Otel odasının tahliyesi (ACİL)

Değerli meslektaşlarım,
Daha önce hiç karşılaşmadığım bir sorunun çözümünde fikir ve tecrübelerinizi rica ediyorum.

Müvekkil şirket bir otel işletmesidir. İşletmede uzun süredir kalan, ücretlerini aylık ödeyen bir bayan müşterisi var. Ancak müşteri otel sahipleri ve diğer müşteriler ile sürekli çeşiti konularda kavgaya tutuşup, otel içerisinde sürekli huzursuzluğa yol açıyor. Hatta müşterinin çıkardığı olaylar neticesinde otel sahiplerince bir kaç kez de polis çağırılıyor.

Şimdi müvekkil otel sahipleri söz konusu şahsı otelden çıkarmak istiyorlar,i ancak şahıs odayı boşaltmıyor ve hiç bir şekilde de otelden ayrılmayacağını belirtiyor.

Araştırdığımda herhangi bir sonuca ulaşamadım.

Odanın tahliyesi için ne önerirsiniz?

Alıntı: Yazan Av. Melike Kökdal Değerli meslektaşlarım, Daha önce hiç karşılaşmadığım bir sorunun çözümünde fikir ve tecrübelerinizi rica ediyorum. Müvekkil şirket bir otel işletmesidir. İşletmede uzun süredir kalan, ücretlerini aylık ödeyen bir bayan müşterisi var. Ancak müşteri otel sahipleri ve diğer müşteriler ile sürekli çeşiti konularda kavgaya tutuşup, otel içerisinde sürekli huzursuzluğa yol açıyor. Hatta müşterinin çıkardığı olaylar neticesinde otel sahiplerince bir kaç kez de polis çağırılıyor. Şimdi müvekkil otel sahipleri söz konusu şahsı otelden çıkarmak istiyorlar,i ancak şahıs odayı boşaltmıyor ve hiç bir şekilde de otelden ayrılmayacağını belirtiyor. Araştırdığımda herhangi bir sonuca ulaşamadım. Odanın tahliyesi için ne önerirsiniz?

Tüketiciyi koruma Yasasına göre satışa sunulan bir ürünün üzerinde satılık olmadığı ve teşhir içindir olduğu ibaresi yok ise satıcı bu ürünü satmak zorundadır.
Olayda müşteri bayan aylık olarak ödeme yapmakta olup (sanırım peşin ödüyor) odada kalmayı hak etmektedir.
Ancak önceki olayları bahane edip (elinizde şikayetler hakkında polis tutanakları vardır) bayanı ve eşyalarını cebren odadan çıkarabileceğinizi düşünüyorum. Şikayet etse bile polis tutanaklarını gösterip haklı olduğunuzu iddia edebilirsiniz.

Polise bununla ilgili başvurumuz malesef reddedildi. Emniyet öyle bir yetkilerinin olmadığını belirtti.

Bu arada aylık ödenen ücretin bir kısmı halen alınamamış yani tam ödeme de söz konusu değil.

Hukuki fikri olan yok mu? örneğin hakkı olmayan yere tecavüz kapsamına sokarak suç duyurusunda bulunsak?

Alıntı: Yazan Av. Melike Kökdal Polise bununla ilgili başvurumuz malesef reddedildi. Emniyet öyle bir yetkilerinin olmadığını belirtti. Bu arada aylık ödenen ücretin bir kısmı halen alınamamış yani tam ödeme de söz konusu değil.

Bir fikir verir diye alıntıladım.

Alıntı: Hesabın ödenmesi : Madde 62- Faturaların müşteriye sunulması üzerine ödenmesi gerekir. Ödeme ulusal para ya da o günkü kur üzerinden hesaplanacak dövizle yapılır. Banka çekleri ya da seyahat acentalarından alınmış kuponlar ancak tam bir güvenceye sahip iseler kabul edilirler. Otelin çek ya da kuponları kabul etme zorunluluğu yoktur. b Otelci faturasını ödemeyen müşterinin eşyasını alıkoymak hakkına sahiptir. Müşteri borcunu en geç 30 gün içinde tam olarak ödemediği taktirde otelci alıkoyduğu eşyayı satabilir. Alıkoyma hakkı (Hapis hakkı) MADDE 63 : Otelci faturasını ödemeyen müşterinin eşyasını alıkoymak hakkına sahiptir.Müşteri borcunu en geç 30 gün içinde tam olarak ödemediği taktirde otelci alıkoyduğu eşyayı satabilir. http://www.ttyd.org.tr/tr/page.aspx?id=892

Alıntı: İyi niyet kurallarına aykırı davranış Madde 53- Otel yönetimi iyi niyet kurallarına uymayan müşteri ile yapılan sözleşmeyi derhal sona erdirebilir. Müşterinin ciddi bir suç işlemesi veya bulaşıcı bir hastalığının görülesi hallerinde otelci sözleşmeye son verir.

Bu huküm de uygulanabilir.

Ayrıca zikredilen Yönetmelik kapsamına girmeyecek şekilde Otelde sürekli ve aylık ödemek şeklinde bir nevi bağımsız "kira akdi" kurulduğu kabul edilebiliyorsa, kiralanan otel odası bakımından BK genel hükümlerinin de uygulanabileceği kanaatindeyim.

Ben de bu hükmün uygulanabileceği kanısındayım. Ancak hüküm açık değil. Hükmün icrasını kim yapacak?

Yani çıkmamakta direten bir kişiyi elbette kolundan tutup zorla otel yönetiminin çıkarması etik ve hukuki değil. Ama kolluk kuvvetleri de yetkileri dahilinde olmadığını söyleyerek işlem yapmaktan kaçınıyor.

Bence genel hükümlere göre esas davanızı açmadan önce mahkemeden ihtiyati tedbir kararı isteyin ve şayet bu ihtiyati tedbir kararı istediğiniz şekilde kabul edilirse de, icra vasıtasıyla odanın tahliyesini sağlayabilirsiniz. Ardından da esas davanızı açabilirsiniz diye düşünüyorum.
Saygılarımla

Alıntı: Yazan hakkaniyet_ Bence genel hükümlere göre esas davanızı açmadan önce mahkemeden ihtiyati tedbir kararı isteyin ve şayet bu ihtiyati tedbir kararı istediğiniz şekilde kabul edilirse de, icra vasıtasıyla odanın tahliyesini sağlayabilirsiniz. Ardından da esas davanızı açabilirsiniz diye düşünüyorum. Saygılarımla

Davanın neticesine müteallik ihtiyati tedbir kararı verilebilir mi? O zaman davaya ne gerek var?

Alıntı: Yazan Av.Mehmet Saim Dikici Bu huküm de uygulanabilir. Ayrıca zikredilen Yönetmelik kapsamına girmeyecek şekilde Otelde sürekli ve aylık ödemek şeklinde bir nevi bağımsız "kira akdi" kurulduğu kabul edilebiliyorsa, kiralanan otel odası bakımından BK genel hükümlerinin de uygulanabileceği kanaatindeyim.

53 üncü madde bence de uygulanabilir. Ama pratik faydası olacak mı? Aktin feshi için dava açmayı önerdiğinizi sanıyorum. Uzun bir süreç olacaktır.

Ama bu yolla birlikte benim önerdiğim yol denenip, hapis hakkı kullanılırsa yani müşterinin eşyalarına el konulursa; müşteri daha fazla inat etmeyecektir. Derseniz ki, müşteri inat etti ve her defasında yeni eşyalar satın alarak odada kalmaya devam etti. O zaman davanın neticesi beklenmelidir.

Öte yandan taraflar arasındaki sözleşmenin "kira akdi" olmadığını düşünüyorum. Bir an için öyle düşünülse bile neden 6570 S.K. varke, B.K. hükümlerini önerdiniz, onu da anlamadım.

Alıntı: Yazan Av.Suat Ergin 53 üncü madde bence de uygulanabilir. Ama pratik faydası olacak mı? Aktin feshi için dava açmayı önerdiğinizi sanıyorum. Uzun bir süreç olacaktır. Ama bu yolla birlikte benim önerdiğim yol denenip, hapis hakkı kullanılırsa yani müşterinin eşyalarına el konulursa; müşteri daha fazla inat etmeyecektir. Derseniz ki, müşteri inat etti ve her defasında yeni eşyalar satın alarak odada kalmaya devam etti. O zaman davanın neticesi beklenmelidir. Öte yandan taraflar arasındaki sözleşmenin "kira akdi" olmadığını düşünüyorum. Bir an için öyle düşünülse bile neden 6570 S.K. varke, B.K. hükümlerini önerdiniz, onu da anlamadım.

Otel odasının kiralanmasının BK.262/2 dairesinde "müstakil oda" kiralanması olarak da düşünülebileceği kanaatindeyim.

Alıntı: Yazan Av.Suat Ergin 53 üncü madde bence de uygulanabilir. Ama pratik faydası olacak mı? Aktin feshi için dava açmayı önerdiğinizi sanıyorum. Uzun bir süreç olacaktır. Ama bu yolla birlikte benim önerdiğim yol denenip, hapis hakkı kullanılırsa yani müşterinin eşyalarına el konulursa; müşteri daha fazla inat etmeyecektir. Derseniz ki, müşteri inat etti ve her defasında yeni eşyalar satın alarak odada kalmaya devam etti. O zaman davanın neticesi beklenmelidir.

Akdi feshedince, müşterinin orada oturmasının da hukuki sebebi kalmayacaktır.

Netice itibariyle, otel müşterisi çıkmak istemediği takdirde herhalukarda yasal yola gitmek şarttır.

Eşyasını dışarı da atsanız, kendisini dışarı da atsanız yine yasal işlemler başlayacaktır.

Akdi feshettiğinizi söylediğiniz halde çıkmamakta direniyorsa ve sizin için de yasal süreç pratik değilse, o halde en pratik çözüm, Murat beyin önerisidir.

"Pozitif ayrımcılık" adına kadınlar şımartılıyor; hükmün açıklanmasının geri bırakılmasıyla sanıklar şımartılıyor; zayıfın korunması adına kiracılar şımartılıyor... Bari otel müşterileri şımartılmasın.

Otelci istediği müşteriyi kabul etsin, istemediğini otelden çıkarabilsin. Zavallı otelciyi şirret bir kadın yüzünden dava açmaya adliyeye göndermemek gerek.

Bence otelcinin "çık" dediği müşterinin otelden çıkması gerekir. Aksi halde konut dokunulmazlığı ihlal edilmiş olur. Otelcinin şikayeti üzerine polisin suçu önlemesi gerekir. İstenmeyen müşterinin otelden zorla çıkarılması ile suçun önlenmesi mümkündür.

Bakınız TCK 116/ 2 ve hatta 4

(1) Bir kimsenin konutuna, konutunun eklentilerine rızasına aykırı olarak giren veya rıza ile girdikten sonra buradan çıkmayan kişi, mağdurun şikayeti üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Birinci fıkra kapsamına giren fiillerin, açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyerleri ve eklentileri hakkında işlenmesi halinde, mağdurun şikayeti üzerine altı aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur.
(4) Fiilin, cebir veya tehdit kullanılmak suretiyle ya da gece vakti işlenmesi halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.


Saygılarımla

Alıntı: Yazan Av.Armağan Konyalı Bakınız TCK 116/ 2 ve hatta 4

Ayrıca bakınız:
Turizm İşletmelerinin Bakanlıkla, Birbirleriyle ve Müşterileriyle İlişkileri Hakkında Yönetmelik
(Resmi Gazete Tarihi: 23.3.1983 Resmi Gazete Sayısı: 17996)
İyi niyet kurallarına aykırı davranış
Madde 53- Otel yönetimi iyi niyet kurallarına uymayan müşteri ile yapılan sözleşmeyi derhal sona erdirebilir.