hangi ilde avukatlık yapmalıyım??

merhabalar..ben eskişehir anadolu üni.hukuk fakültesinde okuyorum 3.sınıfım..ve uzun zamandır okul bitince hangi meslek dalında çalışmalıyım diye düşünüyorum..hakim olacağım diyerek bu fakülteye girmiş olsam da bütün avantajlarına rağmen türkiyenin her yerine ve çok sık tayininizin çıkıyor olması beni bu düşüncemden vazgeçirdi..hala kararsız olsam da avukatlık üzerine bu aralar düşüncelerim yoğunlaştı..evet avukatlık yapabilirim diye karar verdim ama şimdi de hangi ilde avukatlık yapmalıyım sorusu var kafamda..küçük bir şehir istemiyorum ama istanbul gibi kocaman bir şehre de alışmak gözümde çok büyüyor..üstelik ist.u çok sevsem de yaşanılacak bir yer olmadığı kanısındayım..ankara bana çok sıkıcı geliyor..izmiri şehir olarak beğeniyorum ama orada hiç yaşamadım..şehre alışması nasıldır avukatlık mesleği için uygun mudur?bu konuda bilgisi olanlar ya da başka bir şehri tavsiye edenler varsa düşüncelerini almaktan mutluluk duyarım..aslında yeni şehirlere alışmakta güçlük çeken bir insanım..huzurlu,yaşaması kolay ve maddi açıdan da beni tatmin edecek ortamı yaratabileceğim bir şehir istiyorum(tabi böyle bir yer varsa ..yardımcı olursanız sevinirim şimdiden teşekkürler

Alıntı: Yazan tarde.sed.tute .huzurlu,yaşaması kolay ve maddi açıdan da beni tatmin edecek ortamı yaratabileceğim bir şehir istiyorum(tabi böyle bir yer varsa ..

Sizin istekleriniz herhalde toplumun büyük bir çoğunluğunun beklentisi olsa gerek.Az stres ve bol oksijen talebiniz varsa avukatlık tercih edilecek gibi değil.

Alıntı: Yazan Av.Ergün Vardar Az stres ve bol oksijen talebiniz varsa avukatlık tercih edilecek gibi değil.

Bencede (:

Alıntı: Yazan Oğuzhan Dayar Bencede (:

Cevap yazan üye arkadaşın doğum yılına baktım,"1987" gönül isterdi ki şu an fakültede bulunan meslektaş adayları "hayır ille de avukatlık sözünü sarf edebilisin.1895-1989 yıllarında da böyleymiş-şimdi de böyle...

Alıntı: Yazan Av.Ergün Vardar Cevap yazan üye arkadaşın doğum yılına baktım,"1987" gönül isterdi ki şu an fakültede bulunan meslektaş adayları "hayır ille de avukatlık sözünü sarf edebilisin.1895-1989 yıllarında da böyleymiş-şimdi de böyle...

İlle de avukatlık. Çok çile çekeceğimi biliyorum. Bazen büro kirası için gecelerce düşüneceğim. Acaba vergimi, faturamı bir ay geç yatırırsam ne kadar fazi yerim diyeceğim. Ama yine de ille de avukatlık (:

Bile bile lades sanırım bu

Alıntı: Yazan Oğuzhan Dayar Bile bile lades sanırım bu

Aynen öyle,yolunuz açık olsun...

İzmirde yaşıyorum ve adliye stajımın 2.ayındayım.Evden adliyeye her gidiş de adliyeden büroya her geçişte,otobüslerde sıkışmak için savaştığım anlarda kaçırdığım otobüslerin peşinden bakakaldığım durumlarda,ayağımda topuklular oturabilmek için düşünce gücümü fazlasıyla zorladığım ama yinede otobüste ayakta kaldığım zamanlarda hep 'keşke' diyorum.Keşke küçük bir şehirde yaşıyor olsaydım.Ulaşımın yürüyerek giderilebileceği bir yerde.Sadece ulaşımda değil sorun adliye stajımın 2.ayındayım ve tek bir hakimle bile evraklarımı imzalatmak dışında diyaloğum olmadı.Davaları izlemeye gidiyorum hepsi bu.
Kısacası anlatmak istediğim İzmir gerçekten çok güzel bir şehirdir,insanları sıcak,havası nemli,manzaraları harikadır.Ulaşımı da İstanbula nazaran çok iyidir.Ama stajda daha aktif olmak istiyorsan,otobüslerle çebelleşmek istemiyorsan ben derim ki büyük şehirlerden kaç.Küçük şehirler daha iyidir.Benim de bundan sonraki nihai amacım bu,İzmir tatil yapmak için daha iyidir.
Saygılar.....

Benim bu konudaki düşüncem şu, katılmayanlar olabilir saygı duyarım : Avukatlığı numaralarla sınıflandırmak gerekirse, örneğin 1 numara ve 10 numara gibi, büyükşehirde ikisi de olma şansın (veya şanssızlığın) var. Ama bence küçük şehirde ne 1. ne de 10 olmazsın, 3'den aşağı zor iner ama ne kadar uğraşırsan uğraş 7'den yukarı da çıkamazsın.

Hukuk fakültesi 1. sınıfta iken; okulun henüz daha ilk aylarında bir avukat ablamla konuşmaya gitmiştim. Hem ziyaret hem de kafamda şekillenen avukatlık idesini somutlaştıracaktım. Bende ona bu konunun temelinde yatan soruyu sordum. Bana Eskişehir ile İstanbulu kıyasladı. Dedi ki;
"Eskişehir'de bir sınırın vardır dedi. Ne sıfıra düşersin ne de 10 olursun. Burada batmazsın da, zirveye çıkmassın da" dedi. Ama söz İstanbul'a gelince "Orada sınır yoktur, orada sıfır olup, batıp bitebilirsin de zirveleri aşıp kendi zirveni de yaratabilirsin" demişti.
Şimdi Sayın Akpunar konuyu sayılarla özetlediğinde doğrudan bu konu geldi aklıma...

Herşey tercihlerde biter.Zirveye tırmanmak isteyen riskleri de göze alarak herşeye göğüs gerer,sonunda doruğa ulaşan da olur sendeleyip düşen de.
Bu gerçeği kimse yatsıyamaz ama bunu şehirlerle sınırlamak ne derece doğru olur bilemiyorum.Küçük şehirde zirve belki ufak bir tepeden ibarettir ama kişi o tepenin üzerinde diğer dorukları daha iyi farkeder ve amacı doğrultusunda diğer doruklar için mücadele eder.
Kiminin hayattan beklentisi ufak bir tepedir havası temiz,bol ağaçlı;kiminin ise zirvedir dondurucu soğuklu ve karlı.Tepenin alanı geniştir sen dahil sevdiklerinde sığar oraya zirve ise ufacıktır sen bile zor sığarsın o alana...
Saygılar...

Avukatlığın nerede yapılacağı tercih meselesi olabilir ama bence stajerliğini mutlaka istanbulda iyi bir hukuk bürosunda yapmalısın.bu tavsiyeme uyarsan bana ilerde çok teşekkür edersin))

Alıntı: Yazan Av.Oğuzhan Dayar İlle de avukatlık. Çok çile çekeceğimi biliyorum. Bazen büro kirası için gecelerce düşüneceğim. Acaba vergimi, faturamı bir ay geç yatırırsam ne kadar fazi yerim diyeceğim. Ama yine de ille de avukatlık (: Bile bile lades sanırım bu

3 yıla yakın olmuş bu sözleri yazalı, hala lades diyorum, sonuna kadar...

önce hangi il yerine 'avukatlık' yapmalı mıyım diye düşünürseniz daha iyi olur bence. (en azından vazgeçerseniz bir meslektaş eksilmiş olur) şaka bir yana avukatlıkta uzun yıllar çevre sorunu yaşayabilirsiniz. bulunduğunuz ve bildiğiniz geniş bir çevreniz olan bir yer varsa orayı tercih edebilirsiniz menfaatinizedir. akademik çalışma düşünüyorsanız o zaman ona göre şekillendirmeniz gerekir.

sayın -tarde.sed.tute- aradan 7 sene geçmiş, nasıl bir karar verdiniz bilmiyorum ama madem gittiği şehre hemen alışamayan bir insansınız öyleyse okuduğunuz, bu sayede alıştığınız şehirde yapın mesleği derim ben. Yani Eskişehir hem bahsettiğiniz gibi çok büyük ve karmaşık değil (bir İstanbul değil) hem de küçük, sıkıcı değil. Bilmiyorum belki de Eskişehir Barosuna yıllar önce kaydoldunuz, doğru mu tahmin ettim