Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İhtirazi Kayıtsız İmzalan Bordo/ Fazla Çalışma

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 08-08-2007, 13:44   #1
Kadir COŞKUN

 
Varsayılan İhtirazi Kayıtsız İmzalan Bordo/ Fazla Çalışma

Değerli meslektaşlarım,
İşyerinde çalıştığı süre boyunca sürekli haftalık çalışma sürelerinin çok üzerinde çalışan ancak işverence düzenlenen bordroda gösterilen fazla çalışma sürelerine ve buna ilişkin tutara ihtirazi kayıt koymadan bordroyu imzalayan işçinin daha sonra bu döneme ilişkin olarak fazla çalışma ücreti talep edemeyeceği konusunda ki yargıtay görüşü malum. Ancak işverenin baskısı altında bulunan işçinin de ihtirazi kayıt koyamacağı açık. Bu konuda farklı bir karar çıkaran ya da elinde bu konuya ilişkin yargıtay kararı bulunan meslektaşlarım görüşlerini paylaşırlarsa sevinirim.

Saygılarımla
Old 08-08-2007, 20:32   #2
OLCAYK

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 1980/9-2386
K. 1983/422
T. 27.4.1983
• FAZLA ÇALIŞMA ( İşçinin Çalışmasını Tanıkla İspatlama İmkanı Olmakla Birlikte İşin Fazla Çalışma İçin Elverişli Olup Olmadığının Belirlenmesi )
• İŞYERİNİN DURUMU ( İşçinin Fazla Çalışma İddiasına Karşın İşyerinin Elverişli Olup Olmadığının İncelenmesi )
• BORDRO ( Fazla Çalışma ve Tatil Çalışmasına Ayrılmış Yerlerin Bulunmuş Olması )
• FAZLA ÇALIŞMA ( Tanıkla İspat Olunabileceği-Gerektiğinde İşin Niteliği İtibariyle Fazla Çalışmaya Elverişli Bulunup Bulunmadığı Hakkında Bilirkişi İncelemesi Yaptırılması )
• BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ ( İşin Niteliğinin Fazla Çalışma Yapmaya Elverişli Olup Olmadığı Hakkında )
• BORDROLARDAKİ BOŞ OLAN FAZLA ÇALIŞMA VE TATİL SÜTUNU ( İhtirazi Kayıtsız İmzalanmış Olmasının Fazla Çalışma Bakımından İşçi Aleyhine Delil Olup Olmayacağı )
• BORDRONUN İHTİRAZİ KAYITSIZ İMZALANMASI ( Fazla Çalışma Bakımından İşçi Aleyhine Delil Olup Olmayacağı )
1475/m.35
ÖZET : İşçinin fazla çalışma yaptığını tanıkla kanıtlama olanağı olmakla birlikte, fazla çalışmaya elverişli bir işte çalışıp çalışmadığının belirlenmesi gerekir. Bordroda fazla çalışma ve tatil çalışmasına ayrılmış yerlerin bulunması, işçinin bu çalışmaları yaptığı anlamına gelmediğinden, kanıt niteliğinde değildir.

DAVA : Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; ( Samsun İş Mahkemesi )'nce davanın reddine dair verilen 18.9.1979 gün ve 1977/259 - 395 sayılı kararın incelenmesi davacı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay Dokuzuncu Hukuk Dairesi'nin 26.2.1980 gün 1980/12900 - 1601 sayılı ilamıyla ; ( Davacının bordrolarda fazla çalışma yapıldığı, hafta ve genel tatil günleri çalışıldığı, karşılığı olan paraların alındığı hakkında imzaladığı bordroların ilişkin bulunduğu aylarda ihtirazi kayıt ileri sürmedikçe artık daha fazla alacak iddiasında bulunamaz. Ancak, bordrolarda fazla çalışan ve tatil sütunu bulunup da boş bırakılmış ise, başka bir anlatımla bu yönden herhangi bir ödemede bulunulduğu açıklanmamışsa, bu bordroların ilişkin bulunduğu aylar hakkında alacak iddiasında bulunabilir. Davacının boş sütunlar hakkında ihtirazi kayıt ileri sürmesi gerekmez. Mahekemece fazla çalışma ve tatil paralarına ilişkin iddia hakkında deliller incelenerek sonucu uyarınca karar verilmelidir. ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü :

KARAR : ( İş Sözleşmesinin, davalı işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, ihbar ve kıdem tazminatı alacakları ile ödenmeyen fazla çalışma ve tatil ücretlerinin.. ) davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemenin, davanın reddine ilişkin kararı özel dairece, yukarıya metni aynen alınan ilamla bozulmuş, ancak, mahkeme önceki kararında direnmiştir.

Görülüyor ki uyuşmazlık, fazla çalışma ve tatil ücretlerine iliştin bulunmaktadır. Hukuk Genel Kurulu'nun 18.9.1981 gün ve 1979/175 E., 1981/607 K. sayılı ilamında da çok açık bir şekilde vurgulandığı üzere; ilke olarak, işçi fazla çalışma yaptığını tanıkla isbat edebilir. Tanık sözlerinin değerlendirilmesi açısından gerektiğinde fazla çalışmaya elverişli bulunup bulunmadığı hakkında bilirkişi incelemesi yaptırılmalıdır.

Öte yandan, bordrolarda fazla çalışma ve tatil sütunu bulunup da bu sütünün boş bırakılmış olması, işçinin fazla çalışma yapmadığının kanıtı olarak kabul edilemez ve böyle bir bordronun işçi tarafından ön koşulsuz ( ihtirazi kayıtsız ) imzalanmış bulunması da bu haktan feragat edildiği anlamında yorumlanamaz. Çünkü bilindiği gibi, önkoşul ( ihtirazi kayıt ), belli hakları kullanmak konusunda serbestisini muhafaza etmek isteyen tarafın bu konuda vaki beyanıdır. O halde, bu tanımdan da anlaşılacağı gibi, işçi tarafından imzalanan belgede ayrı bir sütun bulunmasına rağmen, hiçbir işçiye fazla saat ücreti tahakkuk ettirilmemiş ise bu takdirde bordroyu imzalayan işçilerin ayrıca ön koşul ileri sürmesi gerekmez. Buna karşılık aynı bordorda fazla çalışma ve tatil çalışması olmadığı açıkça yazılı olan ya da bir kısım işçilerin fazla çalışma ve tatil ücretine hak kazandıkları yazılı bulunan durumlarda, fazla çalışma yaptığı veya tatilde çalıştığı halde kendisi için bir tahakkuk yapılmadığını ya da eksik yapıldığını gören işçi bordroyu imzalarken bu yönde bir ön koşul ileri sürmek zorundadır; aksi halde, ön koşulsuz bordroyu imzalaması bu haktan fergat anlamına gelir.

Olayımızda ücret bordroları incelendikte; örneğin, 1971 ve 1972 yıllarına ait bordroların fazla çalışma sütunlarının boş bırakıldığı; 1973 yılında ise, bazı aylarda fazla çalışma ücreti ödendiği; 1974 yılında fazla çalışma gösterilmediği ancak, bir kısım tatil ücreti ödendiği; 1975 yılının bazı aylarına ait bordrolarda da, hafta tatili ve fazla çalışma ücreti ödendiğinin yazılı bulunduğu görülmektedir.

O halde, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda deliller toplanıp inceleme yapılarak, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmek gerekirken, bundan zuhul olunması usul ve yasaya aykırı olduğundan kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davacının temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda gösterilen sebeplerden dolayı HUMK'un 429. maddesi gereğince BOZULMASINA,istek olursa temyiz peşin harcının geri verilmesine 27.4.1983 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 08-08-2007, 20:35   #4
OLCAYK

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 1979/9-175
K. 1981/607
T. 18.9.1981
• ALACAK DAVASI ( Bordrolarda Fazla Çalışmaya İlişkin Sütun Bulunması )
• BORDROLARDA FAZLA ÇALIŞMAYA İLİŞKİN SÜTUN BULUNMASI ( Bu Sütunun Boş Bırakılması )
• İŞÇİNİN FAZLA ÇALIŞMA YAPMADIĞININ KANITI OLMAMASI ( Bordrolarda Fazla Çalışmaya İlişkin Sütun Bulunmasına Rağmen Bu Sütunun Boş Bırakılması )
1086/m.287
1475/m.35
ÖZET : Bordrolarda fazla çalışmaya ilişkin sütun bulunup da bu sütunun boş bırakılmış olması, işçinin fazla çalışma yapmadığının kanıtı olarak kabul edilemez. Fazla çalışma tanıkla ispat olunabilir.

DAVA : Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Zonguldak 4. İş Mahkemesince davanın kısmen reddine dair verilen 17.4.1978 gün ve 954-464 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 24.5.1978 gün ve 7294-7824 sayılı ilamiyle, ( ..Bordrolarda boş fazla çalışma sütunu bulunması ve davacının ön koşul ( ihtirazi kayıt ) dermeyan etmeden ücretlerini imza karşılığı alması onun fazla çalışmadığına delil teşkil etmez. Dosyadaki toplanan delillere göre işyerlerinde fazla çalışma yapılıyorsa, bunun süresinin tesbiti ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirdi.. ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

KARAR : Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü :

Davacının, davalıya ait fırın işyerinde hamurkar yardımcısı olarak çalışmakta iken işine son verildiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının fazla çalışması varsa bunun parasal karşılığını isteyebilip isteyemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Mahkeme, ücret bordrolarının ön koşulsuz ( ihtirazı kayıtsız ) imzalanmış olması nedeniyle artık davacının fazla çalışma ücreti isteyemeyeceği gerekçesiyle bu yöndeki isteğin reddine karar vermiştir.

İlke olarak, işçi fazla çalışma yaptığını tanıkla ispat edebilir. Tanık sözlerinin değerlendirilmesi açısından gerektiğinde fazla çalışıldığı iddia olunan işin niteliği itibariyle fazla çalışmaya elverişli bulunup bulunmadığı hakkında bilirkişi incelemesi yaptırılmalıdır. Öte yandan, bordrolarda fazla çalışmaya ilişkin sütun bulunup da bu sütunun boş bırakılmış olması, işçinin fazla çalışma yapmadığının kanıtı olarak kabul edilemez ve böyle bir bordronun işçi tarafından ön koşulsuz ( ihtirazi kayıtsız ) imzalanmış bulunması da bu haktan feragat edildiği anlamında yorumlanamaz. Çünkü, bilndiği gibi ön koşul ( ihtirazi kayıt, ) belli hakları kullanmak konusunda serbestisini muhafaza etmek isteyen tarafın bu konuda vaki beyanıdır. O halde bu tanımdan da anlaşılacağı gibi, işçi tarafından imzalanan belgede ayrı bir sütun bulunmasına rağmen hiç bir işçiye fazla saat ücreti tahakkuk ettirilmemiş ise; bu takdirde bordroyu imzalayan işçilerin ayrıca ön koşul ileri sürmesi gerekmez. Buna karşılık aynı bordroda fazla çalışma olmadığı açıkça yazılı olan ya da bir kısım işçilerin fazla çalışma ücretine hak kazandıkları yazılı bulunan durumlarda, fazla çalışma yaptığı halde kendisi için bir tahakkuk yapılmadığını yada eksik yapıldığını gören işçi bordroyu imzalarken bu yönde bir öne koşul ileri sürmek zorundadır, aksi halde ön koşulsuz bordroyu imzalaması bu haktan feragat anlamına gelir.

Olayımızda, aylık ücretlerin ödenmesine ilişkin basılı bordrolarda bütün işçiler yönünden ( fazla çalışma ücreti ) sütunu boş bırakıldığına göre; yukarda kısaca belirtilen ve özellikle Hukuk Genel Kurulunun 13.4.1977 gün, 9/1646 E. 359 K. ve yine 30.3.1979 gün, 9/699 E., 357 K. sayılı içtihatlarında da açıkça vurgulanan ilke uyarınca, bu bordroların ön koşulsuz imzalanmış olması fazla çalışma yapılmadığının ya da bu haktan feragat edildiğinin kanıtı olamaz. Bu durumda iddia hakkında tanık dinlenmekle beraber, az yukarda açıklanan yönde bilirkişi incelemesi de yaptırılması gerekir.

O halde, davacı vekilinin dayandığı bordroların fazla çalışma sütununun boş olduğu gözetilip, Özel Daire bozma kararında da öngörüldüğü biçimde inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken bundan zuhul olunması usul ve yasaya aykırı olduğundan direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda ve Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerle kabulüyle, HUMK. nun 429 maddesi gereğince direnme kararının BOZULMASINA, 18.9.1981 gününde üçte ikiyi geçen oy çokluğuyla karar verildi.
Old 08-08-2007, 20:37   #5
OLCAYK

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 1998/18329
K. 1998/19841
T. 31.12.1998
• FAZLA MESAİ ÜCRETİ ( Ücret Bordrolarında Fazla Mesai Sütunu Boş Olan Aylar İçin Hükmedilmesi )
• ÜCRET BORDROLARINDAN BAZILARINDA FAZLA MESAİ SÜTUNUNUN BOŞ OLMASI ( Fazla Mesai Ücretine Hükmedilmesi )
1475/m.35
ÖZET : Dosya içeriği ve tanık beyanlarından işçinin fazla mesai yaptığı anlaşıldığından, fazla mesai sütunu bulunmayan bordroların ilişkin oldukları aylarla ilgili olarak fazla mesai ücreti hesaplanarak hüküm altına alınmalıdır.

DAVA : Akbank T.A.Ş. adına Avukat A. R. B. ile Ü. H. adına Av. N. A. aralarındaki dava hakkında Denizli 1. Asliye Hukuk Hakimliğinden İş Mahkemesi sıfatıyla verilen 23.10.1998 günlü ve 1131-702 sayılı hüküm taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : 1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı bankanın temyiz itirazlarının reddine, davacı işçinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2. Dosya içeriği ve tanık anlatımlarına göre davalı işçinin fazla mesai yaptığı anlaşılmaktadır. Mahkemece bordrolardaki fazla mesai sütunları dikkate alınmak suretiyle karşı davalı işçinin bu alacağı reddedilmiş ise de, kimi bordrolarda fazla mesai sütunu boş olup bu türden bir alacağın tahakkuku ve ödemesinin yapılmadığı görülmektedir. Dairemizin konu ile ilgili kararlılık kazanmış uygulaması da gözönünde tutularak fazla mesai sütunu bulunmayan bordroların ilişkin bulunduğu aylarla sınırlı olarak fazla mesai hesabı yapılıp hüküm altına alınmalıdır.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebebten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 31.12.1998 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY YAZISI

İşçi Ü. H. 10.6.1980 tarihli dilekçesinde "... istifa etmek istiyorum. İstifamın kabulü hususunu emir ve müsaadelerinize arz ederim..." şeklinde ifadeler kullanmıştır.

İşveren istifa suretiyle işten ayrılması nedeniyle işçi aleyhine ihbar tazminatı istemiyle dava açmış olup, işçide bunun üzerine istifasının haklı nedenlere dayandığınıda kanıtlamak amacıyla kıdem tazminatı, izin ücreti ve fazla çalışma karşılıklarını talep etmek suretiyle dava açmıştır.

Davacı karşılık davalı işçi Ü. H. istifasına neden olarak son 5 yıldır ısrarla izinlerinin kullandırılmamasını, fazla çalışma karşılıklarının ödenmemesini göstermektedir.

İş müfettişine beyanda bulunan işveren vekilleri ifadelerinde "... işçinin bilgisayar sistemini bilen tek eleman olduğunu ve görevinin ekranlar kapatıldıktan sonrada devam ettiğini, işyerinde fazla mesai yapıldığını eleman sıkıntısı çekilen servis elemanlarının ergeç izinlerini kullanabildiklerini, sistem yetkilisinin olmaması halinde işlerde aksama olacağı ve izinlerin işverenin tensip ve onayına göre kullanıldığını..." belirtmişlerdir.

İş müfettişi ayrıca işveren kayıtları üzerinde yaptığı incelemede; 1991-1992 1993-1994 yıllarından 30 gün, 1995 yılından ise davacının 10 gün izin hakkının bulunduğunu belirlemiş ve davacının hiç istirahat almadan aralıksız 10.6.1980-4.3.1996 tarihleri arasında işyerinde çalıştığını tesbit etmiştir.

İşveren yetkililerininde beyanlarından davacının bilgisayar sisteminden tek anlayan kişi olması ve bu şahsın işyerinden ayrılması halinde yerine ikame edilecek bir başka elemanın olmaması nedenleriyle izinlerinin verilmediği, belli olmayan bir tarihi de kapsayacak şekilde er veya geç verilecek şekildeki beyanlardan izinlerin verilmesinden kaçınıldığı ve fazla çalışma karşılıklarınında ödenmediği anlaşılmaktadır.

Mahkeme davacının izinlerinin kullandırılmadığını kararının gerekçesinde saptamış ve bu yön Dairemizce uygun bulunmuştur. İşveren Anayasal bir hak olan dinlenme hakkını işçiye tanımaktan ısrarla kaçınmıştır.

Ayrıca davacı işçinin fazla çalışma karşılıklarının ödenmediği ve işçinin bu talebinde haklı olduğu Daire bozma kararında belirtilmiştir.

İş Yasasının 16. maddesinin II/d fıkrasında, işçinin ücretinin ödenmemesi işçiye bildirimsiz fesih hakkı vereceği öngörülmektedir. Burada belirtilen ücret, işçiye sağlanmış olan para ve parayla ölçülmesi mümkün akdi ve kanısından doğan her türlü menfaatlerdir.

Dairemizin yerleşmiş uygulamalarında "izin paralarının verilmemesi, hafta-genel tatil ve fazla çalışma karşılıklarının ödenmemesinin işçiye sözleşmeyi yasanın 16/II- d hükmünce bozma hakkı verdiği ..." benimsenmiştir.

Mahkeme ve Dairemizin bozma kararlarıyla davacı-işçinin yasal haklarının verilmediği ve ödenmediği ve bu hakların verilmesinin belirsiz tarihlere bırakıldığı tesbit edilmesi karşısında, 15 sene işyerinde hiç ceza ve rapor almadan çalışan bir kişiden fedekarlık beklemek ve istifa iradesini soyut bir istifa olarak kabul eden mahkeme kararı gerçeklre uygun düşmemektedir. Ayrıca bir işçinin hiç bir neden olmadan 15 senelik kıdem tazminatını bir tarafa bırakarak sebepsiz yere istifa etmesinin gerekçeleride işverence iddia edilip kanıtlanamamıştır.

Davacı karşılık davalı işçinin iş akdini sona erdirmesi haklı nedenlere dayandığından, davacı işçiyi kıdem tazminatından mahrum bırakan ve davacı davalı işveren yararına ihbar tazminatına mahkum eden mahkeme kararının bu yönlerden de bozulması görüşüyle daire çoğunluğunun kararın bu yönlerini benimseyen düşüncelerine katılamıyorum.
Old 08-08-2007, 20:42   #6
OLCAYK

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 2000/14922
K. 2001/137
T. 15.1.2001
• FAZLA MESAİ ÜCRETİ ( Dosyadaki Bordrolarda Fazla Mesai Sütunu Olup Tahakkukunun da Yapılmış Olması )
• BORDRO ( Dosyadaki Bordrolarda Fazla Mesai Sütunu Olup Tahakkukunun da Yapılmış Olması )
• İHTİRAZİ KAYIT KONMAKSIZIN BORDROLARIN İŞÇİ TARAFINDAN İMZALANMASI ( Fazla Mesai İddiasıyla Alacak Talebinde Bulunma İmkanının Olmaması )
1475/m.35
ÖZET : Davacı, fazla mesai ücretinin tahsilini talep etmiştir. Dosyadaki bordrolarda fazla mesai sütunu olup tahakkuku da yapılmıştır. Bu bordrolar davacı tarafindan imzalanmıştır. İhtirazi kayıt konmaksazın bordroların işçi tarafından imzalanması halinde fazla mesai iddiasıyla alacak talebinde bulunma olanağı yoktur. Bordrolar imzalı olduğundan fazla mesai ücretinin davacıya ödendiğinin kabulü gerekir.

DAVA : Davacı, kötü niyet tazminatı, fazla çalışma ücreti ile yemek parasının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : 1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2. Dosya içine sunulan bordrolarda fazla mesai sütunu bulunmuş olup tahakkuku da vardır. Bu bordrolar davacı tarafca da imzalanmıştır. Dairemizin kararlılık kazanmış uygulamasına göre ihtirazi kayıt konulmaksızın bordroların işçi tarafından imzalanması halinde daha fazla mesai yapıldığı iddiasıyla işçinin alacak talebinde bulunması olanağı yoktur. İş müfettişi raporunda bordrodaki fazla mesainin saat 17'den sonraki döneme ilişkin olduğu şeklindeki açıklaması davacının fazla mesaiye hak kazandığını göstermez. Bordrolar imzalı olduğuna göre artık saat 17'den önce ya da sonra yapılan fazla mesai alacağının kendisine ödendiği kabul edilmelidir.

3. Her ne kadar Bölge Çalışma Müdürlüğüne davacı işçinin başvurusundan sonra sözleşmesinin davalı işveren tarafından feshedildiği görülmekte ise de; davacı tanıkları feshin kötüniyete dayandığını doğrulamamışlardır. Gerçekten üç tanıkta böyle bir açıklama yapmış değildir. Varsayıma dayanılarak sonuca gidilmesi mümkün olmadığından kötüniyet tazminatının hüküm altına alınması hatalıdır.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.1.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 08-08-2007, 22:31   #7
Kadir COŞKUN

 
Varsayılan

Sayın Olcayk, ilginize ve emeğinize teşekkür ederim. Ancak gördüğünüz üzere Yargıtay kararları uygulmayı dolanıp fazla çalışmaları eksik gösteren işvereni koruyucu, işveren baskısı altında bordroları imzalayan işçinin aleyhindedir. Müzayaka halinde bulunan işçi için ücret bordrosunda gösterilenden fazla fazla mesai ücreti talep etme imkanı maalesef bulunmamaktadır. Kanımca bu konuyu canlı tutarak farklı görüş ve uygulamalara ulaşmaya çalışmalıyız.
Saygılarımla
Old 08-08-2007, 22:46   #8
OLCAYK

 
Varsayılan

Katılıyorum, uygulamada on iki saat gerçekten çalıştığı halde, bu çalışması HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRI bulunup, fazla çalışmalar için indirimede gidiliyor. Nasıl aşacağız tartışalım dediğiniz gibi...
Old 01-06-2014, 17:50   #9
yigiturk

 
Önemli

Konu çok eski ama şunu sormak istiyorum üstadlar bordronun iş veren tarafından zorla imzalatılması, imzalanmadığı takdirde maaş ödemelerinin yapılmaması tehdidi tanık yoluyla ispatlanarak bordrodaki imzayı hükümsüz hale getirir mi ? Bizim olayımızda fazla mesai sütununda saat ve ücretler yazılı, fakat çok az tahakkuk ettirilmiş. Ne dersiniz ?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kayıtsız Şartsız Ve Bedelsiz Hibe janisjoplin Miras Hukuku Çalışma Grubu 13 27-11-2013 01:14
yıllık 270 satten fazla çalışma Av.Çağlar Şener Meslektaşların Soruları 5 27-07-2007 10:34
fazla çalışma ücreti Beron Meslektaşların Soruları 1 25-05-2007 17:41
Kıdem Tazminatı Hesabında Fazla Çalışma Ücretinin Hesaba Katılması Av.mdogan Meslektaşların Soruları 4 24-01-2007 16:05
Hayata Kayıtsız Şartsız İnanmak Av.Habibe YILMAZ KAYAR Site Lokali 7 28-07-2004 19:00


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05577898 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.