Bakırköy Adliyesi'ne Avukatların Girişi

Bakırköy Adliyesi'ne Avukatların girişine yeni kısıtlama getirilmiş

Merhaba Arkadaşlar,
Bugün (13.02.2012) Bakırköy Adliyesi'ne gittim. Alışkanlığım olduğu üzere halk ve avukatların birlikte kullandıkları kapıya ulaştım. Yani otoparka yakın olan kapıya ve gördüm ki avukatlarında halk gibi çantasını cihaza koyup dedektörden geçmesi uygulaması başlamış yani avukatın üzeri aranmış oluyor. Öğrendiğime göre uygulama 10.02.2012 Cuma günü başlamış, polis memuru protokol girişini geçtikten sonra bir avukat girişi olduğunu söyledi. Başsavcıyla konuşmak için ofisine gittim yoktu, sekreteryası bu konuya ilgili başsavcı vekilinin baktığını söyledi onu da bulamadım.Tahminimce adliye içinde başka bir yerdelerdi. Bulabilsem konuyu görüşüp sitem edecektim. Allah aşkına nedir bu? Bu yeni uygulama bir tarafa adliyenin en göbeğinde yer alan en gösterişli kapısından hakim-savcı-memur geçer de biz avukatlar neden geçemeyiz? İstanbul Barosu şu anda dünyanın en büyük barosu.Acaba sayın Kocasakal ve yönetim kurulu bunu ne zaman idrak edecek?Aynı sitemim halefi için de geçerlidir. Bu uygulamanın önüne geçmek ve stajyerim de dahil avukatlar her adliyede en güzel kapıdan geçer demek ve bunu uygulatmak çok mu zor?Bence hiç te zor değil. Keşke bu kadar sahipsiz olmasak.
Saygılarımla,
Av.Kemal Çelik
İstanbul Barosu
20388

Kaynak : Kişisel tecrübe/şahitlik

Bence yapılması gereken:

Avukat adliyeye girerken çantasını x-ray cihazından geçirmez; güvenlik görevlisi bu konuda talepte bulunursa talep reddedilir. Bu kadar basit ve kısa.

Bu konuda güvenlik görevlisinin hukuken yapabileceği bir şey yoktur.

İstanbul Adliyesi'nde (Çağlayan) bir dönem yaşanan aynı sorun, birçok avukatın bu noktada direnmesi ile son bulmuştur.

Bugün, İstanbul Adliyesine girişlerde avukatlar x-ray konusunda tamamen kendi inisiyatifleriyle hareket etmektedir. Dileyen çantasını koymakta, dileyen koymamaktadır.

Güvenlik görevlileri, seyrek de olsa "çantanızı lütfen x-ray cihazına koyar mısınız?" dediklerinde aldıkları "hayır/maalesef" gibi yanıtlar üzerine ısrar etmemektedirler.

Sorunun devamı halinde Avukat Hakları Merkezi bilgilendirilmeli ve bu konuda meslektaşlar birlikte tutanak tutulmalıdır.

Paylaşım ve bilgilendirme için teşekkürler...

Alıntı: Bakırköy Adliyesi'ne Avukatların girişine yeni kısıtlama getirilmiş Merhaba Arkadaşlar, Bugün (13.02.2012) Bakırköy Adliyesi'ne gittim. Alışkanlığım olduğu üzere halk ve avukatların birlikte kullandıkları kapıya ulaştım. Yani otoparka yakın olan kapıya ve gördüm ki avukatlarında halk gibi çantasını cihaza koyup dedektörden geçmesi uygulaması başlamış yani avukatın üzeri aranmış oluyor. Öğrendiğime göre uygulama 10.02.2012 Cuma günü başlamış, polis memuru protokol girişini geçtikten sonra bir avukat girişi olduğunu söyledi. Başsavcıyla konuşmak için ofisine gittim yoktu, sekreteryası bu konuya ilgili başsavcı vekilinin baktığını söyledi onu da bulamadım.Tahminimce adliye içinde başka bir yerdelerdi. Bulabilsem konuyu görüşüp sitem edecektim. Allah aşkına nedir bu? Bu yeni uygulama bir tarafa adliyenin en göbeğinde yer alan en gösterişli kapısından hakim-savcı-memur geçer de biz avukatlar neden geçemeyiz? İstanbul Barosu şu anda dünyanın en büyük barosu.Acaba sayın Kocasakal ve yönetim kurulu bunu ne zaman idrak edecek?Aynı sitemim halefi için de geçerlidir. Bu uygulamanın önüne geçmek ve stajyerim de dahil avukatlar her adliyede en güzel kapıdan geçer demek ve bunu uygulatmak çok mu zor?Bence hiç te zor değil. Keşke bu kadar sahipsiz olmasak. Saygılarımla, Av.Kemal Çelik İstanbul Barosu 20388 Kaynak : Kişisel tecrübe/şahitlik

Sayın Kemal Çelik;

Belirttiğiniz hukuka aykırı uygulamanın Çağlayan Adliyesi'nden sonra Bakırköy Adliyesi'nde de başlatılacağı, avukat giriş kapısına yakın zamanda yerleştirilen x-ray cihazından belli idi.

Ancak sanırım avukat girişinde de avukatlardan çantalarını cihazdan geçirmeleri talebinde bulunulup bulunulmadığını gözlemleme şansınız olmadı.

Bu yöndeki talepler karşısında Sayın Hakan EREN'in ifade ettiği yaklaşım tarzıyla hareket etmek gerektiğine inanıyorum.

Saygılarımla..

Sevgili Meslektaşlarım üzülerek belirtirim ki Çağlayan Adliyesi'nde uygulamaya konulan avukat aramaları sınırlı sayıda avukatın çabaları sonucu yumaşamıştır. Sinir bozucu bir sürenin ardından kavgalarla, gürültülerle, tabiri caizse direne direne bu iş başarılmıştır. Ancak şuan ki durum daha da sinir bozucudur. Görevliler istedikleri gibi hareket etmektedirler. Bazısı x-ray aramasında ısrar etmekte bazıları da etmemektedir. Tamda sınır bozucu yan burasıdır. Ve tesadüf olmayıp bilerek yapılan uygulamalardır, bir süre sonra zaten sadece kimlik göstermekle yetinen avukat sayısı da azalacaktır, bunu çok iyi biliyorlar.

Adliyede çoğu zaman gözlemlerim meslektaşların tutumlarını ve isyan ederim bu derece teslim oluşa ve bananeciliğe. Abartısız 50 kişiye kadar bir istatistik yaparım kimler aramaya karşı koyuyor diye. Ve inanın bir çok kez saydım ve 50'de 1 bile çok nadir oldu.

Bırakın karşı koymayı hem x raydan çantasını aratıp hemde çantanın içini elle aratan avukatlar gördüm.

Söyleyecek şey çok ama nafile.

Bugün itibariyle, Bakırköy Adliyesinde idim. Otoparka yakın olduğu için vatandaş girişinden girdim. Burada da vatandaş girişi ayrı tutulmuş. Polis ve avukat girişi olarak bir giriş koridoru mevcut. Kırmızı-beyaz bir tabela da cama yapıştırılmış: "Polis ve Avukat Girişi" şeklinde. Bir cihaz falan da yok bu girişte. Kimliğinizi gösterip geçiyorsunuz. Ve yapılanmadan belli ki, bu girişin nihai hali bu artık...

Avukat Girişine gelince: Orada bir cihaz var ama şu anda gayrifaal. Kimliğinizi gösterip geçiyorsunuz... Ne olacağını gözlemlemek gerekir. Bir şey olmadan aksi yönde yorum yapmak, benim düşünüş tarzıma uymuyor... Çok, muhatap endeksli ve belki de olmayacak şeyi konuşarak akıllara düşürmek gibi birşey...

Önce gözlem, teşhis, niteleme, fotoğrafı doğru çekme; sonra yorum ve çözüm olmalıdır. Gayrısına katılmıyorum.

Şimdi, evleviyet kuralı , genel girişten geçerken hiçbir aramaya tabi tutulmayan avukatın, "avukat girişinden" geçerken de tutul(a)mayacağını icab ettirir. Mevcut durumda, buna güven ve inan ile düşünmemiz ve yazmamız gerekir.

"Şimdilik" yorumum ve bakışım bu minvaldedir. Gözlemim değişirse yorum ve önerim de değişir.

"Ezmânın tagayyürü, ahkâmın tagayyürünü ilzam eder." diye bir söz vardır. Zamanla bir değişiklik olursa, hükmümüzü değiştiririz.

Saygılar.