Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

nafakanın icrası sorunu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 06-12-2011, 15:48   #1
avukatderyaozmutlu

 
Varsayılan nafakanın icrası sorunu

bakırköyde devam eden boşanma davası sırasında Ankarada ikamet eden davalı müvekkil bu davadan bağımsız olarak bir nafaka davası açmıştır. ve Ankarada ki davanın hakimi doğal olarak dosyayı buradaki boşanma davasıyla birleştirdi. Bakırköydeki hakimde tedbir nafakasına hükmetmedi Ankaradaki hakimin hükmetmiş olduğu nafaka miktarını davacının ekonomik vs.. gücüne baktıktan sonra ve Ankaradaki dosya kendilerine geldikten sonra tedbir nafakası konusunda karar vereceği hususunda ara karar verdi. sorum şu müvekkilim ankaradaki icra dairesinden nafakasını almak istemektedir. nafakanın tahsili için hangi yer icra dairesi yetkili olur durumu biraz karışık anlatmış olabilirimura bakmayın kus
Old 06-12-2011, 16:00   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avukatderyaozmutlu
bakırköyde devam eden boşanma davası sırasında Ankarada ikamet eden davalı müvekkil bu davadan bağımsız olarak bir nafaka davası açmıştır. ve Ankarada ki davanın hakimi doğal olarak dosyayı buradaki boşanma davasıyla birleştirdi. Bakırköydeki hakimde tedbir nafakasına hükmetmedi Ankaradaki hakimin hükmetmiş olduğu nafaka miktarını davacının ekonomik vs.. gücüne baktıktan sonra ve Ankaradaki dosya kendilerine geldikten sonra tedbir nafakası konusunda karar vereceği hususunda ara karar verdi. sorum şu müvekkilim ankaradaki icra dairesinden nafakasını almak istemektedir. nafakanın tahsili için hangi yer icra dairesi yetkili olur durumu biraz karışık anlatmış olabilirimura bakmayın kus

Karar Ankara'da verildiğine göre Ankara'da icra takibi yapmanın hiçbir sakıncası yoktur.
Old 06-12-2011, 17:03   #3
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Karar Ankara'da verildiğine göre Ankara'da icra takibi yapmanın hiçbir sakıncası yoktur.

Bu görüşünüzün hukuki dayanağı nedir?
Bence ortada tedbir nafakasına ilişkin bir ara karar bulunduğundan, yetkili icra müdürlüğü genel yetkili icra müdürlüğü, yani borçlunun ikametgahındaki icra müdürlükleridir.
Old 06-12-2011, 17:16   #4
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Bu görüşünüzün hukuki dayanağı nedir?
Bence ortada tedbir nafakasına ilişkin bir ara karar bulunduğundan, yetkili icra müdürlüğü genel yetkili icra müdürlüğü, yani borçlunun ikametgahındaki icra müdürlükleridir.

Yargıtay sizin aksinizi düşünüyor.

Alıntı:
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2006/10393
K. 2006/12940
T. 15.6.2006
• TEDBİR NAFAKASI ( Açılacak Davalar İçin Yetki Söz Konusu Olmadığı - Ara Kararı İle Verilen Nafakanın Tahsili İçin de Her İcra Dairesine Başvurulabileceği )
• ARA KARARI ( İle Hükmedilen Tedbir Nafakasının Tahsilinin Her İcra Dairesinden İstenebileceği - Kanunun Aradığı Çabukluk ve Kolaylıkla Yerine Getirilme Amacına da Uygunluğu )
• YETKİ ( Tedbir Nafakası İstemiyle Açılan Davalarda Söz Konusu Olmadığı - Ara Kararı İle Verilen Nafakanın Tahsili İçin de Her İcra Dairesine Başvurulabileceği )
4721/m. 169
ÖZET : Tedbir nafakası istemine dayalı olarak açılacak davalar için yetki sözkonusu olmadığı gibi yargılama sırasında ara kararı ile verilen tedbir nafakasının tahsili için de her icra dairesine başvurulması mümkündür. Tedbirin niteliği gözetildiğinde, hükmedilen nafaka alacağının tahsilinin her icra dairesinden istenebilmesi, tedbirin kanunun aradığı, çabukluk ve kolaylıkla yerine getirilmesi amacına da uygundur.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Alacaklı vekili tarafından talep edilen 800.00 YTL asıl alacak işlemekte olan nafaka nedeniyle bu alacağın birikmiş bölümünü göstermektedir. İşleyecek nafaka isteminde de bulunulduğu için, sözü edilen talebin kesinlik sınırı içinde kaldığı kabul edilemez.

Bu nedenlerle temyiz dilekçesinin kararın kesin olduğu gerekçe gösterilerek reddine dair Zile İcra Mahkemesinin 7.4.2006 tarih ve 2006/5-21 sayılı kararının oybirliği ile kaldırılmasına karar verildi.

Zile İcra Mahkemesinin 30.3.2006 tarih ve 2006/5-21 sayılı kararının temyiz incelemesine geçildi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :

KARAR : İcra takibine konu edilen alacak Zile Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/59 Esas sayılı dosyasında sürdürülen yargılama sırasında `ara kararı` uyarınca hükmedilen tedbir nafakasıdır. Sözü edilen nitelikteki nafaka istemine dayalı olarak açılacak davalar için yetki sözkonusu olmadığı gibi yargılama sırasında ara kararı ile verilen tedbir nafakasının tahsili için de her icra dairesine başvurulması mümkündür. MK.nun 169. maddesinde yer verilen tedbirin niteliği de gözetildiğinde, hakimin anılan madde gereğince ara kararıyla hükmettiği nafaka alacağının tahsilinin her icra dairesinden istenebilmesi tedbirin kanunun aradığı çabukluk ve kolaylıkla yerine getirilmesi amacına da uygundur. Yerleşik Yargıtay uygulaması bu yönde oluşmuştur. ( Av.Talih Uygur. İcra ve İflas Kanunu Şerhi 2. cilt sf.3153 ve devamı )

O halde, mahkemece alacaklının yetki itirazının kaldırılmasına yönelik isteminin kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 15.06.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Alıntı:
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/12301
K. 2002/13706
T. 25.6.2002
• TEDBİR NAFAKASI ( Ara Kararı İle Bağlanan - Yetki İtirazının Reddi İle Takip Dayanağı Ara Kararı İlam Niteliğinde Olmadığından İcra Emrinin İptaline Karar Vermek Gereği )
• ARA KARARI İLE BAĞLANAN TEDBİR NAFAKASI ( Her Yerde Takip Yapılabileceği - Yetkisizlik Kararı Verilmesinin İsabetsizliği )
• İCRA EMRİNİN İPTALİ ( Ara Kararı İle Bağlanan Tedbir Nafakası - Yetki İtirazının Reddi İle Takip Dayanağı Ara Kararı İlam Niteliğinde Olmadığından İcra Emrinin İptaline Karar Vermek Gereği )
4721/m.169
2004/m.18/3
ÖZET : Ara kararı ile bağlanan tedbir nafakası için başlatılan ilamlı icra takibine süresi içinde yapılan şikayette yetki itirazı ile ilamlı icra takibi yapılamayacağı ileri sürülmüş mercice yetki itirazı yerinde görülmüştür. Takibe konu ara kararı ile kararlaştırılmış nafaka tedbir nafakası olduğundan her yerde takip yapılabilir. Yetki itirazının reddi ile takip dayanağı ara kararı ilam niteliğinde olmadığından icra emrinin iptaline karar vermek gerekirken yetkisizlik kararı verilmesi isabetsizdir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Seferihisar Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/117 sayılı dosyasında 11.12.2001 günlü ara kararı ile bağlanan aylık 75.000.000 TL tedbir nafakası için başlatılan ilamlı icra takibine süresi içinde yapılan şikayette yetki itirazı ile ilamlı icra takibi yapılamayacağı ileri sürülmüş mercice yetki itirazı yerinde görülerek dosyanın Şereflihisar İcra Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. Takibe konu ara kararı ile kararlaştırılmış nafaka tedbir nafakası olduğundan her yerde takip yapılabilir. Yetki itirazının reddi ile takip dayanağı ara kararı ilam niteliğinde olmadığından icra emrinin iptaline karar vermek gerekirken yetkisizlik kararı verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 25.06.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Old 07-12-2011, 03:02   #5
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Yargıtay sizin aksinizi düşünüyor.

Bu kararlarda da herhangi bir yetki kuralına dayanılmamış. Üstelik Yargıtay Av.Talih Uyar'ın adını bilmiyor.
Old 07-12-2011, 16:25   #6
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
...herhangi bir yetki kuralına dayanılmamış...

Verilen kararların menşei: Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu, 07.06.1935 T., 1935/92 E., 1935/16 K: "Evlilik birliğinin sıyaneti için Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 500. maddesine tevfikan ikame olunan nafaka davalarının müddeaaleyhin ikametgahı mahkemesinde rüyet olunacağı ötedenberi içtihat edilmiş iken bu kerre bahsi geçen içtihat hilafında 2. Hukuk Dairesinin 16 kanunuevvel 934 tarih ve 3737/3807 numaralı ilamında tedbir talebinden ibaret olan bu kabil davaların davacının ikametgahı mahkemesinde de görülebileceğine karar verilmiş ve şu suretle tahassül eden içtihat ihtilafının tevhidi suretiyle halli dairei müşarünileyha reisliğinin 23 Şubat 935 tarih ve 935/15 numaralı müzekkeresiyle talep olumuş olmakla 7.6.935 tarihinde müsadif cuma gününde toplanan Genel kurula 43 zatın iştirak ettiği görüldükten ve müzakere nisabı tahakkuk ettikten ve hadise bir kerre daha Baş Başkan İhsan Ezgü tarafından izah olunduktan sonra söz alan 2. Hukuk Başkanı Ali Himmet: Ötedenberi dairece aile birliğinin sıyanetine müteallik tedbir davalarında salahiyet meselesi nazara alınarak o dairede muamele yapılmakta idi. Fakat ahiren Hukuk Heyeti Umumiyesince bunlar ihtiyati tedbir addiyle salahiyet mevzuubahis olamıyacağına karar verildi. Bizim noktai nazarımıza göre Heyeti Umumiye Kararı doğru değildir. Çünkü aile birliğinin sıyaneti için yapılacak tedbir başka ihtiyati tedbir başkadır. Birincisi müstakil bir dava ve bunun üzerine verilecek hüküm de müstakil bir hükümdür. Halbuki ihtiyati tedbirler dava münasebetiyle talep olunan tedbir asıl davanın sonuna kadar devam eder; neticede ya kaldırılır, ya bir müddet daha devamına karar verilir ve hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 105. maddesi sarahatı veçhile ile tedbirler tahkikat hakimi tarafından ittihaz olunur. Halbuki nafaka takdiri ve saire gibi aile tedbirleri hakim tarafından yapılır ve diğer hükümlerin neticelerini tevlit eder. Binaenaleyh diğer davalar gibi salahiyet ahkamı umumiyeye tabi olmak iktiza eder. Bir defa ihtimalleri gözönüne getirelim, karı koca İstanbulludur, erkek veya karı kalkmış Erzurum'a gitmiş, oranın mahkemesinde tedbir talebinde bulunuyor. Bu halde İstanbul'da bulunan tarafı Erzurum mahkemesine gelmeğe mecbur etmek doğrumudur? Umumi kaidelerden inhiraf ederken çok düşünmek ve lüzumuna kanaatı tamme hasıl olmak lazımdır. Hadisede hiç te böyle bir lüzum ve ihtiyaç yotur, demeleriyle müzakerenin yeterliği onaylanarak reye konuldukta:

Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 500. maddesinde yazılı aile birliğinin korunmasına matf umumi hükümlere ve tevfikan ( salahiyet ) aranılması meselenin gereklendirdiği sürat ve sühulete ve kanunun istihdaf eylediği amaç ve ereğe münafi olacağından ihtiyati tedbirlerde olduğu gibi bu kabil tedbir dileklerinde dahi salahiyet mevzuubahis olamıyacağı çoklukla kararlaştırıldı."

Konu hakkında değerlendirme yapılırken irdelenen maddeler:
743 S.K.m.137: Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, infakına, karı koca mallarının yönetimine ve çocukların bakımına dair geçici tedbirleri kendiliğinden alır.

4721 S.K.'daki karşılığı m.169: Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alır.

Saygılar...
Old 15-12-2011, 23:19   #7
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan Karşılaştırma

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
Verilen kararların menşei: Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu, 07.06.1935 T., 1935/92 E., 1935/16 K: ...
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 500. maddesinde yazılı aile birliğinin korunmasına matf umumi hükümlere ve tevfikan ( salahiyet ) aranılması meselenin gereklendirdiği sürat ve sühulete ve kanunun istihdaf eylediği amaç ve ereğe münafi olacağından ihtiyati tedbirlerde olduğu gibi bu kabil tedbir dileklerinde dahi salahiyet mevzuubahis olamıyacağı çoklukla kararlaştırıldı."...

HUMK m.104/2: "Haczi ihtiyatden maada talep olunan ihtiyati tedbirlerin en az masrafla ve en çabuk nerede ifası mümkün ise işbu tedbirlere o mahal mahkemesi tarafından dahi karar verilebilir."

HMK m.390: "İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir..."

HMK m.390 Gerekçesinden: "Maddenin birinci fıkrasında, hiç ilgisi olmayan mahkemelerden ihtiyatî tedbir istenmesinin önüne geçmek için ve geçici hukukî korumaların da niteliğine uygun olarak, ihtiyatî tedbirin dava açılmadan önce esas hakkında görevli ve yetkili mahkemeden, dava açıldıktan sonra ise asıl davanın görüldüğü mahkemeden istenebileceği hususu düzenlenmiştir. Böylece, ihtiyatî tedbirde yetki ve görevle ilgili belirsiz ve kötüye kullanıma açık olan durum, belirli ve tereddüdü ortadan kaldıracak hâle getirilmiştir..."

Alıntı:
Yazan YİBGK 1935/92-16
...Bir defa ihtimalleri gözönüne getirelim, karı koca İstanbullu'dur, erkek veya karı kalkmış Erzurum'a gitmiş, oranın mahkemesinde tedbir talebinde bulunuyor. Bu halde İstanbul'da bulunan tarafı Erzurum mahkemesine gelmeğe mecbur etmek doğru mudur? Umumi kaidelerden inhiraf ederken çok düşünmek ve lüzumuna kanaatı tamme hasıl olmak lazımdır. Hadisede hiç de böyle bir lüzum ve ihtiyaç yotur...

Saygılar...
Old 24-02-2013, 11:16   #8
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan Yargıtay 3 HD'den bir yorum (?)...

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, 26.01.2012 T., Esas: 2011/19435, Karar: 2012/1797: "...Uyuşmazlık konusu takibe konu edilen alacak Edirne Aile Mahkemesi'nin 26.12.2007 tarihli ara kararıyla davacı eş için aylık 100.00 TL olarak hükmedilen, birikmiş 4.320.00 TL tedbir nafakasına ilişkindir. Davacı taraf, Edirne İcra Müdürlüğü'nün 2010/1203 Esas sayılı dosyasıyla ilamsız takip yaparak davalı borçluya ödeme emri tebliğ ettirmiştir. Davalı borçlu ise süresinde yetki itirazında bulunmaktadır.

...Davacı tarafça mahkemenin ara kararıyla hükmettiği tedbir nafakasının tahsili için ilamsız takip yapılmışsa da; mahkemenin ara kararıyla hükmettiği nafaka ilam niteliğindedir...

...Nafakaya dayalı olarak açılacak davalar Türkiye'deki her yerde Asliye Hukuk –Aile Mahkemelerinde açılabileceği gibi..."

Kararın tamamı için:
http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=14304

Saygılar...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
nafaka icrası Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 10-11-2011 16:29
nafakanın icrası sorunu avukatderyaozmutlu Meslektaşların Soruları 1 13-09-2011 12:19
Bir işin icrası ile yargılama giderlerinin icrası Av.Özlem PEKSÜSLÜ Meslektaşların Soruları 1 28-04-2011 11:07
tüketici hakem heyeti kararlarının icrası ve yetki sorunu Yasemin Bozkurt Meslektaşların Soruları 6 08-11-2010 17:16
İlamların icrası ve Yargıtay kararı karşısında faiz sorunu ad-hoc Meslektaşların Soruları 2 27-07-2009 06:13


THS Sunucusu bu sayfayı 0,14656401 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.