Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

Takla Atan MÜvekkİl

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 23-02-2008, 12:11   #1
ALTINCABA

 
Rahatsiz Takla Atan MÜvekkİl

Bundan birkaç gün önce bir vatandaş kendisini hacıya göndermeyi tahhüt eden ve karşılığında para alan seyahat firmasının bu tahhüdü yerine getirmediğini, verdiği paraları da gerialamdığını hammal olarak çalıştığını ve bu parayı 10 yılda biriktirdiğini söyleyerek danışmak istedi. Bizde tırizm ve hac yolculuklarının belirli kaideleri olduğunu firmaların bunu ihlal etmesi halinde ağır tazminat yükü altında kalacaklarını anlattık. gelgelelim bu vatandaşımız vekalet çkardı ve davasına bakmamızı talep etti. İnsanın içindeki o manevi duygular baskın çıkınca bu vatandaşa acıdık ve davasını kabul ettik. Dedikki pekala davanızı üstlenelim fakat bu yol yargı yoludur bir dava açıldımı artık konu mahkemede biter. Kendisi karşı tarafla birden çok kez görüştüğünü ama anlaşamadığını tek yolun bu olduğunu söyledi. Başladık davaya kanunları aradık taradık firma hakkında şikayette bulunduk birde tazminat davası açtık tabi bunları yaparken müvekkilin haline olan üzüntümüz neticesinde kendisinden masraf almadık sözleşme yaptık masraflarda dahil iş bittikten sonra kazanılacak olan paradan uygun miktarı hesapladık. müvekkilim her 3 günde bir fikir değiştirerek büromuza geldi. 1. gün kendisini aradıklarını fakat x miktardan aşağı para verirlerse kesinlikle anlaşmak istemediğini bizi de ararlarsa davayadevam etmemizi istedi. Bir müddet sonra karşı tarafın avukatı arad ve bir teklif sundu bizde müvekkilimiz anlaşmak istemediğinden bunun olamıyacağını en az xmiktarı istediğimizi söyledik bu miktar da davada talep etiiğimizden daha düşüktü. Bir sonraki gün cuma namazına gittiğini ve namaz kılarken aniden bir hisse kapıldığını davasından vaz geçmek istediğini söyledi. Bir gün sonra yine sinirli bir şekilde geldi ve kesinlikle anlaşmaka istemediğini "aman avukat bey bunların burnundan getirelim" sözü ile ifade etti. bir sonraki sefere de beni karşı tarafın avukatı aradı müvekkiliniz burada kendisi bizimle bir protokol imzaladı daha önceki teklifimizde bizden istediğiniz x miktarın sizin talebiniz olduğunu ve kendisinin bundan haberi olmadığını söylüyor dedi. efendim saygıdeğer müvekkilimiz gidip karşı tarafa ben sizden bişey istemedim hepsini avukat bey istedi benim ne öyle bir talepten nede sizden istediği paradan haberim var demiş. Siz kendisi ile ne kadara anlaşmıştınız size ne kadar ödeyelim dedi. Bu müvekkilimizin söylediği her sözü ve isteyeceği her şeyi bir üstadımın tavsiyesi üzerne tutanak altına alıp kendisine imzalatmıştım. Şimdi ben bu adama ne yapıyım bu kadar manevra bu kadar takla bir müvekkil neden atar. Avukatlar böyle bir durumu sezdiğinde ne yapmalı hemen davadan ayrılmalı mı anlaşmaya izin verip vekaletini alıp çekilmeli mi yoksa müvekkilin kendisine attığı kazığa bir cevap mı vermeli. Hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum bu ve benzeri durumlarla da karşılaşmamanızı diliyorum.
Old 25-02-2008, 12:03   #2
askeplion

 
Varsayılan

Değerli meslektaşım, olayı paylaştığınız için teşekkür etmek istiyorum.sizin de bildiğiniz gibi;
1- davayı sürdürme imkanı kalmıyor. zira müvekkiliniz davayı kabul etmiş
2-vekaletten istifa edip kenara çekilirseniz, vicdanınız rahat etmeyecek.( benim hep öyle oluyor )
3-müvekkilin attığı kazığa cevap vermek isteyince de kötü avukat oluyoruz. bu kadar takla atan insan bi takla daha atmakla kalmaz iftira atar.

benim kendi şahsi görüşüme göre; ne olursa olsun hakkımızı talep etmek. ve bu uğurda gerekli davayı açmak. çünkü bi defa taviz verildi mi gerisi geliyor. bu şekilde bekleyen bi kaç dosyam var.
sonuçta sosyal çevrem ve insanlar ne derse desin KENDI HAKKIMIZIN PEŞİNE DÜŞEMİYORSAK kimseye bir faydamizin dokunacağına inanmiyorum. saygılarımla
Old 25-02-2008, 14:14   #3
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Bir sonraki gün cuma namazına gittiğini ve namaz kılarken aniden bir hisse kapıldığını davasından vaz geçmek istediğini söyledi.

Bence siz de aniden bir hisse kapılın ve sözleşmedeki ücretinizden bir kuruş aşağıya kabul etmem deyiverin gitsin...

Tüm avukatlar bu tür sorunlarla karşılaşıyor. Kimisi Camide hisse kapılıyor, kimisi meyhane de. Olan ise, biz avukatlara oluyor.
Old 25-02-2008, 14:31   #4
stajyer_ss

 
Varsayılan

''merhametten maraz doğar'' der büyükler,sizin başınıza gelen olay için biçilmiş bir kaftan bu söz sanki.Şu an üzerinde çalıştığımız bir dosyada da benzer bir durum var.Müvekkil işvereni dava ediyor,ancak daha sonra dava dışında işverenle anlaşarak avukatı azlediyor.İşveren de müvekkile (eski)taahhütte bulunarak kendisine karşı bu nedenle açılacak dava veya takiplerde husumeti üzerine almayı taahhüt ediyor.Avukat vekalet ücreti için icra takibine geçtiğinde ise işveren ''kendisinden para tırtıklandığını''iddia ediyor.Avukat 8 yıldır vekalet ücretini almak için uğraşıyor!!!Bence siz de ne olursa olsun hakkınızı arayın,insanlar nedense avukatlara en kötü etiketleri yapıştırmakta ustalar ama aynayı asla kendilerine çevirmiyorlar.
Old 25-02-2008, 19:12   #5
Av.Mesut AVCI

 
Varsayılan

Lütfen hakkınızı ararken bir de avukat tutun.Ayrıca vekalet ücreti ödesin...
Old 26-02-2008, 00:34   #6
Av.İlhan Akdağ

 
Varsayılan

Avukatlık mesleğinin saygınlığının korunması ve bir avukat olarak her daim itibar görmekiçin bence ilkeli olmak ve bunlardan hiç bir şekilde caymamak gerekir. Avukatın işi yap-boz veya oyuncak değil. Maalesef mesleği icra ederken sadece kitaplarda öğretilenler ( hukuk bilgileri) yeterli olmuyor. Müvekkil adına hak arayan avukatlar en çok haksızlığa uğruyor. Bu anlamda güçlü olmak ve güçlü davranmak gerekiyor. Dimdik durmak lazım. Hak yedirmemek yetmez gerekirse bazen de müeyyide uygulamak lazım.Cezai şart,bir daha başka işini almamak, veya normalde indirim yapabilecekken bu kez yapmamak gibi. O zaman iyi avukat sayıyorlar seni. Kendime ve tüm meslektaşlarıma tavsiyemdir.
Old 26-02-2008, 12:04   #7
Av.Barış

 
Varsayılan

Bizim burada bu tür olaylar sıkça karşımıza geliyor.Dava açıldıktan sonra yapılan ilk iş Davacı Avukatı aradan çıkarmak nedense kötüniyetli müvekkiller tarafından yapılan bir uygulamadır.
Yapılacak şeyler;
1-SÖzleşmede belirtilen miktar üzerinden ücret davası açmak
2-Yapmış olduğunuz masrafları istemek
3-Müvekkiliniz kötiniyetli davrandığı için bununla ilgili olarak kötüniyet tazminatı istemek

Bunlarla ilgili olarak bence ilamsız takip yoluna başvurup ücret sözleşmesini ve duruşma zaptını dosyaya ekleyin.Büyük bir ihtimalle mal beyanında bulunmayacak ve sizde İ.İ.K uyarınca mal beyanında bulunmamadan dolayı İ.T.M ye şiakyet dilekçesi verin.
Bunları yapınca inanın ki sizin kapınıza gelecektir
Old 01-03-2008, 23:32   #8
imge_nil

 
Varsayılan

Bence idealist değil kapitalist düşünün.Aynı istirarsızlıkla siz karşılaşsaydınız karşı taraf özverili davranır mıydı yoksa sizi karalar mıydı?
Old 02-03-2008, 19:58   #9
Av.Ergün Vardar

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ALTINCABA
. Bir sonraki gün cuma namazına gittiğini ve namaz kılarken aniden bir hisse kapıldığını davasından vaz geçmek istediğini söyledi. .

Müvekkilinize hisleriyle değil,aklıyla hareket etmesi gerektiğini,hislerinin kendisini yanıltabileceğini,lakin sizi yanıltamayacağını beilirtiniz.
Old 03-03-2008, 01:02   #10
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan Her kimseye ayrı iş ve işlem yapmak gerek

Alıntı:
Yazan ALTINCABA
Bundan birkaç gün önce bir vatandaş kendisini hacıya göndermeyi tahhüt eden ve karşılığında para alan seyahat firmasının bu tahhüdü yerine getirmediğini, verdiği paraları da gerialamdığını hammal olarak çalıştığını ve bu parayı 10 yılda biriktirdiğini söyleyerek danışmak istedi. Bizde turizm ve hac yolculuklarının belirli kaideleri olduğunu firmaların bunu ihlal etmesi halinde ağır tazminat yükü altında kalacaklarını anlattık. gelgelelim bu vatandaşımız vekalet çkardı ve davasına bakmamızı talep etti. İnsanın içindeki o manevi duygular baskın çıkınca bu vatandaşa acıdık ve davasını kabul ettik. Dedikki pekala davanızı üstlenelim fakat bu yol yargı yoludur bir dava açıldımı artık konu mahkemede biter. Kendisi karşı tarafla birden çok kez görüştüğünü ama anlaşamadığını tek yolun bu olduğunu söyledi. Başladık davaya kanunları aradık taradık firma hakkında şikayette bulunduk birde tazminat davası açtık tabi bunları yaparken müvekkilin haline olan üzüntümüz neticesinde kendisinden masraf almadık sözleşme yaptık masraflarda dahil iş bittikten sonra kazanılacak olan paradan uygun miktarı hesapladık. müvekkilim her 3 günde bir fikir değiştirerek büromuza geldi. 1. gün kendisini aradıklarını fakat x miktardan aşağı para verirlerse kesinlikle anlaşmak istemediğini bizi de ararlarsa davayadevam etmemizi istedi. Bir müddet sonra karşı tarafın avukatı arad ve bir teklif sundu bizde müvekkilimiz anlaşmak istemediğinden bunun olamıyacağını en az xmiktarı istediğimizi söyledik bu miktar da davada talep etiiğimizden daha düşüktü. Bir sonraki gün cuma namazına gittiğini ve namaz kılarken aniden bir hisse kapıldığını davasından vaz geçmek istediğini söyledi. Bir gün sonra yine sinirli bir şekilde geldi ve kesinlikle anlaşmaka istemediğini "aman avukat bey bunların burnundan getirelim" sözü ile ifade etti. bir sonraki sefere de beni karşı tarafın avukatı aradı müvekkiliniz burada kendisi bizimle bir protokol imzaladı daha önceki teklifimizde bizden istediğiniz x miktarın sizin talebiniz olduğunu ve kendisinin bundan haberi olmadığını söylüyor dedi. efendim saygıdeğer müvekkilimiz gidip karşı tarafa ben sizden bişey istemedim hepsini avukat bey istedi benim ne öyle bir talepten nede sizden istediği paradan haberim var demiş. Siz kendisi ile ne kadara anlaşmıştınız size ne kadar ödeyelim dedi. Bu müvekkilimizin söylediği her sözü ve isteyeceği her şeyi bir üstadımın tavsiyesi üzerine tutanak altına alıp kendisine imzalatmıştım. Şimdi ben bu adama ne yapıyım bu kadar manevra bu kadar takla bir müvekkil neden atar. Avukatlar böyle bir durumu sezdiğinde ne yapmalı hemen davadan ayrılmalı mı anlaşmaya izin verip vekaletini alıp çekilmeli mi yoksa müvekkilin kendisine attığı kazığa bir cevap mı vermeli. Hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum bu ve benzeri durumlarla da karşılaşmamanızı diliyorum.
Sayın "ALTINCABA",
  • Burada öncelikle karşı taraf avukatı yerine karşı taraf asil ile görüşme yapan ve daha ötesi, protokol imzalayan karşı yanın vekilliğini yapan iş takipçisini değerlendirmek gerekir.
  • Karşı yan vekili kendini iş'e iyice kaptırmış gözüküyor ve kendi vekiledeniniz ile sizin aranızdaki kararlaştırılan vekillik ücret tutarını bile SORMAYA CESARET edebiliyor.
  • Avukatın sunduğu bilgi ve verdiği hizmetin en başında, sözleşme kabul anında vekillik ücretine hak kazanıldığına göre, ücretinizin tamamını indirimsiz isteme hakkınızı kullanabilirsiniz.
Seçenekleri değerlendirerek en uygun olanını yapacağınıza inanmak istiyoruz.

Ömer KAVİLİ
Hukukçu

"Hak, huk, HUKUK; gak, guk, GUGUK !"
Old 03-03-2008, 11:10   #11
ALTINCABA

 
Varsayılan

SAYIN KAVİLİ üzülerek bir gerçeği daha söylemek isterim. kendini iş e iyice kaptıran karşı yan vekili bürosunda takunya ile gezen kasasının üzerinde danteller ve hacıda dua ederken çektirmiş olduğu büyük boy bir resim bulunduran bir üstadımız. Büyüklerimizden her ne olursa olsun daima fikre ve düşünceye saygı ilkesini öğrendik.Bu manzaraya karşı aklımdan hiçbirşey geçmedi gerçeketen de böyle yaşıyor ve bu hissi işine de taşıyor olabilir ben sadece kendisine söylediğiniz şekilde vekil edenim ve benim aramdaki işe karışmaması gerektiği konusunu anlatamayacağımı düşünüyürum. Zannediyorum müvekkilim karşı tarafla anlaşırken benim avukatımın ücretini de öderseniz davamı geri alırım demiştir. Ben bu durumda sayın Av. Mesut AVCI nın da dediği gibi dava açmayı ve bir avukat meslektaşımızı bu işle ilgili görevlendirmeyi istiyorum hem kanun uygulansın hem da hakkımı bir Avukat korusun. galiba en güzeli bu. Cevap veren ve görüşlerini bildiren tüm üyelerimize derin saygı ve sevgilerimi sunarım teşekkür ederim.
Old 04-03-2008, 01:56   #12
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan Takla Atan MÜvekkİl

Ben öncelikle arkadaşımızın görüşme tutanağı tutmakla çok iyi bir şey yaptığını düşündüğümü belirtmekle başlayayım.

Bence burada avukatlık ücreti sadece parasal anlamda düşünülürse ikincil derecede. Arkadaşımızın anlattığı benim bir hakkım göz göre göre yeniliyor noktasında gibi geldi.

Bence hakkınızı sonuna kadar arayın. Parasal tatmin sizin için önemli olmayabilir ama karşılığında size karşı bir iftira var. ben bir şey istemedim avukat istedi. Son derece çirkin bir iddia. Bir şey istemedi isen neden bana geldin?

Sonuçta karar sizin. Ben ilişkileri çok iyi bilmediğim için şunu veya bunu yapın diyemem. Ama şunu söyleyebilirim: verdiğiniz ödünler sizden birşeyler götürebilir. Buna izin vermeyin. Yoksa parasal cephe çok önemli değil. BAĞIŞLAMAK istiyorsanız kimse bir şey diyemez. Ama KORKTUĞUNUZ için vazgeçmeyin. Bu korku fiziki de ekonomik de olabilir. AMA BU TARTIŞMAYI AÇTIĞINIZA GÖRE KORKMADIĞINIZI DÜŞÜNÜYORUM.

İntikam ve hırs bizden uzak duygular olmalı. Ama hakkımızı çiğnetmek de bizim için aşağılayıcı olabilir. Kararı siz vereceksiniz.

Saygılar.
Old 04-03-2008, 02:23   #13
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan Takla Atan MÜvekkİl

İhtiyarladım ya bir de yakında geçen bir anımı anlatayım.

Büklüm sokakta bir apartman dairesine ortak giderler nedeni ile takip yaptım. müvekkil borçlu ismi olarak ... ajans dedi. Ben müvekkile böyle borçlu olmaz, ya gerçek ya da tüzel kişi olmalı dedim. O da ben gider makbuzunu bu şekilde kestim deftere işlemişlerdir dedi.

Ben takibi yaptım. Bir süre sonra bir avukat arkadaştan telefon: Takibi yanlış yapmışsınız, orada öyla kimse yok, avukatlık ücreti ve masraflardan vaz geçerseniz borcumuzu ödeyelim.

Önce siz avukat mısınız diye sordum. Evet yanıtı üzerine müvekkilimle görüşmem gerektiğini söyledim

(kimse duymasın çok kızmıştım. müvekkil olabilir dedi ben o zaman bana bukadar para ödeyeceksin dedim. O da sana o kadar parayı neye dayanarak ödeyeceğim dedi. ben de o zaman karışma bana kat malikinin adını ve adresini ver dedim. O da yahu ayıp olur ben telefon ettiğimde zaten ödüyor dedi.)

Müvekkilin adına havale çıktı. Asıl borç ödendi. İlk takipte kat maliki taraf değildi. Ben de kat malikine aidat borcu için ödeme emri çıkardım. Şimdi keyifle sonucu bekliyorum.

(Küçük uyanıklıklar) Bakalım ne olacak?

Saygılar.
Old 04-03-2008, 10:37   #14
ares139

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ömer KAVİLİ
Sayın "ALTINCABA",
  • Burada öncelikle karşı taraf avukatı yerine karşı taraf asil ile görüşme yapan ve daha ötesi, protokol imzalayan karşı yanın vekilliğini yapan iş takipçisini değerlendirmek gerekir.
Avukatlık Meslek kuralları ilgili madde;

31- Avukat hasım tarafından ancak avukatı ile görüşebilir.
(Hasmının avukatı yok ise) avukatın hasımla teması zorunlu sınırlar içinde kalır. Hasım tarafla her temasından sonra avukat müvekkiline bilgi verir.

Uyulması gereken bir kural olarak düşünüyorum.Saygılarımla...
Old 04-03-2008, 13:03   #15
jurist27

 
Varsayılan

Avukatların kanun sınırları içerisinde iş gördüğüne hepimiz katılırız. Kanun yolu bu tür olaylarda kişiye hak talep etme imkanı tanıyorsa bence fazla bulandırmaya gerek yok;Avukatlık mesleği dışında bir meslek ile uğraşanın hakkını ihlal edin bakayım nasıl size geri dönüyor yaptığınız; Bence fazla bulandırmadan kim olursa olsun hakkınızı talep ediniz.
SAYGILARIMLA...
Old 01-05-2008, 13:19   #16
Hemocrania

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ALTINCABA
Şimdi ben bu adama ne yapıyım . Avukatlar böyle bir durumu sezdiğinde ne yapmalı hemen davadan ayrılmalı mı anlaşmaya izin verip vekaletini alıp çekilmeli mi yoksa müvekkilin kendisine attığı kazığa bir cevap mı vermeli. .

Bence davadan ayrılsanız bile peşinizi bırakmaz.siz en iyisi masrafları cebinizden karşılayıp adamı hacca gönderin.
Old 13-05-2008, 13:13   #17
ALTINCABA

 
Varsayılan

Sayın Erdoğan sn Kavili Sn. Ares ve sayın Hemocrania ve sohbete katıaln tüm Meslaktaşlarım. Önce hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim.
İlginç bir gelişme daha oldu. Davasından feragat edilmesini sağlamak için kendisine yardımcı olmaya söz verdiğim namı değer bu takla atan müvekkilime şahit huzurunda tutanak imzalattım.

Tutanakta müvekkilimin davanın açılması için bana verdiği bilgi ve belgelere yer verdim, gösterdiği tanıkları yazdım, anlattığı olayları bir bir yazdım. Karşı taraf avukatı ile bilgim haricinde anlaşma imzaladığını davadan feragat etmek istediğini ilk anlattığı olayların da gerçek olduğunu fakat davalıların kendisini istediği geziye götürme yolunda söz verdiği için feragat ettiğini yazdım. Bu tutanağın sonuna şunu ekledim.

Avukatım tarafından bana davamın nasıl geri alacağı ve3 sorumluluklarım anlatıldı feragat ile ilgili işlemleri mahkeme ve her türlü kurumda kendim yerine getireceğim. Davalılar ile anlaşmayı avukatımın bilgisi haricinde imzaladım ve kendisinden vekaletimi teslim aldım, bundan sonra hiçbir iş ve dava ile ilgili sorumluluğu yoktur.




Bu süre içerisinde bende vekalet ücreti ile ilgili sözleşmeyi bir arkadaşım vasıtası ile işleme koydum. Davadan vazgeçilmesi durumunda almam gereken ücreti aldım. Fakat Bu vatandaşımız Savcılığa yaptığı suç duyurusunu geri almamış. Karşı tarafla anlaşma yapınca iş bitti zannetmiş. Davalılar hakkında Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılmış yana döne beni arayan karşı taraf avukatına cevabım olmadı ama içimden beni aradan çıkardığını unuttu galiba dedim. Şahit huzurunda imzalattığım tutanağı da Ağır ceza Mahkemesi dosyasına beyan ettim. Bakalım Ağır ceza Mahkemesi vatandaşa imzalattırılan 2008 hac döneminde seni kesin yollayacağız davndan vazgeç konulu sözleşmeyi nasıl değerlendirecek. Suç henüz ortadan kalkmış değil, alınan para geri verilmiş değil. bu vatandaşa Diyanet işleri tarafından Gitme hakkı tanınmış değil. Maddi gerçeği araştırmak ile görevli Ceza Mahkemesinin nbasıl bir karar vereceğini Merakla Bekliyorum.

Tavsiyem şudur. Üstatlarımız da bilirler;
Bu Amcamın oğludur, yakın akrabamdır, aile dostumdur, gariptir, vs demeyin işinizi garantiye alın müvekkillerinizin beyanını içeren bir tutanak ve imzası mutlaka olsun. Yoksa akla hayale gelmiycek şey insanın başına geliyor. Herkese tesşekkür ederim
Old 21-05-2008, 14:25   #18
avukatberk

 
Varsayılan Müvekkil mi ?? :((

Genelde biz avukatlar çekmemişizdir müvekkilden çektiğimiz kadar ...Ancak şu bir gerçek ki her ne olursa olsun bahsettiğiniz tutumla yaklaşan tüm şahıslar gerekli karşılığı görmelidirler.Yani en fazla sömürülen meslek gruplarının başındayız maalesef.Akıl terimizin karşılığını almak zorundayız.
Old 22-05-2008, 16:12   #19
Av. S.E.

 
Varsayılan

Maalesef bu tür olaylarla çok sık karşılaşıyoruz. Öğrenciyken, bir hocamız "avukatların en büyük düşmanı müvekkilleridir demişti" uygulamaya geçince daha da iyi anladım. Maalesef işinizi ne kadar iyi yaparsanız yapın müvekkilleri bir türlü memnun edemezsiniz.
Değerli meslektaşım ; görüşme tutanağı tutmuş olmanız çok akıllıca bir davranış olmuş. Bence hakkınızı arayın. Zaten terzi kendi söküğünü dikemez olayı en çok da avukatlara uyuyor herhalde maalesef ki en çok avukatların hakkı gasp ediliyor.

KENDİ HAKKIMIZI DA SAVUNABİLECEĞİMİZ GÜNLER DİLEĞİYLE...
Old 11-02-2010, 17:22   #20
ALTINCABA

 
Varsayılan

Konuyu takip eden tüm meslektaşlarıma saygı ile bildiririm. Verdiğiniz bilgiler ile önce Avukatlık kanununu hiçe sayan Avukatı baroya bildirdik. Davacıya kendi işlerini kendi takip edeceği ile ilgili belge imzalattık vekaleti de teslim ettik. şahıs açtığımız cezxa davalarını geri almayı bilmediğinden anlaşıp parasını aldığı davalı kendini Ağır cezada yargılanırken buldu. Biz de müvekkile Vekalet ücreti için dava açtık. bir gün Karşı tarafın Avukatı geldi nedenini bilmediğim şekilde tüm ücreti ödedi. Cebimden ödüyorum deyince dayanamadık epey indirim yaptık. Artık davadan da vazgeçtik. Ceza Davasını nasıl sonlandırdıklarını bilemiyorum.
Old 15-02-2010, 23:55   #21
ali ekmekçi

 
Varsayılan

Benim fikrim şu tüm meslektaşlarımız doğru düşünüyor hadi inat etmeyin he deyiverin...
Old 05-03-2010, 16:58   #22
NurTuna

 
Olumlu

Alıntı:
Yazan ALTINCABA
...
Tavsiyem şudur. Üstatlarımız da bilirler;
Bu Amcamın oğludur, yakın akrabamdır, aile dostumdur, gariptir, vs demeyin işinizi garantiye alın müvekkillerinizin beyanını içeren bir tutanak ve imzası mutlaka olsun. Yoksa akla hayale gelmiycek şey insanın başına geliyor. Herkese tesşekkür ederim
Görüşme Tutanağı müvekkiller tarafından
" a aaa ben ne dediğimi ne dinlediğimi bilmez miyim?"
"aşkolsun bana da mı?"
gibi bazı sözlerle tuhaf karşılansa da dediğiniz gibi "mutlaka olsun"luk bir önemi var mesleğimizde
Alıntı:
Yazan ALTINCABA
...
Cebimden ödüyorum deyince dayanamadık epey indirim yaptık.
Çok merhametlisiniz
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Dikişleri atan ayakkabısı için AİHM'e gidecek Av.Yüksel Eren Hukuk Haberleri 15 10-07-2010 21:26
Dayak Atan,Tehdit Eden Eşe Boşanma Davası,Koruma Kararı Ve Suç Duyurusu suk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 2 17-11-2007 18:37


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08699703 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.