Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

iş hukukunda rücu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 29-10-2012, 16:07   #1
isabedil

 
Varsayılan iş hukukunda rücu

Arkadaşlar,
Müvekkil bir belediyedenin park-bahçe işlerini ihale yolu ile(belediyece hizmet satın alma yöntemiyle)yapıyor.İşçiler tamamen belediyenin işçileri ve bu ihaleler her yıl yapılarak, değişik zamanlarda değişik firmalar bu işleri yapıyor.Her firma kendi döneminde aynı işçileri çalıştırıyor.
Sorum şu____:Bir işçi işten çıkarıldı.Ve belediye ile birlikte bize işçi alacakları(İhbar, kıdem,fazla çalışma..vs)için dava açtı.Dava işçi lehine sonuçlandı.Müteselsilen Belediye ile birlikte bizim sorumluluğumuza hükmedildi.Ve belediye yaklaşık 30.000.TL'yi ödedi.
Şimdi ise bize rücu davası açtı.Belediye böyle bir rücu davası açabilir mi?Bu konuda ictihat da gönderirseniz sevinirim...
Old 29-10-2012, 17:44   #2
Av.Tuğba Elmas

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

11.Hukuk Dairesi
Esas: 2003/4353
Karar: 2003/11172
Karar Tarihi: 20.11.2003
İŞÇİ ALACAĞINDAN KAYNAKLANAN DAVALARDA İYİ NİYET-TEMİNAT MEKTUBUNUN İADESİ
ÖZET : Davacı yüklenicinin basiretli ve tedbirli bir tacir gibi davranarak sözleşme ilişkisi kurması gerekir. Üstlendiği işte çalıştırdığı işçiler gerçekte davalının düşük ücretle çalıştırmayı amaçlayıp da, dönemsel olarak sözleşmeler yaptığı yüklenicilere bağlı çalışıyormuş gibi göstermek istediği işçiler olsa bile, sözleşmeyle kabul ettiği rücu yükümlülüğünden kurtulamaz. Bu durumda, karşılık davanın esasına girilerek B.... A.Ş.nin yaptığı ilama bağlı işçilik hakları ödemelerinden dolayı doğan rücu hakkının kapsam ve niceliğinin belirlenmesi ve hüküm altına alınması gerekir.
Ayrıca;davacı (karşılık davalı) yüklenicinin SSK'dan ilişiksizlik belgesi getirmesinin yanında ayrıca B.... A.Ş.ye borcunun kalmaması koşulu ile sözleşme yapılırken tevdi ettiği teminat mektubunun iadesini isteyebileceği gözetilmeden asıl davanın kabulü ile teminat mektubunun iadesi ve ilgili giderlerin tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiştir.
(4721 S. K. m. 2)

Taraflar arasında görülen davada Elmadağ Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 26.12.2002 tarih ve 2001/1 - 2002/617 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi duruşmalı olarak davalı ve muk.davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 11.11.2003 günde davacı ve muk.davalı avukatı Ebru Tarakçı ile davalı ve muk. davacı avukatı Sebahat Özbay gelip, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraflar avukatları dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Yaşar Arslan tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı, taraflar arasındaki 25.02.1999 tarihli sözleşmeyle üstlendiği davalıya ait lokal, çay ocakları ve misafirhanenin işletilmesi işini eksiksiz ifa ettiğini, sözleşmenin 31.12.1999 tarihinde sona ermesine karşın sözleşme kurulurken davalıya tevdi ettiği kesin teminat mektubunun ilgili bankaya veya kendisine iade edilmediğini ileri sürerek, iadesini veya paraya çevrilmişse bedelinin faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davanın reddini savunmuş, karşılık davada ise, davacı yüklenicinin işçilerince bir takım ücreti ile kıdem ve ihbar tazminatı istemiyle müvekkili aleyhine açılan davaların kabulle sonuçlandığını, sözleşme hüküm ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı ile müvekkilinin ilama bağlı bu ödemesinden dolayı davacıya rücu hakkı bulunduğunun kabul edildiğini ileri sürerek, şimdilik (5.000.000.000.-) TL.nın karşılık davalıdan tahsilini talep etmiştir.

Mahkemece, sunulan ve toplanan kanıtlara, ilgili dava dosyalarına ve bilirkişi raporuna dayanılarak, işçi alacakları için açılan davalar sonucu verilen karar gerekçesinde davacı yüklenici ile davalı ihale makamı arasındaki sözleşmenin muvazaalı ve kanuna karşı hile kullanılarak düşük ücretli ve sendikasız işçi çalıştırılması amacıyla yapıldığı, bu işçilerin sözleşmeden çok önce işe başladıkları ve bu durumdan davalının yararlandığının saptandığı, sözleşme tarihinden üç ay sonra açılan davalardan dolayı davacının sorumlu tutulmasının MK.nun 2 nci maddesiyle bağdaşmayacağı, sözleşmeden dolayı davacının SSK ile ilişkisinin kalmadığı gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile teminat mektubunun iadesine ödenen devre komisyonu ve BMV toplamı 684.000.000.-TL.nın davalıdan tahsiline, karşılık davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davalı (ve karşılık davacı) vekili temyiz etmiştir.

Taraflar arasında 01.03-31.12.1999 tarihleri arasındaki sözleşme ilişkisi boyunca davacı yüklenici davalı B.... A.Ş.ye ait sosyal birimlerin işletilmesini üstlenmiştir. Sözleşmenin 10 ncu maddesiyle yüklenicinin çalıştıracağı personelin ücret ve diğer her türlü işçilik haklarının ödenmesi ile doğacak sorumlulukların yükleniciye ait olduğu, davalı ihale makamının herhangi bir nedenle işçilik haklarından dolayı yüklenici işçilerine ve üçüncü kişilere ödeme yapma durumunda kalırsa yüklenicinin bu ödemeleri rücuan B.... A.Ş.ye ödeyeceği öngörülmüştür.

Davacı yüklenicinin hizmet sözleşmesi ile işveren sıfatıyla çalıştırdığı (6) işçinin bir takım işçilik hakları istemiyle B.... A.Ş. aleyhine açtığı davalar sonunda Elmadağ İş Mahkemesi'nce işçilerin gerçekte B.... A.Ş. işçileri olduğu, her yıl değişen taşeron firmalarla yapılan sözleşmelerin muvazaalı olduğu, B.... A.Ş.nin böylece düşük ücretle işçi çalıştırmayı amaçladığı gerekçesiyle husumet savunması reddedilerek sorumluluğuna karar verilmesinden hareketle, işbu davaya karşılık açılan davada B.... A.Ş.nin rücu hakkı bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

İş Mahkemesi karar gerekçesinin açıklanan bu niteliği taraflar arasındaki sözleşme hükümlerini geçersiz kılmamaktadır. Davacı yüklenicinin basiretli ve tedbirli bir tacir gibi davranarak sözleşme ilişkisi kurması gerekir. Üstlendiği işte çalıştırdığı işçiler gerçekte davalının düşük ücretle çalıştırmayı amaçlayıp da, dönemsel olarak sözleşmeler yaptığı yüklenicilere bağlı çalışıyormuş gibi göstermek istediği işçiler olsa bile, sözleşmeyle kabul ettiği rücu yükümlülüğünden kurtulamaz. Bu durumda, karşılık davanın esasına girilerek B.... A.Ş.nin yaptığı ilama bağlı işçilik hakları ödemelerinden dolayı doğan rücu hakkının kapsam ve niceliğinin belirlenmesi ve hüküm altına alınması gerekirken, yazılı biçimde karar verilmesi doğru olmamıştır.

Öte yandan, davacı (karşılık davalı) yüklenicinin SSK'dan ilişiksizlik belgesi getirmesinin yanında ayrıca B.... A.Ş.ye borcunun kalmaması koşulu ile sözleşme yapılırken tevdi ettiği teminat mektubunun iadesini isteyebileceği gözetilmeden asıl davanın kabulü ile teminat mektubunun iadesi ve ilgili giderlerin tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu yönünden de bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı (ve karşı davacı) B.... A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın adı geçen taraf yararına BOZULMASINA, 275.000.000.-TL duruşma vekillik ücretinin Avukatlık Ücret Tarifesi'nin 21 nci maddesi gereğince KDV'si ile birlikte davacı ve muk. davalıdan alınarak davalı ve muk. davacı B.... A.Ş.ne verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 20.11.2003 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Old 29-10-2012, 17:46   #3
Av.Tuğba Elmas

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

11.Hukuk Dairesi
Esas: 2009/7874
Karar: 2011/812
Karar Tarihi: 26.01.2011
ALACAK DAVASI - İŞÇİNİN DİĞER ALT İŞVERENLER YANINDA ÇALIŞTIĞI - NİHAİ OLARAK ÖDEMEKLE SORUMLU BULUNAN MİKTARIN AÇIKÇA GÖSTERİLMESİ - DAVA DIŞI İŞÇİYE YAPILAN ÖDEMENİN VE YARGILAMA GİDERLERİNİN TAMAMINDAN SORUMLU TUTULMASININ İSABETSİZLİĞİ
ÖZET: Somut olayda davalı son alt işveren olan davalı G… A.Ş.'nin sözleşmeyi fesheden işveren olması sebebiyle ödenmesi gereken ihbar tazminatı, ücretli izin alacaklarından sorumlu tutulması yerinde ise de işçinin diğer alt işverenler yanında çalıştığı sürelere isabet eden, bu nedenle de diğer alt işverenlerin sorumluluğunda olan kıdem tazminatından da sorumlu tutulması doğru olmamıştır. Mahkemece dava dışı işçinin davalı G… A.Ş. nezdinde çalıştığı süreye isabet eden kıdem tazminatının hesaplanarak anılan davalının bu tazminat ile ihbar ve ücretli izin alacakları toplamı sonucu bulunacak miktardan sorumlu tutulması, ödemesi gereken dava giderleri ve icra giderlerinin de sorumlu olduğu miktar nazara alınarak hesaplanması ve dava dışı işçiye anılan işçilik haklarına mahsuben yapmış olduğu bir ödemesi varsa bunun da sorumlu olduğu miktardan indirilmesi suretiyle nihai olarak ödemekle sorumlu bulunduğu miktarın açıkça gösterilmesi gerekir.
(1475 S. K. m. 14)

Dava ve Karar: Taraflar arasında görülen davada Ankara 7. Sulh Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14.04.2009 tarih ve 2008/308 - 2009/707 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı G. İnş.Tem.Tic.Taah.A.Ş. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Pınar Şengel tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkili ile davalılar arasında imzalanan sözleşmeler ile <Ovaakça Doğalgaz Kombine Çevrim Santrali>ndeki çeşitli işlerin davalılara verildiğini, davalıların işçilerinden G. Y.’ın 14.06.1999 ila 31.12.2004 tarihleri arasında davalı şirketlerde iş akdiyle çalıştığı sırada iş akdinin feshedildiğini, bunun üzerine anılan işçi tarafından iş mahkemesine açılan dava sonucu hükmedilen tutarın icra takibine konulması sonucu müvekkili tarafından 17.12.2007 tarihinde icra dosyasına 5.334,85 YTL ödendiğini, müvekkili ile davalılar arasında yapılan sözleşmelerde davalıların çalıştırdığı bütün işçilerin ücret ve her türlü alacaklarından sorumlu olacağının belirtilmiş olduğunu ileri sürerek, müvekkili tarafından ödenen söz konusu miktarın ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı G. İnş...A.Ş.vekili, dava dışı işçinin sadece 01.01.2004-31.12.2004 tarihleri arasında müvekkili şirket nezdinde çalışmış olduğunu ve müvekkili tarafından dava dışı işçiye anılan döneme ilişkin hak ve alacaklarının ödendiğini, önceki dönemlere ilişkin alacak taleplerinden müvekkilinin sorumlu olmadığını, müvekkilinin kendi dönemine ilişkin alacaklarını ödemesine rağmen icra tehdidi altında davacı ve diğer davalıların sorumlu oldukları miktarları da ödediğini, bu bağlamda müvekkili tarafından ödenmek zorunda kalınan miktarlar bakımından takas definde bulunduklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Diğer davalılar, davaya yanıt vermemişlerdir.

Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı G. A.Ş. dışındaki diğer davalı alt işverenlerin 1475 sayılı Yasa’nın 14/2. maddesindeki özel düzenleme uyarınca yalnızca kendi dönemlerindeki hizmet süresi ve ücret üzerinden hesaplanan kıdem tazminatından sorumlu olacakları, fesih kendileri tarafından gerçekleştirilmediği için feshe bağlı yıllık ücretli izin alacağı ve ihbar tazminatından sorumlu tutulamayacakları, bu nedenle bu davalıların dava ve icra masraflarından sorumluluklarının da kıdem tazminatından sorumlulukları oranıyla sınırlı tutulması gerektiği, davalı G. İnş.Tem.Tic.Taah.A.Ş.’nin son işveren olması ve feshin bu davalı tarafından gerçekleştiril- mesi nedeniyle davacıya karşı tüm süreye ait kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık ücretli izin alacağının tamamı ile ilamın verildiği davanın tarafı olduğu için dava masraflarının ve yine icra takibinin borçlusu olduğu için icra masraflarının da tamamından sorumlu olduğu gerekçesiyle davalı Asiya Özel Güvenlik ve Tem.Hiz.Gıda Yemek Taş.San.Tic.Ltd.Şti.’nin 208,24 TL’sinden, davalı Atak Tur.İnş.San.Tic.Ltd.Şti.’nin 390,50 TL’den ve davalı Mar-Dan Marmara Danışmanlık Tem.Ltd.Şti.’nin 1.451,16 TL’den sorumlu olmak kaydıyla 5.334,85 TL’nın 18.12.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiştir.

Kararı, davalı G. İnş.Tem.Tic.Taah.A.Ş. vekili temyiz etmiştir.

Dava, asıl işveren sıfatıyla işçiye ödenen kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık ücretli izin alacağının sözleşme uyarınca alt işverenlerden rücuan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı G. İnş.Tem.Tic.Taah.A.Ş.’nin son alt işveren olması ve feshin bu davalı tarafından gerçekleştirilmesi nedeniyle işçinin çalıştığı tüm süreye ilişkin kıdem tazminatından sorumluluğuna karar verilmiştir. Oysaki bu dava asıl işveren davacı tarafından dava dışı işçiye yapılan ödemenin alt işverenlerden rücuan tahsili istemine ilişkindir. Davalı alt işverenler işçi alacaklarından olan kıdem tazminatından işçinin kendi sözleşme sürelerine isabet eden çalışma süresi ile sınırlı olarak sorumlu olup, son alt işverenin kıdem tazminatından olan sorumluluğunun da buna göre hesaplanması gerekmektedir. Bu durumda davalı son alt işveren olan davalı G. İnş.Tem.Tic.Taah.A.Ş.'nin sözleşmeyi fesheden işveren olması sebebiyle ödenmesi gereken ihbar tazminatı, ücretli izin alacaklarından sorumlu tutulması yerinde ise de işçinin diğer alt işverenler yanında çalıştığı sürelere isabet eden, bu nedenle de diğer alt işverenlerin sorumluluğunda olan kıdem tazminatından da sorumlu tutulması doğru olmamıştır.Buna göre mahkemece dava dışı işçinin davalı G. İnş.Tem.Tic.Taah.A.Ş. nezdinde çalıştığı süreye isabet eden kıdem tazminatının hesaplanarak anılan davalının bu tazminat ile ihbar ve ücretli izin alacakları toplamı sonucu bulunacak miktardan sorumlu tutulması, ödemesi gereken dava giderleri ve icra giderlerinin de sorumlu olduğu miktar nazara alınarak hesaplanması ve dava dışı işçiye anılan işçilik haklarına mahsuben yapmış olduğu bir ödemesi varsa bunun da sorumlu olduğu miktardan indirilmesi suretiyle nihai olarak ödemekle sorumlu bulunduğu miktarın açıkça gösterilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile dava dışı işçiye yapılan ödemenin ve yargılama giderlerinin tamamından sorumlu tutulması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz eden davalı G. İnş.Tem.Tic.Taah.A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın anılan davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 26.01.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Old 31-10-2012, 16:18   #4
özfn_34

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan isabedil
Arkadaşlar,
Müvekkil bir belediyedenin park-bahçe işlerini ihale yolu ile(belediyece hizmet satın alma yöntemiyle)yapıyor.İşçiler tamamen belediyenin işçileri ve bu ihaleler her yıl yapılarak, değişik zamanlarda değişik firmalar bu işleri yapıyor.Her firma kendi döneminde aynı işçileri çalıştırıyor.
Sorum şu____:Bir işçi işten çıkarıldı.Ve belediye ile birlikte bize işçi alacakları(İhbar, kıdem,fazla çalışma..vs)için dava açtı.Dava işçi lehine sonuçlandı.Müteselsilen Belediye ile birlikte bizim sorumluluğumuza hükmedildi.Ve belediye yaklaşık 30.000.TL'yi ödedi.
Şimdi ise bize rücu davası açtı.Belediye böyle bir rücu davası açabilir mi?Bu konuda ictihat da gönderirseniz sevinirim...

Bu tür iş davalarında belediye asıl işveren, ihale yoluyla işi alan firma yani müvekkiliniz ise alt işveren olarak işçi alacaklarından sorumludur. Firma (müvekkiliniz) ile belediye arasında imzalanan sözleşmede kuvvetle muhtemel işçinin iş davalarından doğacak alacaklarından müvekkilinizin sorumlu olduğuna dair bir madde vardır. Belediye de rücu davası açarken sözleşme hükümlerine dayanarak dava açmıştır. Uygulamada bu tür davalar mevcut olup, Belediyenin böyle bir rücu davası açması mümkündür.

Burada tek dikkat etmeniz gereken, Belediyenin ödediği tüm bedel için mi yoksa müvekkilinizin sorumlu olduğu süreye isabet eden tutarı mı talep ettiği noktasıdır. Eğer işçinin açmış olduğu davada, sizin müvekkilinizle imzalanan sözleşme süresine denk gelen kısmı aşan talepleri varsa -ki muhtemelen böyledir- ve Belediye diğer firmaların ödemesi gereken tutarları ödemesine rağmen sadece müvekkilinize rücu ettiyse, sözleşme süresini aşan talepler yönünden davanın reddi gerektiği yönünde savunma yapmanız yararınıza olacaktır.

Saygılarımla.
Old 04-07-2013, 23:51   #5
brn-34

 
Varsayılan

rücu eder ancak her firmaya kendi dönemi ile sınırlı olarak rücu eder elbette... Ancak yukarda meslektaşımıızn da dediği gibi alt işverenlık ya da hizmet alım sözlşmesinin içeriğine göre cevap değişebilir. Genelde beledıyeler şirketi işçilik alacaklarında sorumlu tutan hüküm koymaktadır...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
rücu talebi+rücu mektubu gönderilmesi ahmet gül Meslektaşların Soruları 5 10-05-2012 15:54
İngiliz hukukunda tüketici zararını tazminden sonra üreticiye rücu melis aksu Meslektaşların Soruları 1 26-09-2010 17:37
İş Hukukunda Tahkim adlig_recht Meslektaşların Soruları 5 23-04-2010 20:02
10. Deniz Hukukunda & Deniz Ticaret Hukukunda Örnek Davalar Zeki Deniz Hukuku ve Deniz Ticaret Hukuku Çalışma Grubu 0 04-08-2007 13:31
iş hukukunda ıslah meryem kalay Meslektaşların Soruları 7 11-11-2006 21:52


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04667306 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.