Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Eşlerden Birinin Önceki Resmi Evliliği Gizlemesi Sebebiyle Evliliğin İptali/Boşanma Davası

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 04-04-2019, 12:42   #1
Akademisyen84

 
Varsayılan Eşlerden Birinin Önceki Resmi Evliliği Gizlemesi Sebebiyle Evliliğin İptali/Boşanma Davası

Değerli meslektaşlarım,

Müvekkilim 5 hafta önce evlendiği eşinin daha önceden yapmış olduğu ikinci evliliği gizlemesi sebebiyle ayrılmak istemektedir. Müvekkil 42 yaşında ve daha önce hiç evlenmemiştir. Evlendiği eşinin daha önceki (birinci) evlilğinden 11 yaşında bir oğlu vardır ve müvekkilim bunu bilerek ve isteyrek eşiyle evlenmiştir. Lakin evlenmenin üzerinden 2 hafta sonra müvekkilim başkasından, evlendiği eşinin kendisinden önce başka biriyle daha evlenip boşandığını öğrenmiştir. Daha önce de gerçekleri gizleyen ve yalan söyleyen eşe karşı artık hiçbir güveni kalmamıştır. Şayet eşinin kendisinden önce ikinci bir evlilik daha yaptığını bilmiş olsaydı bu evliliği hiç bir şekilde gerçekleştirmeyeceğini söylemekte ve kendisini aldatılmış hissetmektedir. 1 haftadır eşyalarını almadan aile konutunu terk etmiştir.

Bu durumda nispi butlan (aldatma) sebebiyle evliliğin iptali davası açmak mı yoksa boşanma davası açmak mı daha doğru olacaktır? Müvekkil en hızlı şekilde sonuç almak istemektedir. Hangi dava süreci daha çabuk neticelenecektir?

Karşı taraf boşanmama konusunda kararlı olmakla birlikte süreci mümkün olduğu kadar uzatma niyetindedir.

Meslekte yeni olduğumu belirterek konu ile ilgili yorum ve tavsiyelerinizi almak ister, değerli vaktiniz için teşekkür ederim.

Saygılarımla
Old 04-04-2019, 16:13   #2
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Gerekçe ve ispat kolaylığı

Merhaba sayın meslektaşım

Alıntı:
Müvekkilim 5 hafta önce evlendiği eşinin daha önceden yapmış olduğu ikinci evliliği gizlemesi sebebiyle ayrılmak istemektedir.

Alıntı:
Bu durumda
nispi butlan (aldatma) sebebiyle evliliğin iptali davası açmak mı yoksa
boşanma davası açmak mı
daha doğru olacaktır?


TMK'nın 148.- 151. maddeleri arasında düzenlenen ve yalnızca eşler tarafından açılabilen NİSPİ BUTLAN hâlleri için altı aylık ve beş yıllık hak düşürücü süreler öngörülmüştür.

Nispi Butlan : Yanılma (m.149), Aldatma (m.150)

Boşanma sebepleri (m.161 dv.)

GÖRÜŞ: Evlilik süresi ve "maddi olgu" (saklanan 2.evlilik) dikkate alındığında NİSPİ BUTLAN ...

Kolay gelsin
Old 04-04-2019, 21:46   #3
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan Nispi butlan+evlilik birliğinin temelinden sarsılması

Merhaba,

Terditli talepte bulunmak her açıdan garantili olacaktır.

Saygı ve selamla,
Old 05-04-2019, 09:54   #4
Akademisyen84

 
Varsayılan

Değerli görüşünüz için çok teşekkür ederim. Müsadeniz olursa iki hususta daha fikrinize danışmak isterim.


Müvekkil, ikinci evliliği sonradan öğrendiğine dair tanık dinletmek istemekte fakat tanıklık edecek kişi karşı tarafın ailesinden çekindiği için olaya müdahil olmak istememektedir. Müvekkil ikinci evliliği duyduğunda inanmamış ve eşinin gizlediği ikinci evliliğinden boşandığı kocasını bulmuş ve onunla konuşmuş ve bu konuşmanın ses kaydını almış. Boşanılan ikinci eş bu evliliğin kağıt üzerinde tayin amaçlı para karşılığı yaptığını söylemiş. Karşı tarafın mahkemede ikinci evliliğin gerçek bir evlilik olmadığı yönünde bir savunmada bulunma cesareti göstereceğini sanmıyorum, tek savunma olarak müvekkilin olayı daha önceden bildiği ve ailesinin baskısı sonucu evliliği bitirmek istediği olacaktır diye düşünüyorum. Müvekkil tanık olarak kendi ailesinden başka kimseyi dinletemeyecek olsa da daha önce resmi olarak iki defa şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmış olan karşı tarafın sözüne karşılık, daha önce hiç evlilik geçirmemiş müvekkilin sözünün daha inandırıcı olacağını düşünüyorum.

Ayrıca düğün masraflarının bir çoğu müvekkilin kendi ve aile hesabından yapılmış olup müvekkil herşeyi bırakmaya razıdır. Kendi adına kayıtlı otomobili ve öğretmen maaşından başka bir geliri yoktur. Karşı taraftan da tazminat istememektedir. Karşı tarafın maddi bir talebi olabilir mi?

Çok teşekkür ederim.


Alıntı:
Yazan Av. Hulusi Metin
Merhaba sayın meslektaşım






TMK'nın 148.- 151. maddeleri arasında düzenlenen ve yalnızca eşler tarafından açılabilen NİSPİ BUTLAN hâlleri için altı aylık ve beş yıllık hak düşürücü süreler öngörülmüştür.

Nispi Butlan : Yanılma (m.149), Aldatma (m.150)

Boşanma sebepleri (m.161 dv.)

GÖRÜŞ: Evlilik süresi ve "maddi olgu" (saklanan 2.evlilik) dikkate alındığında NİSPİ BUTLAN ...

Kolay gelsin
Old 05-04-2019, 10:01   #5
Akademisyen84

 
Varsayılan

Çok teşekkür ederim. Daha önce evililiğin iptali üzerine bir çalışmam olmadı ve arkadaşlarım boşanmanın daha kısa sürede netice vereceğini söylüyor. Ama ben de sizin gibi terditli talepte bulunmanın müvekkil lehine en doğrusu olduğunu düşünüyorum. Önümüzdeki adli tatil sürecini ve karşı tarafın işbirliği içerisinde olmadığı gerçeğini de düşünerek sonuca en hızlı nasıl ulaşabiliriz diye arayıştayım. Ama uzun sürebilecek olsa da en doğrusu terditli talepte bulunarak evililiğin iptali olacak.

Tekrar değerli vaktiniz ve tavsiyeniz için teşekkür ederim.



Alıntı:
Yazan Av.Ufuk Bozoğlu
Merhaba,

Terditli talepte bulunmak her açıdan garantili olacaktır.

Saygı ve selamla,
Old 05-04-2019, 10:20   #6
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
daha önce resmi olarak iki defa şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmış olan karşı tarafın sözüne karşılık, daha önce hiç evlilik geçirmemiş müvekkilin sözünün daha inandırıcı olacağını düşünüyorum.
Bu düşünce tarzı, daha önce iki kez cinayet işlemiş birini, işlemediği bir cinayetten sorumlu tutmaya benziyor. Bu adaletsiz bir düşünceye prim vermek olur.

Bunun yerine, somut olay özelinde, tanık ve kanıtların objektif değerlendirilmesi hükme ve gerekçeye esas alınır.

Saygılarımla,
Old 05-04-2019, 12:36   #7
Av. Erdem Akçay

 
Varsayılan

Boşanma insanlarda eksiklik oluşturmaz. Boşanmak kusur yaratmaz. Ne yanılma/aldatma ne de 166/1 burada uygulanamaz kanaatindeyim. Hatta müvekiliniz evi terk ettiği için kusurlu duruma düşmüş. 166/3 çok daha iyi ve başkaca boşanma sebebi yoksa tek çözüm gibi duruyor.
Old 05-04-2019, 12:43   #8
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Katkı

Alıntı:
Akademisyen84
Alıntı:
Müvekkilim 5 hafta önce evlendiği eşinin

Alıntı:
166/3 çok daha iyi ve başkaca boşanma sebebi yoksa tek çözüm gibi duruyor.

Evlilik en az bir yıl sürmüş ise,... (TMK.m.166/3)

Saygılar
Old 05-04-2019, 12:55   #9
Akademisyen84

 
Varsayılan

Bakış açınıza katılıyorum ancak daha önce iki kez cinayet işlemiş birini ortada hiç sebep veya delil olmadan cinayetten sorumlu tutma halinde geçerli olacağı kanaatindeyim. Mevcut durumda karşı tarafın daha önceki evliliklerinin bitme sebebinin de aynı olmasından dolayı ve evlilik öncesi ve sonrasındaki aldatıcı yalan ifadeleri en azından ben de makul şüpheyi oluşturdu. Tabi ki mahkemenin takdiri farklı yönde olabilir.

Farklı bir bakış açısı oluşturduğunuz için görüşünüz için teşekkür ederim.



Alıntı:
Yazan Av.Ufuk Bozoğlu
Bu düşünce tarzı, daha önce iki kez cinayet işlemiş birini, işlemediği bir cinayetten sorumlu tutmaya benziyor. Bu adaletsiz bir düşünceye prim vermek olur.

Bunun yerine, somut olay özelinde, tanık ve kanıtların objektif değerlendirilmesi hükme ve gerekçeye esas alınır.

Saygılarımla,
Old 05-04-2019, 13:07   #10
Akademisyen84

 
Varsayılan

Boşanma tabiki insanlarda eksiklik veya kusur yaratmaz. Müvekkil zaten boşanma ile sona eren ilk evliliğini ve bu evlilikten doğan 11 yaşındaki çocuğu kabul etmiş. Burada sorun ikinci evliliğin gizlenmesi ve bu şekilde müvekkilin aldatılmış olması.

Daha önce nişan öncesinde karşı taraf bankada birikmiş param var şeklinde müvekkile beyanda bulunmuş ve nişandan bir süre sonra bankada parasının olmadığı 50.000 TL lik kredi borcu olduğu öğrenilmiş. Nişanlısının bu yalanını affeden müvekkil, evlilik sürecinde söylenen yalanlar ve en son evlilik sonrası bir de böyle birşeyle karşılaşınca artık eşine karşı güven duygusunu yitirmiştir.

Sizin bahsettiğiniz şekilde konu boşanıp-boşanmamış olması değil, gerçeği gizleyerek aldatmasıdır.

Ne yazık ki 166/3 maddeye başvurma durumu söz konusu değildir zira karşı taraf süreci müvekkil aleyhine uzatma niyetindedir.


Alıntı:
Yazan Av. Erdem Akçay
Boşanma insanlarda eksiklik oluşturmaz. Boşanmak kusur yaratmaz. Ne yanılma/aldatma ne de 166/1 burada uygulanamaz kanaatindeyim. Hatta müvekiliniz evi terk ettiği için kusurlu duruma düşmüş. 166/3 çok daha iyi ve başkaca boşanma sebebi yoksa tek çözüm gibi duruyor.
Old 05-04-2019, 13:52   #11
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Merhaba, yine ben )

TMK 166/1 olaya uygundur.

Alıntı:
Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.

İkinci evliliğin gizlenmesi, taraflar arasındaki güveni zedeleyecektir. Herkes başına gelen olayı kendi değer yargılarına, tecrübelerine göre farklı değerlendirir. Davacının daha önce hiç evlenmemiş olmasına bu çerçevede değinilmelidir. Davacı için evlilik birliği çekilmez hal almış ki dava açmıştır.

Kişinin bu gizlenen evliliği öğrendikten sonra, olayı sindirememesi evi terk etmesinden de anlaşılıyor.


O kadar güven problemi yaşıyor ki hiç tanımadığı ikinci eşle de konuşmak zorunda kalıyor vs.. Bu son derece incitici bir durum. Bence her olay kendi içinde değerlendirilmelidir.

Davada, davalının ikinci evliliğini eşinden gizlediği, başkaca yalanlarının da olduğu, bunların davacıda ciddi güven problemi yarattığı ve bu şekilde güvenini sarsan bir kişiyle evli kalamayacağı ispatlanırsa boşanma gerçekleşir diye düşünüyorum.

Keza eğer bu durumu bilseydi, zaten evliliği gerçekleştirmeyecekti iddiası da nispi butlanla geçersizlik ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması iddiaları birbiriyle paralel.

Denenmesi gereken başka da bir yol yok zaten. Diye düşünüyorum.

Saygılarımla,
Old 05-04-2019, 14:41   #12
umutlaw

 
Varsayılan

Açıkça ben bunu bir boşanma sebebi görmüyorum zira eşler evlenme esnasında bilgilerini evlendirme memurluğuna sunarken tüm vukuatlı nüfus bilgileri görünmektedir nitekim başkaca gizlediği olaylar var ise belki buna destek olarak eklenirse tartışılabilir öte yandan ben bu tür olaylarda genelde protokol ile anlaşmalı boşanma yoluna giderek olayın tamamlanması gerektiğinden yanayım zira çekişmeli davada ispatlanması zor olacaktır.
Old 05-04-2019, 16:49   #14
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Katkı

Alıntı:
Akademisyen84
Alıntı:
Ayrıca düğün masraflarının bir çoğu müvekkilin kendi ve aile hesabından yapılmış olup müvekkil herşeyi bırakmaya razıdır. Kendi adına kayıtlı otomobili ve öğretmen maaşından başka bir geliri yoktur. Karşı taraftan da tazminat istememektedir. Karşı tarafın maddi bir talebi olabilir mi?

Maddi ve manevi tazminat
TMK. m.174.- Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir.
Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.
Old 08-04-2019, 11:26   #15
Akademisyen84

 
Varsayılan

Evlenme başvurusunda vukuatlı nüfus kayıt örneği evrakı mevcut uygulamada istenmiyor. Geçmişte isteniyormuydu bilemiyorum ama benim de ilk check ettiğim husus bu olmuştu. Vukuatlı nüfus kayıt örneği istenilen belgeler arasında değil.

Müvekkil evlendikten bir hafta sonra eşine, soyadını değiştirmek için nüfus müdürlüğüne gitme teklifinde bulunmuş ama önceki evliliği gizleyen eş müvekkile acelesi yok bir ara yaparız çok önemli değil gibi bir cevap vermiş. Bu olaydan bir süre sonrada müvekkil üçüncü kişiden eşinin kendinden gizlediği evliliğini öğrenmiş.


Alıntı:
Yazan umutlaw
Açıkça ben bunu bir boşanma sebebi görmüyorum zira eşler evlenme esnasında bilgilerini evlendirme memurluğuna sunarken tüm vukuatlı nüfus bilgileri görünmektedir nitekim başkaca gizlediği olaylar var ise belki buna destek olarak eklenirse tartışılabilir öte yandan ben bu tür olaylarda genelde protokol ile anlaşmalı boşanma yoluna giderek olayın tamamlanması gerektiğinden yanayım zira çekişmeli davada ispatlanması zor olacaktır.
Old 08-04-2019, 12:12   #16
umutlaw

 
Varsayılan

Üstad cesareten ben yine ikna olamıyorum zira isim değişikliğini bilen birinin cahil olmadığı açıktır bunu londradaki aile mahkemesine beyan edersem bana garip bakarlar ki bizim türk insanı çok daha zekidir ben olayı ilişkinin içinde aramayı tercih ederim o zaman bence daha inandirici olur mesela eşler arasındaki cinsel ilişki veya birlik içerisindeki maddi güven, yalan bile söylemiş olsa nihayet bakımından bu hanımefendi ile evlenmiş istemeseydi evlenmezdi menfaat varsa o ayrı yoksa sevmişte evlenmiş kaybetme korkusundan geçmişini beyan etmemiş.
Yazdıklarım tabi sadece bir beyın jimnastiğidir ve yüksek sesle düşünüyorum.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Boşanma Davasi Devam Ederken Eşlerden Birinin ölümü Av. Hatun Olguner Aile Hukuku Çalışma Grubu 3 10-12-2020 14:15
Boşanma Davası Esnasında Eşlerden Birinin Malvarlığını Gizlemesi Av.Ozan ATAMAN Meslektaşların Soruları 3 07-06-2012 16:57
boşanma davası açılmadan önce eşlerden birinin açacağı davada görevli mahkeme demokratik Meslektaşların Soruları 3 12-10-2009 14:53
Boşanma Davası Sürerken Eşlerden Birinin Düğün Yapması Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 8 16-08-2008 14:06


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06248689 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.