Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

Teknik Olarak Elektrik Hırsızlığı

Yanıt
Old 11-04-2007, 09:58   #1
EEE

 
Varsayılan Teknik Olarak Elektrik Hırsızlığı

Teknik Olarak Elektrik Hırsızlığı



Elektrik hırsızlığı konusunda, THS’nde yazılanları incelediğimde, bu konuyla ilgili değerli hukukçuların büyük sıkıntılar yaşadığını gördüm. Çalınması (Hırsızlaması) bile belli bir teknik bilgi birikimini gerektiren bu eylem (Nitelikli Hırsızlık), bu konu hakkında uzman olmayan hukukçular tarafından yargılama konusu yapılmaktadır. Dava dosyalarına bakıldığında, Mahkeme kararına etkili olan iki belge karşımıza çıkmaktadır. 1-Kaçak / usulsüz elektrik tesbit tutanağı, 2- Bilir kişi raporu.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun 29.12.2005 tarihli toplantısında ; 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından uygulanacak “ Kaçak ve Usulsuz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında aşağıdaki Karar alınmıştır. (Karar No:622, Karar Tarihi 29.12.2005)

Konu ile ilğili tüm hukukçuların (Hakim, Savcı, Avukat) ve diğer ilgilerin öncelikle bu kurul kararını dikkate almaları gerekir.

Kurul Kararı Madde 1-
A)Tespit Süreci
a)

1)Dağtım sistemine veya ölçü sistemine yada tesisata tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle yapılan müdahalelerin tespiti halinde, doğrudan Ek-1’de yer alan kaçak tespit tutanağı düzenlenir.
Yukarıda bahse konu tutanak incelendiğinde, bundan önceki tutanaklardan farklı olarak tutanak altına “ TANIK “ imzası açılmış olduğu görülmektedir. 1 Ocak 2006 tarihinden sonra düzenlenmiş olan ve altında “ TANIK ” imzası bulunmayan tüm tutanaklar sadece ilgili “ Dağıtım Şirketi “ nin iddialarını yansıtmaktadır. Bu nedenle bu tür tutanaklar şaibeli ve hukuki dayanaktan yoksun olmaları nedeniyle, savcılıklarca dava konusu bile yapılmamalıdır. TEDAŞ elemanları tarafından düzenlenen tutanaklar, davaların genelinde abartılı ve şaibeli olarak nitelendirilmeleri nedeniyle, sanıklar yada vekillerince sürekli olarak reddedilmiştir. Bu nedenle EPDK tarafından ilgili tutanak altına “TANIK” imzası açılmıştır. Ancak, TEDAŞ elemanları tarafından hala altında “TANIK” imzası sütunu olmayan eski tutanakların düzenlenmeye devam edildiğini, elde kalmış eski tutanakların kullanıldığını görüyoruz. Bu hususta görüştüğümüz TEDAŞ yetkilileri “Tutanak düzenlerken “TANIK” bulamadıklarını beyan etmektedirler. Oysa, savcının veya hakimin uzman bir bilirkişiyi “TANIK” olarak görevlendirmesi çok basittir.
Bir elektrik tesisatına elektrik bağlanması sırasında izlenen bir prosedür vardır. TEDAŞ yetkilisi tarafından prosedüre uygun bulunan tesisatlara, abone sözleşmesi yapılıp elektrik enerjisi verildiği anda, dağıtım ve ölçü devrelerindeki mühür yerleri TEDAŞ tarafından mühürlenerek, düzenlenen tutanağın bir kopyası aboneye verilir. Bu andan itibaren mühür bozmadan dağıtım ve ölçü devrelerine ulaşılamaz. Herhangibir nedenle elektriği kesilmesi gereken abonenin, yetkili TEDAŞ ekibi tarafından mühürleri sökülerek elektriği kesilir, mühürler yenilenir; gerekli tutanak düzenlenerek, düzenlenen tutanağın bir kopyası aboneye verilir.

Bugün gelinen noktada sayaç okuma işlemleri TEDAŞ tarafından taşeron firmalara yaptırılmaktadır. Kısa bir işbaşı eğitiminden sonra görev alan bu deneyimsiz elemanlar, yetkileri olmadığı halde borcu olan abonelerin elektriğini kesmektedirler. Koparılan mühürler yenilenmeden ve hiçbir tutanak düzenlemeden yapılan bu işlemler daha sonra bu konularda bilgisiz abonelere karşı istismar konusu yapılmaktadır. Bu nedenle , abone dosyasında enerji kesme tutanağı bulunmayan veya altında “ABONE” yada “TANIK” imzası olmayan tutanaklar şaibelidir.
Elektrik sayaçları ve dağıtım dolapları TEDAŞ ekipleri tarafından her zaman ulaşılabilecek şekilde ve bina dışında bir yerde olmak zorundadır. Bu nedenle her isteyenin bu dolaplara ulaşabileceği ve abonenin bilgisi dışında mühürlere müdahale edebileceği gerçeği de ortadadır. Mühür kopukluğu bile yasal olarak “Nitelikli Hırsızlık” kapsamındadır ve yargıca BERAAT ile 6 yıl 8 ay arasında hapis cezası taktir etme yetkisi vermektedir. Konunun uzmanı birisi olarak , yaşamım süresince elektrik sayacımın mühürlerine hiç bakmadım. Kaçak elektrik kullanma amacı taşımayan hiçbir abonenin de benden farklı olduğunu sanmıyorum. Abonelerin istismarına bu kadar açık olan bir konuda, TEDAŞ tarafından düzenlenen tutanakların , yukarıda izahına çalıştığım hususlar dikkate alınmadan adeta akademik bir rapormuş gibi , mahkemelerce itibara alınması , toplumun yargıya güvensizliğini çığ gibi büyütecektir. (Bir çok avukat bu tür davaları almamaktadır. Barolar tarafından görevlendirilen avukatların tamamı, elektrik konusunda hiçbir bilgi sahibi değildir.)
Bu konuda ikinci olarak itibar edilen belge “Bilirkişi Raporu”dur. Kaçak elektrik kullanımı , belli bir teknik bigi birikimi gerektirmesi nedeniyle, öyle her önüne gelenin yapabileceği adi bir hırsızlık değildir ve bu nedenle “Nitelikli Hırsızlık” kapsamında , ağırlaştırılmış bir suçtur. “BİLİRKİŞİ KURUMU” hakkında tüm hukukçuların yakındıklarını biliyoruz. Elektrik enerjisi konusunda ülkemizin yaşadığı sıkıntıları gören değerli yargıçların da ne kadar duyarlı olduklarını görüyoruz. Bu nedenle birçok davada, sanıklara acımasız ve aceleci davranıldığı , sanıklar lehine olan hususların dikkate alınmadığı Yargıtay Kararları’na da yansımaktadır. Bütün sorun, uzman bilirkişi yokluğundan kaynaklanmaktadır. Elektrik Hırsızlığı bilimsel ve teknik bir konudur. Bilim ve teknikte “İSPAT” vardır. Yorum yöntemiyle kanaat üretilemez. Her elektrik mühendisi veya elektrik teknisyeni bu konunun uzmanı değildir. Bu nedenle tek bir bilirkişi raporuna dayanarak verilen kararlar şüpheden uzak ve bilimsel değildir. Faili meçhul bile olsa, sanık cezalandırılarak dava dosyaları kapatılmaktadır. Bu konuda sanık avukatları kadar savcılar ve yargıçlar da çaresiz.
Yüzlerce “Elektrik Hırsızlığı” yöntemi bulunmaktadır. Elektronik elektrik sayacı kullanmak kaçak elektrik kullanımını engelleyebilecek bir alet değildir. Cezaları ağırlştırmak da sorunu azaltmaz. Sorunun çözümü dağıtım şirketi TEDAŞ elemanlerını disipline ederek , enerji verme ve kesmede uyulması gereken hususların uygulatılmasından geçmektedir.
Bazı arazi sahipleri yakınından geçen elektrik hatlarına, ağaç sopalar yardımıyla ucu kancalı kablolar takıp elektrik çalarak, arazilerini sulamaktadırlar. Gece vakti yapılan bu eyleme, sabah gün doğmadan son verilmektedir. Gece karanlığından yararlanarak yapılan bu tür hırsızlıkların tespiti, imkansız denecek derecede zordur. Teknik olarak bu tür yöntemlerden habersiz olan yargıçların hemen tamamı TCK 143. Maddesini uygulamaktadırlar. Dava dosyalarının birçoğunda , gündüz saatlerinde tespit yapılmış olduğu halde TCK 143. Madde uygulandığı görülmektedir. Gündüzleyin de kaçak elektrik kullanmaya devam eden sanığın,gecenin karanlığından yararlanmaya çalışmadığı ve dağıtım şirketi ekiplerinin işlerini güçleştirmediği açıktır. Bu nedenle TCK 143. Maddesi, eylemi sürekli yapanlara değil, gecenin karanlığından yararlanmak suretiyle, eylemi sadece gece gerçekleştirerek dağıtım ekiplerinin tespitini güçleştiren sanıklara uygulanmalıdır.
TEDAŞ avukatları bu konuda en deneyimli hukukçulardır. Yüzlerce TEDAŞ elemanının da bu suçtan yargılandığını , rüşvet ve iftiradan ceza alanları basına yansıyanlardan biliyoruz. TEDAŞ avukatlarının bu konuda hiçbir katkısını göremiyoruz.
Tıp, kimya, elektrik,maden, makine,mimarlık vs. her biri ayrı bir bilim dalıdır. Her bilim dalı kendi sorunlarını çözmekle yükümlüdür. Oysa Hukuk kendi iç sorunları ve uyuşmazlıkları yanında, kendi dışındaki tüm uyuşmazlıkları da çözmek zorundadır.Hukukun üstünlüğü budur. TEDAŞ (şikayetçi) tarafından, suç unsurları ortadan kaldırıldıktan ve deliller karartıldıktan sonra hazırlanan tutanaklar , bazı davalarda tek başına geçerli ve yeterli bir delil olarak dikkate alınmaktadır. Düzenlenen tutanakların birçoğu hakkında dava açılmadığı ve savcılıklara intikal ettirilmeden örtbas edildiği konusunda bazı TEDAŞ elemanları tarafından davalar açılmış olduğu forumlara bile yansımıştır. Birkaç bilirkişi raporu ile doğruluk derecesi tespit ettirilmeden , mahkeme kararlarına dayanak yapılan tutanaklar da, bilirkişi raporları da şaibeli ve hukuki dayanaktan yoksundur. Hukuk aciz değildir. Birçok kararda “Suçların şahsiliği ilkesi” dikkate alınmamaktadır. Saygılarımla…EEE
Old 11-04-2007, 12:12   #2
av.semire nergiz

 
Varsayılan

Söylediklerinizin tamamına katılıyorum ve bir hukukçu olmadığınız halde bu konuya eğilmenizi de takdire şayan buluyorum.Mahkemelerde yaptığım savunmayı belirttiğiniz hususların tamamına dayandırıyorum. Elektrik hırsızlığı dosyalarında vatandaş aleyhine çok ciddi hak ihlalleri yaşanabilmektedir. Düşünün; 1.tutanak mümzisi şikayetçi şirkete ait ve mahkemede tanık sıfatıyla dinlendiğinde tutanağının doğruluğunu red etmesinin mümkünatı var mı ? Ozaman mahkemeler hiç bir şekilde bu şahısları çağırmasın sadece tutanakla karar versinler aksi takdirde yargılama şekli olmaktan öteye gidememektedir. 2.Tedaş personeli Kaçak tespiti yapıyor ve fakat var olduğunu iddia ettiği kaçak düzeneğini olduğu gibi bırakıyor.Bu durumda ya kaçak yoktur veya kaçak varsa bilinçli olarak kaçak kullanımın devamını sağlamaktadır..Zira yargılama aşamasında 10.ytl hesaplanan şirket zararını tedaş 1000.ytl olarak zaten tutanağa bağlıyor ve tahsil ediyor.Tedaş Tekel olma konumunu kötüye kullanmakta ve aslında bu hareket tarzıyla rant elde etmektedir.Bu açıdan değerlendirildiğinde tedaşın vatandaşın kendilerine ödeme yaptığı dosyalarda müdahil olma hakkının kalmadığını düşünüyorum bu yönde mahkemelerde talepte bulunmak lazım zira tedaşın bir hak kaybı yoktur bilakis kar ettiği çok açıktır. 3.Harici faz tespiti üzerine düzenlenen kaçak kullanım tutanağının da hiç bir gerekçesi olamaz ve hükme esas alınamaz.Zira tek başına harici faz varlığı kaçak kullanıldığı anlamına gelmez.Bu hattın aktif olarak kullanıldığının da o an için tespit etmet gerekir.Hangimiz ev değiştirdiğimizde duvarların içerisinde mevcut bir harici fazın olup olmadığını merak ediyoruz. 4.Abonenin bazı aylarda düşük elektrik tüketmesi aleyhine delil olarak kabul edilmektedir.Bazı aylarda neden düşük bazı aylarda neden fazla tüketim sözkonusu olduğu kadar abes bir suçlama olabilir mi? Ben tasarrufa önem veririm çamaşırımı bulaşığımı elimle yıkarım demek suç mu ? Ülkenin enerji tasarrufu özendirilmesi politakası nerede kaldı ? Tedaş mutlu olsun diye çok mu elektrik tüketmek lazım. Uygulamadan çok net anlaşıldığı üzere elektrik hırsızlığı dosyalarında ciddi bir hukuki gayret göstermek gerekir.Gerçek suçluyu elbette ki cezalandırmak lazım ama tedaşın yargı gücünü arkasına alıp vatandaşı mağdur etmesine de izin vermemek lazım.Vatandaşın beyanına karşı tedaşın beyanını üstün tutmamak lazım.
Old 22-04-2007, 21:04   #3
EEE

 
Varsayılan Teknik Olarak Usulsüz Elektrik Kullanımı

Elektrik tesisatları,her binanın kullanım amacına uygun olarak önceden hazırlanan ve yetkili kişiler tarafından onaylanmış olan projelere göre tesis edilirler. Binanın kurulu gücünü ve sürekli olarak çekilecek elektrik enerjisini karşılayabilecek kesitte elektrik kablosu kullanmak zorunludur. Elektrik sayacından geçse bile, onaylı projesinde olmayan yerlere elektrik enerjisi vermek, tesisin kurulu gücünün aşılmasına, elektrik kablolarının aşırı yüklenerek yangın çıkmasına yolaçabilecektir. Bu nedenle TEDAŞ oluru olmaksızın yapılan bu ve benzeri kullanımlar "USULSÜZ" kullanım kapsamındadır. Usulsüz kullanımlarda izlenmesi gereken hususlar EPDK tarafından çıkarılan 29.12.2005 tarihli 622 Nolu Kurul Kararı'nda belirlenmiştir.(Usulsüz kullanım halinde dava açılmasına gerek yoktur. İlgili kurum olan TEDAŞ gereğini yapmaktadır.) Kaçak/Usulsüz elektrik enerjisi kullanımı ile ilgili birçok teknik ayrıntının hukukçular tarafından açıklanmaya, yorumlanmaya çalışıldığını görüyoruz. Uzman kişiler tarafından yapılması gerekenlerin, hukukçular tarafından yapılmaya çalışılması, doğru sonuçlara ulaşılmasını zorlaştırmaktadır. Bunun tersi de aynı şeydir. Bu nedenle aşağıdaki hususları açıklamak, konu ile ilgili tüm kişi ve kurumlara yararlı olacağı inancındayım. Kaçak elektrik enerjisi kullanımı konusunda açılan davalarda: 1- EPDK tarafından yapılan son düzenlemeye göre, TEDAŞ elemanları tarafından düzenlenen tutanaklarda 01 Ocak 2006 tarihinden itibaren"TANIK" imzası zorunludur. Bu zorunluluk, bu günlere gelinceye kadar yapılan uygulamalardaki aksaklıkların ortadan kaldırılmasına yönelik yeni bir düzenlemedir. 2- TEDAŞ ekipleri, altında "TANIK" imzası olmayan eski tip tutanakları kullanmaya devam etmektedirler. Eksik imzalı tutanaklar şaibeli ve hukuk dışıdır. Yasal prosedüründe belirtildiği şekilde düzenlenmemiş olan hiç bir belge, suçlamaya dayanak yapılamaz. 3- Forumlarda bu konuda yazılan bazı açıklamalardan da anlaşılacağı gibi, TEDAŞ elemanları tarafından bu güne kadar düzenlenen tutanakların çoğunun daha savcılıklara intikal ettirilmeden "HALLEDİLDİĞİ" anlaşılmaktadır. İstismara açık olan bu konuda, sanık konumuna düşen bir savcının bile olduğunu biliyoruz. 4- Savcının veya hakimin görevlendireceği tarafsız bir bilirkişinin , yapılacak tespitlerde "TANIK" olarak bulundurulması, yetkililer üzerindeki şaibeleri ve istismarı ortadan kaldıracaktır. (Altında "TANIK" imzası yeri açılan yeni tutanak örneği EPDK Kararı Ek-1 de verilmiştir ve bu değişiklik yukarıda izahına çalışılan istismar konusunun önüne geçmek için yapılmıştır.) 5- Halen bir çok elektrik sayaç ve dağıtım panosunun mühürsüz olduğunu biliyoruz. TEDAŞ ekipleri tarafından bilerek bırakılan bu eksikliğin, çoğu kez abonelerin aleyhine olarak istismar edildiğini de biliyoruz. Yeni düzenlemenin üzerinden 16 ay süre geçmiş olmasına rağmen, TEDAŞ ekipleri tarafından hala yürürlükten kaldırılmış olan eski tip tutanakların düzenlenmeye devam edildiğini, şaibeli ve istismara açık bu tutanaklarla davalar açılmaya, hatta bu tutanaklara dayanarak TEDAŞ tarafından ağır para cezaları kesilerek, haksız kazanç elde edildiğini de biliyoruz. Ek olarak, sözkonusu abonelerin 6yıl 8aya kadar hapis ile de ikinci kez cezalandırıldıklarını da biliyoruz. Konunun uzmanı olan TEDAŞ, ilgili prosedüre aykırı işlemlerini bile, konunun uzmanı olmayan hukukçulara kabul ettirebilmekte, yine elektrik konusunda hiç bir bilgisi ölmayan sanıklara ağır cezalar verilmesine yolaçmaktadır. 6- Tutanakların prosedüre uygun olarak düzenlenlendiğinin tespiti halinde dava kabul edilebilir. Aksi halde, dava açılması hukuki dayanaktan yoksun olur. 7- Davanın kabul edilmesi halinde, usulüne uygun yargılama sürecinde "Uzman Bilirkişi Raporu" alınır. Alınan rapor bir başka bilirkişi raporu ile denetletilir. Bu raporlar Akademik Bilirkişi Heyeti raporu ile nihai şekle getirilir. Sanık vekili hukukçular, izahına çalıştığım hususları mahkemede kabul ettirmeleri halinde, elektrik konusundaki teknik ayrıntılar içinde çaresiz kalmayacaklardır. 8- Bu konuda geçmişte sonuçlanmış olan bir çok davada "SANIKLARIN" cezalandırılmış oldukları görülüyor. Oysa olması gereken, suçu sabit olan "SUÇLULARIN" cezalandırılmalarıdır. Bir çok dava dosyası üzerinde yeterli"TEKNİK" irdeleme yapılmadan, dosyaların TEDAŞ tutanaklarındaki suçlamalar doğrultusunda karara bağlandığı görülmektedir. Yeterli "TEKNİK" irdeleme yapılmadan verilen kararların duruşmalarına katılan tüm hukukçular, karar hangi mahiyette olursa olsun, bunun vicdani sorumluluğu ve vebali altındadırlar. 9- Elektrik hırsızlığı "Nitelikli Hırsızlık" kapsamında , cezası ağırlaştırılmış bir suçtur. Bu eylemin , gecenin karanlığından da yararlanılarak ve sadece gece saatleri içinde gerçekleştirilmesi, TCK Madde 143 kapsamında değerlendirilebilir. Aksi halde, eylemin gündüz saatlerine de sarkması "devamlılık" arzedecek ve "Mütemadi Suç" niteliği kazanacaktır. Bu husus tüm hukukçular tarafından bilinmesine rağmen, hala birçok davada rutin bir şekilde TCK 143. Maddenin uygulandığına tanık oluyoruz. 10- Elektrik bir fen bilim dalıdır.Fen bilimleri deneylere ve ispata dayalıdır. Yorum yöntemiyle kanaat üretmek fen bilimlerine aykırıdır. Bu nedenle, bu tür davalarda elde edilen kanıtlar somut verilere dayanmalı ve şaibeden uzak olmalıdır. Uzmanlık gerektiren bir konuda ,sanıklara isnad edilen eylemleri , ne sanıkların ve ne de hukukçuların , konunun uzmanı gibi değerlendirmeleri beklenemez. Bu nedenle, hukukçular, yukarıda izahına çalıştığım hususlarda acele etmeden, yeterince uzman görüşünün alınmasına ve bu konudaki içtihatların oluşmasına gayret etmelidirler. 11- Her hukukçunun, her konuda uzman olmadığı forumlara yazılanlardan da açıkça anlaşılmaktadır. "Uzman Bilirkişi" olarak rapor düzenleyen her elektrik mühendisi de , teknisyeni de, doçenti, profesörü de uzman değildir. Düzenlenen raporlara da, TEDAŞ tarafından düzenlenen tutanaklara da aynı kuşkucu ve hukukçu mantığıyla yaklaşılmalıdır...
Old 07-05-2007, 09:49   #4
EEE

 
Varsayılan

24/2/2006 tarihli ve 664-20 sayılı Kurul Kararı ile değiştirilmiştir.
24/2/2006 tarihli ve 664-20 sayılı Kurul Kararı ile değiştirilmiştir.
31 Aralık 2005 tarihli ve 26040 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.


Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan:

KURUL KARARI

Karar No: 622 Karar Tarihi: 29/12/2005

Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun 29/12/2005 tarihli toplantısında; 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından uygulanacak “Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında aşağıdaki Karar alınmıştır.

KAÇAK VE USULSÜZ ELEKTRİK ENERJİSİ KULLANILMASI DURUMUNDA YAPILACAK İŞLEMLERE İLİŞKİN USUL VE ESASLAR

Kaçak Elektrik Enerjisi Kullanımı
Madde 1-

A) Tespit Süreci

a) Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13 üncü maddesinin (a) bendinde yer alan hususlar göz önünde bulundurularak; kullanım yerinde yapılan kontrollerde, gerçek veya tüzel kişiler tarafından:

1) Dağıtım sistemine veya ölçü sistemine yada tesisata tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle yapılan müdahalelerin tespiti halinde, doğrudan EK-1’de yer alan kaçak tespit tutanağı düzenlenir.

2) Elektrik enerjisinin eksik veya hatalı ölçülerek veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden tüketilmesi halinde veya sayaçların tüketimleri doğru kaydetmediği şüphesi bulunması durumunda sayaç sökülerek yerine uygun bir sayaç takılmak sureti ile incelemeye alınır. Sökülen ve takılan sayaçlarla ilgili EK-2’de yer alan sayaç sökme takma tutanağı düzenlenir.

İnceleme sonucunda sayaca müdahale edilerek tüketimin doğru tespit edilmesinin engellenmesi suretiyle elektrik enerjisinin eksik veya hatalı ölçülerek veya hiç ölçülmeden tüketildiğinin laboratuar raporu ile tespiti halinde EK-1’de yer alan kaçak tespit tutanağı düzenlenir.

b) Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13 üncü maddesinin (b) bendinde yer alan hususlar göz önünde bulundurularak; dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektrik enerjisinin, yükümlülükler yerine getirilmeden, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin izni dışında açılmış olduğunun tespit edilmesi halinde, EK-1’de yer alan kaçak tespit tutanağı düzenlenir.

Tutanaklarda yer alan bilgilerin eksiksiz ve okunaklı olarak doldurulması esastır. Eksiksiz olarak düzenlenen kaçak tespit tutanakları, kaçak tahakkuku yapılmak üzere tahakkuk servisine aktarılır.

B) Süre

Kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit edilen tüketiciye yapılacak kaçak tahakkukunda, aşağıda belirlenen süreler esas alınır.

1) Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13 üncü maddesinin (a) bendi çerçevesindeki tespitlerde;

a) Kullanım yerine ait bağlantı anlaşması ve perakende satış sözleşmesi yapılmış olan yerler için, kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamada esas alınacak süre; tutanak düzenlenmiş olması kaydıyla kontrol, mühürleme, kesme-bağlama, sayaç değiştirme ve son endeks okuma işlemlerinden en son yapılanın işlem tarihi ile kaçak tespitinin yapıldığı tarihe kadar olan süredir ve bu süre 90 günü geçemez. Ancak, sayaçtan geçirilmeden ayrı bir hatla kaçak elektrik enerjisi kullanımının tespiti halinde bu süre iki kat olarak alınır.

Bu sürenin dışında müşterinin kaçak elektrik enerjisi kullanım başlangıç tarihinin doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmesi halinde, kaçak tüketime ek olarak yukarıdaki paragraf çerçevesinde belirlenen başlangıç tarihinden itibaren, doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmiş kaçak elektrik enerjisi kullanımı başlangıç tarihine kadar geriye dönük normal tüketim hesabı yapılır. Bu süre 12 ayı geçemez. Yapılacak hesaplamada tüketimin yapıldığı kabul edilen dönemlerdeki birim fiyatlar dikkate alınır ve gecikme zammı alınmaz.

b) Kullanım yerine ait bağlantı anlaşması ve perakende satış sözleşmesinin veya her ikisinin de yapılmadığı yerler için, kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamada esas alınacak süre; doğru bulgu ve belgelere dayandırılması kaydıyla elektrik enerjisi kullanılmaya başlandığı tarih ile kaçak tespitinin yapıldığı tarih arasındaki süre olup bu süre 12 ayı geçemez. Doğru bulgu ve belgelerin bulunmaması halinde bu süre 90 gün alınır.

2) Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13 üncü maddesinin (b) bendi çerçevesindeki tespitlerde; kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamada esas alınacak süre, tüketicinin tespite konu elektrik enerjisinin kesildiği tarih ile kaçak tespitinin yapıldığı tarih arasındaki süredir. Bu süre 90 günü geçemez.

C) Tüketim Miktarı Hesaplama

Kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit edilen kullanım yerinde tüketilen elektrik enerjisi miktarı;

1) Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13 üncü maddesinin (a) bendi çerçevesindeki tespitlerde;

a) Tüm müşteriler için öncelikle ihtilafsız dönemlerdeki tüketimi doğru olarak kaydetmiş olan sayaç değerine göre, (Kaçak kullanım tespitinin yapıldığı tarihten geriye dönük olarak yapılan incelemeler sonucunda, tüketim değerlerinin düşmeye başladığı tarih tespit edilebiliyorsa, bu tarihten önceki dönem ihtilafsız dönem olarak kabul edilir.)

b) Doğru tespit edilmiş tüketim değeri yoksa;

1) Meskenlerde, bağlantı gücü ve ortalama aylık çalışma saatine göre (buradaki bağlantı gücü, proje varsa projesinde belirtilen gücün kullanma faktörü olan 0,60’ı, projesi yok ise, basit yapılarda 3 (üç) kW, diğerlerinde 5 (beş) kW’ın altında olmamak üzere) yöresel özellikler ve benzer yapılar göz önüne alınarak,

2) Müstakil trafolularda (müşteri veya müşteri olmayan) ölçü noktasına bakılmaksızın, besleme transformatör veya transformatörlerinin toplam kurulu gücünün kullanma faktörü olarak alınan 0.60 ile çarpımı sonucu bulunan değer bağlantı gücü olarak kabul edilir ve ortalama aylık çalışma saatine göre,

3) Meskenler ve müstakil trafolular hariç olmak üzere diğer abone gruplarında, tespit edilen kurulu gücün kullanma faktörü olarak alınan 0.60 ile çarpımı sonucu bulunan değer bağlantı gücü olarak kabul edilir ve bu değer 3 kW’ın altında olmamak üzere ortalama aylık çalışma saatlerine göre,

hesaplanır.

Bu tür hesaplamaların yapılamaması durumunda, tüketilen elektrik enerjisi miktarı aynı yörede bulunan benzer kullanım yerlerinin ortalama tüketimlerine göre hesaplanarak tespit edilir.

Mühür altındaki sayaçlardan geçirilmeksizin ayrı bir hat çekilerek birtakım cihazlar kaçak olarak beslenmiş ise, tüketilen elektrik enerjisi sadece bu hat üzerindeki cihazların kurulu gücü dikkate alınarak tüketim hesaplanır.

2) Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13 üncü maddesinin (b) bendi çerçevesindeki tespitlerde; elektrik enerjisinin kesildiği tarihteki endeks değeri ile kaçak tespitinin yapıldığı tarihteki endeks değeri arasındaki fark dikkate alınarak hesaplanır.

D) Ortalama Aylık Çalışma Saatleri:

1) Meskenlerde; 150 saat kabul edilir.

2) Tarımsal sulama abonelerinde; 400 saat olarak kabul edilir.

3) Sanayi abone grubundan enerji alanlar ile turistik tesisler, akaryakıt istasyonları, hastaneler, alışveriş merkezleri gibi vardiyalı hizmet veren müşterilerden, tek vardiyalı çalışanlar için 200 saat, iki vardiya çalışanlar için 400 saat, üç vardiya çalışanlar için 600 saat kabul edilir. Vardiya sayısının tespitinde dağıtım şirketi görevlilerinin tespiti ve şirket kayıtları, bunun mümkün olmaması halinde kamu kurum ve kuruluşları tarafından verilen resmi belgeler göz önüne alınır. Çalışma saatlerinin yukarıda belirtilenlerden daha fazla olmasının tespiti durumunda ise, tespit edilen saatler esas alınır.

4) Diğer abonelerde; 250 saat kabul edilir.

5) Bir ay 30 gün olarak kabul edilir.

6) Müşteri olmayanlara çalışma saatleri %20 oranında artırılarak uygulanır.

E) Tahakkuk

Tüm kaçak kullanımlara ilişkin hesaplamalar tek terimli aktif enerji tarifesi üzerinden yapılır. Yapılan hesaplamalarda kademe, puant, güç, reaktif ve trafo kayıplarına ilişkin bedeller dikkate alınmaz.

Kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit edilen tüketicinin, (C) bendindeki usul ve esaslar göz önünde bulundurularak; (B)- (1)- (a) bendinin 1 inci paragrafı, (B)- (1)- (b) bendi ve (B)- (2) bendi çerçevesinde hesaplanan tüketimi, dahil olduğu abone grubuna kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit edilen tarihte uygulanmakta olan tek terimli aktif enerji bedelinin 1,5 (bir buçuk) katı ile çarpılarak kaçak tahakkuk bedeli hesaplanır ve bu bedel fatura edilir. (Güç ve reaktif enerji bedeli alınmaz)

Yapılan kaçak tahakkuku ve (B)- (1)- (a) maddesi son paragrafı çerçevesinde kaçak tüketime ek olarak yapılan hesaplamalar dönemi içinde kalan, varsa daha önce yapılmış tahakkuk miktarları tenzil edilir.

Müşterilerin tekrarlanan kaçak elektrik enerjisi kullandığının tespiti durumunda, kaçak elektrik enerjisi kullanımının tespit edildiği tarihte yürürlükte olan tek terimli aktif enerji tarife bedelinin 2 (iki) katı göz önüne alınarak hesaplama yapılır.

Müşteri olmayanların kaçak elektrik enerjisi kullanımlarındaki hesaplamalar, hangi abone grubu kapsamında değerlendirilebilecek ise o gruba ait tarife üzerinden yapılır.

F) Ödeme

Kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit olunan tüketici, kendisine tahakkuk ettirilen bedeli tebliğ edilen ödeme bildiriminde yer alan son ödeme tarihine kadar ödemekle yükümlüdür.

Tüketici ancak, söz konusu kaçak tahakkukuna ilişkin tebliğ edilen ödeme bildirimine, kanıt ve belgeler ile birlikte, bildirimde yer alan son ödeme tarihine kadar itiraz edilebilir. Bu itiraz en geç 1 ay içinde sonuçlandırılır.

İtiraz sonuçlandırılıncaya kadar tüketicinin mağduriyetinin önlenmesi bakımından itiraza esas tahakkukun teminata bağlanması şartıyla elektrik enerjisi bağlanabilir.

Tüketicinin itirazı sonucunda haklı olmadığı tespit edilirse, mevcut borcu gecikme zammı ile birlikte tahsil edilir. Bu durumda en fazla 1 (bir) aylık gecikme zammı alınır. Tüketicinin itirazı sonucunda haklı olduğu tespit edilirse, bu tespite göre yeniden hesaplanan borcu gecikme zammı alınmaksızın tahsil edilir.

USULSÜZ ELEKTRİK ENERJİSİ KULLANIMI
Madde 2- Kullanım yerinde yapılan kontrollerde, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 14 üncü maddesi kapsamında tanımlanan usulsüz elektrik enerjisi kullanımlarına ilişkin tespitlerde, müşteriye yükümlülüklerini yerine getirmesi için 15 gün süre verildiğini belirten kesme ihbarı bırakılır. Yükümlülüklerini yerine getirmeyen müşterinin dahil olduğu abone grubundan ait olduğu yıla ilişkin Kurul Kararı ile belirlenen kesme-bağlama ücretinin 5 (beş) katı ücret tahsil edilerek elektriği kesilir.

Yürürlülük
Madde 3- Bu Karar 1 Ocak 2006 tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme
Madde 4- Bu Kararı Başkan yürütür.









































EK-1


EK-2
Old 17-05-2007, 19:55   #6
Av.Serkan Degirmenci

 
Varsayılan

Sevgili meslektaslarimin ve bu hususta bilgisi olanlarin yaptiklari aciklamalar icin cok tesekkur ediyorum öncelikle. Kısacada bir sorum olacak

Abonesiz kullanım durumunda (Elektrik sayaçtan geçiyor, sayaç mühürlü, herhangi bir müdahale tesisata yok) uygulanması gereken kaçak elektrik kullanımına dair kurallar mıdır? Yoksa Usulsüz elektrik kullanımına dair kurallar mıdır?
Old 21-05-2007, 10:15   #7
EEE

 
Varsayılan

http://www.epdk.gov.tr/mevzuat/yonet...eri/MHYson.doc Sayın Değirmenci, Kalabalık olmaması için ilgili yönetmeliğin adresini yazdım. "Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği" 7. Maddesinde, bir elektrik tesisine ne şekilde elektrik bağlantısı yapılacağı düzenlenmiştir. Buna göre ilgili kurum (TEDAŞ) ile abonelik sözleşmesi imzalayan abone tesisine, yine TEDAŞ tarafından yapılan incelemeler sonucu, elektrik bağlanmasını takiben, ilgili sayaç ve ölçü devreleri mühürlenir ve düzenlenen tutanağın bir kopyası aboneye verilir. Sayaç mühürlü olduğuna göre, önceden bu işlemlerin yapılmış olduğu sabittir. Abonesiz kullanım da sözkonusu olduğu için, TEDAŞ tarafından aboneliğin iptal edildiği, ancak enerji kesme işleminin yapılmadığı da sabittir. TEDAŞ görevini eksik yapmış, ancak kullanıcı da abonelik işlemlerini yaptırmadan elektrik kullanmıştır. Yapılan eylemler karşılıklı olarak usulsüzdür. Usulsüz kullanımlarda izlenmesi gereken hususlar ilgili yönetmelik ve Kurul kararında belirlenmiştir. Aslında bu hususlar hukukçular tarafından irdelenmelidir. Ancak, yargı kararlarının bir çoğunda, hukukçuların ikinci planda kaldıklarını, kendi işlerini bilirkişilere veya TEDAŞ elemanlarına bıraktıklarını görüyoruz. Bu konuda içtihatların oluşması için hepimiz gayret göstermeliyiz. Bu konunun nekadar önemli ve ciddi olduğunu kavramak için mutlaka sanık sandalyesine oturmak gerekmez. Umarım haddimi aşmadım.
Old 28-05-2007, 04:09   #8
EEE

 
Varsayılan

TCK :
Hırsızlık
Madde 141 - ……. bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.
Nitelikli hırsızlık
Madde 142/f- Elektrik enerjisi hakkında işlenmesi halinde, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Suçun gece vakti işlenmesi


Madde 143- Hırsızlık suçunun gece vakti işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte birine kadar artırılır.
Malın değerinin az olması
Madde 145 – Hırsızlık suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek cezadan indirim yapılabileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir.

Yukarıdaki TCK maddeleri tüm hırsızlık suçlarını kapsayacak şekilde, genel olarak düzenlenmişlerdir. Madde 142/f ile “Elektrik enerjisinin Kaçak/Usulsüz kullanımı” da “Nitelikli hırsızlık” kapsamına alınmıştır. Yargılama sırasında bu konuya iki açıdan bakılmalıdır.

1 – Hukuk Tekniği Açısından :
a) Gece vakti bir pastaneden bir dilim tatlı veya büyük miktarda para çalmak i-
le yine gece vakti bir kere veya birçok kere kaçak elektrik kullanımı aynı şekilde cezalandırılmaktadır. b) Pastaneden hırsızlık yapan kişinin yaşından, sosyal durumuna, akli dengesine
hatta duruşmadaki davranışlarına kadar bakılarak karar verilmektedir.
c) Kaçak elektrik enerjisi kullanımı konusunda düz bir mantık yürütülmekte , TEDAŞ tarafından zaten para ile cezalandırılmış olan sanıklara, ağırlaştırılmış hapis veya para cezaları verilmektedir.
d) Teknik olarak konunun uzmanı olmayan hukukçular, dava dosyaları üstünde
yeterince irdeleme yapmadan, adete dosyaları başlarından atmaktadırlar.
e) Kaçak elektrik enerjisi kullanımı davalarında genellikle ve sadece, TEDAŞ ta
rafından düzenlenen tutanak ile Bilirkişi Raporuna bakılmaktadır. Sanıkların itirazlarına itibar edilmediği gibi ek raporlar alınmasına da fırsat verilmemektedir.
f) Suç sabit olmadığı halde , sanıkların bir çoğu cezalandırılmaktadır.
2 – Elektrik Tekniği Açısından :
Elektrik enerjisinin kaçak kullanımı belli bir bilgi birikimi ve uzmanlık gerek –
tirmektedir. Tatlı veya parayı küçük bir çocuk bile çalabileceği halde, elektrik hırsızlığını uzman olmayan kişilerin yapması asla mümkün değildir. Bu eylem sırasında yapılabilecek ilk hata, ölümle bile sonuçlanabilecek kazalara yolaçabilir. Bu nedenle , bu eylem “Nitelikli Hırsızlık” kapsamındadır.
Bu açıdan bakıldığında, sanık suçu kabul etse bile , bir uzman nezaretinde suç mahallinde tatbikat yaptırılmalı, asıl suçluyu saklayıp saklamadığı araştırılmalıdır. (Küçük çocukların, görme özürlülerin, ağır hastaların ,ihtiyarların ve akli dengesi bozuk olanları suçu yüklenmeleri kabul edilemez.)
Yine benzeri şekilde, bir yargıcın, savcının, avukatın, doktorun veya bir işadamının evinde kaçak
elektrik kullandığı iddiası da ciddiye alınamaz. Bunlar hakkındaki iddiaların da araştırılması zorunludur.
Forumlardan da anlaşılacağı gibi, yüzlerce elektrik çalma (hırsızlama) yönte-
mi bulunmaktadır. TEDAŞ görevlileri genellikle her olayda rutin olarak “Sayaç harici özel hat çekerek” ibaresini kullanmaktadırlar. Elektrik hırsızlama konusunda çok ileri teknikleri bilen , konunun uzmanı bir kişiye de aynı suçlamanın yöneltilmesi , eşyanın tabiatına aykırıdır. Görme özürlü bir
kişiye, “sayaç harici hat çekerek “ kaçak elektrik kullandığı iddiasıyla TEDAŞ tarafından tutanak
düzenlenmesi ne kadar mantıksız ise; uzman bir kişiye de aynı suçlamanın yapılması aynı mantıktır.
TEDAŞ tarafından yürütülen “Sayaç Okuma” , “Enerji Kesme – Bağlama”, “Hat
Bakım” ve “ Şebeke Montaj” işleri birçok yerde taşerona verilmiştir. Çoğu uzman olmayan kişiler tarafından yürütülen bu hizmetlerin kalitesi düşmüştür. Binlerce “Kaçak elektrik tutanağı” tutulduğu halde, bunların çok azının yargıya intikal ettirildiği ; çoğunun TEDAŞ elemanları tarafından HALLEDİLDİĞİ forumlardan bile açıkça anlaşılmaktadır. Hukukçuların bu konudaki hassasiyeti ve
aceleciliği, daha suç sabit olmadan sanıklardan birinin haksız yere cezalandırılmasına, TEDAŞ’ın sebepsiz, müdahil avukatların da haksız kazanç elde etmelerine yolaçmaktadır. Hem TEDAŞ’ın ağır para cezaları kesmesi ve hem de ağır hapis cezalarının aynı eylem için uygulanması , toplumdaki yaraları çığ gibi büyütmekte ve derinleştirmektedir.
TCK Madde 143 çok düzgün bir Türkçe ile yazılmış olduğu halde ve birçok avukat tarafından itiraz edilmesine rağmen, hala rutin bir şekilde cezalar artırılmaktadır. Gece karanlığından da yararlanarak, yaptığı hırsızlığın tespitini bir kat daha zorlaştıran suçlular için düzenlenen bu madde, hırsızlık eyleminin gündüz saatlerine sarkması halinde , anlamını yitirmektedir.
Bu maddenin sadece gece saatleriyle sınırlı eylemlerde uygulanabileceği açıktır. Aksi halde, devamlılık arzeden eylemlerde de bu maddenin uygulanabilmesi için, TCK 143. Maddenin “ Hırsızlık suçunun gece vakti (de) işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte birine kadar artırılır.” Şeklinde düzenlenmelidir.
TCK Madde 145 açıktır. Malın değerinin azlığı nedeniyle, ceza vermekten vazgeçilebilir. TEDAŞ tarafından kesilen para cezasının suçlu tarafından ödenmesi başlı başına cezai bir yaptırımdır. Kesilen para cezasının azlığı nedeniyle cezalandırılmayan suçluya ceza verilmemesi halinde, az da olsa TEDAŞ zarara uğramış olacaktır. Az da olsa TEDAŞ’ı zarara uğratan suçluya ceza verilmediğine göre; TEDAŞ tarafından kesilen para cezasını ödeyerek , TEDAŞ’ın zararını tazmin edip cezasını çeken suçluya da ceza verilemeyeceği , hiçbir yoruma yer vermeyecek derecede açıktır. Yasa koyucu burada yargıca herhangi bir tasarrufta bulunma yetkisi bırakmamıştır. Konuyu Yüksek Mahkeme’ye taşımak ve içtihat oluşmasına yardımcı olmak hukukçuların görevi.
Hukukçu olmadığım halde, uzmanı olduğum bu konudaki bilgi ve deneyimlerimi paylaşarak yardımcı olmak istedim. Tüm üyelere saygılar sunarım…
ElektrikElektronikE-mail
Old 20-01-2008, 14:04   #9
EEE

 
Varsayılan Mühür Bozma

TCK
Mühür bozma
Madde 203.- (1) Kanun veya yetkili makamların emri uyarınca bir şeyin saklanmasını veya varlığının aynen korunmasını sağlamak için konulan mührü kaldıran veya konuluş amacına aykırı hareket eden kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.
Bir elektrik tesisine elektrik bağlanması ve kesilmesi sonrasında, TEDAŞ yetkili elemanlarınca, sayaç ve ölçü devreleri mühürlenir. Mühür pense numarası ile elektrik sayacına ait numaratör değerinin de tespit edildiğini gösteren tutanağın bir kopyası aboneye de verilir.
Elektrik sayaçları ve ölçü devreleri genel olarak bina dışında veya apartman girişlerinde bulunmaktadır. Sayaç mühürünün kopuk olması halinde, TEDAŞ ekipleri tarafından derhal abone elektriği kesilerek, ölçü ve sayaç devreleri mühürlenmekte, düzenlenen "Kaçak/Usulsüz Elektrik Kullanım Tutanağı" aboneye verilmektedir. (Her abone doğal olarak bu risk ile karşı karşıyadır.) Elektrik hizmetinden yararlanmak isteyen abone, TEDAŞ'a giderek kendisine çıkarılan ceza tutarını veya taksitlendirmenin ilk dilimini ödedikten sonra, elektriği bağlanmaktadır. Yasa gereği savcılığa da TEDAŞ tarafından ilgili abone hakkında suç duyurusu yapılmaktadır. TEDAŞ zaten yargı kararı olmaksızın bir para cezasını infaz etmektedir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, abone tarafından kaçak elektrik kullanıldığının kesinleşmesi halinde; aynı suça TCK 142.Maddesi gereğince ikinci bir ceza daha verilmektedir. Bu konudaki yargı kararlarının tamamında bu güne kadar uygulanan usul budur. “Mühür kopukluğu” nedeniyle izlenen usul ve buna bağlı olarak verilen yargı kararlarının tamamı TCK’nun 203.Maddesine aykırıdır. Teknik olarak “Mühür Bozma” eylemi gerçekleştirilmeden, ölçü, sayaç ve sigorta devrelerine ulaşılamaz. Bir elektrik tesisine elektrik bağlanması ve kesilmesini takiben, ilgili yönetmelik gereğince, sayaç ve ölçü devrelerinin TEDAŞ yetkili elemanları tarafından mühürlenmesi zorunludur. TEDAŞ yetkili elemanları tarafından düzenlenen ve “sayaç mühürü kopuk” ibaresi bulunan kaçak elektrik tutanaklarına dayanarak açılan davalar sonucu, verilen yargı kararlarının TCK Madde 203 gözetilmeden, TCK Madde 142 uyarınca verildiğine tanık oluyoruz. Bu husus elektrik tekniğine ve hukuka aykırıdır.
Yargıç kesin delillerle bağlıdır. Elektrik hırsızlığı belli bir teknik bilgi birikimi gerektirmesi nedeniyle "Nitelikli Hırsızlık" kapsamındadır. Bilim ve teknikte ispat zorunludur ve yorum yöntemiyle kanaat üretilemez. Suçluluğu kesin delillerle kanıtlanamayan sanık suçsuzdur. Hangi nedenle beraat ederse etsin, şüpheden sanık yararlanır. “Mühür Bozma” eylemi kim tarafından yapıldığı kesinleşmeden, aboneye TEDAŞ tarafından para cezası kesilmesi ve TCK Madde 142’den dava açılması isabetsizdir. Bu nedenle yargılanan ve beraat eden sanık TEDAŞ'a ödemiş olduğu para cezasını ödeme makbuzunu ibraz ederek geri alabileceği gibi faiz de talep edebilir. Bu talep karşılanmadığı taktirde, dava açabilir.
TEDAŞ, abone hakkında TCK Madde 203'ten dava açılmasını ihbar etmesi gerekirken, yargı kararı olmaksızın yaptığı infazla hem sebepsiz zenginleşmekte, hem de beraat kararlarıyla suçsuzluğu ortaya çıkan masum abonelerin onurunu rencide etmektedir..Keyfiyet TEDAŞ'ın tasarrufuna bırakılamayacak derecede önemlidir. Bu husus TEDAŞ aleyhine “Manevi Tazminat Davası” açma nedenidir. Masum abone bu yola başvurmasa bile, savcılık TEDAŞ ve ilgili yetkili elemanlar hakkında gereken soruşturmayı yapmalıdır. Kaçak elektrik kullananların cezalandırılmasının gündemde olması nedeniyle, çoğu kez sadece TEDAŞ elemanları tarafından düzenlenen kaçak kullanım tutanaklarına itibar edilerek mahkemelerce verilen kararlar bir çok masum vatandaşımızın canını yakmaktadır. Bu sayaçlar kapı önlerinde olduğu sürece de canlar yanması kaçınılmazdır.
Saygılarımla.
Not: Elektrik Üretim A.Ş.(EÜAŞ)’nin ürettiği elektrik, Türkiye Elektrik İletişim A.Ş.(TEİAŞ) tarafından işletilen “ENTER-KONNEKTE SİSTEM” aracılığı ile Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş.(TEDAŞ)’ne iletilmekte ve TEDAŞ tarafından kullanıcılara dağıtılmaktadır. Elektrik enerjisinin üreticiden son kullanıcıya kadar iletilmesinde (nakledilmesinde), ölçü, koruma, kumanda devrelerinde ve işletme binalarında belli bir oranda elektrik ısıtma, aydınlatma ve diğer ihtiyaçları karşılamak üzere kullanılmak zorundadır. Bunlara kısaca “iç ihtiyaç” denilmektedir. Bu tüketimlerin tamamı ilgili kurumlar tarafından tam olarak ölçülebilmekte ve denetlenmektedir. Ancak diğer kamu kurumlarında yapılan elektrik israfının kesin hesabı yoktur. Hiçbir ücrete tabi olmayan bu tüketimler, çoğu kez “kayıp-kaçak” olarak nitelendirilmekte, kaçak kullanım oranları abartılmaktadır. Bu husus, konunun tekniğini bilmeyen hukukçuları ivedi kararlar vermeye zorlamakta,TEDAŞ tarafından yapılan yargısız işlemlerin gözden kaçmasına yol açmaktadır. Bazı hizmetlerin özelleştirme kapsamında taşeron firmalara verilmesi ve yeterince uzman teknik eleman bulunmayışı nedeniyle enerji bağlama, kesme ve mühürleme işlemlerinde fahiş hatalar yapılmaktadır. Çoğu kez dava bile açılması gerekmeyen TADAŞ işlemleri için masum aboneler cezalandırılmaktadır
Old 22-03-2008, 20:49   #10
Av.D.Mehmet ARSLAN

 
Varsayılan

elektrik hırsızlığını düzenleyen maddenin anayasaya aykırı olabileceği kanatindeyim.iptali yoluna gidise diyorum.Uzlaşma müessesi bu konuda da uygulanabilir.site kurucularına ve tüm meslektaşlarıma hukukculara teşekkür ederi.mükemmel bir site
Old 12-06-2021, 16:45   #11
avukat9900

 
Varsayılan Perakende satış sözleşemesi olmaksızın kullanım

Merhaba,
Müvekkil 2009 yılında Tedaş (devlet) ile abonelik sözleşmesi yapmıştır. Ancak biliyorsunuz ki bu kurumlar özelleşti. Kurum özelleştikten sonra perakende satış sözleşmesi olmadığından dolayı kaçak elektrik cezası kesilmiş 2018 yılında tutanak tutulmuştur ve takip başlatılmış. Biz tutanakların usulsüz tutulduğu ve müvekkilin aboneliğinin olduğu 2009 yılından beri feshetmediği yönünde takibe itiraz ettik şuan itirazın iptali aşamasındayız. Tutanaklarda müvekkilin imzası bulunmadğı gibi tanık imzası da mevcut değildir. Müvekkile tutanaklar tebliğ edilmemiş ve müvekkilin perakende şirket ile sözleşmesini yenilemesi mevcut aboneliğinin iptaline ilişkin herhangi bir bildirimde de bulunulmamıştır. Tutanaklar 2018 tarihli olup 622 sayılı kurul kararı o tarihte yürürlükte değildir. Bu noktada olaya ilişkin sunabileceğim karar var ise bana yardımcı olabilir misiniz? Şimdiden teşekkür ederim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Elektrik Hırsızlığı Celal Meslektaşların Soruları 2 13-04-2009 17:03
Elektrik hırsızlığı (tutanak) BASILIAS Meslektaşların Soruları 7 15-09-2008 11:42
Elektrik Hırsızlığı sword_can Hukuk Soruları Arşivi 4 08-03-2007 23:10


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05923510 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.