Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Sebepsİz ZengİnleŞme- Ttk 644-zamanaŞimi Konusu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 13-12-2011, 21:34   #1
av.murat kılıç

 
Varsayılan Sebepsİz ZengİnleŞme- Ttk 644-zamanaŞimi Konusu

Müvekkilim elindeki senedin vadesi itibari ile 3 sene geçiyor. Senet zamanaşımına uğruyor.(örneğin vadesi 1.1.2005)
Zamanaşımına uğradıktan itibaren 1 sene dolmadan adi takip yolu ile icra takibi yapılıyor. (örneğin 1.2.2008)
Borçlu itiraz ediyor. (15.2.2008)
Adi takip yapıldıktan itibaren 1 sene dolmadan sebepsiz zenginleşme davası açılıyor. TTK 644 uyarınca. (10.02.2009)
Mahkeme zamanaşımı nedeni ile davayı ret ediyor. Gerekçesi ise davanın 3 seneden sonraki bir sene içinde açılmaması. (mahkeme icra takibini dava olarak görmüyor)

Ancak müvekkil 3 sene geçtikten sonraki 1 sene içinde icra takibi yapıyor. İtiraz edilince itirazdan sonraki bir sene içinde de itirazın iptali davası açıyor.
Mahkemenin kararını temyize götüreceğiz.
Zamanaşımı konusunda görüşlerini paylaşanlara teşekkür ederim.
Old 13-12-2011, 21:58   #2
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.murat kılıç
Müvekkilim elindeki senedin vadesi itibari ile 3 sene geçiyor. Senet zamanaşımına uğruyor.(örneğin vadesi 1.1.2005)
Zamanaşımına uğradıktan itibaren 1 sene dolmadan adi takip yolu ile icra takibi yapılıyor. (örneğin 1.2.2008)
Borçlu itiraz ediyor. (15.2.2008)
Adi takip yapıldıktan itibaren 1 sene dolmadan sebepsiz zenginleşme davası açılıyor. TTK 644 uyarınca. (10.02.2009)
Mahkeme zamanaşımı nedeni ile davayı ret ediyor. Gerekçesi ise davanın 3 seneden sonraki bir sene içinde açılmaması. (mahkeme icra takibini dava olarak görmüyor)

Ancak müvekkil 3 sene geçtikten sonraki 1 sene içinde icra takibi yapıyor. İtiraz edilince itirazdan sonraki bir sene içinde de itirazın iptali davası açıyor.
Mahkemenin kararını temyize götüreceğiz.
Zamanaşımı konusunda görüşlerini paylaşanlara teşekkür ederim.

Yargıtay kararları senet zamanaşımı süresinin bittiği tarihten itibaren 1 yıl içinde sebepsiz zenginleşme davasının açılması gerektiğini belirtiyor. Ancak bu durum senedin zamanaşımı süresinden sonra işleyecek 1 yıllık süre bakımından zamanaşımının kesilmesine engel değil. İcra takibi zamanaşımını keser kanaatindeyim.
Old 14-12-2011, 10:25   #3
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan Katkı

Aşağıdaki kararda zamanaşımına uğrayan kambiyo senedinin zamanaşımına uğradığı tarihten itibaren 1 yıllık ilave zamanaşımı sürene tabi tutularak sebepsiz zenginleşme hükümleri dairesinde dava edilebileceğine açıkça vurgu yapılmaktadır. Bir başka deyişle ilave edilen 1 yıllık sürenin özel bir zamanaşımı süresi olmadığı, tam aksine BK.66'da düzenlenen zamanaşımı süresi olduğu açıkça belirtilmiştir.

---
T.C.

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 1983/5921

K. 1984/327

T. 27.1.1984

• KAMBİYO SENETLERİ ( Zamanaşımına Uğraması )

• ZAMANAŞIMINA UĞRAMIŞ KAMBİYO SENETLERİ ( Lehtar ve Hamile Sebepsiz Zenginleşme Hükümlerine Göre Ek Bir Süre Verilmesi )

• LEHTAR VE HAMİLE TANINAN EK SÜRE ( Kambiyo Senetlerinin Zamanaşımına Uğraması Nedeniyle )

• EK SÜRE ( Vadeden İtibaren Üç Yıllık Sürenin Sonundan İtibaren Başlaması )

• VADEDEN İTİBAREN ÜÇ YILLIK SÜRENİN SONUNDAN BAŞLAYAN EK SÜRE ( Lehtara veya Hamile Tanınan Hak Olması )

6762/m.10,644,691

ÖZET : Zamanaşımına uğramış kambiyo senetlerinde lehtar ve hamile ayrıca sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ek bir süre tanındığından, ek sürenin, vadeden itibaren üç yıllık sürenin sonundan veya zamanaşımının herhangi bir nedenle kesilmesi durumunda, yeniden işleyecek üç yıllık sürenin son gününden itibaren başlayacağı kabul edilmelidir.

DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul As. 5. Ticaret mahkemesince verilen 10.6.1983 tarih ve 252-403 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı avukatı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü :

KARAR : Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı 3. şahıs ( U. ).. Koll.'nin yapmış bulunduğu kredi mukavele ve hesabının teminatını teşkil etmek üzere 3. şahıs tarafından rehin senetlerinin bankaya ciro edildiğini, davalı aleyhine yaptıkları kambiyo senetlerine mahsus icra takibinin davalının zamanaşımı itirazının kabulü üzerine durduğunu oysa borçlu davalının borçluluk durumunun genel zamanaşımına tabi bulunduğunu ileri sürerek ( 24.009.74 ) liranın 7.8.1973 tarihinden itibaren : 25/gider vergisi ve : 10,5 faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevabında, görev ve yetki itirazında bulunmuş, ayrıca müvekkili ile davacı banka arasında kredi anlaşması olmadığını, olayda zamanaşımı bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece; toplanan deliller ve bilirkişi incelemesine göre davanın 10 yıllık zamanaşımına tabi bulunduğu kabul edilerek toplam ( 41.618 ) liranın davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.

Davacı banka ile dava dışı ( U.Koll.Şti. ) arasında kurulan kredi ilişkisinde kredi kullanan kollektif şirkete, teminat olarak davalının keşidecisi olduğu emre muharrer senetleri davacı bankaya rehin etmiştir. Kredi Borcunun zamanında ödenmemesi sebebiyle davacı banka, rehnedilen senetlerin borçlusu olan davalı aleyhine icra takibine girişmiş, ancak davalının zamanaşımı definde bulunması sonucu takip sonuçsuz kalmıştır. Banka bunun üzerine, alacağının genel zamanaşımına tabi olduğu iddiası ile senet borçlusu aleyhine işbu tahsil davasını açmış bulunmaktadır.

Olayımızda davalı kollektif şirket, davacı bankaya karşı sadece rehnedilmiş olan senetlerin borçlusu olarak sorumlu olup taraflar arasında başka akti bir ilişki bulunmamaktadır.

Davada davalı, süresi içinde zamanaşımı def'inde bulunduğundan uyuşmazlığın kıymetli evrak hukuku çerçevesi içinde halledilmesi gerekmektedir.

Dava konusu emre muharrer senetlerin zamanaşımına uğradığı hususunda uyuşmazlık yoktur. Zamanaşımına uğrayan poliçe alacaklısına, TTK.nun 644. maddesi ile ve sebepsiz iktisap yolu ile senet borçlusuna başvurma imkanı tanınmış bulunmaktadır. Olayımızda poliçe değil, emre muharrer senetler söz konusudur.

TTK. 690 ıncı maddesinde, poliçeye ait hükümlerin hangilerinin emre muharrer senetlere de uygulanacağı tadadi şekilde belirlenmiştir. TTK. 690 maddesinde, sebepsiz iktisapla ilgili 644 üncü maddeye atıf yapılmış değildir.

Bu durumda, konunun iki aşamada incelenmesi, birinci aşamada, TTK. 644. maddesinin emre muharrer senetlere de uygulanma olanağı bulunup bulunmadığı, ikinci aşamada ise, şayet uygulanma olanağı varsa sebepsiz iktisap süresinin ne olacağı ve hangi tarihten işlemeğe başlayacağı hususlarının tespiti gerekmektedir.

1 ) TTK. 690. maddesindeki atıf dolayısıyla poliçeye ait hükümlerin pek çoğu emre muharrer senetlere de uygulanmaktadır. TTK 691. maddesinde, bonoyu tanzim edenin tıpkı poliçelerde senedi kabul eden gibi sorumlu olacağı belirtilmiştir. TTK. 644. maddesi hükmü ile zamanaşımına uğramış poliçelerde sebepsiz zenginleşme dolayısıyla poliçeyi kabul edene ve hatta ikinci derecede sorumlu olan kişideciye başvurma hakkı tanınmış olduğuna göre kabul eden gibi sorumlu bulunan bono keşidecisinde aynı yoldan başvurulabilmesi mümkün bulunmak icap eder. Sebebsiz iktisap yönünden poliçe ile bonolar arasında ayırım yapmak için makul bir sebep bulmak zordur.

Türk doktrininde yazılarının çoğunluğu TTK. 644. maddesinin bonolara da uygulanacağı düşüncesindedirler. ( Y.Karayalçın-Ticari Senetler, Shf. 348 Tomaniç Kıymetli Evrak hukuku, Shf. 361,362 F. Öztan-Kıymetli Evrak Hukuku, shf.618 ).

Poliçede, kabul eden ve keşidecenin sorumluluğu ile bonolardaki borçlu keşidecinin sorumlulukları aynı nitelikte sayıldığına ve bonolarda keşideciye karşı sebepsiz zenginleşmeden dolayı başvurulmaması için haklı bir sebep gösterilmediğine göre, gerek mehaz kanununda gerekse Türk Ticaret kanununda, bonolara uygulanmak üzere poliçe hükümlerine atıf yapan 690. maddede sebepsiz iktisaba ilişkin 644 üncü maddenin zikredilmemiş olmasının, bilincli ve kasıtlı bir davranış olmayıp bir kanun tekniği noksanlığı, bir unutma sonucu olduğu kabul edilmek icap eder.

Bu düşünüş şekli, karşısında, TTK. 690. maddesinde sebepsiz zenginleşme yönünden bono borçlusuna müracaat edilip edilmeyeceği hususundaki kanun boşluğunun, MK. nun 1/2. maddesi hükmüne tevfikan hakim tarafından tamamlanması ve yukarıda açıklandığı üzere, TTK. 644. maddesinde yazılı olan keşideciye müracaat hakkının/ bonolarda da tanınmasının uygun olacağı sonucuna varılmıştır.

2 ) TTK. 644. maddesinde yazılı sebepsiz iktisap sebebiyle kabul edilen başvurma hakkının hangi zamanaşımı süresine tabi olacağı ve zamanaşımının hangi tarihten işlemeğe başlayacağı konusuna gelince:

TTK. 644. maddesinde, zamanaşımı süresinin ne olacağı belirtilmemiştir. Bu hususta dahi kanun boşluğu mevcut bulunmaktadır. Bazı yazarlarlar ve İsviçre Federal Mahkemesi, 644. maddede yazılı sebepsiz iktisabın Borçlar Kanununda düzenlenen sebepsiz iktisaptan farklı ve özel bir sebepsiz iktisap olduğu düşüncesindedirler. Bu görüş sonucu olarak da ilgili maddede zamanaşımı süresi belirtilmediğinden BK. 125. maddesindeki 10 yıllk genel zamanaşımının uygulanacağını kabul etmişlerdir.

Fakat TTK. 644. maddesinde zikredilen sebepsiz iktisabın MK. da dahsi geçen sebepsiz iktisaptan farklı bir hukuki müessese olduğunu gösteren açık hüküm mevcut değildir. TTK.nun 1 inci maddesinde ( Türk Ticaret Kanunu Türk Medeni Kanununun ayrılmaz bir cüz'üdür... hakkında ticari bir hüküm bulunmayan ticari işlerde mahkeme, ticari örf ve adete bu dahi yoksa umumi hükümlere göre karar verir ) hükmü mevcuttur. Sebepsiz zenginleşme ile ilgili genel hukumlar BK. nun 61 ve müteakip maddelerinde düzenlenmiş bulunmaktadır. Emre muharer senet imzalayan kişi, genellikle karşılığında bir iktisadi değer almıştır. Lehter veya hamil ise senedi alırken karşılığında maddi bir değer vermiştir. Kambiyo senedi zamanaşımına uğradığından, lehtar veya hamil, bu hakkın senede dayanarak kullanamaz bir duruma girdiğinden keşideci borçlu, senet bedeli kadar sebepsiz zenginleşmiş olmaktadır. BK. nun 66. maddesine göre, sebepsiz iktisapta bir yıllık zamanaşımı süresi uygulanır. Bu sebeple, kambiyo senetlerinde sebepsiz zenginleşme halinde de bir yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması, Türk Ticaret ve Borçlar Hukukunun genel düzenlemesine uygun olacaktır.

İsviçre Federal Mahkemesinin kabul ettiği gibi, 10 yıllık genel zamanaşımı uygulanacak olursa, kambiyo senedine ait üç yıllık zamanaşımı süresine 10 yıllık genel zamanaşımı süresi eklendiğinde 13 yıllık bir süre meydana gelecektir ki, süratli işlem gerektiren ticari ilişkilerde zamanında takip yetkisini kullanmayan kusurlu lehtar veya hamile, genel zamanaşımı süresinden fazla bir süre tanınmış ve o kişi böylece yersiz bir korunmaya mazhar kılınmış olur. Zamanaşımı süresinin hangi tarihten başlayacağı hususuna gelince :

BK. 66. maddesinde, ( haksız surette mal iktisabından dolayı ikame olunacak dava, mutasarrır olan tarafın verdiğini istirdada hakkı olduğuna iltibas tarihinden itibaren bir sene müruru ile... sakı, olur ) hükmü yer almaktadır.

Zamanaşımına uğramış olan kambiyo senetlerinde lehtar veya hamile TTK. 644. maddesi ile ayrıca sebepsiz iktisap hükümlerine göre bir ek süre tanınmış olduğundan ve eksürenin, vadeden itibaren üç yıllık sürenin sonu veya zamanaşımının herhangi bir sebeple kesilmesi halinde yeniden işleyecek üç yıllık sürenin sona erme tarihinden başlayacağının ve bunun hak sahibinin de bilmesi gerektiğinin kabulü zorunludur.

Yukarıdaki açılmama ve kabule nazaran, davaya konu edilen 1973 vade tarihli emre muharrer senetlerde yazılı alacak için sebepsiz iktisap yolu ile süresinde dava açılmadığından, açılan davanın zamanaşımı def'i sonucu zamanaşımı yönünden reddi gerekirken alacağın genel zamanaşımı süresine tabi olduğu gereçesi ile davanın kabulüne karar verilmesi isabetsiz görüldüğünden kararın bozulması cihetine gidilmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerleavalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA,temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 27.1.1984 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
Old 14-12-2011, 10:35   #4
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan Katkı-2

Yargıtay 11 HD. 2006/7575 E. , 2007/10513 K., 09.07.2007 tarihli aşağıdaki kararında ise, ilave edilen sürenin "hak düşürücü süre" olduğu yönündeki yerel mahkeme kararının ONANMASINA karar vermiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve dosyadaki belgelere göre, davaya konu bononun vade tarihinin 05.02.2001 olup, 3 yıllık zamanaşımı süresinin 06.02.2004 tarihinde dolduğu, TTK.nun 644. maddesine göre açılan alacak davasının senet zamanaşımı süresinin dolmasından itibaren bir yıl içerisinde açılması gerektiği, bu davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmamış olduğu gerekçesiyle, hak düşürücü süre içerisinde açılmayan davanın reddine karar verilmiştir.

Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve bu davanın TTK.nun 644. maddesine dayalı olarak açılıp, sonuçlandırılmış bulunmasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

--

Bu karara kesinlikle katılmıyorum. İlave edilen süre hak düşürücü süre olmayıp, BK.66. maddesinde tanzim edilen sebepsiz zengileşme için uygulanan ZAMANAŞIMI süresidir. Zamanaşımı sürelerinin kesilebileceği ise açıktır.

İlk eklediğim kararda yer alan ve aynen:

Alıntı:
Fakat TTK. 644. maddesinde zikredilen sebepsiz iktisabın MK. da dahsi geçen sebepsiz iktisaptan farklı bir hukuki müessese olduğunu gösteren açık hüküm mevcut değildir. TTK.nun 1 inci maddesinde ( Türk Ticaret Kanunu Türk Medeni Kanununun ayrılmaz bir cüz'üdür... hakkında ticari bir hüküm bulunmayan ticari işlerde mahkeme, ticari örf ve adete bu dahi yoksa umumi hükümlere göre karar verir ) hükmü mevcuttur. Sebepsiz zenginleşme ile ilgili genel hukumlar BK. nun 61 ve müteakip maddelerinde düzenlenmiş bulunmaktadır. Emre muharer senet imzalayan kişi, genellikle karşılığında bir iktisadi değer almıştır. Lehter veya hamil ise senedi alırken karşılığında maddi bir değer vermiştir. Kambiyo senedi zamanaşımına uğradığından, lehtar veya hamil, bu hakkın senede dayanarak kullanamaz bir duruma girdiğinden keşideci borçlu, senet bedeli kadar sebepsiz zenginleşmiş olmaktadır. BK. nun 66. maddesine göre, sebepsiz iktisapta bir yıllık zamanaşımı süresi uygulanır. Bu sebeple, kambiyo senetlerinde sebepsiz zenginleşme halinde de bir yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması, Türk Ticaret ve Borçlar Hukukunun genel düzenlemesine uygun olacaktır.

Şeklindeki gerekçe kanaatimce daha doğrudur.
Old 14-12-2011, 10:58   #5
üye7160

 
Varsayılan

sizinle aynı olan bir davamızda bu kararı ekledik.

T.C. YARGITAY

11.Hukuk Dairesi
Esas: 2002/12698
Karar: 2003/5289
Karar Tarihi: 22.05.2003


SEBEPSİZ ZENGİNLEŞME DAVASI - TEMİNAT OLARAK VERİLEN ÇEKİN KARŞILIKSIZ ÇIKMASI - ÇEKİN ZAMANAŞIMINA UĞRAMASI - ÇEKE DAYALI MÜRACAAT HAKKININ OLUŞMAMASI GEREĞİ

ÖZET: Senede dayanan hakların muhafazası için kanun hükmünce yapılması gerekli işlemlerin yerine getirilmemiş olmasından dolayı haklar düşmüş olsa bile keşidecinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre borçlu kalacakları öngörülmüştür. Mahkemece, bu hükmün gözden kaçırılarak, çekin süresinde ibraz edilmemiş olmasından dolayı hamilin TTK.'nun 644 ncü maddesine göre bu davayı açamayacağına ilişkin kabulü doğru görülmemiştir.



(6762 S. K. m. 644)

Dava: Taraflar arasında görülen davada Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 09.10.2002 tarih ve 2002/242 - 2002/353 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi A. Orhan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, davalının keşidecisi olduğu ve dava dışı şirketçe müvekkilinin alacağına karşılık teminat olarak verilen çekin süresinde karşılıksız çıktığını ve zamanaşımına uğradığını, davalı aleyhine ilamsız takipte bulunulduğunu, takibin itiraz üzerine durduğunu, bu durumdan müvekkilinin davacı ile doğrudan bir temel ilişkisi olmadığından itirazın iptali davasından sonuç alınamayacağının düşünüldüğünü ileri sürerek TTK'nun 730/14.maddesi yollaması gereğince 644.madde gereğince çek bedeli kadar nedensiz zenginleşmeye dayanarak, 1.230.000.000 TL'nin karşılıksız kaldığı tarihten itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.

Davalı vekili, çekin zamanaşımına uğradığını ve davacının muhatabının çeki teminat olarak bankaya veren dava dışı şirket olması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, davacının keşideci, davacı ile temel borç ilişkisi bulunmadığı ve çekin zamanaşımına uğradığı, ancak süresinde muhataba ibraz edildiğinden çeke dayalı müracaat hakkının oluşmadığı, bu nedenle TTK.'nun 644.maddesi gereğince dava açma hakkı bulunmadığı gerekçesiyle, ret kararı verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Dava, zamanaşımına uğramış çek nedeniyle hamil bankanın keşideci aleyhine TTK.'nun 644.maddesine göre sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak açılmış alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, çeke dayalı müracaat hakkının oluşmadığı ve bu nedenle TTK.'nun 644. maddesine dayanılarak dava açılamayacağı gerekçe gösterilerek ret, kararı verilmiştir.

TTK.nun 644/1 ncı maddesi hükmüne göre, senede dayanan hakların muhafazası için kanun hükmünce yapılması gerekli işlemlerin yerine getirilmemiş olmasından dolayı haklar düşmüş olsa bile keşidecinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre borçlu kalacakları öngörülmüştür. Mahkemece, bu hükmün gözden kaçırılarak, çekin süresinde ibraz edilmemiş olmasından dolayı hamilin TTK.'nun 644 ncü maddesine göre bu davayı açamayacağına ilişkin kabulü doğru görülmemiştir. Kaldı ki, dosya kapsamına göre, dava konusu çek süresinde muhataba ibraz edilmiştir. Ancak, ibraz tarihinden itibaren 6 aylık zamanaşımı süresi içinde işlem görmediğinden zamanaşımına uğramış olup, ortada müracaat hakkı kullanılması mümkün olan ancak, her an müracaat hakkı zamanaşımı def'i ile engellenebilecek bir çek söz konusu olduğundan, hamilin TTK'nun 644.maddesinde düzenlenen ve temel ilişkiye dayanmayan, çek bedeli kadar keşidecinin sebepsiz zenginleşmiş olması ve aynı şekilde hamilin aynı miktar kadar zararının oluşması nedeniyle dava açması mümkündür. O halde, mahkemece, işin esasına girilerek, sonucuna göre karar vermek gerekir iken, aksi düşünceyle ret kararı verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 22.05.2003 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Old 14-12-2011, 12:40   #6
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın av.murat kılıç,

BK m.133: "Aşağıdaki hallerde müruru zaman katedilmiş olur:

...2 - Alacaklı dâva veya defi zımnında mahkemeye veya hakeme müracaatla veya icrai takibat yahut iflâs masasına müdahale ile hakkını talep eylediği halde..."

Kaldı ki her ne kadar somut olayınızda uygulanmaması gerekir ise de mahkeme, konu, TTK m.644'te düzenlendiğinden TTK'yı uygulayacağım dese dahi TTK m.662'de de (Müruruzaman; dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi sebepleriyle kesilir. ) icra takibi, zamanaşımını kesen nedenlerdendir.

Yalnız benim dikkatimi çeken başka birşey

Alıntı:
Yazan av.murat kılıç
...Ancak müvekkil 3 sene geçtikten sonraki 1 sene içinde icra takibi yapıyor. İtiraz edilince itirazdan sonraki bir sene içinde de itirazın iptali davası açıyor...
burada itirazdan sonraki 1 sene içinde itirazın iptali davası ikame edildiğini belirtmişseniz de;

Alıntı:
Yazan av.murat kılıç
...Adi takip yapıldıktan itibaren 1 sene dolmadan sebepsiz zenginleşme davası açılıyor. TTK 644 uyarınca. (10.02.2009)
Mahkeme zamanaşımı nedeni ile davayı ret ediyor. Gerekçesi ise davanın 3 seneden sonraki bir sene içinde açılmaması.
burada ise sanki takipten ayrı, takipten itibaren 1 sene içinde sebepsiz zenginleşme davası açılmış gibi anlaşılıyor.

Durum hangisi ve net tarihler nedir belirtebilir misiniz?

Saygılar...
Old 14-12-2011, 14:45   #7
av.murat kılıç

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
Sayın av.murat kılıç,

BK m.133: "Aşağıdaki hallerde müruru zaman katedilmiş olur:

...2 - Alacaklı dâva veya defi zımnında mahkemeye veya hakeme müracaatla veya icrai takibat yahut iflâs masasına müdahale ile hakkını talep eylediği halde..."

Kaldı ki her ne kadar somut olayınızda uygulanmaması gerekir ise de mahkeme, konu, TTK m.644'te düzenlendiğinden TTK'yı uygulayacağım dese dahi TTK m.662'de de (Müruruzaman; dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi sebepleriyle kesilir. ) icra takibi, zamanaşımını kesen nedenlerdendir.

Yalnız benim dikkatimi çeken başka birşey


burada itirazdan sonraki 1 sene içinde itirazın iptali davası ikame edildiğini belirtmişseniz de;


burada ise sanki takipten ayrı, takipten itibaren 1 sene içinde sebepsiz zenginleşme davası açılmış gibi anlaşılıyor.

Durum hangisi ve net tarihler nedir belirtebilir misiniz?

Saygılar...

Sayın öksüz yukarıda yazdığım tarihlerde bir hata yok. CÜmlelerimde anlatım bozukluğu olabilir. Tarihleri dikkate alınız lütfen..
Old 14-12-2011, 14:51   #8
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.murat kılıç
Sayın öksüz yukarıda yazdığım tarihlerde bir hata yok. CÜmlelerimde anlatım bozukluğu olabilir. Tarihleri dikkate alınız lütfen..

Üstad tarihler tamam da, sorunun bir yerinde itirazdan itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davası açtığınızı, bir başka yerinde ise sebepsiz zenginleşmeye dair dava açtığınızı söylemişsiniz. Bir takibin varlığında problem yok ama cevaplar takibe itirazdan sonra itirazın iptali mi, yoksa takipten bağımsız alacak davası mı açtığınız sorusuna vereceğiniz cevaba göre değişecektir.
Old 14-12-2011, 15:34   #9
av.murat kılıç

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. İbrahim YİĞİT
Üstad tarihler tamam da, sorunun bir yerinde itirazdan itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davası açtığınızı, bir başka yerinde ise sebepsiz zenginleşmeye dair dava açtığınızı söylemişsiniz. Bir takibin varlığında problem yok ama cevaplar takibe itirazdan sonra itirazın iptali mi, yoksa takipten bağımsız alacak davası mı açtığınız sorusuna vereceğiniz cevaba göre değişecektir.

Üstad; sebepsiz zenginleşmeye dayalı itirazın iptali davası açtım.
Davanın adı: itirazın iptali
Hukuki sebep: Sebepsiz zenginleşme..
Bir tek dava açtım..
Old 14-12-2011, 16:24   #10
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.murat kılıç
Üstad; sebepsiz zenginleşmeye dayalı itirazın iptali davası açtım.
Davanın adı: itirazın iptali
Hukuki sebep: Sebepsiz zenginleşme..
Bir tek dava açtım..

O halde meslektaşların verdikleri cevaba ekleyecek birşey bulunmamaktadır. Takip ile zamanaşımı süresini kestiğinizi, yerel mahkeme kararının hatalı olduğunu düşünüyorum.
Old 15-12-2011, 17:17   #11
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın Kılıç,

Alıntı:
Yazan av.murat kılıç
...1 sene dolmadan adi takip yolu ile icra takibi yapılıyor. (örneğin 1.2.2008)
Borçlu itiraz ediyor. (15.2.2008)
Adi takip yapıldıktan itibaren 1 sene dolmadan sebepsiz zenginleşme davası açılıyor. TTK 644 uyarınca. (10.02.2009)...

Başlattığınız genel haciz yoluyla ilamsız takipte ödeme emrinin borçluya tebliği (borçlunun tebellüğü) tarihini yazmanız mümkün mü?

Saygılar...
Old 15-12-2011, 20:15   #12
av.murat kılıç

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
Sayın Kılıç,



Başlattığınız genel haciz yoluyla ilamsız takipte ödeme emrinin borçluya tebliği (borçlunun tebellüğü) tarihini yazmanız mümkün mü?

Saygılar...

Tebliğ tarihinin 10/02/2008 olduğunu tahmin ediyorum..
Saygılar.
Old 15-12-2011, 21:06   #13
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın Kılıç,

Alıntı:
Yazan av.murat kılıç
Tebliğ tarihinin 10/02/2008 olduğunu tahmin ediyorum..
Saygılar.

Zamanaşımı, 1.2.2008'de icra takibinin başlatılması ile kesiliyor ve yeni 1 yıllık süre işlemeye başlıyor; borçlunun ödeme emrini tebellüğü ile zamanaşımı tekrar kesiliyor ve 1 yıllık süre baştan başlıyor. Borçlunun itirazı ve icra müdürlüğünün takibin durmasına dair kararının zamanaşımını kesen bir işlem olmadığını düşünüyorum. Dolayısıyla borçlunun ödeme emrini tebellüğünden itibaren 1 yıl içinde (dosyada başkaca bir işlem yoksa) TTK m.644 mucibince sebepsiz zenginleşmeye mesnetle itirazın iptali davası ikame edilmemişse zamanaşımı süresi dolmuştur kanaatindeyim.

Bir de merak ettim:
Alıntı:
Yazan av.murat kılıç
...(mahkeme icra takibini dava olarak görmüyor)...
Bu, sizin yorumunuz mu; yoksa mahkemenin gerekçeli kararında böyle birşey mi var? veya...?

P.S: 10.02.2008 tahmininiz ve 10.02.2009 dava tarihi doğru ise zamanaşımından red kararı doğru değildir.

Saygılar...
Old 16-12-2011, 11:23   #14
Av.Ömeroğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
Sayın Kılıç,




Borçlunun itirazı ve icra müdürlüğünün takibin durmasına dair kararının zamanaşımını kesen bir işlem olmadığını düşünüyorum. Dolayısıyla borçlunun ödeme emrini tebellüğünden itibaren 1 yıl içinde (dosyada başkaca bir işlem yoksa) TTK m.644 mucibince sebepsiz zenginleşmeye mesnetle itirazın iptali davası ikame edilmemişse zamanaşımı süresi dolmuştur kanaatindeyim.



Saygılar...
Sayın Öksüz'den farklı olarak, BK 136/2'de yer alan 'katı,icrai takibattan neşet etmiş ise müruru zaman takibe müteallik her muameleden itibaren yeniden cereyana başlar' düzenlemesi kapsamına borçlunun itirazının da dahil olduğunu ve icra takiplerindeki işlemler bakımından borçlunun takibin esasına yönelik talep ve işlemleriyle de sürenin kesildiği kanaatindeyim.Dolayısıyla itirazdan itibaren 1 yıl içinde dava açılmışsa mahkemenin zamanaşımı gerekçesi yerinde değildir.
Old 16-12-2011, 13:01   #15
av.murat kılıç

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
Sayın Kılıç,



Zamanaşımı, 1.2.2008'de icra takibinin başlatılması ile kesiliyor ve yeni 1 yıllık süre işlemeye başlıyor; borçlunun ödeme emrini tebellüğü ile zamanaşımı tekrar kesiliyor ve 1 yıllık süre baştan başlıyor. Borçlunun itirazı ve icra müdürlüğünün takibin durmasına dair kararının zamanaşımını kesen bir işlem olmadığını düşünüyorum. Dolayısıyla borçlunun ödeme emrini tebellüğünden itibaren 1 yıl içinde (dosyada başkaca bir işlem yoksa) TTK m.644 mucibince sebepsiz zenginleşmeye mesnetle itirazın iptali davası ikame edilmemişse zamanaşımı süresi dolmuştur kanaatindeyim.

Bir de merak ettim:

Bu, sizin yorumunuz mu; yoksa mahkemenin gerekçeli kararında böyle birşey mi var? veya...?

P.S: 10.02.2008 tahmininiz ve 10.02.2009 dava tarihi doğru ise zamanaşımından red kararı doğru değildir.

Saygılar...

Mahkemenin gerekçeli kararında 3 seneden sonraki bir yıl içinde dava açılmadığı için zamanaşımı yönünden davayı ret ediyorum demiş.
İcra takibini kararında hiç tartışmamış bile.
Temyiz dilekçesi yazdım. Yanıt verenlere teşekkür ederim. Bakalım yargıtay ne diyecek bu işe..
Old 27-12-2011, 16:03   #16
haksun

 
Varsayılan

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi.
Esas: 2005/88 i 1. Karar: 2006/5 i 23 içtihat
"Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan ~ '.~ 'ılaması sonunda ilamd'ı )aL:llı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne. kısmcn i ddine yönelik olarak \crilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi. gereğı konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili. müvekkiline verilen borç para karşılığı ı La dayalı tarafça keşidL cdilen çekin müvekkilince dava dışı S __ 'a ciro edildiğini. çckin "L resinde bankaya ibra/ cdildiğini; karşılığı çıkmayınca. çek bedelinin müvekkili tarafınddil dava dışı şah sa verilc"ck çekin alındığını, söz konusu çek zamanaşımına uğradığı içİ') ::-ırişilen genel haciz )ıIIL. ile takibe haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürmüş ve TTK m.h..J.-ı gereğince sebepsiz /cnginleşen davalının itirazının iptali ile % 40 tazminatın davaııdan tahsiline karar verilmc:-;ini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili. davanın reddi ile %40 tazminatın dm ae Lm tahsili gerektiğini -'d\ unmuştur.
Mahkemece, davalının sebepsiz zenginleşmediğini u ı..kn ispatlayamadığı gcrckçesiyle çek bedeli olan asıl alacak bakımından itirazın iptali ile t. kihin 3.400.000.000 TL ~ c takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte dı amına hükmolunan miktarın % 40'ı oranındaki inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar \ eriimiş. hüküm da\alı \ ekilince temyiz edilmiştir.
Dava zamanaşımına uğramış olan çeke dayalı ilamsı/ icra takibine yönelik itırann iptali istemine ilişkindir.
Çekin zamanaşımına uğraması halinde kambiyo huku~ undan doğan haklar yitirilir. Böyle bir durumda arada temel ilişki varsa zamanaşımına uğra 11 .., çeke yazılı delil başla'ıgıcı olarak dayanılabilir ve alacağın varlığı tanık dahil her türlü ce ılle kanıtlanabilir. AraLL! temel ilişki bulunmaması halinde ise TTK m.644'te düzenlenmi. o ,LLL sebepsiz zenginleşmc hükmüne dayanılarak talepte bulunulabilir.
Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere TTK m.6-ı..J. Ll. arınca sebepsiz zengi' 1eşme hükmüne dayanarak ancak ciro yolu ile çeki eline geçiren hanıılı dava açması mümkü ıJür. Başka bir ifadeyle lehdar ile keşideci arasında temel ilişki bulunduğundan bunlar arasınoaki bir davada TTK m.644'ün uygulama yeri bulunmamaktadır. Zin ... ldıdarın keşideciye kaN açacağı davada. zamanaşımına uğramış olan çeke yazılı delil '1ı"langıcı olarak dayan msı ve alacağını her türlü delille kanıtlaması olanağı mevcuttur. Kuş!'. 1 1/ hu durumda ispat k ıreti. alacak iddiasında bulunan lehdardadır. Aksi düşüncenin bhu ~i ispat külfetinin keşidu:iye geçmesine yol açar ki; bu da temel ilişkide alacaklı olduğunu iddı..! eden kişinin iddiasını kanıtlamakla yükümlü olduğu kuralına ters düşer.
Mahkemece belirtilen yönler gözetilmeksizin ola) a u. uun düşmeyen gerekçe rle J azılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün dm 111 yararına BOZUL\;1 SINA. peşin harcın istek halinde iadesine.09.05.2006 gününde o h rliğiyle karar verildi.
Old 23-12-2013, 17:49   #17
Erkaya

 
Varsayılan

Sn. Av Murat Bey,

Temyiz talebinizin akıbeti hakkında bize de bilgi verirseniz seviniriz.

Saygılar.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Sebepsİz ZengİnleŞme Av. Zeynep TÜFEKÇİ Meslektaşların Soruları 8 13-12-2011 17:21
Çek De ZamanaŞimi Ve Sebepsİz ZengİnleŞme SÜresİ janbatuwan Meslektaşların Soruları 1 19-09-2011 09:14
Kambİyo Senedİne Dayali Sebepsİz ZengİnleŞme Davasinda ZamanaŞimi Problemİ hakikiavukat Meslektaşların Soruları 6 06-03-2010 15:39
Sebepsİz ZengİnleŞme SUDE BETÜL Meslektaşların Soruları 2 11-09-2008 19:56


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07531500 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.