YedİemİnlİĞİ Suİstİmal

merhabalar cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim. Yapılan icra takibi sonucunda hacze gittim ve sonrasında oradaki menkulleri haczedip borçlunun babasına yediemin bıraktım. sonra mahallinde satış istedim satış günü borçlunun avukatına teblig edildi fakat yediemin ve borçluya teblig olmadı. mahallinde satış için gittiğimizde borçlu ve yediemin adresten ayrılmışlar. Bu durumda yedieminliği suistimalden dava açılabilir mi? Ve savcılığa mı başvurmam gerekir.Yoksa mutlaka dava açmam için yediemine tebliğ ettirilmesi satış gününün şart mı? Bunlar dava açmak için yeterli değilse yedieminliği suistimalden dava açmak için ne yapmam gerekiyor.

TCK 289/1 den cezalandırılması için Savcılığa suç duyurunda bulunuyorsunuz.Sonuçta Sulh Ceza Mahkemesine dava açılıyor.

cevabın için çok teşekkür ederim fakat satış gününün teblig olması yediemine şart mı yoksa adresten habersiz ayrılması ceza almasına yeter mi

yediemin adres değişikliğini dosyaya bildirmek zorunda.
bu nedenle şikayette bulunabilirsiniz

Değerli meslekdaşım bu konuda sayın savcılar dava açmamak için ince eleyip sık dokuyorlar. Hatta değil satış gününün tebliğ alınmaması , satış yeri mahalden farklı bir yerde ise ; mahcuzların nakli için masraf yatırmamanız dahi bu konuda ilgili suçu oluşturmuyor.O yüzden bence satış gününün yediemine tebliğ edilmemesi ilgili suçu oluşturmaz. Ayrıca adres değişikliğini yedieminin bildirmemesi ancak satış gününün tebliğinden sonra suç unsuru olabilir kanaatindeyim.

suçun oluşması için yedieminlik ücretinin depo edilmesi yada yeddiemine malları teslim etmesi konusunda muhtıra göndermek gerekli

Alıntı: Yazan av.medine Ayrıca adres değişikliğini yedieminin bildirmemesi ancak satış gününün tebliğinden sonra suç unsuru olabilir kanaatindeyim.

"satış günü tebliğ edilse" zaten 'adres değişikliğini bildirme zorunluluğu' doğmaz.

Yedieminliğin suistimal suçunun unsurları arasında tasarruf bulunuyor, teslim etmeme bir tasarruf mudur ? Örneğin satışın yapılacağı gün yediemin hastaysa bu nedenle mahcuz malları teslim edememişse veya mahcuz malların bulunduğu depo ile satışın yapılacağı yer farklı ise ve yediemin yolluk istediği halde icra müdürü böyle bir ücret, ödenek vermeden satışın yapılacağı gün satış mahalline geldiğinde mahcuz malları bulamazsa isnat edilen suç oluşmuş mudur ? Ben tüm bu ihtimallerde oluşmadığını düşünüyorum, oluştuğunu düşünen varsa gerekçelerini duymak isterim.

Bu konularda Yargıtay kararı olanlar, eklerse sevinirim.

.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi

Esas : 2004/7769
Karar : 2005/693
Tarih : 16.02.2005

ÖZET : Borçlu-sanığa haciz sırasında yediemin sıfatıyla teslim edilen mahcuzu teslim etmesi için tebliğ edilen muhtırada, İİK.nun 336/a maddesinde öngörülen 7 gün içinde İcra Müdürlüğüne teslimini ve süreye riayetsizliğinin sonuçlarını içeren meşruat bulunmamaktadır.

(2004 s. İİK. m. 336A)

KARAR METNİ :
Yedieminliği suistimal suçundan sanık Şeibe Demir´in İİK.nun 336/a maddesi gereğince 2 ay hafif hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, hüküm yasal süresi içinde sanık tarafından temyiz edildiğinden Yargıtay C.Başsavcılığının bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

Borçlu-sanığa haciz sırasında yediemin sıfatıyla teslim edilen mahcuzu teslim etmesi için tebliğ edilen muhtırada, İİK.nun 336/a maddesinde öngörülen 7 gün içinde İcra Müdürlüğüne teslimini ve süreye riayetsizliğinin sonuçlarını içeren meşruat bulunmamaktadır. Bu nedenle atılı suç oluşmayacağı gibi, kabule göre de; mahcuz çamaşır makinesinin niteliği itibariyle satış yerinde hazır edilebilmesi için sanığa nakliye ücretinin ödenmediği de göz önünde tutulduğunda suç işleme kastından söz edilemez. Temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün istem gibi BOZULMASINA, 16.2.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Ben de tam bu son kararda yer alan muhtıra ile ilgili yazacaktım. Kararda geçtiği şekilde muhtıra tebliğ etmeniz gerekiyor.

Adreste olmadığını tespit etmişsiniz. Mevcut bilgilerle yeni adrese ulaşmaya çalışın, ulaşamazsanız eski adrese TK m.35' e göre muhtırayı tebliğe çıkarın. Tebligat sonucuna göre şikayette bulunun...

Saygılarımla..

Yedieminliği suistimal suçu ile ilgili Yargıtay'ın yeni bir görüş değişikliği oldu. Bu olaydan bağımsız olarak arzetmek gerekirse Yargıtay'ın yeni görüşüne göre artık hacizli malları yedieminin satış mahalline getirme zorunluluğu bulunmadığı, haczeden kişinin gidip yedieminden haczettiği şekilde geri alması gerektiği düşüncesi ile muhtıra, ücret vs. hususlarına bakılmaksızın sadece malların satış tarihinde yedieminin elinde bulunup bulunmadığının araştırılması, hacizli mallar yedieminin elinde ise beraat, değil ise ceza verilmesi şeklinde.

Karar metnini buraya atamıyorum ancak, bulabilirseniz Yargıtay 4.CD 2008/8424 Esas, 2010/3255 Karar sayılı kararında detayları ve gerekçeleri ile 289.maddenin izahı yapılmakta.

Somut olaya gelince, yediemin kendisine bırakılan eşyaları yerinde ve olduğu gibi saklamakla yükümlü olduğu ve mahallinde yapılacak satışta hacizli mallar yerinde bulunamadığından bence suç oluşmuştur, savcılığa yapılacak bir şikayetle sonuç alınabileceğini düşünüyorum.