Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yoklama Kaçaklığı Suçu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 17-06-2010, 17:04   #1
hulya_h

 
Varsayılan Yoklama Kaçaklığı Suçu

Sayın Meslektaşlarım,
Askeri Ceza Kanunu md. 63\ 1 -A Yoklama Kaçaklığı suçu ile ilgili olarak,daha önce çalışma yapmış meslektaşlarımın yardımına ihtiyacım var.

Sanık askerlik şubesine tecil başvurusu için gidiyor, ancak kendisine yoklamasını onsekiz gün geciktirdiği bildirilerek orada savunması alınıyor.Sanık ilanların TRT yoluyla yapılmasından dolayı durumdan habersiz.(Elbette bu geçerli bir neden değil)
Tecil işlemi yapılıyor ve sanık halihazırda öğrenci.

Sizce;

Bu halde henüz sanığın duruşmada sorgusundan önce dilekçe sunulmalı mıdır?

Yapılabilecek tek savunma suçun unsurlarının yani manevi unsurunun oluşmadığını mı belirtmektir?

Sanığın askerliğinin tecil edilmiş ,halen öğrenciliğinin devam ediyor olması hakimin kanaatini etkileyebilecek unsurlar olabilir mi?

Konu ile ilgili bilgi ve belgeleri paylaşırsanız sevinirim.

Old 18-06-2010, 12:03   #2
bilal_gedikci

 
Varsayılan

Aynı şey benim bir arkadaşımın da başına geldi. O da sizin olayınızdaki gibi öğrenciyken yoklama kaçağı kalmaktan sonuç olarak 2000 tl adli para cezasına mahkum edilmiş. Kararı temyiz ettik, sonucunu beklyoruz. Dilekçemizdeki savunmalarımız da suçun işlendiği iddia edilen zaman dilimi içinde öğrenci olduğunu, bunun AS. C.K'ndaki "Kabul edilebilir bir özür" olarak kabul edilmesi gerektiğini ileri sürdük. Eğer isterseniz mahkeme kararını ve temyiz dilekçemizi gönderebilirim.
Old 18-06-2010, 12:07   #3
hamdiz

 
Varsayılan

Merhaba,
Savunmanızı TRT duyurusunun sanık için geçerli tebliğ olarak kabul edilemeyeceğine dayandırabilirsiniz. Benim hep işime yaradı.
Old 18-06-2010, 23:21   #4
utku yeni

 
Varsayılan

Askerlik yoklamasına girecekler için daha önce son yoklama çağrı pusulası vardı.Daha sonra trt tebligatına geçtiler ne yazık ki birçok insanın bundan haberi yok.
Müvekkilinizin askerlik şubesinde alınan ifadesi askerlik şubesince hazırlanacak ve savcılığa gönderilecek suç dosyasına konmak için alınmıştır.

1-öncelikle şunu belirteyim Sanığın askerliğinin tecil edilmiş ,halen öğrenciliğinin devam ediyor olması hakimin kanaatini etkileyebilecek unsurlar olamaz çünkü müvekkilin tecil hakkı vardır bu bir hak olduğundan dolayı kullandırılır davanın seyriyle alakası olmayacaktır.

2-Savunmanızın temelini TRT duyurusunun sanık için geçerli tebliğ olarak kabul edilemeyeceğine dayandırın.
müvekkilinizin askerlik şubesine kendiliğinden gittiğini belirtin çünkü kendiliğinden gelmesi ile yakalanarak getirilmesi arasında ceza farkı var ki bu askerlik şubesince gönderilen suç dosyasında belirtilmiştir.
Old 21-06-2010, 13:50   #5
hulya_h

 
Varsayılan

Sayın Gedikçi,
Bahsettiğiniz kararı ve dilekçeyi gönderirseniz sevinirim.
Teşekkürler.
Old 23-06-2010, 11:59   #6
Av. Cuma Yurtal

 
Varsayılan

Sayın Gedikli mahkeme kararını ve ilamını bana da gönderbilirseniz çok makbule geçer...Şu an bende böyle bir davayla uğraşıyorum.
şimdiden teşekkürler
Old 23-06-2010, 13:09   #7
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. ASKERİ YARGITAY
1.Dairesi
Esas: 2006/461
Karar: 2006/451
Karar Tarihi: 15.03.2006

BAKAYA SUÇU - AİLENİN GEÇİMİNİ SAĞLAMA MAZERETİ - SANIĞIN SAVUNMALARININ SUBJEKTİF OLMASI - HÜKMÜN SANIK ALEYHİNE SONUÇ DOĞURAN BU AYKIRILIKLARIN DÜZELTİLEREK ONANMASI GEREĞİ

ÖZET: Sanığın mazeret olarak ileri sürdüğü, babasının yaşlı ve işsiz olduğuna kardeşlerinin öğrenci olması nedeniyle ailesinin geçimini sağladığına ilişkin savunmalarının, subjektif olması ve askerlik hizmetine tercih edilecek bir mazeret olarak değerlendirilmemesi nedenleriyle savunmalarına itibar edilmemesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.

(1632 S. K. m. 47, 63, Ek. m. 8) (765 S. K. m. 59) (647 S. K. m. 4, 5) (6183 S. K. m. 51) (5275 S. K. m. 122) (5237 S. K. m. 7, 45) (5083 S. K. m. 2) (353 S. K. m. 220)

Bakaya suçundan sanık Yd.Sb.Ad.Adayı Harun BAŞA hakkında 5 inci Zh.Tug.Komutanlığı Askeri Mahkemesince verilen 18.05.2005 gün ve 2005/697-219 esas ve karar sayılı mahkumiyete ilişkin hükmün, sanık müdafii tarafından süresinde sebep gösterilerek temyiz edilmesi üzerine, Askeri Yargıtay Başsavcılığının 06.03.2006 gün ve 2006/1432 sayılı tebliğnamesi ekinde hükmün düzeltilerek onanması gerektiği görüşü ile Dairemize gönderilen dosya incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Askeri Mahkemece, sanığın; 30.11.2003-16.09.2004 tarihleri arasında kendiliğinden gelmekle sona eren bakaya suçunu işlediği kabul edilerek eylemine uyan ASCK'nın 63/1-A (üç aydan sonra gelenler cümlesi), TCK’nın 59/2 ve 647 sayılı Kanunun 4 üncü maddeleri gereğince 1.485.00 YTL. ağır para cezası ile cezalandırılmasına, ağır para cezasının 647 sayılı Kanunun 5 inci maddesi uyarınca aylık 24 eşit taksit halinde tahsiline, taksitlerden birinin süresinde ödenmemesi halinde geri kalan miktarın tamamının tahsiline ve 6183 sayılı kanunun 51 inci maddesinde belirlenen gecikme zammı oranının yarısı oranında gecikme zammı uygulanmasına karar verilmiştir.

Hüküm, sanık müdafii tarafından özetle; hükmün usul ve yasaya aykırı olduğu, müvekkilinin mazeretlerinin araştırılmadığı, ifadeleri arasındaki çelişkiler giderilmeden hüküm kurulduğu, cezanın tecil edilmediği sebepleriyle temyiz edilmiştir. Tebliğnamede hükmün para cezasının tayini yönünden düzeltilerek onanması görüş ve düşüncesi bildirilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden; Askerliğine 1997/02 inci grup yedek subay aday adayı olarak karar alınan sanığın normal olarak grup numarası itibarıyla Mart 1998 celbinde sevke tabi iken (Dz.5), çeşitli sebeplerle Aralık 2003 celp dönemine kadar sevkinin yapılamadığı, yasal mazeretleri sona erdikten sonra sevke tabi olduğu Aralık 2003 celp döneminde, yükümlülere tebligat niteliğindeki TRT duyurularına göre en geç 30.11.2003 günü mesai bitimine kadar Askerlik Şubesine giderek sevk evrakını alması gerekirken (Dz.3,8), yasal ve geçerli bir özrü olmaksızın gecikerek 16.09.2004 tarihinde şubeye başvurmakla, belirtilen tarihler arasında bakaya suçunu işlediği maddi olay olarak sübuta ermiştir.

Askeri Mahkemenin; elverişli kanıtlar ve yeterli gerekçe ile suçun sübutunu kabulünde, vasıflandırmasında ve alt sınırdan ceza uygulaması yapmasında, usul ve esas itibarıyla herhangi bir aykırılık bulunmamaktadır. Sanığın mazeret olarak ileri sürdüğü, babasının yaşlı ve işsiz olduğuna kardeşlerinin öğrenci olması nedeniyle ailesinin geçimini sağladığına ilişkin savunmalarının, sübjektif olması ve askerlik hizmetine tercih edilecek bir mazeret olarak değerlendirilmemesi nedenleriyle savunmalarına itibar edilmemesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.

Sanığın 08 Nisan 2003 tarihinde Askerlik Şubesine başvurması, keza talimatla alınan sorgusunda belirttiği 31.07.2003 tarih ve 4577 protokol nolu raporunun bulunması, bu tarihlerden çok sonra 30.11.2003 tarihinde işlenmeye başlayan müsnet bakaya suçunun oluşumuna herhangi bir etkide bulunmayacağından sanık müdafiinin noksan soruşturma bulunduğuna dair temyiz sebepleri kabule değer görülmemiştir.

Diğer yandan, müsnet bakaya suçunun ASCK'nın 47’nci ve 5329 sayılı Kanunla ASCK'na eklenen Ek-8’inci maddeleri gereğince tecil edilmesinin mümkün olmaması nedeniyle; sanık müdafiinin bu yöndeki temyiz sebebinin de reddine karar verilmiştir.

Ancak, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK'nın 45 nci maddesinde sadece hapis ve adli para cezasının öngörülmesi, 5083 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Para Birimi Hakkındaki Kanunun 2 nci maddesine 5335 sayılı Kanunun 22 nci maddesi ile eklenen 3 üncü fıkrada, adli para cezasının hesaplanmasında ve ödenmesinde bir Yeni Türk Lirasının (1 YTL) altında kalan tutarların dikkate alınmayacağı kuralına yer verilmesi ve 5237 sayılı TCK'nın 7/2 nci maddesinin emredici hükmü karşısında, kısa süreli hapis cezasının sanığın lehine olarak suç tarihi itibarıyla günlüğü (11.00) YTL.den adli para cezasına çevrilerek sonuç cezanın belirlenmesi gerekmektedir.

Diğer yandan, 647 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin <taksitlerin süresinde ödenmemesi halinde 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesinde belirlenen gecikme zammı oranının yarısı oranında gecikme zammı uygulanmasına dair> hükmü 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5275 ve 5237 sayılı Kanunlarda düzenlenmemiş ve 5275 sayılı Kanunun 122 nci maddesiyle yürürlükten kalkmıştır.
Açıklanan nedenlerle, Mahkemece, tayin olunan kısa süreli hapis cezalarının 647 sayılı Kanunun 4/1 inci maddesi uyarınca beher günü 11.00 YTL’den adli para cezasına çevrilmesi gerekirken, bu yapılmayarak beher gün 14.85 YTL.’den ağır para cezasına çevrilmesi kanuna aykırı olup, hükmün sanık aleyhine sonuç doğuran bu aykırılıklar nedeniyle bozulması gerekmiş, bu bozma sebebi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

SONUÇ VE KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Yasaya aykırı görülen mahkumiyet hükmünün 353 sayılı Kanunun 221/1’inci maddesi uyarınca sanığın temyizine atfen ve re’sen uygulama yönünden BOZULMASINA;

Ancak; bozma sebebi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 353 sayılı Kanunun 220/2-J maddesi uyarınca, bakaya suçuna ilişkin mahkumiyet hükmünün gecikme zammı ile ilgili bölümünün çıkarılmasına,

Para cezasının tayinine ilişkin bölümünün <647 sayılı Kanunun 4/1 inci maddesi uyarınca hapis cezasının beher günü 11.00 (on bir) Yeni Türk Lirası üzerinden hesaplanarak ve 647 sayılı Kanunun 5 inci maddesi uyarınca, aylık 24 eşit taksitte ve taksitlerden birinin süresinde ödenmemesi halinde geri kalan miktarın tamamının tahsil edilecek şekilde sonuç olarak 1.100.00 (bin yüz) YTL. adli para cezası ile cezalandırılmasına> şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Tebliğnameye uygun olarak, 15.03.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 23-06-2010, 21:34   #8
hulya_h

 
Varsayılan

Başlık,Yoklama Kaçaklığı değil Yoklama Kaçağı olacaktı düzeltiyorum.
Old 23-06-2010, 23:59   #9
avukat.derviş.yıldızoğlu

 
Varsayılan

Sayın meslektaşlarım; ben bu konu başlığı altında bu konu ile ilgili başka bir soru sormak istiyorum. Daha doğrusu bir görüşümü takdirlerinize sunmak istiyorum: Bana göre, hakkında bakaya kalmaktan dava açılmış bir kişi, hakkında ceza verilen ceza kesinleşene kadar ve hatta infazı tamamlanana kadar, askerlik hizmetini yerine getirdiğini belgeleyerek, ilgili Mahkemeye ya da İnfaz savcılığına başvururursa, davanın veya cezanın tüm sonuçlarıyla beraber ortadan kaldırılmasına ve infazın durdurulmasına karar verilmesi gerektiğini düşünmekteyim.
Bu görüşümün ancak yasal düzenlemeyle gerçekleştirilebileceğini biliyorum. Sebebine gelince, bakaya kalmanın suç olarak düzenlenmesinin sebebi, askerlik hizmetinin ifasının sağlanmasıdır. Askerlik hizmeti yerine getirilince artık bu suçtan ceza verilmesinin, gerek şahıs açısından ve gerekse toplum açısından herhangi bir önemi ve anlamı kalmamaktadır.
Bu konudaki görüşlerinizi de eklerseniz sevinirim.
Teşekkürler ve iyi çalışmalar...
Old 30-08-2010, 15:14   #10
Av.İbrahim Doğan

 
Varsayılan yoklama kaçağı

Arkadaşlar bende stajyer avukat olduğun dönemde tecil işlemimi yaptırmak üzere askerlik şubesine gittim ilk etapta gerekli belgeleri istedim. Daha sonra belgeleri tamamlayıp trt duyurusunda belirtilen süre içinde askerlik şubesine teslim ettim fakat ........ askerlik şubesince elime bir sevk kağıdı tutuşturuldu ve askeri hastaneye gidip muayenemi olmam gerektiği bildirildi. askeri hastaneye gidip gelmem ve belgeyi teslim etmem epey zaman aldı ve trt duyurusunda belirtilen süreyi kaçırdım. sevk kagıdını teslim etmek için şubeye geldiğimde ifademe başvurdular aynı sebeple aradan 1 ay geçti ve tarafıma iddianame tebliğ edildi. Benim bu konuda söyleyeceğim şudur ki eğer trt duyurusunda belirtilen tarihler içerisinde askerlik şubesinde yoklamaya ilişkin işlemler yapılmış fakat tamamlanamamışsa ve kişinin tecil hakkı bulunmaktaysa hakim suçta kastın olmadığı gerekçesiyle beraate karar verebiliyor. eğer bu durum sizdeki somut olaya uygunsa mahkemede emsal karar olarak kullanabilirsiniz ben yeni üyeyim eger isterseniz size kendim için hazırladığım 3 sayfalık ek savunmamı ve beraat kararını gönderebilirim. bende ilk duruşmada askerlik subesine trt tebliğindeki süreler içinde gidip gitmediğim hakkında müzekkere yazılmasına karar verdi daha sonra gelen cevap olumluydu 2. durusmada beraatime hükmetti tabi bu süreçte ben bu sebeple icra mdr. mülakatından bu gerekçeyle elendim..
Old 09-10-2010, 18:05   #11
solasan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.İbrahim Doğan
Arkadaşlar bende stajyer avukat olduğun dönemde tecil işlemimi yaptırmak üzere askerlik şubesine gittim ilk etapta gerekli belgeleri istedim. Daha sonra belgeleri tamamlayıp trt duyurusunda belirtilen süre içinde askerlik şubesine teslim ettim fakat ........ askerlik şubesince elime bir sevk kağıdı tutuşturuldu ve askeri hastaneye gidip muayenemi olmam gerektiği bildirildi. askeri hastaneye gidip gelmem ve belgeyi teslim etmem epey zaman aldı ve trt duyurusunda belirtilen süreyi kaçırdım. sevk kagıdını teslim etmek için şubeye geldiğimde ifademe başvurdular aynı sebeple aradan 1 ay geçti ve tarafıma iddianame tebliğ edildi. Benim bu konuda söyleyeceğim şudur ki eğer trt duyurusunda belirtilen tarihler içerisinde askerlik şubesinde yoklamaya ilişkin işlemler yapılmış fakat tamamlanamamışsa ve kişinin tecil hakkı bulunmaktaysa hakim suçta kastın olmadığı gerekçesiyle beraate karar verebiliyor. eğer bu durum sizdeki somut olaya uygunsa mahkemede emsal karar olarak kullanabilirsiniz ben yeni üyeyim eger isterseniz size kendim için hazırladığım 3 sayfalık ek savunmamı ve beraat kararını gönderebilirim. bende ilk duruşmada askerlik subesine trt tebliğindeki süreler içinde gidip gitmediğim hakkında müzekkere yazılmasına karar verdi daha sonra gelen cevap olumluydu 2. durusmada beraatime hükmetti tabi bu süreçte ben bu sebeple icra mdr. mülakatından bu gerekçeyle elendim..




Sayın meslektaşım bende aynen sizin gibi trt duyurusu ile yoklama kaçağı oldum. Mümkünse elinizdeki savunma dilekçesi ile beraat kararını benimle paylaşabilir misiniz?
Old 10-10-2010, 00:11   #12
BALDIRAN

 
Varsayılan

Merhaba.Hepimizin bildiği gibi, bu suça önceden askeri mahkemeler bakıyordu. Askeri Yargıta^'ın içtihatlarında TRT duyurusu, geçerli kabul ediliyor. madde metni KABUL EDİLEBİLİR BİR ÖZRÜ OLMADAN diye başlıyor. Bütün iş, gecikmenin, kabul edilebilir bir mazeretten kaynaklandığına mahkemeyi ikna edbilmekte. Ör.hastalık, cenaze, doğum,ileri derecede ekonomik zorluklar vs. saygılar
Old 10-10-2010, 20:45   #13
Av.İbrahim Doğan

 
Varsayılan

elbetteki gönderebilirim arkadaşım ama bunu nasıl gönderecegim size bu konu hakkında bana yardımcı olabilirseniz sevinirim..
Old 11-10-2010, 10:52   #14
ravunos

 
Varsayılan

Aynı durum benim içinde geçerli. Bende askerlik şubesine gittiğimde ifade yazdım. Şubeye gitme nedenim sevk talebimdi. Akabinde 1 ay sonrasında askere gittim. Ve askerliğimi tamamladım.
Şimdi bu durumda trt duyurusunun geçerli bir tebliğ yöntemi olmadığına mı dayanacağım?
Ayrıca dava aleyhime sonuçlanırsa hükmün açıklanmasının geriye bırakılması mı yoksa hapis cezanın ertelenmesi mi daha mantıklıdır?
Old 11-10-2010, 14:59   #15
Av.İbrahim Doğan

 
Varsayılan yoklama kaçaklığı

Alıntı:
Yazan ravunos
Aynı durum benim içinde geçerli. Bende askerlik şubesine gittiğimde ifade yazdım. Şubeye gitme nedenim sevk talebimdi. Akabinde 1 ay sonrasında askere gittim. Ve askerliğimi tamamladım.
Şimdi bu durumda trt duyurusunun geçerli bir tebliğ yöntemi olmadığına mı dayanacağım?
Ayrıca dava aleyhime sonuçlanırsa hükmün açıklanmasının geriye bırakılması mı yoksa hapis cezanın ertelenmesi mi daha mantıklıdır?


arkadaşım hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve erteleme bu sucta mumkun değil 1111 sayılı kanun geregince adli para cezasına cevrilmesi sozkonusu oluyor..
Old 11-10-2010, 23:47   #16
BALDIRAN

 
Varsayılan

Kanımca hükmün geriye bırakılması daha lehedir zira ertelenmiş bile olsa diğerinde mahkumiyet hükmü var. Ancak, 1632 sayılı yasanın ek 10. md. gereği artık bu suçlarda CMK 231 uygulanmıyor yani hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilemiyor. Saygılar
Old 13-10-2010, 09:37   #17
solasan

 
Varsayılan yardım

Alıntı:
Yazan Av.İbrahim Doğan
arkadaşım hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve erteleme bu sucta mumkun değil 1111 sayılı kanun geregince adli para cezasına cevrilmesi sozkonusu oluyor..



ibrahim bey solasen@mynet.com adresine gönderirseniz sevinirim. Şimdiden teşekkürler
Old 13-10-2010, 20:37   #18
Kemal Yıldırım

 
Varsayılan

Anladığım kadarıyla müvekkiliniz şu an öğrenci.. Öğrenci olduğunu belgelemeniz yeterli olacaktır.

Ben mezuniyetimden 474 gün sonra yoklamamı yaptırdım.. Yani yoklama kaçağı idim.

Evraklarım hazırlandı, savunmam alındı ve evraklar memleketimdeki C.Savcılığına gönderildi. C.Savcımız da haklı olarak takipsizlik kararı verdi. Gerekçeye gelince:

Benim okulumu bitirip mezun olduktan sonra 2 yıllık ek tecil hakkımın olduğu, askerlik kanununda vs. kanunlarda bu tecil hakkımı kullanmak üzere ne kadar sürede başvurmam gerektiği konusunda kesin tarih bulunmadığı, dolayısıyla benim tecil hakkımı bu 2 yıllık süre içerisinde her zaman kullanabileceğim, bu 2 yıllık süre içerisinde yoklamamı yaptırarak tecil hakkımı kullanmadığım takdirde yoklama kaçağı olacağım. 2 yıllık süre içerisinde yoklama için başvurduğum ve erken sevk talebinde de bulunduğum için suçun oluşmadığı kanaatine varılarak hakkımda takipsizlik kararı verildi. Aksi durum olsa ve hakkımda kamu davası açılmış olsa idi, savunmamı da bu çerçevede yapacaktım zaten

Bu konuda Askeri Yargıtay' ın bolca kararına ulaşabilirsiniz.

Ayrıca TRT duyurusunun da tebliğ yerine geçmeyeceği hususuna dayanabilirsiniz. Nitekim tebliğ için bütün yolların denenmesi, şahsa ulaşılamadığı takdirde duyuru veya ilan şeklinde tebliğ yoluna son çare olarak başvurulması gerekmektedir.

335. Dönem Hak. Atğm. Kemal YILDIRIM
Hava Eğitim Komutanlığı Güzelyalı / İZMİR

Saygılarımla...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
yağma suçu BirBilen Meslektaşların Soruları 5 23-02-2010 17:14
bakaya suçu iözkurt Meslektaşların Soruları 2 26-09-2008 12:05
Suçu Bildirmeme suçu - avukatın sorumluluğu Noyan Yiğit Meslektaşların Soruları 3 07-03-2007 18:03
Yoklama Kaçağı TATUMA Hukuk Soruları Arşivi 0 30-03-2005 10:35


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04922390 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.