|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
21-04-2010, 13:59 | #1 |
|
ayıplı mal- tacir sıfatı taşıyıp taşımadığına bağlı ihbar
Ayıplı mal ile ilgli bir çok başlık var ancak benim sorum biraz farklı .Müvekkil şirket seramik alıyor ve bu seramikleri şirketin yetkilisinin evine döşetiyor. Ancak bir süre sonra seramikler ayıplı çıkıyor kullanma süresince matlaşmalar vs.durumlar oluşuyor. Derhal seramiklerin alındığı şirkete telefon açarak bildiriyor ve sonuç alamıyor bu durumda nasıl bir yol izlenmelidir . TTk hükümlerine göremi yoksa tkhk hükümlerine göre değerlendirilecektir . Alınan seramiklerin ticareti yapılması amacıyla alınmamıştır .ihbar süreleri neye göre belirlenicektir.Buna bağlı olarak konuya ticaret mahkemesi mi yoksa tüketici mahkemesi mi bakacaktır.Sorum ile ilgili görüşlerinizi bekliyorum saygılarımla...
|
21-04-2010, 14:12 | #2 | |||||||||||||||||||||||
|
fatura şirkete kesilmişse TTK uygulanır.
|
21-04-2010, 16:14 | #3 |
|
Peki burda başvuruyu sadece ürünü aldığımız tacire, bayiiye mi yoksa ithalatçı firmayada başvuru şansımız varmı?
|
21-04-2010, 16:24 | #4 | |||||||||||||||||||||||
|
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=35076 Bu forumda, benzer konu tartışılmış, sonuna kadar okumanızı tavsiye ederim. Aşağıdaki içtihat da o forumdan alınmıştır. 11. HUKUK DAİRESİ E. 1997/8979 K. 1997/9841 T. 29.12.1997 • ŞİRKET ADINA ALINAN KAPI ( Tüketicinin Korunması Uygulama Alanına Giremeyeceği ) • TİCARİ İŞ ( Şirket Adına Alınan Kapı - Tüketicinin Korunması ) • TÜKETİCİYİ KORUMA KANUNUNUN UYGULANMA ALANI ( Şirket Adına Alınan Kapı ) • TÜZEL KİŞİNİN TACİR OLMASI ( Tüketicinin Korunması Uygulama Alanına Giremeyeceği ) • GÖREVLİ MAHKEME ( Tüketicinin Korunması Kanunu Davalarında ) 4077/m.1,2,3 6762/m.3,21 ÖZET : Davacı Limited Ortaklık adına alınan kapı nedeniyle çıkan uyuşmazlığın, ticari nitelik taşıması nedeniyle, tüketici mahkemesi sıfatıyla incelenip karara bağlanması doğru değildir. Davacının tüzel kişi tacir olması sebebiyle bu davanın genel hükümlere göre açılmış bir dava olarak kabulü ile gerekli harcın tamamlanması ve davanın incelenmesi gerekir. DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı ( Sakarya Üçüncü Asliye Hukuk Mahkemesi ) nce verilen 10.7.1997 tarih ve 251-383 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin davalıya yaptırmış olduğu cam kapının otomatik kapısının arızalı çıkması üzerine Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvurulduğunu, heyet tarafından firmanın hizmet kusuru işlediğini karar verildiğini, hakem heyeti kararı doğrultusunda arızanın çıkması giderilmesi, giderilmediği takdirde kapının değiştirilmesi yönünde karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevabında, davaya konu cam kapının ve hidrolik sisteminin montajını yaptığını, ancak kapı hidrolik sisteminin tarafından satılmaması nedeniyle, bu sistemde meydana gelen arızadan sorumlu olmayacağını davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve dosyadaki kanıtlara nazaran davacının davalıdan cam ve cam kapı alıp monte ettirdiği ancak kapının hidrolik sisteminin çalışmadığı ve bu şekliyle davalının 4077 sayılı Yasaya aykırı davrandığı gerekçesiyle davalı tarafından davacıya yapılan kapı hidrolik sisteminin değiştirilmesine, mümkün olmaması halinde yeni bir hidrolik alınmak suretiyle kapının yeniden yapılmasına karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı Ltd. Şti. tüketici mahkemesi göreviyle yetkili Sakarya Üçüncü Asliye Hukuk Mahkemesince satış konusu kapı yönünden işbu davayı açmış ve mahkemece de bu uyuşmazlık, tüketici mahkemesi sıfatıyla incelenerek davanın kabulüne karar verilmiş bulunmaktadır. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 1. maddesinde bu Yasanın amacı gösterilmiş ve 2. maddesinde kapsamı belirtilmiş ve 3. maddesinde de, Yasadaki tanımlar açıklanmıştır. Bu 3. maddede "bir mal veya hizmeti özel amaçlarla satın alarak nihai olarak kullanan veya tüketen gerçek ve tüzel kişi"ler tüketici olarak tanımlanmıştır. Maddede gerçek kişiler yanında tüzel kişilerden sözedilmesi bazı duraksamalara neden olabilirse de, tacir olmayan tüzel kişiler yönünden, söz gelimi dernek, vakıf ve kooperatiflerinde, tüketici tanımı içinde kabulü gerekir. Türk Ticaret Kanunu'nun sistemine göre, tacirler gerçek ve tüzel kişi olabilir. Bir tacirin borçlarının ticari olması asıldır. Ancak, gerçek kişi olan tacir, yaptığı işlerin ticari işletmesiyle ilgili olmadığını diğer tarafa açıkca bildirdiği veya fiil veya işlemin ticari sayılmasının niteliği gereği uygun olmadığı takdirde, bu işlemlerden doğan borç adi yani özel sayılır. Anılan madde yönünden yasa koyucu, sadece gerçek kişi tacirleri öngörmesine ve dolayısıyla tüzel kişi tacirler bu kuralın dışında kalmasına, tüzel kişiler için her türlü işlemin ticari sayılmasının gerekmesine ve tacir olan tüzel kişilerin özel işlemleri olamayacağına göre, tüzel kişilerin tüm işlemlerinin istisnasız olarak ticari sayılması gerekir. Taraflar arasındaki somut olaya gelince; Davacı limited ortaklık, tüzel kişilik adına bir cam kapı satın alınmıştır. Kapının sahibinin ticari ortaklık olmasına ve faturalarında bu ticari ortaklık adına düzenlenmesi nedeniyle, satın almanın özel amaçlı olduğu söylenemez. Bu itibarla; uyuşmazlığın çözümünde 4077 sayılı Yasanın uygulanması söz konusu değildir. O halde; mahkemece, ticari nitelik taşıyan uyuşmazlığın tüketici mahkemesi sıfatıyla incelenmesi ve karara bağlanması yasaya aykırıdır. |
21-04-2010, 16:42 | #5 | |||||||||||||||||||||||
|
hepsi sorumlu
|
21-04-2010, 18:02 | #6 |
|
ama hep satıcı olarak belirtilmiş kanunda
|
21-04-2010, 23:02 | #7 | |||||||||||||||||||||||
|
TKHK da satıcı ya da sağlayıcı demiş, TTK da ise satıcı
TKHK da satıcı ve sqağlayıcı sorumlu, kanunda bu şekilde yazılmış, TTK da ise satıcı sorumlu. |
21-04-2010, 23:22 | #8 |
|
Garantiye ilişkin kurallar Tüketici Kanununa göre düzenlenmiştir. Eğer ticari iş ise tüketici kanunun ve dolayısıyla garantinin uygulanması söz konusu olmamalıdır. Sizin olayınızda "Gizli Ayıp" iddiası var. Bu halde, ayıbınızı tespit ettirerek ihbarda bulunabilirsiniz diye düşünüyorum.
Bir karar bulabildim umarım işinize yarar: T.C. YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2004/18288 Karar No. 2005/1127 Tarihi 31.01.2005 İLGİLİ MEVZUAT 4077-TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN ( TKHK )/2/3 KAVRAMLAR ARACIN SEYİR HALİNDE İKEN ARIZA YAPMASI TÜKETİCİ MAHKEMESİ GÖREV TİCARİ YADA MESLEKİ AMAÇ ÖZET DAVACI ŞİRKET SATIN ALDIĞI ARACIN SEYİR HALİNDE İKEN MEYDANA GELEN ARIZA NEDENİ İLE SERVİSTEKİ KONTROLÜNDE GARANTİ KAPSAMINDAKİ BAKIMINDA TRİGEL KAYIŞI DEĞİŞTİRİLMEDİĞİNDEN ARIZANIN MEYDANA GELDİĞİNİN BELİRLENDİĞİNİ İLERİ SÜREREK ARACIN ÜCRETSİZ TAMİRİNE, OLMADIĞINDA BEDELİNİN ÖDETİLMESİNE KARAR VERİLMESİNİ İSTEMİŞTİR. BİR HUKUKİ İŞLEMİN 4077 SAYILI YASA KAPSAMINDA KALDIĞININ KABUL EDİLMESİ İÇİN TARAFLAR ARASINDA MAL VE HİZMET SATIŞINA İLİŞKİN BİR HUKUKİ İŞLEMİN OLMASI GEREKİR. SOMUT UYUŞMAZLIKTA İSE, DAVACI ŞİRKET TARAFINDAN TİCARİ YA DA MESLEKİ AMAÇLARLA DAVA KONUSU ARACIN SATIN ALINDIĞININ KABULÜ GEREKİR. BU DURUMDA, TARAFLAR ARASINDAKİ UYUŞMAZLIĞIN TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDAKİ KANUN KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR. AÇIKLANAN NEDENLERLE, DAVA KONUSU UYUŞMAZLIĞA GENEL MAHKEMEDE BAKILIP SONUÇLANDIRILMASI GEREKİR Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu düşünüldü: KARAR : Davacı şirket, davalı Aykan Ltd. Şti.nden 1999 model Passat aracı şirket adına satın aldıklarını, seyir halinde iken meydana gelen arıza nedeni ile servisteki kontrolünde garanti kapsamındaki bakımında trigel kayışı değiştirilmediğinden arızanın meydana geldiğinin belirlendiğini, bu nedenle aracın ücretsiz tamirine, olmadığında bedelinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1- 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 2. maddesinde "Bu kanunun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiş, yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta ise, davacı şirket tarafından ticari ya da mesleki amaçlarla dava konusu aracın satın alındığının kabulü gerekir. Bu durumda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle, dava konusu uyuşmazlığa genel mahkemede bakılıp sonuçlandırılması gerekirken, Tüketici mahkemesi olarak yargılama yapılıp, karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 2- Bozma nedenine göre, davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ : Birinci bentte açıklanan nedenlerle, temyiz edilen kararın davalılar yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle, davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 31.1.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
22-04-2010, 09:05 | #9 |
|
sayın Sebahattin sizinle aynı görüşteyim ancak faturayı bugün gördüm ki teslim tarihinden bu güne ticari satışlarda uygulanan ayıba karşı tekeffül süresi olan 6 aylık süre geçmiş sanırım ihtarla yetinip satıcının sorumluluğunu kabuledip etmemesini bekleyeceğim
|
22-04-2010, 17:53 | #10 |
|
6 aylık süre ayıbın ortaya çıkması ve öğrenilmesi ile başlamıyor mu sayın meslektaşım.
|
22-04-2010, 18:16 | #11 |
|
Syn Sabahattin malın tesliminden itibaren başlıyor bk 198 bu süre ttk'da ise 6 ay olarak belirtilmiş
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
ayıplı malda taraf sıfatı | S.YÜCE | Meslektaşların Soruları | 5 | 19-09-2012 14:35 |
Ayıplı Mal -Ayıplı Otomobil- Konusunda Emsal Bir Hukuk Genel Kurulu Kararı | Av. Levent Kıray | Tüketicinin Korunması Hukuku Çalışma Grubu | 16 | 13-08-2012 08:55 |
ayıplı ifada ihbar yükümlülüğüne riayet etmeden Bk.96ya göre zarar istenebilir mı? | serdarserdar | Meslektaşların Soruları | 3 | 17-12-2009 12:26 |
TKHK , ayıplı malda ihbar süresi. | imge_nil | Meslektaşların Soruları | 2 | 15-05-2009 16:30 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |