Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

çekte imzaya itiraz ve iyi niyetli hamilin hakları

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 13-02-2007, 18:49   #1
av.bahar61

 
Varsayılan çekte imzaya itiraz ve iyi niyetli hamilin hakları

sayın meslektaşlarım, karşılaştığım bir sorunla ilgili değerli görüşlerinizi paylaşmak istemekteyim.
Şöyle ki müvekkil şirket çek hamili. Süresi içinde çeki bankaya ibraz ettiğimizde karşılığı çıkmayınca hem hamil ve ciranta hakkında icra takibi, hemde hamil hakkında karşılıksız çekte dolayı şikayette bulunduk.
Ancak keşideci çekteki imzanın kendisine ait olmadığından cihetle , takibe ve borca itiraz etti. %40 icra tazminatı ve %10 para cezası talep etmekte.
ancak keşidecinin çekin kaybolduğuna, çalındığına veya herhangi bir sebeple elinden çıktığına dair hiç bir yasal başvurusu olmadığı gibi , ödemekten men için bankaya da başvurmamış.Kaldı ki çekin bankaya ibrazının üzerinden 6 ay geçmiş , yani keşidecinin bu durumu bilmemesi mümkün değil.
açıkçası keşideci ve müvekkile bu çeki veren cirantanın danışıklı dövüş içinde hareket ederek , dolandırıcılık kasıtlarının olduğunu düşünmekteyim.
bu durumda iyi niyetli hamilin hakkını koruyan yargıtay ve mahkeme kararlarınız varsa paylaşmaktan mutlu olurum. saygılarımla
Old 13-02-2007, 19:52   #2
Ahmet AHMETOĞLU

 
Varsayılan

Sayın av.bahar61 Yargıtay kararı konusunda yardımcı olamayacağım ancak fikir verebilirim.
Müvekkiliniz yetkili hamil, çekte ibrazında karşılıksızdır. İmza gerçekten çek karnesinde ismi bulunan kişiye ait değil ise ona karşı yapılabilecek pek birşey yok hukuki olarak. Ancak çek keşidecisinden çeki almış olan ilk hamili resmi evrakta sahtecilikten şikayet edebilirsiniz, çek eğer nama yazılı ise bu şikayetiniz sonuç verecektir kanaatindeyim eğer çek hamiline ise resmi evrakta sahtecilik suçundan sonuç alma ihtimali daha düşük.
Karşılıksız çekten şikayetinizi de yapın, savcılığın tahkikat aşamasında elde edeceği bilgiler işinize yarayabilir.
Bir diğer husus ta keşideci dışındaki cirantaların borçtan sorumlulukları devam etmekte, keşidecinin imza inkarında bulunması sizin takibinizi bu borçlular yönünden etkiyemeyecektir.Size çek ciro yoluyla geldiği için kötü niyetli olmanız da sözkonusu olmayacağından ne % 40 tazminat ne de % 10 ceza yersiniz. Cirantalara karşı takibe devam edin. Keşideci ve cirantanın birlikte hareket ettiğini düşünüyorsanız ayrıca dolandırıcılktan da şikayet edebilirsiniz.
Old 14-02-2007, 09:31   #3
ragıp

 
Varsayılan

Sayın bahar61
aynı olay Bursa Da oldu. Karar elimde yok ancak kararı gördüğüm için yazıyorum. Karşılıksız çek nedeniyle, keşideci hakkında İcra takibi yapıldı ve şikayette bulunuldu. İmza, inkarı nedeniyle beraat kararı verildi. Yargıtay, Çek keşidecisinin, çekin başkasının eline geçmesinde kusurlu olduğu, başka birinin imzalamaması için gerekli tedbirleri almadığı ve bu nedenle suça ortak olduğu gerekçesiyle karar bozuldu.
Daha sonra evrakta sahtecilikten ağır cezada dava açıldı. Bence de doğru bir karar.
Old 14-02-2007, 13:57   #4
av.bahar61

 
Varsayılan

değerli meslektaşlarım , çok teşekkür ederim yardımlarınız için. ragıp bey bencede yargıtayın kararı çok doğru.(aradım ama bulamadım bu kararı)
keşidecinin bugüne kadar yasal yollara başvurmadığı gibi, bankaya ödemeden men talimatı dahi vermemesi açıkçası bana şaibeli gözüküyo. Kaldı ki dava dilekçesinde dahi çeki kaybettiğine veya çaldırdığına dair bir iddiası yok,sadece imza inkarında bulunuyor. Bu durumda iyi niyetli hamilin haklarını korumak için bir cezai müeyyide olmalı bencede. bakalım nasıl sonuçlanacak bu dava.....
Old 14-02-2007, 18:09   #5
erdal7

 
Varsayılan

Sayın Av.Bahar

İİK 170 /son gereği somut olayınızda alacaklı son hamil iyiniyetli üçüncü kişi konumunda olup keşidecinin imzası huzurda atılmadığı için ve keşideciye ait olup olmayacağı bilinemiyeceğinden , kanuni tabiri ile icraya koymada ağır kusuru ve ihmali bulnmadığından % 40 tazminat ve % 10 para cezası verilemez

Yargıtay 12 HD. 27.12.2004 tarih ve 2004 / 22499 E. K.2004/26959 sayılı kararın yorumlanmasından bu sonuç çıkmaktadır.

Çok daha açık kararlar olduğunu biliyorum. Ama şu anda yollayamamaktayım.

Saygılarımı sunarım. Av. Erdal
Old 15-02-2007, 02:48   #6
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Sn. av.bahar61,
Talep ettiğiniz karar, alacak davasına ilişkin mi? Ceza davasına ilişkin mi? Anlayamadım. Öncelikle ciro yolu ile devraldığınız çekle ilgili icra tazminatı ve %10 para cezası ödemenizin söz konusu olamayacağına ilişkin kararları ekledim. Ceza davasında ise çeşitli suçlar yönünden Sn. Ahmet AHMETOĞLU'nu katılıyorum. Ceza davasında detaylar çok etkili olabileceğinden. Dolandırıcılık olup olmadığı ancak tahkikat sonucu ortaya çıkabilecektir. Birlikte ve danışıklı olarak hareket ettiklerinin ispatı şarttır.
Alıntı:
T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2005/16968
Karar: 2005/20664
Karar Tarihi: 24.10.2005

ÖZET : Borçlunun itirazının kabulüne karar verilmesi halinde, senedi takibe koymada kötüniyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklının senede dayanan takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın %10'u oranında para cezasına mahkum edileceği yazılıdır. Ancak takip çeki ciro ile eline geçiren hamil tarafından yapıldığı için alacaklının takip yapmakta kötüniyetli veya ağır kusurlu olduğu kabul edilemez. Bu nedenle, adı geçenin tazminatla sorumlu tutulması isabetsizdir.

(2004 S. K. m. 170)
Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: İİK.nun 4949 Sayılı Kanunla değişik 170/son maddesinde, borçlunun itirazının kabulüne karar verilmesi halinde, senedi takibe koymada kötüniyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklının senede dayanan takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın %10'u oranında para cezasına mahkum edileceği yazılıdır. Ancak takip çeki ciro ile eline geçiren hamil tarafından yapıldığı için alacaklının takip yapmakta kötüniyetli veya ağır kusurlu olduğu kabul edilemez. Bu nedenle, adı geçenin tazminatla sorumlu tutulması isabetsiz ve hükmün bu nedenle bozulması gerekmekte ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması cihetine gidilmiştir.
Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile K. İcra Mahkemesinin 30.3.2005 tarih ve 2004/877 esas 2005/403 karar sayılı kararının hüküm bölümünün 2 satırında yer alan "senet bedelinin %40'ı oranında tazminatın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine" sözcüklerinin karar metninden çıkarılmasına, mahkeme kararının düzeltilmiş bu şekli ile İİK.366. ve HUMK. 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA, mahkeme kararı düzeltilerek onandığına göre harç alınmasına yer olmadığına, 24.10.2005 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)



Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları

**************************************

Alıntı:
T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2005/10098
Karar: 2005/13394
Karar Tarihi: 21.06.2005

ÖZET : İİK.nun 170/4. maddesi gereğince itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu taktirde alacaklının takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminatla ve alacağın %10'u oranında para cezası ile sorumlu tutulabileceği hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda, icra takibi, çeki ciro ile eline geçiren yetkili hamil Hayati Yıldız tarafından keşideci hakkında yapılmaktadır. Hamilin keşideci ile doğrudan ilişki içinde bulunmadığının kabulü zorunludur. Bu durumda adı geçenin çeki takibe koymada ne surette kötü niyetli veya ağır kusurlu olduğu kanıtlanmadan para cezası ile sorumlu tutulması isabetsizdir.


(2004 S. K. m. 170/4)
Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Karar: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
İİK.nun 170/4. maddesi gereğince itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu taktirde alacaklının takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminatla ve alacağın %10'u oranında para cezası ile sorumlu tutulabileceği hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda, icra takibi, çeki ciro ile eline geçiren yetkili hamil Hayati Yıldız tarafından keşideci hakkında yapılmaktadır. Hamilin keşideci ile doğrudan ilişki içinde bulunmadığının kabulü zorunludur. Bu durumda adı geçenin çeki takibe koymada ne surette kötü niyetli veya ağır kusurlu olduğu kanıtlanmadan para cezası ile sorumlu tutulması isabetsiz olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmekle beraber, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir.
Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İstanbul 2.İcra Mahkemesinin 10.3.2005 tarih ve 2004/1429 esas, 2005/383 karar sayılı kararının hüküm bölümünün 1. bendinde yer alan takibin iptaline kelimelerinden sonra gelen inkar tazminatı ve para cezası ile ilgili ibarelerin silinerek karar metninden çıkarılmasına, Mahkeme kararının düzeltilmiş bu şekli ile İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 438. maddeleri uyarınca ( ONANMASINA ), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına mahal olmadığına, 21.06.2005 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları

**************************************
Old 15-02-2007, 04:16   #7
ragıp

 
Varsayılan

Alıntı:
bu durumda iyi niyetli hamilin hakkını koruyan yargıtay ve mahkeme kararlarınız varsa paylaşmaktan mutlu olurum.
BUrada anlaşılmayacak bir şey olmadığı kanısındayım. Meslektaşımız, haklarının ne olduğunu soruyor. Sanki davayı kaybetmiş de, tazminat ödeyip ödemeyeceğini tartışmanın anlmı yok bana göre.
Sayın bahar, Çek keşidecisinin bilerek sahte imza ile çeki tedavüle sunduğu çok açık. Bırakın davayı kaybetmeyi, çek keşidecisinin sahte evrak tanzimi nedeniyle cezalandırılmasını ve alacağınız da, bu ceza davasına bağlı olarak, sorumluluk hükümlerine göre tahsil edebileceğiniz çok açık bana kalırsa. Ancak, TTK kanunu ve çek kanununa göre değil de, borçlar kanununun sorumluluk hükümlerine göre tahsil edebileceğiniz kanısındayım.
Bu konuda yargıtay kararı eklemiyorum. Herhangi bir yargıtay kararı programından, yargıtay kararlarına ulaşabilirsiniz.
Old 15-02-2007, 15:33   #8
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Soru sahibi özellikle Yargıtay kararı istemiş, ben de buldum verdim. Sn. ragıp, lütfen hukuki itirazınız varsa onu tartışın, istediğim soruya istediğim cevabı veririm.
Old 15-02-2007, 16:16   #9
av.bahar61

 
Varsayılan

değerli meslektaşlarım teşekkür ederim.Ragıp bey mesajınız beni ümitlendirdi ceza dosyası açısından. Sayın avukat Can bey kararlar için ayrıca teşekkür ederim.Mesajımda çok net anlatamamışım belki ama benim asıl sormak istediğim keşideciye cezai müeyyide uygulanıp uygulanmayacağına ilişkindi.keşideci ile müvekkile bu çeki veren cirantanın dolandırılık kastıyla hareket ettiklerini düşünmekteyim.Çünkü keşidecinin çekin kaybolduğuna, çalındığına veya herhangi bir sebeple elinden çıktığına dair hiç bir yasal başvurusu olmadığı gibi , bankaya ödemekten men talimatı da vermemiş Kaldı ki çekin bankaya ibrazının üzerinden 6 ay geçmiş , yani keşidecinin bu durumu bilmemesi mümkün değil.müvekkilin beyanlarına görede gayrıresmi ortaklıkları varmış. Karşılıksız çek ile ilgili lehime yargıtay kararları var ama sanırım dolandırıcılık kastını ispat etmek zor görünüyor
tekrar teşekkürler, saygılar..
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
çek-imzaya itiraz-dolandırıcılık *sinequanon* Meslektaşların Soruları 7 07-03-2008 10:58
Kadın Hakları - Çocuk Hakları - Türkiye'nin Haksızlığı Armağan Konyalı Kadın Hakları Çalışma Grubu 8 25-08-2006 16:28
Uzlaşma Ve Tarfların Kötü Niyetli Hareketi arif0275 Meslektaşların Soruları 1 12-07-2006 13:35
Çekte Tahrifat FİSUN Hukuk Soruları Arşivi 4 13-03-2006 02:12
Internet'de Kişisel Bilgilerin Kötü Niyetli Dağıtımı basilk Hukuk Soruları Arşivi 1 27-02-2002 04:24


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05946398 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.