Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Eski tarihli mirasçılık belgesi ile yapılan satıştan haberi olmayan mirasçı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 10-02-2016, 13:18   #1
BaharEkinci

 
Varsayılan Eski tarihli mirasçılık belgesi ile yapılan satıştan haberi olmayan mirasçı

Merhaba sayın meslektaşlarım,
müvekkil nüfusta üvey babanın üstüne kayıtlı. Gerçek baba 2004'te vefat ediyor ve müvekkil 2004' te babalık davası açılmış. 2008' de gerçek babanın nüfusuna geçmiş. 2011' de mirasçılık belgesi alınmış. Ancak babanın mirası olan otobüs hattı ve ev müvekkilin dahil olmasından önce alınmış bir mirasçılık belgesi ile diğer mirasçılar tarafından kötü niyetle 2012 yılında satılmıştır. Müvekkil dosyanın daha önceki avukatının ona bilgi vermediğini satışı 2015 mayıs ayında öğrendiğini beyan etti. Bu durumda sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davası mı açmalıyım? Konu biraz karışık olduğu için danışmak istedim. Şimdiden teşekkür ederim.
Old 10-02-2016, 14:23   #2
abuj

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım, olayınızda hatalı veraset ilamı ile intikal sonrası satış yapılmıştır. Ayrıca ketmi verese yoluyla intikal ve satış yapıldığından Tapu İptal ve Tescil yerine zarar oranında satan mirasçılar aleyhine tazminat davası açılabileceğini düşünüyorum. Yaptığım araştırma neticesinde aşağıdaki kararı buldum. Ancak dava olarak TApu İptal ve Tescil davası açılmış ve Yargıtayın kararında taşınmazı satın alan 3. kişiye karşı davanın devam edilebilmesi için kanaatimce kötüniyet olması gerekmektedir. Tam olarak sizin olayınız ile ilgili olmasa da kararın yol gösterici olduğu kanaatindeyim.

T.C. YARGITAY

1.Hukuk Dairesi
Esas: 2014/17425
Karar: 2014/18845
Karar Tarihi: 02.12.2014


TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASI - DAVACI TARAFA SEÇİMLİK HAKKININ HATIRLATILMASI BU YÖNDEKİ USULİ EKSİKLİĞİN GİDERİLMESİ VE SONUCUNA GÖRE İŞLEM İŞLEM YAPILARAK ONDAN SONRA KARAR VERİLMESİ GEREĞİ - HÜKMÜN BOZULDUĞU

ÖZET: Mahkemece davacı tarafa seçimlik hakkının hatırlatılması, bu yöndeki usuli eksikliğin giderilmesi ve sonucuna göre işlem işlem yapılarak ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.

(6100 S. K. m. 125)

Dava: Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi.. raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Dava, ketmi verese hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

Davacılar; kendilerinin de muris G.'ün mirasçıları olmalarına rağmen, davalılar S. ve F.'in Türkoğlu Asliye Hukuk Mahkemesinden aldıkları 1961/109Esas ve 1962/5 Karar sayılı veraset belgesi ile davaya konu 286 parseli tapuda intikal yaptırarak kendi üzerlerine geçirip, diğer davalılara sattıklarını, intikale esas mirasçılık belgesini Türkoğlu Asliye Hukuk Mahkemesinin 1968/57 Esas ve 1968/158 Karar sayılı ilamı ile iptal ettirdiklerini, gerçeği yansıtmayan intikal sebebi ile miras haklarının ketmedildiğini ileri sürerek iptal ve tescil isteğinde bulunmuşlardır.

Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Dosya içeriği, toplanan deliller ve eksiğin tamamlatılması yoluyla getirtilen belgelerden; çekişmeli 286 parselin hükmen ifraz yoluyla 8 parselden geldiği, 1958 yılında yapılan kadastro sırasında 8 parsel sayılı 203.600m2 yüzölçümlü taşınmazın eski tapu kayıtları uygulanarak tarla niteliği ile G. A., S. A., F. A., S. A., H. A. vd adlarına paylı mülkiyet üzere tesbit edildikleri, H. ve Ö. K. tarafından açılan A. K. ve arkadaşlarının katıldığı dava üzerine , Türkoğlu Tapulama Mahkemesinin 1974/3-1975/13 sayılı kararıyla Hazinenin davasının reddine, katılanların isteğinin kabulüyle taşınmazın 88.600m2 yüzölçümlü kesiminin 8 parsel numarasıyla katılanlar adlarına, 115.000m2 yüzölçümlü bölümünün 68/1152 payı G. A., 48/1152 payı S. A., 48/1152 payı F. A., 120/1152 payı H. oğlu S. A., 36/1152 payı S. oğlu H. A. vd adlarına paylı mülkiyet üzere tescillerine karar verildiği, paydaşlardan G. A. 25.11.1961 tarihinde dul olarak öldüğü , G. resmi nikahlı eşi H. Ö. A. S. ve F. isimli iki çocuğunun , gayriresmi eşi H. M. H. ile olan evliliğinden davacıların dünyaya geldikleri, 286 parseldeki G. A. adına hükmen tescil edilen payın 05.03.1979 tarih 221 yevmiye nolu işlem ile tüm mirasçılarına (davacılar ile davalılar S. ve F. adlarına) intikal ettirildiği, H. oğlu S. A.'un isminin 29.01.2009 tarihinde H. oğlu S. A. A. olarak düzeltildiği, davalılardan S. A. 'un açtığı veraset davası sonucu Türkoğlu Sulh Hukuk Mahkemesinin 17.01.1962 gün 1961/109-1962/5 sayılı kararıyla H. Ö. A. ve eşi G. 1961 yılında öldüklerinden geride S. ve F. isimli iki çocuğun kaldığına dair veraset ilamının düzenlendiği, davacıların anılan ilamın iptali isteğiyle S.t ve F. aleyhine açtıkları verasetin iptali davasının Türkoğlu AHM'nin 1968/57-158 sayılı kararıyla kabul edildiği, temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği, bu kez S. A. A.'un kızlarından E. H. B.'nun açtığı dava üzerine Kahramanmaraş Sulh Hukuk Mahkemesinin 29.4.2008 gün 2008/758-706 sayılı ilamıyla S. A. A. mirasçılık belgesinin düzenlendiği, ancak anılan mirasçılık belgesinde S. A.'nın kızı ve davacıların annesi olan G.'ün mirasçıları olarak S. ve F. isimlerinin yazıldığı, davacılardan söz edilmediği, E. H. ve F. A.'nun Kahramanmaraş Sulh Hukuk Mahkemesinin 29.4.2008 gün 2008/758-706 sayılı veraset kararındaki S.A. mirasçılarını taraf göstererek açtıkları elbirliği halindeki mülkiyetin paylı mülkiyete çevrilmesi davasının Türkoğlu Sulh Hukuk Mahkemesinin 13.02.2009 gün 2008/120-2009/25 sayılı kararıyla kabul edilerek anılan veraset ilamı uyarınca S. A. A. iştirak halindeki mülkiyetinin müşterek mülkiyete çevrilmesine karar verildiği, temyiz edilmeksizin 09.03.2009 tarihinde kesinleştiği, bu karar uyarınca 26.03.2009 gün 835 yevmiye nolu işlem ile S. A.'nın davacılar dışındaki tüm mirasçıları adlarına intikal yaptırıldığı , E., F., E. , Ş., N. , F. ile davalılardan . ve F., S. A.'dan intikal eden toplam 43200/645120 paylarını 26.03.2009 tarihinde davalılardan M. T.'a sattıkları, Ş. H. babası H. A. adına hükmen tescil edilen 36/1152 paydan ırsen intikal eden 384/20480 payını ise 18.05.2009 tarihinde davalılardan H. T.'a sattığı, böylelikle davalılardan H. T.'ın çekişmeli taşınmazdaki payı S. ve F.'den satın almadığı, diğer davalı M.'in ise davalılardan S. ve F.'in S. A.'dan intikal eden paylarını satın aldığı, davalı H. T.'ın 286 parseldeki 384/20480 payını, diğer davalı M. T.'ın 43200/645120 payını 21.07.2010 gün 2151 yevmiye nolu işlemle A. D. G. adına kayıtlı 214 parsel ile trampa ettikleri anlaşılmaktadır.

Bilindiği üzere; dava açıldıktan sonrada sınırlayıcı bir neden bulunmadığı takdirde dava konusu malın veya hakkın üçüncü kişilere devredilebilmesi tasarruf serbestisi kuralının bir gereği, hak sahibi veya malik olmanın da doğal bir sonucudur. Usul hukukumuzda da ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş 6100 sayılı HMK'nın 125. maddesinde dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usulü işlemler düzenlenmiştir.

Sözkonusu maddede “dava konusunun devri” kenar başlığı altında ; “Davanın açılmasından sonra, davalı taraf, dava konusunu üçüncü bir kişiye devrederse, davacı aşağıdaki yetkilerden birini kullanabilir:

a) İsterse, devreden tarafla olan davasından vazgeçerek, dava konusunu devralmış olan kişiye karşı davaya devam eder. Bu takdirde davacı davayı kazanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olurlar.

b) İsterse, davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürür.” şeklinde düzenlemeler getirmiştir.

O halde, kendiliğinden (resen) gözetilmesi zorunlu bulunan anılan yasal düzenlemeler gözetilmek suretiyle, mahkemece davacı tarafa seçimlik hakkının hatırlatılması, bu yöndeki usuli eksikliğin giderilmesi ve sonucuna göre işlem işlem yapılarak ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.

Sonuç: Davalılar vekilinin bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenle (6100 sayılı HMK'nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre işin esasının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 02.12.2014 tarihinde oybirliği ile, karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Mirasçılık belgesinin iptali mi yeni mirasçılık belgesi almak mı ? Av.Nurdan Anlı Meslektaşların Soruları 3 26-08-2014 15:45
Mirasçılık Belgesi oznuruslu Meslektaşların Soruları 2 08-03-2013 11:21
eski tarihli ipotek bedeli yapılan takip neron Meslektaşların Soruları 1 20-04-2012 10:05
Mirasçı Bırakmadan Ölen Üvey Büyükanne - Mirasçılık AV.SANEM Meslektaşların Soruları 3 12-03-2008 16:23
Mirasçılık Belgesi glossator Meslektaşların Soruları 1 28-04-2002 00:43


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04317594 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.