süresi Başlangıcı ve Karşı Temyiz

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

ESAS NO : 2014/9-1438
KARAR NO : 2015/580 Y A R G I T A Y İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Antalya 3.İş Mahkemesi
TARİHİ : 02/08/2013
NUMARASI : 2012/275 E-2013/303 K.

Taraflar arasındaki "Alacak (işçi ile işveren ilişkisinden kaynaklanan)" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Antalya 3.İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 09.02.2010 gün ve 2009/106 E.-2010/47 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9.Hukuk Dairesi'nin 24.05.2012 gün ve 2010/48425 E.-2012/18422 K. sayılı ilamıyla bozulmuş, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN : Davalı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulu’nca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda gereği görüşüldü:
Mahkemece verilen hüküm, temyiz edilmesi üzerine yukarıda başlıkta belirtilen karar ile bozulmuştur. Bozma üzerine mahkemece ilk kararda direnilmiş, direnme kararı davacı/davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu 7.maddesinde iş mahkemelerinde şifahi yargılama usulünün uygulanacağı, 15. maddesinde ise bu kanunda açıklık olmayan hallerde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun uygulanacağı düzenlenmiştir. 12/01/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 447/1.maddesi uyarınca diğer kanunların sözlü yahut seri yargılama usulüne atıf yaptığı hâllerde, HMK’nın basit yargılama usulü ile ilgili hükümlerinin uygulanacağı düzenlemesi karşısında iş mahkemelerinde basit yargılama usulünün uygulanacağı açıktır.

Basit yargılama usulüne tabi yargılamalara ilişkin olarak 6100 sayılı HMK.nun “Hüküm” başlıklı 321.maddesinde aynen;
(1) Tahkikatın tamamlanmasından sonra, mahkeme tarafların son beyanlarını alır ve yargılamanın sona erdiğini bildirerek kararını tefhim eder. Taraflara beyanda bulunabilmeleri için ayrıca süre verilmez.
(2) Kararın tefhimi, mahkemece hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklanması ile gerçekleşir. Ancak zorunlu hâllerde, hâkim bu durumun sebebini de tutanağa geçirmek suretiyle, sadece hüküm özetini tutanağa yazdırarak kararı tefhim edebilir. Bu durumda gerekçeli kararın en geç bir ay içinde yazılarak tebliğe çıkartılması gerekir.”
hükmü düzenlenmiştir.

321.maddedeki “hükme ilişkin tüm hususlar” dan kastedilen HMK.nun 297.maddesindeki unsurlardır.

Buna göre; mahkeme, tahkikatın tamamlanmasından sonra, tarafların son beyanlarını almalı ve yargılamanın sona erdiğini bildirdikten sonra hükmü tefhim etmelidir. Kural olarak, mahkemece kararın tefhiminde hükme ilişkin tüm hususlar açıklanmalıdır.

[COLOR="rgb(65, 105, 225)"]HMK 322.maddesi atfı ile uygulanmakta olan HMK 297.maddesinde hükmün kapsamı açık bir şekilde düzenlenmiştir. Buna göre; mahkeme, gerekçesi ile birlikte tefhim ettiği hüküm de taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde göstermesi gereklidir. Bu kanunun getirdiği bir zorunluluktur. Ancak zorunlu hâllerde, hâkim bu durumun sebebini de tutanağa geçirmek suretiyle sadece hüküm özetini tutanağa yazdırarak kararı tefhim edebilir. Bu durumda gerekçeli karar en geç bir ay içinde yazılarak tebliğe çıkartılmalıdır. Bir diğer deyişle HMK 321.maddesinde belirtilen şekilde hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte tefhim edilemediği hallerde gerekçeli kararın mutlaka taraflara tebliğ edilmesi gereklidir.[/color]

30/01/1950 tarih ve 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 02/03/2005 tarih ve 5308 sayılı Kanunla değişmeden önceki 8.maddesine göre iş mahkemesinin nihai kararları tefhim tarihinden itibaren sekiz gün içinde temyiz edilebilecektir. Maddedeki “tefhim” kavramının "hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklandığı hal" olarak anlaşılması zorunludur. Bu nedenle, yukarıda açıklanan nitelikte bir tefhim varsa temyiz süresi tefhim tarihinden itibaren, aksi halde gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlayacaktır.

Usul hukukunda yer almamakla birlikte uygulamada, tefhimden sonra temyiz süre tutum dilekçesi veya kararın tebliğinden sonra gerekçeli temyiz dilekçesi sunmak suretiyle kararın temyiz edildiği hallerde, kararın gerekçesini dikkate alarak yeni temyiz gerekçelerine dayanılması mümkün olduğundan, gerekçeli kararın bu hallerde de taraflara tebliği gerekir.

Nitekim Anayasa Mahkemesi de bu yükümlülüklerin getirilmeden kararın kesinleştirilmesini hak ihlali olarak kabul etmiştir. (Anayasa Mahkemesi (İkinci Bölüm) 20.03.2014 gün ve 2012/1034 Başvuru).

2-İş mahkemeleri kararlarına karşı temyiz süresi 30/01/1950 tarih ve 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 02/03/2005 tarih ve 5308 sayılı Kanunla değişmeden önceki 8.maddesine göre belirlenmekte ise de, temyiz usul ve işlemlerinde 6100 sayılı HMK’nın Geçici 3.maddesi yollamasıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı HUMK’nın hükümleri uygulanmaktadır.

Her ne kadar uygulamada iş mahkemesinde karşı temyiz yolu ile temyiz hakkı tanınmamakta ise de gerek iş hukuku mevzuatında gerekse de HUMK’nun temyize ait hükümlerinde bunu engelleyen bir hüküm bulunmadığı açıktır. Bu nedenle 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfiyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 433/1.maddesi gereğince temyiz dilekçesinin hüküm veren mahkeme aracılığı ile karşı tarafa tebliğ edilmesi ve karşı tarafa temyiz dilekçesine karşı cevap verme ve karşı temyiz isteminde bulunmak hakkının tanınması gereklidir.

3.Direnme kararını temyiz eden davalı vekilinin süresi içerisinde temyiz dilekçesini ibraz ettiği ve aynı tarihte hakim tarafından havalesi yapılarak temyiz defterine kayıt edildiği temyiz karar ve ilam harcının maktu yatırıldığı anlaşılmaktadır.

Maktu harca tabi davaların reddine, kabulüne veya kısmen kabulüne dair kararlar ile nispi harca tabi davaların reddine dair kararların temyiz edilmesi halinde temyiz tarihindeki 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca çıkarılan tarife dikkate alınarak kararı temyiz eden taraftan maktu temyiz karar ve ilam harcı ve temyiz başvuru harcı alınması gereklidir.

Nispi harca tabi davaların kabulüne veya kısmen kabulüne ilişkin kararların temyiz edilmesi halinde ise, mahkemece hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanacak nispi temyiz karar ve ilam harcının dörtte biri ve temyiz başvuru harcı alınması gereklidir.
25.01.1985 günlü 1984/5 Esas ve 1985/1 sayılı Y.İ.B. Kararı uyarınca temyiz harcının mahkeme kalemince hesaplanıp temyiz edenden istendiği halde süresinde ödenmediği belgelendirilmemiş olduğuna göre eksik harç alınarak temyiz defterine kayıt edilen temyiz dilekçesi hakkında 1086 sayılı HUMK.nun 434.maddesi uyarınca işlem yapılmalıdır.


Somut olaya gelince;

Yukarıda (1) numaralı bentte yer alan açıklamalar doğrultusunda yapılan incelemede;

Direnme kararının davacı vekiline tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır. Gerekçeli karar davacı vekiline Tebligat Kanunu ve ilgili mevzuat dikkate alınarak tebliğ edilmeli, temyiz süresi geçtikten sonra ve gerektiğinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nu “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 432.maddesindeki usul işlemleri yerine getirilmelidir.


Yukarıda (2) numaralı bentte yer alan açıklamalar doğrultusunda yapılan incelemede;

Davalı vekiline ait temyiz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır. Temyiz eden davalı vekili tarafından sunulan temyiz dilekçesinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nu “Geçici madde 3” atfiyla uygulanmakta olan HUMK’nun 433. maddesi gereğince davacı vekiline Tebligat Kanunu ve ilgili mevzuat dikkate alınarak tebliğ edilmeli ve yasal süre beklenildikten sonra Hukuk Genel Kurulu Başkanlığına gönderilmelidir.
Açıklanan nedenlerle eksikler giderildikten sonra Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Başkanlığı’na gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir.


S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 21.01.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.

Seyit ÇAVDAR Ayşe ÖZÇELİK Şükrü SARAÇ Naci BAŞSORGUN
Birinci Başkanvekili 3.H.D. Bşk. 19.H.D. Bşk. 5.H.D. Bşk.

Şerife ÖZTÜRK Feyzi ALTINOK Hamit DÜNDAR Mesut BALCI
4.H.D. Bşk. 20.H.D. Bşk. 23.H.D. Bşk. 21.H.D. Bşk.

Hacı Hüseyin ÜNALDI Mustafa AYSAL Seracettin GÖKTAŞ
1.H.D. Bşk. 18.H.D. Bşk. 22.H.D. Bşk.

Recep YALÇIN Neslihan SEVER Z.Nilgün HACIMAHMUTOĞLU Ömer Uğur GENÇCAN
2.H.D. Bşk.V.
2.H.D. Bşk.V.
A.Şahabettin SERTKAYA
17.H.D.Bşk.V.
Canan ÇÖKE
Hafize Gülgün VURALOĞLU
Satı ATEŞEL

Bülent ERENSEVİ

Fatih ARKAN

Mehmet Umur TARHAN

Mehmet ERDOĞAN

Beyhan AZMAN

Belkıs KARAKAŞ

Ayşe ŞENTÜRK

Veli DEĞİRMENCİ

İlyas ALTAN

Mehmet Kasım TUNÇ

Dursun Murat CEVHER

Mustafa Kemal TEPEDELEN

Ali ŞAHİN

Nurettin TÜRKMEN


Önder AYTAÇ

İbrahim KIR

Bilal KÖSEOĞLU

Yusuf MEMİŞ

Nevzat KARABABA

Halit KIVRIL

Süleyman KUL

Günal AKYOL

Yusuf Ziyaattin CENİK


Ömür BORAZAN

Necmi ÖZER

Nazmiye B.KUŞÇUOĞLU

Şanver KELEŞ

Betül AZİZAĞAOĞLU

Karşılaştırıldı Y.A.
Yz.İşl.Md.
Old 19-10-2016, 12:11   #5
avcanannn

 
Varsayılan

ÇOK Tesekkür EDERİM..
Bu konuda arastırma yapmama rağmen hala eksik olduğumu düşünüyorum bu sebeple bir sey daha sormak istiyorum;
ceza dosyasını istinafa göndereceğiz. duruşma talep edersek reddetme dosya uzerınden karar verme ihtimalı var mıdır?
Yoksa taleple bağlı mıdır istinaf ?
Old 19-10-2016, 13:08   #6
Mozkul

 
Varsayılan

İstinaf incelemesinin duruşmalı yapılıp yapılmayacağı CMK 280 .madde de yazılı şartlara göre BAM tarafından belirlenir. Madde gerekçesinde de durum açık bir şekilde belirtilmiştir.

5271 S.lı Ceza Muhakemesi Kanunu MADDE 280
(1) Bölge adliye mahkemesi, Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesini, dosyayı ve dosyayla birlikte sunulmuş olan delilleri inceledikten sonra;

a) İlk derece mahkemesinin kararında usule veya esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığını, delillerde veya işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığını, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğunu saptadığında istinaf başvurusunun esastan reddine, 303 üncü maddenin birinci fıkrasının (c), (e), (f), (g) ve (h) bentlerinde yer alan ihlallerin varlığı hâlinde hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine,

b) İlk derece mahkemesinin kararında 289 uncu Maddede belirtilen bir hukuka aykırılık nedeninin bulunması hâlinde hükmün bozulmasına ve dosyanın yeniden incelenmek ve hükmolunmak üzere hükmü bozulan ilk derece mahkemesine veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği diğer bir ilk derece mahkemesine gönderilmesine,

c) Diğer hâllerde, gerekli tedbirleri aldıktan sonra davanın yeniden görülmesine ve duruşma hazırlığı işlemlerine başlanmasına, Karar verir.

(2) Duruşma sonunda bölge adliye mahkemesi istinaf başvurusunu esastan reddeder veya ilk derece mahkemesi hükmünü kaldırarak yeniden hüküm kurar.

MADDE GEREKÇESİ

MADDE 280.- Ön inceleme sonunda haklarında yetkisizlik veya istinaf başvurusunun reddine kararları verilmeyen dava dosyaları delilleriyle birlikte incelenir.
İlk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden eksiksiz ve hukuka uygun olduğu saptandığında, istinaf başvurusunun esastan reddine; ilk derece mahkemesinin kararında 320 nci maddede sayılan hukuka kesin aykırılık hâllerinin bulunması durumunda, hükmün bozulmasına ve dosyanın yeniden incelenmek ve hükmolunmak üzere hükmü bozulan ilk derece mahkemesine veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği diğer bir ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilir.
İncelemenin duruşmalı yapılması zorunlu görüldüğünde, gerekirse sanığın tutukluluğuna karar verilerek veya adlî kontrole ilişkin tedbirler alınarak duruşma hazırlığına başlanır.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Süre Tutum Dilekçesi Av.Özlem PEKSÜSLÜ Meslektaşların Soruları 5 30-10-2014 12:40
Süre tutum dilekçesi-temyiz Av.Günar Meslektaşların Soruları 12 09-07-2012 10:03
süre tutum dilekçesi Av.(E) Meslektaşların Soruları 9 07-05-2009 14:59
Süre Tutum Dilekçesi, Ek Temyiz Av.Levent Meslektaşların Soruları 21 24-08-2006 15:30


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06328106 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.