Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kooperatif Problemi!

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 23-06-2011, 13:17   #1
Av.İlker DOLGUN

 
Karar Kooperatif Problemi!

98 yılında bir kooperatife üye olan ve sözleşme hükümleri uyarınca 3 yıl sonunda daire sahibi olmayı planlayan ve bu süre zarfında ödemelerini aksatmaksızın yerine getiren, bütün toplantılara katılan müvekkil, dairenin zamanında teslim edilmemesi ve teslimatın birkaç yıl daha gecikeceğinin anlaşılması üzerine o tarihten sonra toplantılara katılmıyor ve ödeme yapmıyor. 05-06 yıllarında noterden çekilen ihtarlar neticesinde “kanuni yükümlülükler yerine getirilmediği gerekçesiyle” ortaklıktan çıkarılıyor ve ödediği paranın kendisine aynen iadesi teklif ediliyor. Sorun şu ki, o günün şartlarında kooperatife ödenen tutar ile o bölgede neredeyse bir daire alınabiliyorken, aradan geçen zaman, ekonomik gelişmeler ve bölgenin değerlenmesi gibi nedenlerle bu tutar şu anda bir dairenin birkaç aylık taksidine karşılık gelmekte ve çok düşük kalmaktadır.

1- Ödenen paranın güncel ve emsal değeriyle karşılığını talep ve dava edebilirmiyiz?
2- Zamanaşımı yönünden bir problem yaşarmıyız?
3- Görüşlerinizi paylaşır ve emsal karar / ictihatlarlar sunabilirseniz memnun olurum.
Saygılar..
Old 23-06-2011, 13:24   #2
Av.Evran KIRMIZI

 
Varsayılan

Kooperatifler kanunu'na göre faiz,emsal değer vs. talep edemezsiniz. Çünkü matbu ana sözleşmeler bu şekilde yazılıyor. Ancak Ödediği parayı isteyebilirsiniz. O da çıkma kararı verilen yılın bilançosu (ertesi Yıl) genel kurulda kabul edildikten sonra. Çıkarma kararına karşı tebliğden itibaren 3 ay içinde dava açmalısınız. Koop.K.16-17
Old 25-06-2011, 17:14   #3
Av.İlker DOLGUN

 
Karar

Alıntı:
Çıkarma kararına karşı tebliğden itibaren 3 ay içinde dava açmalısınız

Çıkarma kararına karşı değilde, alacağın tahsiline yönelik bir dava açmayı düşünüyoruz ve burada da Koop. K. 17/II. maddesi uyarınca sürenin beş yıl olarak belirlendiğini görüyoruz.

Alıntı:
"Çıkan veya çıkarılan ortaklar ile mirasçılarının alacak ve hakları bunları istiyebilecekleri günden başlıyarak beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrar."

Alıntı:
Ancak Ödediği parayı isteyebilirsiniz.
demektesiniz; dayanağınız nedir, aksi mümkün değilmidir? Hakkaniyete uygun bir başka çözüm yolu, farklı bir ictihat bulabilirmiyiz?
Old 25-06-2011, 17:40   #4
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Aşağıdaki kararda iade usulü belirtilmektedir.
---

T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/11399
K. 2004/10645
T. 1.11.2004
• İTİRAZIN İPTALİ DAVASI ( Kooperatipten İstifa Nedeniyle Ödenen Aidat Alacağının Tahsiline Yönelik İcra Takibine Vaki İtiraz Nedeniyle )
• KOOPERATİF ÜYELİĞİNDEN İSTİFA ( Ayrılan Ortağın Hakları Ortaklıktan Çıktığı veya Çıkarıldığı Yılın Bilançosu Çerçevesinde İade Edilmesi-Hakların Ödenmesi ise Bilançonun Genel Kurulca Kabulünden İtibaren Bir Ay İçinde Mümkün Olması )
• KOOPERATİF AYLIKLARININ İADESİ ( Kooperatiften Ayrılan Ortağın Hakları Ortaklıktan Çıktığı veya Çıkarıldığı Yılın Bilançosu Çerçevesinde İade Edilmesi )
• DAVA HAKKI ( Alacak Bilançonun Genel Kurulda Kabulünden Bir Ay Sonra Muaccel Olacığından Ayrılan Ortağın Öncesinden Dava ve Takip Hakkının Bulunmaması-Dava Açılması veya Takip Yapılması Halinde Reddinin Gerekmesi )
• ÜYELİKTEN ÇIKMA ( Kooperatif Üyeliğinden Çıkmada Açık Kapı İlkesi Geçerli Olmakla Birlikte Ayrılmanın Belli Şartlara Tabi Tutulabilmesi )
1163/m.17
2004/m.67

ÖZET : Dava, kooperatiften istifa nedeniyle ödenen aidat alacağının tahsiline yönelik icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

Kooperatiften ayrılan ortağın hakları ortaklıktan çıktığı veya çıkarıldığı yılın bilançosu çerçevesinde iade edilir. Hakların ödenmesi ise, bilançonun genel kurulca kabulünden itibaren bir ay içinde mümkündür.

Alacak bilançonun genel kurulda kabulünden bir ay sonra muaccel olacağından ayrılan ortağın öncesinden dava ve takip hakkı bulunmaz. Dava açılması veya takip yapılması halinde reddi gerekir.

Üyelikten çıkmada açık kapı ilkesi geçerli olmakla birlikte ayrılma belli şartlara tabi tutulabilir.

Olayda, davalı kooperatifin ana sözleşmesinde istifanın hesap senesi sonundan en az bir ay önce yönetim kuruluna yazı ile başvurmak suretiyle mümkün olacağı hükme bağlanmış olduğundan davacının istifasının hangi tarihte gerçekleştiğinin tespit edilerek karar verilmesi gerekir.

DAVA VE KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, 17.12.1999 tarihinde istifa etmesine rağmen, ödediği aidatların iade edilmediğini, tahsili için yapılan icra takibine davalının itiraz ettiğini, iddia ederek, itirazın iptaline, takibin devamına, inkar tazminatı hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacının icra takibinin süresinde başlatılmadığını, 2000 yılı genel kurulunun 2001 yılı Haziran ayında yapıldığını, ödeme planı için mutabakat sağlamak amacıyla yapılan davete davacının uymadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, takip tarihinden itibaren bilanço döneminin geçtiği, davacı alacağının ödenmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı kooperatifin Şişli 2. İcra Müdürlüğünün 2001/7065 sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, icra takibinin 2.440.000.000 TL alacak için takip tarihinden itibaren yasal faiziyle devamına karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Dava, kooperatiften istifa nedeniyle ödenen aidat alacağının tahsiline yönelik icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

1163 sayılı Yasanın 17. ve Yapı Kooperatifleri Tip Ana Sözleşmesinin 15. maddeleri hükümleri uyarınca, kooperatif üyeliğinden ayrılan ortağın hakları ortaklıktan çıktığı veya çıkarıldığı yılın bilançosu çerçevesinde iade edilir. Ancak, hakların ödenmesi ise, bu bilançonun kesinleşmesinden, yani bilançonun genel kurulca kabulünden itibaren bir ay içinde mümkündür. Bilançonun genel kurulca kabulünden bir ay sonra alacak muaccel hale geleceğinden ayrılan ortağın öncesinden dava ve takip hakkı bulunmamaktadır. Buna rağmen, dava açılması veya takip yapılması halinde, zamansız dava açılması veya takip yapılması nedeniyle açılan davanın reddi gerekir. Öte yandan, kooperatiflere üye olmada olduğu gibi, kooperatif üyeliğinden çıkmada da açık kapı ilkesi geçerlidir. Ancak, üyelikten ayrılma belli şartlara tabi tutulabilir. Örneğin, zaman sınırlaması getirilebilir. Nitekim, yapı kooperatifleri tip anasözleşmesinin 13. maddesinin 1. cümlesinde, her ortağın, hesap senesinden en az bir ay önce yönetim kuruluna yazı ile başvurmak suretiyle ortaklıktan çıkabileceği düzenlenmiştir.

Somut olayda davacı, 17.12.1999 tarihli istifasını noter vasıtasıyla bildirmiş, anılan bildirim, davalı kooperatife 20.12.1999 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı vekili, istifanın, 2000 yılı içinde kabul edildiğini savunmuştur. Davalı kooperatifin anasözleşmesinin 13. maddesinde, istifanın hesap senesi sonundan en az bir ay önce yönetim kuruluna yazı ile başvurmak suretiyle mümkün olacağı hükme bağlanmıştır. Davacı, ödediği aidatların tahsili için icra takibini 23.03.2001 tarihinde başlatmıştır. Davalı kooperatifin 2000 yılı genel kurulu ise, 23.06.2001 tarihinde gerçekleştirilmiştir.

SONUÇ : O halde, mahkemece, davalı savunması üzerinde durulup, davacının istifasının hangi tarihte gerçekleştiğinin tespit edilip, yukarıda açıklanan yasa ve anasözleşme hükümleri değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, salt davacının aidat ödemelerine ilişkin belgeleri dikkate alınarak, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
Old 25-06-2011, 18:28   #5
Evren Osman

 
Varsayılan

İhrac kesinleşmiş gözüküyor o yüzden müvekkiliniz geç kalmış
İhrac prosedürü usulunce yapılmış mı ?
Old 26-06-2011, 10:18   #6
Av.İlker DOLGUN

 
Karar

Alıntı:
Ancak, hakların ödenmesi ise, bu bilançonun kesinleşmesinden, yani bilançonun genel kurulca kabulünden itibaren bir ay içinde mümkündür.

Bu bir aylık süre içerisinde, alacak muaccel hale gelmesine rağmen ödeme yapılmamışsa ne olacak peki?

İhraç kararının kesinleşmesi ile hak ve alacakların tahsili farklı konular ve kanaatimce

Alıntı:
bir ay sonra alacak muaccel hale geleceğinden ayrılan ortağın öncesinden dava ve takip hakkı bulunmamaktadır.

sonrasında ise beş yıllık zamanaşımı süresini dikkate almak gerekmektiğini düşünüyorum; yanılıyormuyum?
Old 26-06-2011, 10:35   #7
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.İlker DOLGUN
Bu bir aylık süre içerisinde, alacak muaccel hale gelmesine rağmen ödeme yapılmamışsa ne olacak peki?

İhraç kararının kesinleşmesi ile hak ve alacakların tahsili farklı konular ve kanaatimce



sonrasında ise beş yıllık zamanaşımı süresini dikkate almak gerekmektiğini düşünüyorum; yanılıyormuyum?

1 aylık süre dolunca alacak talep edilebilir bir alacak haline gelir ve 5 yıllık süre 1.aydan (yani muacceliyet tarihinden) itibaren başlar.
Old 18-07-2011, 15:58   #8
Av.İlker DOLGUN

 
Acil

Alıntı:
Ödenen paranın güncel ve emsal değeriyle karşılığını talep ve dava edebilirmiyiz?

Bu hususta (olumlu/olumsuz)ictihat paylaşabilecek olan meslektaşım varmıdır?
Old 18-07-2011, 18:36   #9
hukukbilgisi

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.İlker DOLGUN
Bu hususta (olumlu/olumsuz)ictihat paylaşabilecek olan meslektaşım varmıdır?

Değerli Meslektaşım,
Ortaklıktan çıkartma kararı iptal ettirilip, müvekkiliniz tekrar üye olur ve fakat kendisine daire verilmez ise, Yargıtay güncel bir rakama hükmedebiliyor:

"T.C. YARGITAY

11.Hukuk Dairesi
Esas: 2003/13355
Karar: 2004/7501
Karar Tarihi: 06.07.2004


ÖZET : Aidat borcunu ödememe nedeniyle hakkında ihraç kararı verilen kooperatif ortağının mahkeme kararı ile ortaklığa dönmesi ve fakat kooperatiften konut alamaması üzerine kendisine ödenecek tazminatın hesaplanması Yargıtay'ın yerleşik uygulamasına göre şu şekilde formule edilmiştir. Öncelikle, ortağa tahsis edilen konutun dava tarihi itibariyle rayiç değeri saptanmalı; bundan sonra ortağın kooperatife yaptığı ödemeler, Toptan Eşya Fiyat Endeksi artış ortalama rakamları esas alınmak suretiyle dava tarihine kadar taşınarak güncel değeri bulunmalıdır. Bu güncel değer ile konutun rayiç değeri arasındaki fark bulunarak kooperatife normal ödeme yapan ortağın bu ödemelerine karşı elde ettiği yararlanma miktarı tespit edildikten sonra, eksik ödemeler varsa bunlar da güncelleştirilmelidir. Eksik ödemelerin güncel değerinin sağlaması gereken fayda orantı kurallarına göre bulunmalıdır.

(1163 S. K. m. 16, 17)

Dava: Taraflar arasında görülen davada Bolu Asliye 1. Hukuk Mahkemesi'nce verilen 15.04.2003 tarih ve 1998/27 - 2003/154 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ayşe Altun tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, müvekkillerinin davalı kooperatifin üyesi olduklarını, müvekkilleri hakkında verilen ihraç kararının mahkeme kararı ile iptal edildiğini, halen ortak olan davacılara konut verilmediğini ileri sürerek, her bir davacı için birer konut verilmesine, mümkün olmadığı takdirde, 300.000.000'er TL'nin 26.12.1992 tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davanın zamanaşımı süresi içinde açılmadığını, aidat borcunu ödemeyen davacı hakkında verilen ihraç kararının yerinde olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, Dairemiz'in 09.06.1996 günlü kararı ile, direnme kararı da Yargıtay Yüksek Hukuk Genel Kurulu'nun 17.9.1997 günlü kararı ile bozulmuştur.

Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda alınan bilirkişi raporuna göre, kooperatife ait tip dairelerin dava tarihi itibariyle rayiç değerinin 290.060.800 TL olduğu gerekçesiyle, davacıların her biri için ayrı ayrı 290.060.800 TL'nin 18.5.1994 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.

1- Dava dosyası içindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2- Davacıların, kooperatifin ortağı iken ortaklıktan çıkarıldığı ve mahkeme kararı ile ortaklığa döndüğü, davalı kooperatifte davacılara verilecek bir konut bulunmadığı, bu durumda davacıların tazminat talep etme hakkı bulunduğu konusunda uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, tazminatın ne şekilde hesaplanacağı konusunda toplanmıştır.

Dairemizin yerleşik uygulamasına göre, bu tür davalarda uygulanması gereken tazminat hesaplama ilkesi aşağıdaki şekilde formüle edilmiştir.

1- Önce ortaklara tahsis edilen konut veya işyerinin dava tarihi itibariyle rayiç değeri saptanmalıdır.

2- Davalı kooperatife normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın ödemelerinin, ödeme yaptıkları tarihler itibariyle toplam ödemeleri dava tarihine kadar ( Toptan Eşya Fiyat Endeksi artış ortalama rakamları esas alınarak ) taşınarak güncel değeri bulunmalıdır.

3- Bundan sonra, yukarıda ( 1 ) numaralı bentte bulunan değerden ( 2 ) numaralı bentte bulunan değer çıkarılarak kooperatife normal ödeme yapan bir ortağın, bu ödemelerine karşı ne miktarda yararlanma elde ettikleri ortaya çıkarılmalıdır.

4- Bunu takiben, davacı eksik ödeme yapan ortağın ödentileri ( 2 ) numaralı bentteki ilkelere göre dava tarihine taşınarak eksik ödeme miktarı da güncelleştirilmelidir.

5- Bu hesaplamalardan sonra, normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın yukarıda ( 2 ) numaralı bentte bulunan ödemelerinin güncel değeri karşılığı, yine yukarıda ( 3 ) numaralı bentte bulunan bir yararlanmayı sağladığına göre, davacının ( 4 ) numaralı bentte eksik ödemelerinin güncel değerinin ne miktarda yarar sağlaması gerektiği, orantı kurallarına göre belirlenmelidir. Yani sonuç olarak, ( 4 ) numaralı bentte bulunan miktar, ( 3 ) numaralı bentte bulunan değerle çarpıldıktan sonra bulunan miktarın ( 2 ) numaralı bentte bulunan miktara bölünmesi sonucu bulunacak miktara ( 4 ) numaralı bentte bulunan davacı ödemelerinin güncel değerinin ilave edilmesi sonucu bulunacak miktar, davacı ortağın bu davada kooperatiften talep etmesi mümkün olan zarar miktarını belirleyecek ve mahkemece ( talepte değerlendirilerek ) bu miktara hükmedilecektir.

Yukarıdaki ilkeleri dikkate almayan mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda ( 1 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ( 2 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 6.7.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı"


Ancak, böyle bir durum yok ise, güncel bir rakam talep etmek mümkün olamıyor:

"T.C. YARGITAY

11.Hukuk Dairesi
Esas: 2003/2366
Karar: 2003/8458
Karar Tarihi: 29.09.2003

ÖZET: Davacıların davalı kooperatifteki ortaklıkları ihraç edilmeleri neticesi sona ermiş olup, ihraç kararı yargı aşamasından geçerek kesinleşmiş olduğundan, bu aşamadan sonra ihracın haklı veya haksız olduğu hususunun tartışılması gereksiz olup, davacıların kooperatiften daire alamayan üyeler gibi daire veya bedelini istemeleri mümkün değildir. Devir dışında bir nedenle ortaklığı sona erenlerin sermaye ve diğer alacakları, o yılın bilançosuna göre hesaplanarak, bilanço tarihinden itibaren bir ay içinde geri verilir. Bilançonun kesinleşmesi ise, bilançonun genel kurulca kabulü ile olur ve alacak en erken bu tarihte muaccel olur. O halde mahkemece davalı kooperatifin ana sözleşmesi ve ihraçlardan sonraki genel kurul bilançoları incelenmek suretiyle, davacının alması gereken miktar ve muacceliyet tarihinin belirlenerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.

(1163 S. K. m. 17/1)

Dava: Taraflar arasında görülen davada İzmir Asliye 2. Ticaret Mahkemesi'nce verilen 27.11.2002 tarih ve 2000/1327-2002/1128 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Gürkan Gençkaya tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, müvekkillerinin davalı kooperatif üyesi iken haksız olarak ihraç edildiklerini, açtıkları davanın red ile sonuçlandığını, kooperatiften alacaklarına istinaden açılan davada verilen kabul kararı uyarınca icra takibi yapıldığını, davalının haksız ihracı nedeniyle 20.000.000.000.TL. değerinde iki evden mahrum kaldıklarını, ayrıca ödedikleri aidatları da geri alamadıklarını ileri sürerek, toplam 24.872.889.000.TL.nın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacıların yasal olarak ihraç edildiğini, alacakları ve zararları bulunmadığını, aidatların uyarlama şeklinde talep edilmesinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve dosyadaki belgelere göre, davacıların kooperatife ödedikleri aidatların dava tarihi itibariyle uyarlanmış değerlerini istemelerinin mümkün olmadığı, ancak, yatırdıkları parayı faizi ile birlikte talep edebilecekleri gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile Mahmut Y. yönünden 311.510.000.-TL.nın, diğer davacılar yönünden 147.000.000.TL.nın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

Kararı davacılar vekili temyiz etmiştir.

1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davacıların davalı kooperatifteki ortaklıklarının ihraç edilmeleri neticesi sona ermiş olup, ihraç kararının yargı aşamasından geçerek kesinleşmiş olduğu, bu aşamadan sonra ihracın haklı veya haksız olduğu hususunun tartışılmasının gereksiz olduğu, davacıların kooperatiften daire alamayan üyeler gibi daire veya bedelini istemelerinin mümkün bulunmamasına göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2-Davacıların davalı kooperatife ödedikleri aidatların istirdatı talebine gelince;

1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 17/1. maddesine göre devir dışında bir nedenle ortaklığı sona erenlerin sermaye ve diğer alacakları, o yılın bilançosuna göre hesaplanarak, bilanço tarihinden itibaren bir ay içinde geri verilir. Bilançonun kesinleşmesi ise, bilançonun genel kurulca kabulü ile olur ve alacak en erken bu tarihte muaccel olur. O halde mahkemece davalı kooperatifin ana sözleşmesi ve ihraçlardan sonraki genel kurul bilançoları incelenmek suretiyle, davacının alması gereken miktar ve muacceliyet tarihinin belirlenerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 29.09.2003 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı"

Bu şartlar altında, çıkartma kararı iptal ettirilebilir mi, noktasında bir araştırma yapılabilir. Kolay gelsin.
Old 21-07-2011, 09:50   #10
AV.MK

 
Varsayılan

Şu husus dikkatimi çekti;

Alıntı:
ancak, yatırdıkları parayı faizi ile birlikte talep edebilecekleri

Talep edilecek faiz yasal mı yoksa ticari faizmidir?
Old 21-07-2011, 13:11   #11
hukukbilgisi

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan AV.MK
Şu husus dikkatimi çekti;

Talep edilecek faiz yasal mı yoksa ticari faizmidir?


"T.C. YARGITAY

11.Hukuk Dairesi
Esas: 1997/1293
Karar: 1997/1932
Karar Tarihi: 20.03.1997


İTİRAZIN İPTALİ DAVASI - İCRA İNKAR TAZMİNATI - KOOPERATİFİN TAKİPTEN ÖNCE TEMERRÜDE DÜŞÜRÜLMEDİĞİ - MUACCEL ALACAĞIN TAKİP TARİHİNDEN YÜZDE OTUZ YASAL FAİZLE İSTENEBİLECEĞİ - DAVALININ PARAYI DAHA ÖNCE GÖNDERMİŞ OLDUĞUNDAN İTİRAZINDA HAKLI OLDUĞU

ÖZET: Davalı kooperatif icra takibinden önce temerrüde düşürülmemiş ve hatta parayı banka havalesi ile davacıya göndermiş, ancak davacı kabul etmeyerek iade etmiştir. Bu durumda davacı icra takip tarihi itibariyle muaccel olan 60.000.000 TL alacağını takip tarihinden itibaren %30 yasal faizi ile birlikte talep edebilir. Taraflar tacir olmayıp, işin ticari nitelikte olmaması nedeniyle reeskont oranında faiz istenemez. Öte yandan, davalı icra takibine konu alacağı, takipten önce banka havalesi ile davacıya göndermiş olduğundan itirazında haklı olup, aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilemez.

(2004 S. K. m. 67)

Taraflar arasındaki davadan dolayı Erzurum 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 11.7.1996 tarih ve 338-376 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı temsilcisi tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortaklığından ayrılmasını müteakip birikmiş aidatlarının tahsili için kooperatif aleyhine giriştiği icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptalini talep etmiştir.

Davalı kooperatif temsilcisi cevabında, icra takibinden önce davacının alacağını banka havalesi ile gönderdiklerini, böylelikle kooperatifin borçtan kurtulduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, dosyadaki yazılı kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre; davacının kooperatiften 60.000.000 TL alacaklı olduğu, bu alacağa %64 oranında reeskont faizinin uygulanması gerektiği sonucuna varılarak Erzurum 2. İcra Müdürlüğünün 1995/2173 sayılı icra dosyasında davalının itirazının iptaline, %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

Kararı, davalı temsilcisi temyiz etmiştir.

1- Taraflar arasında asıl alacak miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı kooperatif icra takibinden önce temerrüde düşürülmemiş ve hatta parayı banka havalesi ile davacıya göndermiş, ancak davacı kabul etmeyerek iade etmiştir. Bu durumda davacı icra takip tarihi itibariyle muaccel olan 60.000.000 TL alacağını takip tarihinden itibaren %30 yasal faizi ile birlikte talep edebilir. Taraflar tacir olmayıp, işin ticari nitelikte olmaması nedeniyle reeskont oranında faiz istenemez. Bu nedenle, aylık %12 oranında ve 15.9.1993 tarihinden itibaren faiz istemiyle yapılan icra takibine vaki itirazın yazılı olduğu şekilde iptaline karar verilmesi doğru görülmemiştir.

2- Öte yandan, davalı icra takibine konu alacağı, takipten önce banka havalesi ile davacıya göndermiş olmakla itirazında haklı olup, aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi de doğru değildir.

Yukarıda l. ve 2.bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 20.03.1997 tarihinde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı"
Old 15-06-2015, 15:19   #12
Av.F.Selin

 
Varsayılan

Bende çıkar bir ortağın alacağı bir kooperatife Kasım 2014'te icra takibi yaptım. Ancak kooperatif takibe muaccel olmadığı gerekçesiyle itiraz etti. Baktığımızda 16.06.2012 genel kurul kararı ile 3 yıllık erteleme kararı verildiğini gördük.İtirazın kaldırılması davası açmakta hukuki bir yararımız olmadığı için dava da açmadık ama dava açmadığımız için aynı alacak için yeniden icra takibi yapabilir miyiz, yoksa genel mahkemede dava mı açmalıyız kararsız kaldık.

Siz meslektaşlarımızın bu konudaki görüşünü almak istedim. Teşekkürler.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
kooperatif üyeliğinden ihraçta tebligat problemi ayşegül esin gök ertuğrul Meslektaşların Soruları 3 06-10-2010 11:25
Zamanaşımı problemi Av.Nurgül Meslektaşların Soruları 3 12-01-2009 23:01
Nesep Problemi Avukat Kamer Akgül Aile Hukuku Çalışma Grubu 2 24-09-2007 13:27
Kooperatif Arsa Problemi GULER ERCAN Hukuk Soruları Arşivi 0 11-06-2003 07:57


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05691195 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.