Mİrasçılıktan çıkarmanın iptali ve tenkis

Sayın Meslektaşlarım merhabalar;
müvekkilin babası vefat ettiğinde geriye mirasçı olarak müvekkili (ilk evlilikten olma oğlu) ve ikinci eşi ile eikinci evlilikten olma çocuğunu bırakmıştır. Ancak muris ölümünden önce el yazısı ile (şekil şartları tam olarak varsayabiliriz) vasiyetname bırakıyor ve vasiyetnamede müvekkili mirasçılıktan çıkardığını gerekçeleri ile birlikte belirtiyor. Vasiyetnamede bunun dışında bir tasarruf söz konusu değil.
Çıkarma sebeplerinin geçersiz ve asılsız olmasına bağlı olarak mirasın açılmasından sonraki 1 yıllık süre içerisinde mirasçılıktan çıkarma yönündeki ölüme bağlı tasarrufun iptali davası açmayı düşünüyorum. Ancak bir takım Yargıtay kararlarında, çıkarmanın iptali davasında iptal kararı verilecek ise davaya tenkis davası olarak devam edilmesi gerektiği belirtiliyor. (nedeni TMK 512/3:Sebebin varlığı ispat edilememiş veya çıkarma sebebi tasarrufta belirtilmemişse tasarruf, mirasçının saklı payı dışında yerine getirilir; ancak, mirasbırakan bu tasarrufu çıkarma sebebi hakkında düştüğü açık bir yanılma yüzünden yapmışsa, çıkarma geçersiz olur.)
Oysa benim mantığım: çıkarmanın iptali davası açar ve dava kabul edilirse bir Sulh Hukuk mahkemesine başvurarak, murisin vasiyetname ile müvekkili ıskat ettiğini ancak Asliye Hukuk mahkemesi kararı ile çıkarmanın iptal edildiğini beyan ederek veraset ilamı almak (saklı payımız kadar bile olsa) ve buna göre intikal işlemlerini gerçekleştirmekti. Ancak tenkis işin içine girecek ise ve buna göre işlem yapılacaksa, sadece çıkarma yönündeki ölüme bağlı tasarrufun iptali davası açtığımızda dava bitene kadar tenkis davası açma süresi (1 yıl) geçmiş olacak.
Mirasçılıktan çıkarma yönündeki tasarrufun iptali davası açan ve sonuca giden meslektaşlarımız varsa bilgi ve mümkünse karar örneklerini paylaşabilirlerse çok memnun olurum.
Bu uzun ve karışık sorumu okuyan, yorum ve tecrübelerini paylaşan tüm meslektaşlara şimdiden çok teşekkür ederim.

Üstadım merhabalar.
Biraz beyin fırtınası yapmak istedim, konuya tam anlamıyla hakim değilim.
Bu aşamada, Sulh Hukuk Mahkemesi'ne (ya da notere) müracaat ederek mirasçılık belgesi almanıza bir mani bulunmadığını düşünmekteyim. Zira, Sulh Hukuk Mahkemeleri mirasçılık belgesi tanziminde vasiyetnameleri dikkate almaksızın karar veriyor bildiğim kadarıyla.
Vasiyetnameler ise, ölümden itibaren noter tarafından Sulh Hukuk Mahkemesi'ne gönderiliyor ve Sulh Hukuk Mahkemesi'nce vasiyetnamenin okunması davası re'sen yürütülüyor.
Vasiyetname ile alacaklı ya da mirasçı atananlar ise, vasiyetnamenin okunmasından itibaren sonra vasiyetnamenin tenfizi davası açarak, bu dava neticesinde vasiyetnameye uygun veraset ilamı verilmesini talep ediyorlar, ya da belirli bir mal vasiyet edilmişse mirasçılara vasiyet edilen malın teslimi talebini mirasçılara yöneltiyorlar.
Ezcümle, sizin ne için tenkis davası açmanız gerektiğini anlayabilmiş değilim. Zira siz şu durumda 3/8 oranında mirasçısınız.
Vasiyetnamenin iptali davasını kazanmanız halinde, kararda ister vasiyet tamamen iptal edilsin isterse de saklı paya tecavüz ettiği ölçüde iptal edilsin, mirasçılık sıfatınız baki kalacak, yine 3/8 mirasçı konumunda olacaksınız. Ancak, saklı paya tecavüz eden kısmının iptal edildiğini varsayarsak, bu durumda karşı tarafın vasiyetnamenin tenfizi davası açarak, saklı pay haricinde kalan miras payınızı sizden talep etmesi gerekecektir.
Diğer bir deyişle; vasiyetnamenin iptali halinde, sizin mirasçılık sıfatınız ve miraspayınız her halükarda değişmeyecektir. Sadece, saklı pay dışında yerine getirilmesi kararı verilirse, karşı tarafın sizden "vasiyet alacaklısı" sıfatı ile talepte bulunma hak ve yetkisi olacaktır.
Bu yazdıklarımın kesin bilgiye dayalı olmadığını, naçizane fikirlerim olduğunu belirtir, saygılarımı sunarım.