Borç miktarının tespiti ve ipotek fekki aynı davada talep edilebilir mi?

Taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkini sağlamak için kredi borçlusu şirketin bankaya olan borcunu ödeyeceğiz. Banka, taşınmaz maliki olmamıza rağmen müşteri bilgisi olduğu gerekçesiyle borç miktarını borcun sebebini bildirmiyor.
Mahkeme yoluyla, ipoteğin teminat altına aldığı kalan borç miktarını ve borcu ödeyerek ipoteğin fekkini sağlamak istiyoruz.
Aynı dava içinde hem borç miktarının tespitini hem de tespit edilen borcu ödeyerek ipoteğin fekkini talep edebilir miyiz?
Yoksa önce borç miktarının tespiti davası açıp, dava sonucu çıkan borcu ödedikten sonra ayrıca fek davası mı açmamız gerekir?
Yardımcı olan meslektaşlarıma teşekkür ederim.

Sayın Meslektaşım,

Ben olsam öncelikle taşınmaz maliki olduğumu, bakiye borç bedelinin ne olduğunu bir ihtarname ile sorar, 3 günlük süre verir, bu süre içinde banka tarafından cevap verilmez ya da miktar bildirilmezse borcun tespiti ile ipoteğin fekki talepli dava açar, netice-i talepte de ihtarname ile bildirilen 3 günlük sürenin sonunda borç bedeline faiz işletilmemesini de talep ederim. Bu hususları ihatrnamede belirtirseniz yani dava açılacağı, faiz ödenmeyeceği vs gibi şansınız olabilir, hem ihtarname ile halledebilirseniz çok kısa sürede iş bitmiş olur.

Bu arada borç bedelinin tespiti ile ipoteğin fekkini aynı davada isteyemezsiniz çünkü borç ödenmeden ipoteğin fekkine karar verilemeyecektir.

Ancak Mahkemeden borç bedelinin tespiti ile borcun ödenmesi için ifa mahali tayini talep edip verilen sürede borcun ödenmesi halinde ipotek fekkini talep edebilirsiniz diye düşünüyorum. Bu durumda mahkeme borcun tespiti ile alacaklı adına açılan hesaba borcu ödemeniz ve belgesini sunmanız için tarafınıza süre verecek, süre sonunda parayı yatırıp dekontu sunduğunuzda ipoteğin fekkine karar verecektir.

Naçizane hukuki görüşüm bu şekildedir.

Takdir elbette sizindir.

Kolay gelsin...

Cevabınız için çok teşekkür ederim Mehmet bey.
İhtarname çektim zaten, aynen dediğiniz gibi, borç miktarının tarafımıza 3 gün içinde bildirilmesini ve borcu ödememiz sonucu ipotek fek yazısının verilmesini aksi takdirde dava açacağımızı ve vekalet ücreti ve yargılama giderinin taraflarından talep edileceğini bildirdim.
İhtarnameye olumlu cevap alamazsam dediğiniz gibi öncelikle borcun tespiti ve tevdi mahalli tayini isteyeceğim, ödemeyi yaptıktan sonra da ipoteğin fekki davası açacağım.

Sayın Meslektaşım,

Aklın yolu bir demek: )

Hem tevdi mahali tayini hem de ipotek fekkinde görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi sanırım, her iki talebinizi de aynı anda yapsanız birşey kaybetmezsiniz bence, parayı depo ettikten sonra mahkeme ipoteğin de fekkine karar verir olur biter, Usul ekonomisine de uygun...

Sayın Meslektaşım,

Beyin fırtınası olarak değerlendiriniz lütfen. Şöyle bir yol da olabilir; İİK. nun 153. maddesi gereğince işlem yapabilirsiniz. Çekmiş olduğunuz ihtarnameye istinaden bir cevap alınmaması durumunda icra dairesinden 153. maddeye göre işlem yapabilirsiniz. Alacaklıya tebliğ üzerine 15 günlük sürede borcu almaktan alacaklı halen kaçınır ise icra dairesi icra mahkemesine dosyayı tevdi etmektedir. İcra Mahkemesince yapılacak yargılama sonucu ipotek fek kararını daha kısa bir sürede alabileceğinizi düşünüyorum. Aşağıdaki Yargıtay Kararını da istifadenize sunuyorum.
Saygılarımla...





T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2006/18963
Karar: 2006/21722
Karar Tarihi: 21.11.2006
ÖZET: İcra İflas Kanunu'nun 153. maddesindeki koşulların oluşması halinde ipotek borçlusu ipoteğin çözülmesi için İcra dairesine doğrudan başvurabilir. 28.08.1981 tarih ve 2621 yevmiye numaralı ipotek akit tablosunun incelenmesinde, ipoteğin 2.000.000.- TL için düzenlendiği ve karz ipoteği (kesin borç ipoteği) olduğu anlaşılmaktadır. Medeni Kanun'un 875. maddesi gereğince, kesin borç ipoteği anapara yanında gecikme faizini de güvence altına alır. O halde, mahkemece ipoteğin fekki için ödenmesi gerekli tüm borcun gerektiğinde bilirkişi incelemesi yapılarak belirlenip icra müdürlüğüne bu doğrultuda işlem yapılması için talimat verilmesi yolunda karar verilmesi gerekir.

(2004 S. K. m. 153) (4721 S. K. m. 875)
Dava: Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: İcra İflas Kanunu'nun 153. maddesindeki koşulların oluşması halinde ipotek borçlusu ipoteğin çözülmesi için İcra dairesine doğrudan başvurabilir. 28.08.1981 tarih ve 2621 yevmiye numaralı ipotek akit tablosunun incelenmesinde, ipoteğin 2.000.000.- TL için düzenlendiği ve karz ipoteği (kesin borç ipoteği) olduğu anlaşılmaktadır. Medeni Kanun'un 875. maddesi gereğince, kesin borç ipoteği anapara yanında gecikme faizini de güvence altına alır. O halde, mahkemece ipoteğin fekki için ödenmesi gerekli tüm borcun gerektiğinde bilirkişi incelemesi yapılarak belirlenip icra müdürlüğüne bu doğrultuda işlem yapılması için talimat verilmesi yolunda karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile ipotek kaydının terkini yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
Sonuç: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 21.11.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.

İİK 153'e başvuramıyorum. Çünkü ipotek bedeli ile şuan ki borç çok farklı. Şuan ki borç miktarını haricen öğrendik, ipotek bedeline göre cüz'i bir miktar. Biz şimdiki borç miktarını ödeyerek ipoteği fek ettirmek istiyoruz. Banka borç miktarını taşınmazla ilgili başka bir icra dosyasına bildirdi, oradan öğrendik borcu. Bankaya biz bu parayı ödeyelim, ipotek fek yazımızı verin dedik ama banka biz kredi borçlusu olmadığımız için, kredi borçlusunun kendisine başvurmasını istedi. Biz de borç miktarının mahkeme kanalıyla tespiti ve ödeme mahalli tayini ve ardından ipoteğin fekkini talep edeceğiz, başka bir yol gelmiyor aklıma.