Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

davanın ilk duruşmada kabulü halinde kötü niyet tazminatına hükmedilirmi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 14-01-2009, 12:54   #1
AVUKAT AYŞE

 
Varsayılan davanın ilk duruşmada kabulü halinde kötü niyet tazminatına hükmedilirmi

öncelikle tüm meslektaşlara iyi çalışmalar diliyorum.Müvekkilim konut kooperatifi.Başkan kooperatif adına tek imza ile senet düzenleyerek alacaklıya vermiş ve bu senetle ilgili olarak kooperatif aleyhinde kambiyo senedine özgü yol ile icra takibi yapıldı.Takibe karşı icra hukukta borca ve imzaya itiraz davası açıldı.Dava dilekçesinde %40 kötü niyet tazminatı istenmemiş ancak vekaletname sunduğum ilk duruşmada kötü niyet tazminatı talebinde bulundum.Davalı alacaklı taraf ilk duruşmada davayı kabul etti.Mahkemece kötü niyet tazminatı talebimin koşulları bulunmadığından Reddine karar verildi.Temyiz etmem halinde sonuç ne olacaktır.Bu konuda yardımcı olacak arkadaşlara şimdiden teşekkür ediyorum.
Old 14-01-2009, 13:11   #2
ekinheval

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2001/10001
K. 2001/11279
T. 3.12.2001
• MENFİ TESPİT DAVASI ( Davanın Kabulü Halinde Alacaklı AleyhiNe Kötüniyet Tazminatına Hükmedilmesi Şartı )
• KÖTÜNİYET TAZMİNATI ( Menfi Tespit Davasının Kabulü Halinde Alacaklı Aleyhine Tazminata Hükmedilmesi Şartı-Alacaklının Takibi Yapmakya Kötüniyetli Olmasının Gerekmesi )
• ALACAKLININ TAKİBİ YAPMAKTA KÖTÜNİYETLİ OLMASI ( Menfi Tespit Davasının Kabulü Halinde Alacaklının Kötüniyet Tazminatı Ödemeye Mahkum Olması )
2004/m.72
ÖZET : Menfi tesbit davasının kabulü halinde alacaklı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının icra takibinde haksız bulunmasının yanısıra kötüniyetli olarak icra takibi yapmış olması gerekir. Alacaklı davalının haksız olması tek başına kötüniyet tazminatına mahkum olması için yeterli değildir. Dava konusu olayda alacaklı davalının kötüniyetli olarak icra takibi yaptığı ispat edilememiştir. Mahkemece bu yön gözetilmeksizin davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

DAVA : Taraflar arasındaki tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü :

KARAR : Davacılar, bir kısım taşınmazlara davalı ile birlikte müştereken malik olduklarını, taşınmazlardan 223 parsel numaralı olanının davalıya verilmesi ve davalının da diğer parsellerdeki payını kendilerine devretmesi ve ayrıca bir kısım payını da satın almaları konusunda anlaştıklarını, karşılığında 4.000.000.000 TL.nın tapu ferağı anında ödenmesi ve bakiye 7.000.000.000 TL.nın da senetle ödenmesini kararlaştırdıklarını ve bu amaçla davalıya 5.8.2000 vade tarihli ve 7.000.000.000 TL bedelli bonoyu verdiklerini, ancak kardeşlerinin bu anlaşmayı onaylamamaları sonucu anlaşmanın geçersiz hale geldiğini, davalının buna rağmen bonoyu icra takibine koyduğunu ileri sürerek davalıya borçlu olmadıklarının tesbitini, bononun ve icra takibinin iptalini ve davalıdan kötüniyet tazminatının tahsilini istemişlerdir.

Davalı, davacıların iddialarının gerçek dışı olduğunu, müştereken malik oldukları taşınmazlar üzerinde bulunan fabrikaya ortak olduklarını, bononun bu fabrikadan kendisi hissesine düşen kar payına karşılık verildiğini savunmuş ve davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, bu davada ispat külfetinin davacılarda bulunmasına rağmen davalının bononun kar payına karşılık kendisine verildiğini savunmak suretiyle bonodaki bedeli kaydını talil ettiği ve bu itibarla ispat yükünün davalıya geçtiği, davalının alacaklı olduğunu, ispat edemediğini, davalının takip yapmakla kötüniyetli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davacıların bono nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tesbitine ve bononun davacılar yönünden iptaline, takip konusu alacağın % 40ı miktarındaki kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2-İİK.nun 72. maddesi uyarınca menfi tesbit davasının kabulü halinde alacaklı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının icra takibinde haksız bulunmasının yanısıra kötüniyetli olarak icra takibi yapmış olması gerekir. Alacaklı davalının haksız olması tek başına kötüniyet tazminatına mahkum olması için yeterli değildir. Dava konusu olayda alacaklı davalının kötüniyetli olarak icra takibi yaptığı ispat edilememiştir. Mahkemece bu yön gözetilmeksizin davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

Ne varki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK.nun 438/7 maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmelidir.

SONUÇ : Yukarıda ( 1 )numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, ( 2 )numaralı bent gereğince mahkeme kararının hüküm bölümünün 2. bendinin karardan tümüyle çıkartılarak yerine aynen ( koşulları oluşmadığından davacıların kötüniyet tazminatı istemlerinin reddine )sözlerinin yazılmasına, hükmün bu değiştirilmiş ve düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, peşin harcın onama harcından çıkartılmasına, 3.12.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 31-01-2011, 15:24   #3
av.efsun

 
Varsayılan

Benim de bulduğum tüm kararlar bu yönde. ''Alacaklının haksız icra takibi yapmış olması, kötüniyetli olduğunu göstermez''. Peki Yargıtayın bu kötüniyet kriteri nedir acaba?
Old 31-01-2011, 17:21   #4
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.efsun
Benim de bulduğum tüm kararlar bu yönde. ''Alacaklının haksız icra takibi yapmış olması, kötüniyetli olduğunu göstermez''. Peki Yargıtayın bu kötüniyet kriteri nedir acaba?

Haksız çıkmak, hukuka aykırılığı ifade eder ve bir yargılama sürecinin sonucudur; başlangıçta takip başlatan alacaklıya, ancak itiraz yargılaması sonucu ortaya konacak bu husus, kötüniyet olarak izafe edilemez. Kötüniyet tazminatı, alacaklıda başlangıçta yer alan, borçlunun icrai açıdan takip edilemeyeceğine ilişkin aşikar bir belge ve bilgiye sahip olduğu halde, bu hali bilmemesi kendisinden beklenemeyeceği halde takip başlatmış olması halinde söz konusu edilebilir. Kanısındayım.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
kötü niyet tazminatının icraya konulması için kesinleşmesi gerekir mi? AVUKAT AYŞE Meslektaşların Soruları 4 30-04-2012 11:27
franchising sözleşmesi,kötü niyet,emniyeti suistimal av.aybeg Meslektaşların Soruları 0 25-10-2008 15:07
tahliyede kötü niyet göçebe Meslektaşların Soruları 3 08-04-2008 12:56
Boşanma/Davanın Ve Karşı Davanın Kabulü/Karşı Davanın Temyizi Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 2 10-01-2008 21:18
kötü niyet tazminatı rojda Meslektaşların Soruları 1 06-07-2007 16:16


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07618499 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.