Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Süre tutum dilekçesi-temyiz

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 27-06-2012, 11:35   #1
Av.Günar

 
Varsayılan Süre tutum dilekçesi-temyiz

Merhaba, ceza dosyasından süresi içinde süre tutum dilekçesi verdim.Kararı temyiz ettiğimi gerekçeli temyiz dilekçesini tebliğden sonra vereceğimi bildirdim.Temyiz harcınıda yatırdım.Karar tebliğ edildi.Gerekçeli temyiz dilekçesi vermez isem 8 gün içinde sadece,süre tutum dilekçesi ile dosya yargıtaya gider mi?Yargıtay süre tutum dilekçesini ne kadar dikkate alır?
Old 27-06-2012, 11:39   #2
tiryakim

 
Varsayılan

Süre tutum dilekçeside temyiz dilekçesidir.Süre tutum dilekçesi verilmesi kararın temyiz edilmesi anlamındadır. Dosyanız yargıtaya gider.
Old 27-06-2012, 11:42   #3
ayse1728

 
Varsayılan

gerekçeli temyiz dilekçesi vermek zorunda değilsiniz dosya elbetteki yargıtay a gidecektir. ancak yargıtay dosya kapsamında daha önce sunmuş olduğunuz belgelere ve dilekçelere göre karar verecektir. mahkeme aşamasında söylemediğiniz yahut da dilekçelerinizde belirtmediğiniz fakat gerekçeli kararda görüp öğrendiğiniz hukuka aykırılıkları yargıtay resen takdir edecektir. örneğin vekalet ücertinin yanlış takdiri. ama gözden de kaçırabilecek olduğunu ve onanarak gelme durumunu da düşünerek gerekçeli temyiz yapmanızı tavsiye ederim.
Old 28-06-2012, 08:43   #4
Av.MB

 
Varsayılan

Arkadaşlarım, şu süre tutum dilekçesi nedir, yasada hangi maddede yer alır birisi bana açıklar mı ? Bu konuda Ankara Barosu Başkanı'nın bir yazısı var, lütfen onu bulup okurmusunuz. Hukukçu hukukçu gibi konuşur, hukuki terimler kullanır, yapmayın, kullanmayın bu gereksiz cümleyi lütfen.
Old 28-06-2012, 09:20   #5
ufukyener

 
Varsayılan

Süre tutum dilekçesi uygulamayla ortaya çıkmıştır. temyiz dilekçesinden hiç bir farkı yoktur. Süresi içerisinde karara itiraz ettiğinizi belirttiğiniz için artık süre tutum dilekçesi dışında dilekçe vermenize gerek yoktur. Ancak süre tutum dilekçesinin amacı şudur; ceza davalarında gerekçeli karar size tebliğ edilmeden itiraz süreniz geçmektedir. Siz temyiz istemini belirttiğiniz dilekçenizden sonra (süresinde verilmek kaydıyla) süre sınırlamasına bağlı kalmadan Yargıtay' a ek dilekçeler de gönderebilirsiniz Bunun yasal bir sınırlaması yok. Uygulamada gerekçeli kararı görerek ona göre temyiz dilekçesi vermek istediğinizde öncelikle süre tutum dilekçesi veriyorsunuz. Yani yasal dayanağı kısmen bulunan ancak uygulama sonucu ortaya çıkmış dilekçe türü
Old 28-06-2012, 09:23   #6
av.buğra

 
Karar

Ceza Hukukunda süre tutum düzenlenmemiştir. md.294'de ek dilekçe kavramı bulunmaktadır.
TEMYİZ Yoluna Başvurma Vardır.esasen süre tutum dilekçesi "temyiz dilekçesidir. ancak gerekçeli kararı inceleyerek gerekçeli karardanda faydalanılarak ek temyiz dilekçesi sunulması bakımından mahkemeden ek temyiz dilekçesi sunma talebi vardır.
.Süre tutum dilekçesi verip ayrıca temyiz dilekçesi verilmezse dahi dosya temyize gidecektir. ...kolay gelsin...

CMUK 204/1 "temyiz eden ,hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır."

MADDE 294.- Madde, temyiz dilekçesi veya beyanının içermesi gerekli hususları göstermektedir.
Cumhuriyet savcısı veya taraflar, hükmün hangi nedenlerle bozulmasını istediklerini temyiz dilekçesinde veya zabıt kâtibine yapacakları beyanlarında belirtebilecekleri gibi sonradan ek dilekçede de gösterebilirler.
Temyiz nedenlerinin gösterilmesi zorunlu olup, bunlar ancak hükmün hukukî yönüne ilişkin olabilir.
Tasarı ile istinaf yolu kabul edilmiş bulunduğundan ve davanın gerek maddî, gerek hukukî yönü bölge adliye mahkemesinde tartışılıp karara bağlanacağından, Yargıtay yalnızca hukukî yönden denetim yapacak, böylece tam bir içtihat mahkemesi niteliğini elde edecektir.
Old 28-06-2012, 11:42   #7
Av.MB

 
Varsayılan

Arkadaşlar ısrarla biz buna süre tutum dilekçesi diyoruz derlerse fazla birşey dememize gerek yok. Ancak bir gün çok önemli bir davada başlarına gelecek felakete de hazırlıklı olmaları gerektiğini belirtiyoruz.
Old 28-06-2012, 12:50   #8
av_yaseminceylan

 
Varsayılan Süre tutum dilekçesi hakkında görüş içeren bir karar

T.C. YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİ

E. 2002/2963 K. 2003/6295 T. 13.6.2003

DAVA : Taraflar arasında menfi tespit davasının yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik hükmün tefhiminden sonra davacı vekilinin kararı temyiz edeceğinden gerekçeli kararın tebliğine kadar süre tutumu istekli bir dilekçeyi mahkemeye sunduğu ve başka bir dilekçe vermekle beraber temyiz borçlarını ve yollama giderlerini verdiğinden temyiz için dosya gönderme formuyla dosyanın Dairemize ulaştırıldığı görülerek dosya incelenip gereği görülmüştür.
1-Öncelikle davanın vekilinin dilekçesi üzerinde yapılacak işlem, ön sorun olarak müzakere konusu yapılmıştır. Davacı tarafın dosya gönderme gideri ve bu arada temyiz harçlarını vererek onları iki yıl gibi bir süreçte geri alması gibi girişimleri bulunmaması da dikkate alınarak çoğunluk tarafından dilekçe, nedenleri bildirilmeyen temyiz isteği olarak benimsenmiştir.
SONUÇ : 2-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı hukuksal gerekçesi nedenler ve kanıtların değerlendirilmesinde de yanılgı bulunmamasına göre nedenleri açıklanmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve yasaya uygun redde yönelik hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama kararının temyiz edenlerden alınmasına, 13.6.2003 gününde oy birliğiyle karar verildi.
ÖN SORUN BAKIMINDAN KARŞI OY YAZISI:
Dava, İİK, 72.maddesine dayalı menfi tespit davasıdır.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükmü temyiz edeceği gerekçesiyle süre tutum dilekçesi veren davacı vekilinin bu dilekçesi üzerine dosya temyiz incelemesi için Dairemize gönderilmiştir.
Yapılan görüşmeler sırasında davacı vekilince verilen 2.5.2001 tarihli dilekçenin temyiz dilekçesi niteliğinde olup olmadığı hususu ön sorun oluşturmuştur. Anılan dilekçe İstanbul 8.Asliye Ticaret Mahkemesi Başkanlığına hitaben yazılmış "süre tutum talebi" ne ilişkin bir dilekçe olup hiçbir yerinde "yerel mahkeme kararının temyiz edildiği"nden söz edilmemiştir.
Temyiz edenin dilekçesinden hükmü temyiz ettiğinin (temyiz iradesinin) anlaşılması gerekir; Aksi halde, dilekçe temyiz dilekçesi olarak nitelendirilemez ve hüküm temyiz edilmiş sayılamaz.
Hukuk usulünde (Medeni Usul Hukukunda) "süre tutum dilekçesi" diye bir müessese yoktur. Bir tarafın sadece "temyiz süresinin muhafaza edilmesi" için verdiği bir dilekçe ile karar temyiz edilmiş olmaz. Dilekçede temyiz edenin kimliği ve imzasının temyiz olunan hükmü yeteri kadar belli edecek kayıtların (HUMK.435) ve hükmün temyiz edildiğinin belirtilmesi gerekir ki, dilekçe temyiz dilekçesi olarak nitelendirilebilsin. (Yarg.2.HD.28.2.1972 1088/1137 K.sayılı kararı, Prof.Dr.B.Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü 5.Baskı 1991,Cilt 4,Sahife 3336). Harcın yatırılmış olması ve posta giderlerinin ödenmesi tek başına temyiz iradesinin varlığına kanıt oluşturmaz.
Bu nedenlerle, davacı vekilinin 2.5.2001 tarihli dilekçesi "temyiz iradesi"ni yansıtmadığı için temyiz dilekçesi niteliğinde kabul edilemeyeceğinden, dosyada temyize ilişkin başkaca bir dilekçe de bulunmadığından hükmün temyizen incelenmesi usulen mümkün değildir. Hal böyle olunca, dosyanın yerel mahkemeye geri çevrilmesine karar verilmesi gerektiği görüşünde olduğumuzdan sayın çoğunluğun ön sorun bakımından aksi yönde oluşan görüşüne katılamıyoruz.
Old 28-06-2012, 12:53   #9
Av.MB

 
Varsayılan

Bahserttiğim tam da buydu. Hukuka aykırı müesseseler yaratmakta ısrar eden edebilir, sonuçlarına da katlanır.
Old 04-07-2012, 11:54   #10
Av.Buğcan Çankaya

 
Varsayılan

Yukarıda geçen kararda, davacı vekilinin ne şekilde bir dilekçe verdiği anlaşılamamakta. Net olmasa dahi, "gerekçeli karar tarafımıza tebliğ edilene kadar süre tutum dilekçemizi sunuyoruz" anlatımında bir dilekçe olduğunu düşünüyorum. Bu durumda verilmiş olan dilekçenin temyiz iradesine sahip olup, olmadığı tartışılmış.

Uygulamada "süre tutum" olarak adlandırılan dilekçeler ne yazık ki Avukatlar hatası yüzünden ortaya çıkmamaktadır. Mahkemelerdeki iş yoğunluğu sebebiyle karar celsesinde kararın tam olarak hazırlanmamış olması sebebiyle "kısa karar" diye bir terim de "süre tutum" gibi ortaya çıkmıştır.

Bu durumda mahkemenin iş yoğunluğundan kaynaklanan eksikliği tebliğ ve ötelemeyle giderdiği bir durumda, meslektaşlarımın da "süre tutum" diye bir terimi ve uygulamayı ortaya çıkarmış olması makuldür.

Üzerinde konuştuğumuz olay "süre tutumun" vasfının ne olduğudur. İçerisinde verilen kararın açıkça temyiz edildiği, bozulmasının talep edildiği vb. taleplerin olduğu, gerekçeli kararın tebliğinden önce gerekçeli karar bilinemediği için verilen bir TEMYİZ dilekçesidir. Temyiz aşamasında ek temyiz dilekçelerinin verilmesi mümkündür. Bunun sebebi ise gerekçeli kararın, karar celsesinde bizlere sunulamamasıdır.

Özetle, süre tutum denilen dilekçe aslında temyiz dilekçesidir. Temyiz dilekçesinin gerekçeli, olayları açıklayan vs. şeklinde olması gerektiğine dair şekli bir düzenleme olmadığından dolayı, verdiğimiz dilekçe içinde sadece temyiz iradesini barındıran, Yargıtayın re'sen inceleme yetkisinin de desteklemiş olduğu bir dilekçedir.

Gerekçeli karardan sonra verilen her türlü dilekçe ise ek temyiz dilekçesidir.

Bu karmaşayı yaratanlar bizler değiliz. Bu karmaşa karar celsesinde hazırlıklı olamayan mahkemeler sebebiyle ortaya çıkmaktadır. Bu sebeble, yukarıda belirtilen kararda dikkate alındığında, uygulamada kullandığımız "süre tutum" dilekçelerinin içerisinde temyiz iradesinin bulunması gerekmektedir.

Saygılarımla...
Old 04-07-2012, 15:26   #11
Av.MB

 
Varsayılan

Sayın Buğcan ben sizin gibi düşünmüyorum. Bu işin mahkemelerle ilgisi yok. Yasa diyor ki, falanca süre içinde kararı temyiz edeceksin. Sen temyiz dilekçeni verirsin, karar henüz yazılmamışsa temyiz sebeplerini belirten gerekçeli temyiz layihanı da sonra verirsin. Unutulmaması gereken şey yapılan işin başkası adına yapıldığıdır. Bu sebeple yasa dışında bir şeyler uydurarak dilekçeler vermek başkası (müvekkil) hesabında zarar doğurmaktadır. Sonra o müvekkil o davada ne kadar haksız olursa olsun faturayı avukata keser. Bütün bunlar yaşanarak tecrübe edilmiştir. Siz yasaya, hukuki terim ve müesseselere uyun, kimse size bir şey diyemez. Aksi durumda süre tutum verdim vs. gibi lafları kimse dikkate almaz, Hem mahkeme hem baronuz sizi haksız bulur. Benim anlamadığım şey, bu kelimeyi kullanmaktaki inat ve ısrar nedendir. Gerçekten birisi bunun mantıklı açıklamasını yapabilir mi ?
Old 07-07-2012, 10:20   #12
Av.Dursun KARACA

 
Varsayılan

Bir başka hukuka aykırı ibare de tutukluluk kalinin kaldırılması sırasında kullanılan"tahlye" ibaresi. CMK.100 vd. da "tahliye" diye bir ibare yok. "Serbest bırakma" veya salıverilme" ibaresi var.
Old 09-07-2012, 10:03   #13
Av.Kaya

 
Varsayılan

Aslında bütün mesele ceza yargılamasında temyiz süresinin tefhimden başlamasından kaynaklanmaktadır.Sulh Hukuk Mahkemesinde temyiz süresi tebliğden başlamakta iken,Ağır Ceza Mahkemesinde sürenin tefhimden başlaması, bu "süre tutum" adı verilen, aslında "gerekçesiz temyiz dilekçesi" olan garabeti doğurmaktadır.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
temyiz harç oranı, süre tutum dilekçesi ve temyiz süresi... burakkoca Meslektaşların Soruları 11 02-10-2014 16:30
süre tutum dilekçesi verilip temyiz süresinin kaçırılması avukat6425 Meslektaşların Soruları 31 19-02-2013 14:26
Ceza davalarında müraafa ne zamana kadar istenebilir. Süre tutum ve gerekçeli temyiz dilekçesi verildikten sonra mürafa istenebilir mi advocat63 Meslektaşların Soruları 4 18-01-2011 17:02
süre tutum dilekçesi Av.(E) Meslektaşların Soruları 9 07-05-2009 14:59
Süre Tutum Dilekçesi, Ek Temyiz Av.Levent Meslektaşların Soruları 21 24-08-2006 15:30


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05138206 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.