Ilamsız Takibe Itiraz

Sayin MeslektaŞlarim..
Faturaya Dayali İlamsiz Takİpde BorÇlu Vekİlİnce Yapilan İtİrazda: Taraflar Arasindakİ Hukukİ İlİŞkİyİ Kabul Etmektedİr. Fakat Alacakli Ayipli Mal Teslİm EttİĞİ İÇİn MÜvekkİlİnİn Borcu Bulunmamaktadir Dİye İtİraz EtmİŞtİr.. Alacakli Vekİlİnİn Hukukİ İlİŞkİyİ Kabul Etmesİ AÇacaĞim İtİrazin İptalİ Davasinda BorÇluyu BaĞlarmi?

Bİlgİ Ve TecrÜbelerİnİzİ PaylaŞirsaniz Sevİnİrİm.. TeŞekÜrler

irsaliyeli faturanın teslimi ile geçen yaklaşık 4 aylık süreç içinde na ayıp ihbarı var ne de faturanın içeriğine ilişkin bir itiraz..bunlarda bir problem yok.. teşekürler üstadım..

sn av. güler
yargıtay kararlarını ve icra iflas kanununu incelerseniz borca itiraz ederken gösterilen sebepler açacağınız itirazın iptali davasını bağlamaz hukuki ilişkiyi mahkemede kabul veya davacının ispatı şarttır. saygılarımla sayın meslektaşım

borca itiraz sebepleri itirazın iptali davasında dayanak olarak gösterilemez bununla ilgili yargıtay kararları mevcuttur. hukuki ilişki davacı tarafından ispatlanmalıdır.

"Borçlunun itiraz sebeplerini genişletme yasağı" itirazın kaldırılması yolunda geçerlidir. borçlu itirazında belirttiği sebeplerle bağlıdır. Fakat bildiğim kadarıyla İtirazın iptali davasında borçlu; itiraz ederken bildirdiği sebeplerle bağlı değildir. Somut olayda da adaletli görünmese de (nitelikli ve kesin hüküm etkisi olan bir dava olması nedeniyle sanırım) böyle bir kural gelişmiş olabilir..

Alacaklı tarafından bakarsak; Bu davada, ispat yükü kural olarak davayı açan alacaklıda olup, alacaklı alacağını ispatla yükümlüdür. Alacak genel hükümler dairesinde her türlü delille ispat edilebilir.
İtirazın iptali davası nitelik olarak bir eda davasıdır.

Sayın Avguler sorunuza cevap olmadı ama bunları gözönünde bulundurarak Yargıtay kararlarına göz atmanızı dilerim..

Benim fikrime göre sizin somut olaydaki gibi; borçlunun hukuki ilişkiyi kabulü, itirazın iptali davasında da kendini bağlaması gerektiğidir.. De lege feranda( olması gereken hukuk bakımından)eleştirdim - Hatemi hocamız çok kullanırdı bunu- MK.2 den de gidilebilir aslında..

borçlu itiraz sebepleri ile bağlı değil ama 'aramızda bir ticari ilişki yok diyebilirmi'

İtirazın iptali -önceki msjımda da belirttiğim üzere- bir eda davasıdır.İspat yükü davacıda ve genel hükümler dairesinde her türlü delille ispat mümkün.
İspat hukuku bakımından konuyu incelememiz gerekir kanaatindeyim.
Borçlunun, takibe itirazındaki ikrarını "mahkeme dışı ikrar" olarak kabul edersek, bu bir takdiri delildir,kesin delil değildir.diğer deliller de gözetilmeli.
Böyle bir ikrarı mahkemede yaptığını düşünsek bile, bu ikrar "bağlantılı bileşik ikrar"(hukuki ilişkiyi kabul edip,başka bir olgu ile onu hükümsüz kılmak) niteliğinde olduğu için , ispat yükü ikrar edende değil, karşı taraftadır.(ikrar bölünmüyor).

İspat hukukuna temas etmekle doğrumu ettim bilmiyorum ama şuan aklıma bu geldi..
Benim merak ettiğim de MK.2 uygulanabilir mi burada? borçlu itirazında hukuki ilişkiyi kabul ediyor, dava aşamasında, aramızda ticari ilişki yok diyor..

İspat Yükü yer değiştirmiştir. Açılacak itirazın iptali davasında ispat yükü alacaklıdadır. Fakat borçlu ödedim, takas ettim gibi iddialarda bulunuyorsa bu taktirde ispat yükü borçluya düşer. Ve her türlü delille ispatlanabilir. Vekilin iddiası da müvekkilli bağlar .