|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
22-03-2010, 16:23 | #1 |
|
icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası
Sayın Meslektaşlarım
Forum içinde arama yapmama rağmen sorumun cevabını bulamadım. İcra takibinden sonra açtığım bin menfi tespit davasında Hakim , icra veznesine yatan paranın teminat karşılığı alacaklı tarafa ödenmemesi yönündeki talebimi "dosya kapsamı ve delil durumuna göre " reddeti.İ.İ.K.m.72-3 Hakime bu şekilde bir takdir hakkı verir mi, red gerekçesi açıkça davanın esası hakkında da görüşünü belirtmek değil midir...Yasanın bu maddesinin Hakime böyle bir takdir yetkisi verdiğini düşünmüyorum ancak itirazımın da sonuç doğuracğını sanmıyorum.Çünkü aynı Hakim daha önce de aynı şekilde talebimi reddetmiş ve itirazımı da nazara almamıştı.Bu konudaki görüşlerinizi paylaşırsanız sevinirim. |
22-03-2010, 16:59 | #2 |
|
aynı şey kısa süre evvel başıma geldi.tavsiyem tekrar bir dilekçe veriniz
|
22-03-2010, 17:18 | #3 |
|
Teşekkür ederim.Vereceğim ama yine reddecek ve yapılabilecek başka bir şey yok.Bu kararı ancak esas hükümle birlikte temyiz edebiliyoruz.Aynı Hakim daha önce de aynı konudaki bir davamda aynı şekilde itirazımı da reddetti. Hakimin reddini düşündüm ama red sebebine girmeyebilir açıkça hakimin tarafsızlığından şüphe duyulmasını gerektirecek bir husus da değil.
|
22-03-2010, 18:35 | #4 |
|
bizzat Mahkeme baskanı ile gidip konuşmanızı tavsiye ederim
kolay gelsın |
22-03-2010, 19:56 | #5 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Yasa maddesi şu şekildedir:
Takipten önce açılan dava için, yasa "verebilir" diyerek hakime takdir hakkı tanımış. Ancak icra takibinden sonra açılacak dava için benzer bir ifade yer almadığı gibi, hakimi bağlayacak emredici bir hüküm de yoktur. Ama metne baktığımda hakimin takdir hakkı varmış gibi okuyorum. Fakat alacağın tamamı ve alacaklının zararını karşılayacak teminat da yatacağına göre, tedbir verilmemesi tuhaf gelmektedir. |
22-03-2010, 20:23 | #6 | |||||||||||||||||||||||
|
Hakimin takdir yetkisi kesinlikle var. Ancak normal koşullarda yerleşik uygulamaya göre yasaya uygun teminat alındıktan sonra tedbir kararı verilmesi gerekmektedir. Şöyle düşünelim: Varsayalım ki çek, ciro yoluyla bir bankaya geçmiş olsun ve banka icra takibi yapmış bulunsun. Bankaya karşı Menfi tespit davası açılmış ve TTK.599. maddeye uygun şekilde 3. kişi konumundaki bankanın "kötü niyetini" ispata yarar somut bir delil ve iddia yoksa, davanın banka bakımından reddi neredeyse baştan belliyse hakimin teminat yatırılsa bile tedbir kararı vermemesi gerekir (Diye düşünüyorum). Tabi ki sizin davanız böyle olmayabilir. |
22-03-2010, 21:52 | #7 |
|
Bu karar, takdir yetkisine dayalı olarak verilmiş bir karar değildir.
Esasen bu karar, "karar" dahi değildir. Mahkeme kararını mahkeme kararı yapan gerekçedir. "Gerekçe nedir?" sorusuna verilebilecek uzun uzun cevaplar varsa da, kısa yoldan "gerekçe ne değildir?" diye sorarsak verilebilecek en kısa cevap: "Dosya kapsamı ve delil durumu"dur. İşte bu klişe herşey olabilir. Ama gerekçe olamaz. Eğer söz konusu mahkeme gerçek bir karar verirse işte o zaman tartışmak gerekir; dosya borcu yatırılmışken ve gerekli teminat karşılığı 72/3 manasında tedbir verilmemesindeki esbabı mucibe nedir? Ama önce ortada bir "karar" olacak... |
22-03-2010, 22:56 | #8 |
|
Gerekçe Denince
Gerekçeden ne anlaşılması gerektiği, Danıştay 12. Dairesinin 2005/20 sayılı kararında şöyle açıklanmıştır:
“ Anayasanın 141/3.maddesinde; bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılacağı hükmüne yer verilmiştir. Mahkeme kararının gerekçeli olması, gerek kanun yoluna başvurmak, gerekse hakkaniyete uygun bir görüntü sunmak açısından davanın taraflarının menfaatini ilgilendirdiği gibi demokratik bir toplumda kamunun menfaatini de ilgilendirmekte, mahkemelere olan güveni pekiştirmektedir. Gerekçeli karar ilkesi, özellikle kanun yollarının açık olduğu durumlarda, hakkaniyete uygun yargılanma kavramının önemli bir unsurudur. Gerekçenin öğrenilememesi, GEREKÇEDE TARAFLARIN SAVLARINA CEVAP VERİLMEMESİ ve yetersiz, yasaya dayanmayan gerekçeler adil yargılanma hakkına aykırı düşer. Mahkemelerin uyuşmazlık konusu olayı çözümleyerek vardığı sonuca ilişkin gerekçede; BİRBİRLERİYLE ÇELİŞEN, tutarlı olmayan ifadelerin kullanılmış olması Anayasanın yukarıda yer verilen kuralına aykırılık oluşturacaktır. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “ kararlarda bulunacak hususlar” başlıklı 24/e maddesinde de; kararlarda ; kararın dayandığı hukuki sebepler ile gerekçenin belirtileceği kuralına yer verilmiştir. Mahkemeler kararlarının yapısı ve içeriği açısından takdir yetkisine sahiptir, ancak ; kararların dayanaklarını yeterli açıklıkta belirtmek zorundadırlar. Gerekçenin olayla ilgili bulunmayan hususlardan hareketle oluşturulması adil olmayan bir sonuca varılmasına neden olacaktır. GEREKÇEDE BİRBİRİ İLE ÇELİŞEN ANLATIMLARA YER VERİLMESİ, MADDİ OLAYLA İLGİSİ OLMAYAN SAPTAMALARIN YAPILMASI durumunda sağlıklı bir çözümlemenin yapılmış olmayacağı kesindir. Bu nedenle , yargı yerleri hükme varırken kullandıkları gerekçe tutarlı olmalı,hakkaniyete uygun bir yargılama yapıldığı kanaatini uyandıracak ifadeler kullanılmalıdır...” |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
icradan sonra açılan menfi tespit davası,icranın durdurulması | av.aybeg | Meslektaşların Soruları | 25 | 26-07-2012 13:51 |
Takip Kesinleştikten Sonra Açılan Menfi Tespit/ Yargıtay Kararı | Av.Suat Ergin | Meslektaşların Soruları | 20 | 29-12-2009 13:31 |
İtirazın kaldırılmasından sonra açılan Menfi tespit davası | av.özgül erişen | Meslektaşların Soruları | 4 | 28-12-2009 15:39 |
icra takibinden önce açılmış menfi tespit davası | -betül- | Meslektaşların Soruları | 6 | 17-12-2009 13:42 |
icra takibinden önce açılan menfi tespit davası,fazlaya ilişkin hakların saklı tutlma | av.aybeg | Meslektaşların Soruları | 0 | 08-12-2009 23:43 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |