Henüz YTL'ye geçmeden önceki tanzim tarihli senette miktarın ytl olarak yazılması

2004 tanzim tarihli bir bononun miktarı YTL cinsinden yazıldığı takdirde (o tarihte hala TL kullanılıyordu) senedin icra takibine konu olması durumunda tahsil kaabiliyeti var mıdır? Borçlu itiraz ederse senedin akibeti ne olur? Bu konu bana çok enteresan geldi ve buraya taşıdım. Çoğu meslektaşım farklı yorumlar getirdi ama tatmin edici bir yanıt bulamadım, ilginize sunuyorum..saygılar..

Borçlu, YTL'nin hüküm ve tasarruf edildiği tarihte ödeyeceğini vade tarihi ile belirtmektedir.Tanzim tarihi, sadece senedin düzenlendiği tarihi gösterdiğinden ve ödeme zamanı YTL hükümde olduğundan kambiyo senedine mahsus haciz yolunun uygulanacağını düşünmekteyim.

Fehmi bey ilginize teşekkür ederim..Ancak belirtmek zorundayım ki, senet; halk arasındaki yaygın teamüle uygun olarak borçlu tarafından sadece imzalanarak alacaklıya verilmiş.Yani senedi alacaklının kendisi ve henüz yeni doldurmuş , keşide tarihi ile vade tarihi yıl olarak aynı yani 2004.. Üstelik bu konuyu bana soran alacaklı senedi takibe koymuş ama borçlu itiraz edeceğini söylemiş.

Sevgili meslektaşım,o zaman benzer bir olay başıma geldi. Alacaklı 2004 vadeli, 2004 tanzim tarihli bir senedi DM üzerinden icra takibine konu yapmıştır. Takibe itiraz ettim ve bankadan sorulduğunda 2004 yılında DM'ın yürürlükte olmadığını ve bu yüzden asıl alacağın belirlenebilir olmadığını, senedin esaslı unsurunun olmadığını iddia ettim. Sonuçta takip iptal edildi. Karar temyiz edilmeksizin kesinleşti.

Fehmi bey yanıtınız gerçekten kayda değer..Zaman ayırıdığınız için sağolun.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNİN PARA BİRİMİ
HAKKINDA KANUN
KANUN NO: 5083
YÜRÜRLÜK: 31.01.2004
Türk Lirasına yapılan atıflarda değişiklik
Madde 3- Kanunlarda ve diğer mevzuatta, idari işlemlerde, yargı kararlarında, her türlü hukuki muamelelerde, kıymetli evrak ve hukuki sonuç doğuran diğer belgeler ile ödeme ve değişim araçlarında Türk Lirasına veya liraya yapılan atıflar, 2 nci maddede belirtilen değişim oranında Yeni Türk Lirasına yapılmış sayılır.

Senet GeÖÇersİzdİr Zİra Duzenlenme Tarihinde Tedavulde Olmayan Bir Para Birimine Gore Senet Tanzimi Mumkun Degildir Olmayan Bir Para Ya Bono Duzenlenmesi Batildir Ve Kamu Duzenine Iliskin Oldugundan Suresiz Sikayete Tabidir.

Bu tür bir senedi geçerli saymak, bu şekil bir yorumu benimsemenin hukuk mantığına daha uygun düşeceğini düşünüyorum.Zaten daha iki yıl öncesine kadar TL esas paraydı;bu para hala Merkez Bankasınca kabul de ediliyor sanırım. Kısa bir süre önce, sırf enflasyonist sebeplerle ve sadece de başına Y harfi konuldu diye eski liranın artık para cinsi sayılamayacağını düşünmek pratik hayatın gerçekleriyle bağdaşmaz.Dünyanın herhangi bir parasıyla yazılmış bir bono geçerli olduğuna göre, TL nin senedin bedelini ifadede yeterli olduğunu kabul etmek ve hayatın ihtiyaçlarına uygun gai yorumu benimsemek daha doğru olacaktır.

Değerli meslektaşım. MK 2 hükmünün uygulanması gerektiğini düşünüyorum. Senet düzenlenirken, devletçe tedavüle çıkacağı duyurulan bir para birimine göre düzenlenen senedin, sırf bu nedenle iptal edilmemesi gerekir. Bilindiği gibi YTl konusunda yurttaşlar arasın ciddi tereddüt ve karaşıklıklar olmuştur. Tabi ki senette şekil önemlidir. Fakat; hak, şekle feda edilemez.

bülent güleri'inde belirttiği gibi 5083 nolu kanunun yürürlük tarihi 30.01.2004 olduğuna göre senet geçerlidir.

Öncelikle, senedin tanzim tarihinin sonradan atıldığı ortaya çıkacağı için, bono vasfını kaybeder. Yargıtay içtihatları ve uygulamada, vade tarihinden sonraki tanzim tarihi taşıyan bonoların iptal edildiğini bilirsiniz.
Bononun unsurlarından biri de, muayyen bir bedelin ödenmesi vaadidir. YTL tedavülde olmadığı için de, muayyen bir bedel yoktur.
Kısaca senet geçersizdir.

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2007/6904
Karar: 2007/9713
Karar Tarihi: 11.05.2007
ÖZET: Borçlu, takip konusu bono altındaki imzayı inkar etmemiştir. Taraflar ilgili bu bonoda alacağı USD doları üzerinden kurmuşlardır. Bonoda tanzim tarihi bulunduğuna ve bununda vadeden önceye ait olduğuna göre bu tarihin gerçeği yansıtıp yansıtmaması sonuca etkili bulunmamaktadır. Borçlu vekilinin borca yönelik olarak dilekçesinde ileri sürdüğü itirazları kendisi açısından genel mahkemede yargılama yapılmasını zorunlu kılmaktadır

(6762 S. K. m. 686)
Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: Alacaklı, borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine geçmiştir. Borçlu vekili süresinde 11. İcra Mahkemesi'ne başvurarak alacaklının eşinin başka bir takip dosyasında müvekkiline 70.000 USD tutarında borçlu olduğunu kendisinin böyle bir borcunun olamayacağını, takip konusu bonoda matbu olarak <YTL> para biriminin yazıldığını, bu para biriminin Yeni Türk Lirası olarak 5083 Sayılı Kanun ile kabul edildiğini 01.01.2005 tarihinden itibaren yürürlüğe girdiğini, 2003 yılında senedin tedavüle çıktığı gözetildiğinde YTL'nin yürürlükte olmadığını, 10.01.2003 tanzim tarihinin gerçeği yansıtmadığını bu nedenle bu belgenin bono vasfında olamayacağını ileri sürerek takibin iptalini istemiştir. Mahkemece, bononun tanzim tarihinde YTL'nin yürürlükte olmadığını, bonodaki keşide tarihinin (<mefhum> gerçek olmayan, yok hükmünde olduğundan) TTK. nun 686/6 ve İİK. 170/a-2 maddeleri gereğince takibin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. Takip konusu bonoda alacak USD doları olarak belirlenmiştir.
Borçlu, takip konusu bono altındaki imzayı inkar etmemiştir. Taraflar ilgili bu bonoda alacağı USD doları üzerinden kurmuşlardır. Bonoda tanzim tarihi bulunduğuna ve bununda vadeden önceye ait olduğuna göre bu tarihin gerçeği yansıtıp yansıtmaması sonuca etkili bulunmamaktadır. Borçlu vekilinin borca yönelik olarak dilekçesinde ileri sürdüğü itirazları kendisi açısından genel mahkemede yargılama yapılmasını zorunlu kılmaktadır. O halde şikayetin reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulü isabetsizdir.
Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK. nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 11.05.2007 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************