Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Vekalet Ücretİ

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 28-02-2009, 12:27   #1
av.murat kılıç

 
Varsayılan Vekalet Ücretİ

MERHABA

Müvekkil davaya davalı asil olarak giriyor.
Davacı ben davadan vazgeçtim diyor.
Müvekkil ise bende vekalet ücreti ve yargılama gideri istemiyorum diyor. Ancak vekalet ücreti benim alacağım olduğundan benim yerime yaptığı feragati geçerlimidir?
Bu konuda yargıtay kararı varmıdır?
Teşekkürler.
Old 28-02-2009, 12:42   #2
av.knel

 
Varsayılan

Avukat müvekkilini tamsil eder. Müvekkilin duruşmada ki beyanları hem avukatı hem müvekkilini bağlar. Konuya ilişkin yargıtay kararı aramaya gerek olmadığını düşünüyorum. Sitede avukatlık ücreti konusunda birçok kere tartışma yapıldı. Konuyu sitede aratırsanız sonuca ulaşırsınız.
Old 28-02-2009, 12:50   #3
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Vazgeçme, feragat nedeniyle davanın sona erdiği hallerde "Davanın REDDİNE" karar verilir ve davalı lehine yargılama giderine hükmedilir.

Sizin olayınızda da müvekkiliniz "İstemiyorum" beyanında bulunmasa idi, lehinize vekalet ücretine hükmedilecekti. Belirtilen nedenle normal şartlarda lehinize hükmedilecek karşı vekalet ücretini, müvekkilinizden talep edebilirsiniz.

Saygılarımla...
Old 28-02-2009, 21:20   #4
kemal çelik

 
Varsayılan

Sayın Av.Murat,
müvekkilinizin bu beyanı tutanağa geçtiyse artık ne mahkemeden ne de kendisinden ücret-i vekalet talep edebilirsiniz.Zira ücret-i vekalet tamamen müvekkile ait olup onun tasarrufundadır.Aksine yapılan sözleşme dahi, Yargıtay IBK'na göre geçersiz
Old 28-02-2009, 23:30   #5
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Sayın Çelik,

Mahkemeden istenemeyeceği şüphesiz de, vekilin müvekkilinden talep edemeyeceğine yönelik görüşünüze katılmıyorum. Bahsettiğiniz İBK nı ekleyebilir misiniz?

Saygılarımla...
Old 01-03-2009, 00:29   #6
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan kemal çelik
Sayın Av.Murat,
müvekkilinizin bu beyanı tutanağa geçtiyse artık ne mahkemeden ne de kendisinden ücret-i vekalet talep edebilirsiniz.Zira ücret-i vekalet tamamen müvekkile ait olup onun tasarrufundadır.Aksine yapılan sözleşme dahi, Yargıtay IBK'na göre geçersiz

Yasanın eski hali bile öyle değildi. Şimdiyse çok açık:

Alıntı:
Avukatlık Kanunu 164/son
"Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekalet ücreti avukata aittir. Bu ücret, iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemez, haczedilemez."
Old 02-03-2009, 12:46   #7
kemal çelik

 
Varsayılan

Sayın Demirel ve Sayın Aladağ,
beni bir yanlış bilgimden dolayı düzelltiğiniz için teşekkür ederim. Bu konudaki İBK, Avukatlık Kanunu'nda değişiklik yapan yasa ile ilga edilmiştir. Bahsettiğim İBK; 23.5.1960 gün ve 11/10 sayılı karar olup şöyle denilmektedir:''Avukatlık parasına ait mukavelelere konulan mahkemece veya icraca müvekkil lehine takdir olunacak avukatlık parasının avukata ait olacağı yollu herhangi bir şartın muteber olmadığına karar verildi.''
Ne yazık ki bende sadece bu kısa karar özeti var tam karar metni yok. Fakat belirttiğim gibi artık zaten yasanın değişik maddesi ile geçersizdir.Bu durumda açık yasa hükmü doğrultusunda müvekkilin yasal vekalet ücreti üzerinde bir tasarrufu bulunmayıp feragat ta edemez diye düşünüyorum.
Sevgiler
Old 02-03-2009, 15:28   #8
Av. Asena

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.murat
MERHABA

Müvekkil davaya davalı asil olarak giriyor.
Davacı ben davadan vazgeçtim diyor.
Müvekkil ise bende vekalet ücreti ve yargılama gideri istemiyorum diyor. Ancak vekalet ücreti benim alacağım olduğundan benim yerime yaptığı feragati geçerlimidir?
Bu konuda yargıtay kararı varmıdır?
Teşekkürler.

Sayın av.murat,

Bu konuda yargıtay kararına gerek olduğunu düşünmüyorum. Sayın üstadlarım konuyu açıklamışlar zaten. Benim önerim ise müvekkilinizin ifadesinin geçtiği zabıtı ekleyerek müvekkilinize ihtarname çekmenizdir. Avukatlık Kanunu ilgili hükmü dayanak göstererek Mahkemenin "red" kararı ile size takdir edeceği vekalet ücretini ödemesini, aksi halde yasal yollara başvuracağınızı bildirin. "RED" kararı ile doğan/doğacak olan karşı vekalet ücreti size aittir, müvekkiliniz sizin adınıza bu ücretten vazgeçiyorsa bunu karşılaması gerekmektedir, diye düşünüyorum.
Old 02-03-2009, 15:38   #9
kemal çelik

 
Varsayılan

Sayın Asena,
dikkat edelim, yasal vekalet ücreti karşı tarafa yüklenir ve avukatlık kanununa göre avukata ait olduğuna göre zaten müvekkilin tasarrufu altında olmayıp müvekkilin feragati dikkate alınmamalı, sadece avukat feragat edebilmeli.Bu durumda mahkemenin buna dikkat çekip feragati geçersiz sayması, aksi taktirde temyize gidilmesi gerekir diye düşünüyorum.Yasal vekalet ücretini dönüp kendi müvekkilinden istemesi bu ücretin müvekkile ait olduğu eski İBK zamanında mümkün olabilirdi.
Old 02-03-2009, 16:05   #10
av.murat kılıç

 
Varsayılan

cevap verenlere teşekkürler.
Benim üzerinde durduğum nokta; müvekkilin avukatlık ücreti istemiyoruz beyanının geçerli olmamasıdır. Çünkü avukatlık yasasının 164/son a göre vekalet ücreti avukata aittir denmektedir. Bu da avukatın ücreti hakkında sadece avukat tasarrufta bulunabilir diye anlıyorum. Ayrıca icra dosyasından para çekildiğinde vekalet ücretini müvekkil alamıyorsa aynı mantıkla davada da feragat edemez diye düşünüyorum. (müvekkilden alma dumumum yok)
Saygılarımla.
Old 02-03-2009, 16:15   #11
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.murat
cevap verenlere teşekkürler.
Benim üzerinde durduğum nokta; müvekkilin avukatlık ücreti istemiyoruz beyanının geçerli olmamasıdır. Çünkü avukatlık yasasının 164/son a göre vekalet ücreti avukata aittir denmektedir. Bu da avukatın ücreti hakkında sadece avukat tasarrufta bulunabilir diye anlıyorum. Ayrıca icra dosyasından para çekildiğinde vekalet ücretini müvekkil alamıyorsa aynı mantıkla davada da feragat edemez diye düşünüyorum. (müvekkilden alma dumumum yok)
Saygılarımla.

THS'de benzer konular çok tartışıldı. Kısaca tekrarlamak gerekirse, yargılama gideri olan vekalet ücreti müvekkil adına hükmolunmaktadır. Av.K.164/son ise, müvekkil ile vekilin iç ilişkisini düzenlemektedir. Dolayısıyla, müvekkilinize rücu edeceksiniz, şeklindeki görüşlere ben de katılmaktayım.

Alıntı:
Ayrıca icra dosyasından para çekildiğinde vekalet ücretini müvekkil alamıyorsa

Bunun yasal dayanağı var mı?
Old 02-03-2009, 16:25   #12
Av. Asena

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan kemal çelik
Sayın Asena,
dikkat edelim, yasal vekalet ücreti karşı tarafa yüklenir ve avukatlık kanununa göre avukata ait olduğuna göre zaten müvekkilin tasarrufu altında olmayıp müvekkilin feragati dikkate alınmamalı, sadece avukat feragat edebilmeli.Bu durumda mahkemenin buna dikkat çekip feragati geçersiz sayması, aksi taktirde temyize gidilmesi gerekir diye düşünüyorum.Yasal vekalet ücretini dönüp kendi müvekkilinden istemesi bu ücretin müvekkile ait olduğu eski İBK zamanında mümkün olabilirdi.

Sayın Çelik,

Düşüncenize aynen katılıyorum. Kendisine ait olmayan bir haktan feragat olmaz. Bu nedenle Müvekkilin feragatinin dikkate alınmaması gerekir ancak mahkemelerin buna dikkat etmediğine şahit olmuşumdur. "Dosyada vekiliniz var, o alacağı ücretten feragat ediyor mu? Böyle bir beyanda bulundu mu? Ben bu yöndeki beyanını tutanak altına almış mıyım?" vs gibi düşüncelere, davranışlara rastlamadım. Mahkeme elindeki işi bitirmeye bakıyor. Tarafların mahkeme dışında sulh oldukları belli, Vekili devre dışı bırakmak istedikleri belli, o zaman vekil karşı vekalet ücretini kimden alacak? Uygulamada çokça rastlanan bir durum. Özellikle de icra dosyalarında!

O yüzden kısa yoldan çözüm olarak ihtarname çekilmesini önerdim. Temyiz aşamasına dosyayı götürebiliriz, karşı vekalet ücreti için ancak benim elimde buna ilişkin karar yok. Yargıtay'ın bu konudaki görüşlerini de bilmiyorum. Elinizde karar varsa ekleyebilir misiniz?
Old 02-03-2009, 16:59   #13
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan kemal çelik
Sayın Asena,
dikkat edelim, yasal vekalet ücreti karşı tarafa yüklenir ve avukatlık kanununa göre avukata ait olduğuna göre zaten müvekkilin tasarrufu altında olmayıp müvekkilin feragati dikkate alınmamalı, sadece avukat feragat edebilmeli.Bu durumda mahkemenin buna dikkat çekip feragati geçersiz sayması, aksi taktirde temyize gidilmesi gerekir diye düşünüyorum.Yasal vekalet ücretini dönüp kendi müvekkilinden istemesi bu ücretin müvekkile ait olduğu eski İBK zamanında mümkün olabilirdi.



Alıntı:
Yazan Av.Asena
Sayın Çelik,

Düşüncenize aynen katılıyorum. Kendisine ait olmayan bir haktan feragat olmaz. Bu nedenle Müvekkilin feragatinin dikkate alınmaması gerekir ancak mahkemelerin buna dikkat etmediğine şahit olmuşumdur. "Dosyada vekiliniz var, o alacağı ücretten feragat ediyor mu? Böyle bir beyanda bulundu mu? Ben bu yöndeki beyanını tutanak altına almış mıyım?" vs gibi düşüncelere, davranışlara rastlamadım. Mahkeme elindeki işi bitirmeye bakıyor. Tarafların mahkeme dışında sulh oldukları belli, Vekili devre dışı bırakmak istedikleri belli, o zaman vekil karşı vekalet ücretini kimden alacak? Uygulamada çokça rastlanan bir durum. Özellikle de icra dosyalarında!

O yüzden kısa yoldan çözüm olarak ihtarname çekilmesini önerdim. Temyiz aşamasına dosyayı götürebiliriz, karşı vekalet ücreti için ancak benim elimde buna ilişkin karar yok. Yargıtay'ın bu konudaki görüşlerini de bilmiyorum. Elinizde karar varsa ekleyebilir misiniz?

T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
E. 2008/7101
K. 2008/10041
T. 3.6.2008
• AVUKATIN AZLİNDE KARŞI TARAFIN VEKALET ÜCRETİ ( Azle Konu Dava Dosyası Üzerinde İnceleme Yapılarak Davacı Avukatın Sağladığı Hukuki Yardım Yargılamanın Aşamaları Gözetilip Hasma Tahmili Gereken Ücret Olup Olmadığı Belirlenerek Karar Verileceği )
• AVUKATIN AZLİ ( Avukatın Ücret Kapsamında Müvekkili İle Arasında Yapılan Ücret Sözleşmesi Gereğince Hesaplanan Ücret İle Avukatlık Yasanın Gereği Aksine Sözleşme Yapılmadığı İçin Avukata Ait Olacağı Açıklanan ve Hasma Tahmil Edilmesi Gereken Ücretin Bulunduğu )
• AVUKATLIK ÜCRETİ ( Haksız Olarak Azledilen Avukat Takip Ettiği Her Dava ve Takip İçin Avukatlık Ücretinin Tamamına Hak Kazanacağı
1136/m.164, 174
ÖZET : Davacı, icra takibinde ve bu itirazın iptali davasında açıkça karşı tarafa yüklenecek vekalet ücretini istediğini açıklamıştır. Haksız olarak azledilen avukat, takip ettiği her dava ve takip için avukatlık ücretinin tamamına hak kazanır. Avukatın bu ücret kapsamında müvekkili ile arasında yapılan ücret sözleşmesi gereğince hesaplanan ücret ile Avukatlık yasanın gereği aksine sözleşme yapılmadığı için avukata ait olacağı açıklanan ve hasma tahmil edilmesi gereken ücretin bulunduğunda duraksama olmamalıdır. Açıklanan genel ilkeler ışığında azle konu dava dosyası üzerinde inceleme yapılarak davacı avukatın sağladığı hukuki yardım, yargılamanın aşamaları, gözetilip hasma tahmili gereken ücret olup olmadığını, belirlemeli ve hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmelidir.

DAVA : Dava dilekçesinde 2.321,00 TL nin yapılan ilamsız icra takibine vaki haksız itirazın iptali takibin devamı %40 icra inkar tazminatının faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı, davalının Mersin Ticaret Mahkemesinin 2003/572 sayılı davasını takip ettiği halde haksız olarak vekillikten azledildiğini ileri sürerek 2 321,00 YTL vekalet ücreti alacağının tahsili için davalı aleyhine başlattığı icra takibine, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamı ve %40 icra inkar tazminatının tahsili talep ve dava etmiştir.

Davalı davanın reddini savunmuş, mahkemece, davacının vekil olarak takip ederken azledildiği davanın derdest olması halinde yargılama gideri olarak karşı tarafa yükletilecek vekalet ücretinin belirli olmadığı ve muaccel olmadığı nedeniyle davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm, süresinde davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Haksız olarak azledilen avukat, takip ettiği her dava ve takip için avukatlık ücretinin tamamına hak kazanır. ( Avukatlık Kanunu 174/2 maddesi ) Avukatın bu ücret kapsamında müvekkili ile arasında yapılan ücret sözleşmesi gereğince hesaplanan ücret ile yasanın 164/son maddesi gereği aksine sözleşme yapılmadığı için avukata ait olacağı açıklanan ve hasma tahmil edilmesi gereken ücretin bulunduğunda duraksama olmamalıdır.

Davacı, icra takibinde ve bu itirazın iptali davasında açıkça karşı tarafa yüklenecek vekalet ücretini istediğini açıklamıştır.

Avukatlık Yasasının 164/son maddesinde açıklanan ve aksine sözleşme olmadığında avukata ait olacağı kabul edilen ücret yargılama ve icra gideri niteliğinde olduğundan ancak dava ve takip sonuçlandığında miktarı belli olur ve bundan sonra müvekkil tarafından hasımdan tahsili mümkün hale gelir. Müvekkilin vekiline ödeme borcu da hasım taraftan tahsil edilmeden doğmaz. Diğer bir anlatımla hasım taraftan henüz alacağını tahsil etmemiş veya edememiş olan müvekkilden avukat bu alacağını isteyemez. Tahsil edilmiş olmasını beklemek durumundadır. Kural böyle olmakla birlikte hakim bu kurala sıkı sıkıya bağlı kalmamalı, Avukatlık Yasasının 164/son maddesine işlerlik kazandıracak şekilde her olayın özelliğine, durum ve şartlarına göre değerlendirme yapmalı, özellikle TMK.nun 2. maddesinde ifadesini bulan hakkın kötüye kullanılmasına ve dürüstlük kurallarının iptaline izin vermemeli, gerektiğinde müvekkilin dava veya takip sonucunda belirlenen bu ücret alacağını tahsil etmiş kabul etmeli, aksi halde bu nitelikteki ücret alacağına ilişkin istemi henüz muaccel olmadığından reddetmelidir.

Somut olaya bakıldığında, mahkemece hüküm verilirken az yukarıda açıklanan ilkelerin göz ardı edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, açıklanan genel ilkeler ışığında azle konu dava dosyası üzerinde inceleme yapılarak davacı avukatın sağladığı hukuki yardım, yargılamanın aşamaları, gözetilip hasma tahmili gereken ücret olup olmadığını, belirlemeli ve hasıl olacak sonuca uygun bir karar vermekten ibarettir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.06.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 02-03-2009, 18:51   #14
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
E. 2008/7101
K. 2008/10041
T. 3.6.2008
• AVUKATIN AZLİNDE KARŞI TARAFIN VEKALET ÜCRETİ ( Azle Konu Dava Dosyası Üzerinde İnceleme Yapılarak Davacı Avukatın Sağladığı Hukuki Yardım Yargılamanın Aşamaları Gözetilip Hasma Tahmili Gereken Ücret Olup Olmadığı Belirlenerek Karar Verileceği )
• AVUKATIN AZLİ ( Avukatın Ücret Kapsamında Müvekkili İle Arasında Yapılan Ücret Sözleşmesi Gereğince Hesaplanan Ücret İle Avukatlık Yasanın Gereği Aksine Sözleşme Yapılmadığı İçin Avukata Ait Olacağı Açıklanan ve Hasma Tahmil Edilmesi Gereken Ücretin Bulunduğu )
• AVUKATLIK ÜCRETİ ( Haksız Olarak Azledilen Avukat Takip Ettiği Her Dava ve Takip İçin Avukatlık Ücretinin Tamamına Hak Kazanacağı
1136/m.164, 174
ÖZET : Davacı, icra takibinde ve bu itirazın iptali davasında açıkça karşı tarafa yüklenecek vekalet ücretini istediğini açıklamıştır. Haksız olarak azledilen avukat, takip ettiği her dava ve takip için avukatlık ücretinin tamamına hak kazanır. Avukatın bu ücret kapsamında müvekkili ile arasında yapılan ücret sözleşmesi gereğince hesaplanan ücret ile Avukatlık yasanın gereği aksine sözleşme yapılmadığı için avukata ait olacağı açıklanan ve hasma tahmil edilmesi gereken ücretin bulunduğunda duraksama olmamalıdır. Açıklanan genel ilkeler ışığında azle konu dava dosyası üzerinde inceleme yapılarak davacı avukatın sağladığı hukuki yardım, yargılamanın aşamaları, gözetilip hasma tahmili gereken ücret olup olmadığını, belirlemeli ve hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmelidir.

DAVA : Dava dilekçesinde 2.321,00 TL nin yapılan ilamsız icra takibine vaki haksız itirazın iptali takibin devamı %40 icra inkar tazminatının faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı, davalının Mersin Ticaret Mahkemesinin 2003/572 sayılı davasını takip ettiği halde haksız olarak vekillikten azledildiğini ileri sürerek 2 321,00 YTL vekalet ücreti alacağının tahsili için davalı aleyhine başlattığı icra takibine, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamı ve %40 icra inkar tazminatının tahsili talep ve dava etmiştir.

Davalı davanın reddini savunmuş, mahkemece, davacının vekil olarak takip ederken azledildiği davanın derdest olması halinde yargılama gideri olarak karşı tarafa yükletilecek vekalet ücretinin belirli olmadığı ve muaccel olmadığı nedeniyle davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm, süresinde davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Haksız olarak azledilen avukat, takip ettiği her dava ve takip için avukatlık ücretinin tamamına hak kazanır. ( Avukatlık Kanunu 174/2 maddesi ) Avukatın bu ücret kapsamında müvekkili ile arasında yapılan ücret sözleşmesi gereğince hesaplanan ücret ile yasanın 164/son maddesi gereği aksine sözleşme yapılmadığı için avukata ait olacağı açıklanan ve hasma tahmil edilmesi gereken ücretin bulunduğunda duraksama olmamalıdır.

Davacı, icra takibinde ve bu itirazın iptali davasında açıkça karşı tarafa yüklenecek vekalet ücretini istediğini açıklamıştır.

Avukatlık Yasasının 164/son maddesinde açıklanan ve aksine sözleşme olmadığında avukata ait olacağı kabul edilen ücret yargılama ve icra gideri niteliğinde olduğundan ancak dava ve takip sonuçlandığında miktarı belli olur ve bundan sonra müvekkil tarafından hasımdan tahsili mümkün hale gelir. Müvekkilin vekiline ödeme borcu da hasım taraftan tahsil edilmeden doğmaz. Diğer bir anlatımla hasım taraftan henüz alacağını tahsil etmemiş veya edememiş olan müvekkilden avukat bu alacağını isteyemez. Tahsil edilmiş olmasını beklemek durumundadır. Kural böyle olmakla birlikte hakim bu kurala sıkı sıkıya bağlı kalmamalı, Avukatlık Yasasının 164/son maddesine işlerlik kazandıracak şekilde her olayın özelliğine, durum ve şartlarına göre değerlendirme yapmalı, özellikle TMK.nun 2. maddesinde ifadesini bulan hakkın kötüye kullanılmasına ve dürüstlük kurallarının iptaline izin vermemeli, gerektiğinde müvekkilin dava veya takip sonucunda belirlenen bu ücret alacağını tahsil etmiş kabul etmeli, aksi halde bu nitelikteki ücret alacağına ilişkin istemi henüz muaccel olmadığından reddetmelidir.

Somut olaya bakıldığında, mahkemece hüküm verilirken az yukarıda açıklanan ilkelerin göz ardı edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, açıklanan genel ilkeler ışığında azle konu dava dosyası üzerinde inceleme yapılarak davacı avukatın sağladığı hukuki yardım, yargılamanın aşamaları, gözetilip hasma tahmili gereken ücret olup olmadığını, belirlemeli ve hasıl olacak sonuca uygun bir karar vermekten ibarettir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.06.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Aynı karar ve iki farklı koyulaştırma

Bence somut sorunuzda, Yargıtay yukarıda koyulaştırdığım kısmı gözeterek, lehinize karar verecektir (Vermelidir.)

Saygılarımla...
Old 02-03-2009, 20:52   #15
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Şehper Ferda DEMİREL
Aynı karar ve iki farklı koyulaştırma

Bence somut sorunuzda, Yargıtay yukarıda koyulaştırdığım kısmı gözeterek, lehinize karar verecektir (Vermelidir.)

Saygılarımla...

Kararı sunmamın nedeni, ilam vekalet ücretinin yargılama gideri olduğunu ve vekile değil asile ait olduğunu belirtmek içindi.Çünkü soru sahibi ve bir katılımcı bu ücretin zaten avukata ait olduğunu, müvekkilin feragat edememesi gerektiğini; feragat etse bile mahkemenin bunu kabul etmemesi gerektiğini savunmaktadır. Siz de ben de, bunun böyle olmadığını, muhatabın müvekkil olduğunu söylememize rağmen yine görüşlerinde ısrar edince kararı eklemek durumunda kaldım.

Değilse, müvekkilden talep etmek için, koyulaştırdığınız yerlere gerek bulunmamaktadır. Doğrudan talep edebilir.

Alıntı:
Yazan Yargıtay
ücret yargılama ve icra gideri niteliğinde olduğundan

Alıntı:
Yazan Yargıtay
Diğer bir anlatımla hasım taraftan henüz alacağını tahsil etmemiş veya edememiş olan müvekkilden avukat bu alacağını isteyemez.

Yargıtayın yerleşik görüşü, haksız azil durumunda avukat müvekkilinden alacağı olan avukatlık ücretinin tamamını tahsil edebilir. Ancak, karşı vekalet ücretini isteyebilmesi için, bunun müvekkili tarafından karşı taraftan tahsil edilmesinin gerekli olmasıdır. Sizin koyulaştırdığınız bölümler bu kuralın istisnasını teşkil etmektedir. Yani müvekkil kötüniyetli ise(Misal bilerek tahsil etmiyorsa) bu kuralın işletilmeyebileceğidir.

Ama olayda haksız azil olmadığı gibi, feragat nedeniyle karşı taraftan tahsili mümnkün değildir.
Old 02-03-2009, 21:15   #16
kemal çelik

 
Varsayılan

Avukatlık Kanunu'nun açık hükmü karşısında hala ısrarcıyım ve ikna olmadım.Bu hüküm vekil-müvekkil iç ilişkisini de düzenlemiyor. Vekil dışında kimsenin tasarrufunun olamayacağı ise ikinci cümlesinde çok açık ifade bulmuş: Avukatlık Kanunu 164/son
"Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekalet ücreti avukata aittir. Bu ücret, iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemez, haczedilemez."
Old 02-03-2009, 21:31   #17
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Sayın Çelik, fıkrayı "iş sahibinin borcu nedeniyle" ibaresine dikkat ederek bir kez daha okuduğumuzda, "vekil dışında kimse tasarrufta bulunamaz" diyemeyiz. Maddenin tümü, avukat ve müvekkil arasındaki iç ilişkiyi düzenlemektedir. Yargı mercilerince haksız çıkan tarafa yüklenecek avukatlık ücretinin yasal dayanağı ise HUMK 423.maddesidir. Bu nedenle yargı mercilerince avukatlık ücretine, vekil değil, asil adına hükmedilmektedir.
Old 02-03-2009, 21:40   #18
kemal çelik

 
Varsayılan

Dava dilekçesinde veya icra talebinde yasal vekalet ücreti istenmemiş olsa dahi vekil ile temsil olunan dava yahut takipte yasa gereği buna mahkeme veya icra dairesince resen hükmedilmesi gerektiği yönünde birden fazla İBK mevcut. Avukatlık Kanunu m.164/son lafzına bakınca emredici hüküm.Daha özel hüküm olduğu için resen vekil adına ücrete hükmedilmesi gerektiği görüşündeyim.
Old 02-03-2009, 21:45   #19
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Yani müvekkil kötüniyetli ise(Misal bilerek tahsil etmiyorsa) bu kuralın işletilmeyebileceğidir.

Ama olayda haksız azil olmadığı gibi, feragat nedeniyle karşı taraftan tahsili mümnkün değildir.

Bilerek tahsil etmemeye, müvekkilin lehe vekalet ücretine hükmedileceği gün gibi aşikar bir duruşmadaki, imzası karşılığı "Vekalet ücreti istemiyorum" beyanından daha güzel örnek olabilir mi?

Hani olamaz diyorsanız, mübarek müvekkil AZLETSE DAHA İYİ )))

Saygılarımla...
Old 02-03-2009, 21:45   #20
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan kemal çelik
Dava dilekçesinde veya icra talebinde yasal vekalet ücreti istenmemiş olsa dahi vekil ile temsil olunan dava yahut takipte yasa gereği buna mahkeme veya icra dairesince resen hükmedilmesi gerektiği yönünde birden fazla İBK mevcut. Avukatlık Kanunu m.164/son lafzına bakınca emredici hüküm.Daha özel hüküm olduğu için resen vekil adına ücrete hükmedilmesi gerektiği görüşündeyim.

Birden fazla vekil varsa hangisinin adina hukmedilsin peki?
Old 02-03-2009, 21:48   #21
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan kemal çelik
Dava dilekçesinde veya icra talebinde yasal vekalet ücreti istenmemiş olsa dahi vekil ile temsil olunan dava yahut takipte yasa gereği buna mahkeme veya icra dairesince resen hükmedilmesi gerektiği yönünde birden fazla İBK mevcut. Avukatlık Kanunu m.164/son lafzına bakınca emredici hüküm.Daha özel hüküm olduğu için resen vekil adına ücrete hükmedilmesi gerektiği görüşündeyim.

Sayın Çelik,
2001 değişikliğinden sonra yaşanan tartışmalara, vekil adına avukatlık ücretine hükmeden Mahkemelerin kararlarının Yargıtay'ca bozulma gerekçelerine bir gözatmanızı dilerim. Kapanmış bir tartışmayı yeniden açmanın bir yararı olacağını sanmıyorum.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Vekalet Ücretİ Nil Şeker Meslektaşların Soruları 2 04-12-2008 12:13
Vekalet Ücretİ eflatun1983 Meslektaşların Soruları 4 18-09-2008 09:37
Tenfİz De Vekalet Ücretİ denizyldz_84 Meslektaşların Soruları 0 09-06-2008 14:29
Vekalet Ücretİ Av. O. TEKGUL Meslektaşların Soruları 4 19-02-2007 12:46


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08718991 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.